1. yüz (Toplam 1 yüz)

Yeni Türkiye’nin Yeni Başkenti

İletiGönderilme zamanı: Cmt Tem 27, 2019 9:26
gönderen zafer atun
Merkez Bankası ve buna bağlı tüm birimlerin yıl sonu İstanbul’a taşınmasına karar verilmiş.
Böylelikle İFM (İstanbul Finans Merkezi) için son noktayı hesapta koyacaklar.
İşin perde arkası Osmanlının son başkenti İstanbul’un, günümüzde Başkanlığın da yeni başkenti olması.
Amaç Cumhuriyetin ve ATATÜRK’ün yaptığı veya kurduğu her tür kurumun ve simgenin yok edilmesi.

Bu karar öncesinde Ataşehir’in bir finans merkezi olması adına buraya bir dünya çok katlı lüks işyeri yapıldı. Bu mekanlar halen bomboş duruyor.
Demek ki artık doldurulmalarının zamanı gelmiş.
Zaten Ankara merkezli çoğu banka merkezlerini İstanbul’a taşımışlardı.
Bu operasyon üç, beş senelik geçmişe dayanır.
Bugün ise son noktasına, alınan karar ile erişti.
Daha önceleri de birçok devlet kurumu İstanbul’a taşınma işlerini bitirmişlerdi.
Ankara sembolik bir merkez haline getirilmişti.
Tüm işler zaten İstanbul’dan yürüyordu.
Başkanlık çalışma ofisi ile zamanın başbakanlık çalışma ofisi bunlar zaten hep
İstanbul merkezliydi.
Boşuna İstanbul’un nüfusu onbeş milyon insana ulaşmadı.
Birkaç ülke nüfusunun yaşadığı bir cangıldır artık İstanbul.
Gökdelenleri, otobanları, hiç uyumayan yüzüyle İstanbul Türkiye’nin New York’udur.
Ama dünyanın finans merkezi olur mu? Yada kimin finans merkezi olur. Bu tartışılır.
Havalı akılda kalıcı isimler koymakla (İFM) veya güzel devasa binalar dikmekle
bir şeylerin bir yerlerin merkezi olunmuyor olunamaz da.
Dünyanın ticaret merkezleri bile eskisi gibi değil.
Çünkü insani ihtiyaçlar sürekli değişkenlik göstermektedir.

Bir düşünün İngiltere’ye neden üstünde güneş batmayan imparatorluk denir.
Bugün halen bu özelliğini gücü ve dominyonları sayesinde muhafaza etmektedir.
Dünyada etki ve söz sahibi olabilmek için güçlü olmak zorundasınız.
Gücün ise birçok bileşeni vardır.
Ekonomi, eğitim, sanayi, tarım, enerji, savunma, bilişim, bunlar sadece gücün bazı bileşenleri olabilirler.
Tek başlarına gücü temsil edemezler.
Türkiye neredeyse yirmi yıldır beton ekonomisi ile yol aldı.
Bugün ise yolun sonuna geldi. Çünkü başka bir şey bilmiyorlar.
İktidar insanların ellerinde avuçlarında bir şey kalmadığının halâ farkında değil.
Gerek dolaylı dolaysız vergilerle, gerek popülist politikaları ile, gerekse dağıttıkları ulufeler ile
günü kurtarmaya çalışıyorlar o da şimdilik.
Ama artık gemi yürümüyor çünkü yakıtı ve gücü bitti.
Bunu yolculardan ne kadar saklayabilirsiniz.
Saklayamazsınız zaten öyle de oluyor.
Ekonomik verilere baktığımızda geçen seneye oranla inşaatta olan daralma %50 seviyelerinde ipotekli konut satışlarındaki gerileme %80’lere ulaşmış. Otomotiv de aynı, tarım da, sanayi de neticede iyi olan sektör kalmadı.
Büyüklü küçüklü İşyerleri ve fabrikalar birbiri peşi sıra kapanırken son günlerde
sadece konkordato ilanları biraz gevşedi.
Ekonomiyi anlayamamalarından ve iş bilmemeleri yüzünden devlet sürekli güç kaybediyor ve bugün
toplamaları gereken vergiyi dahi toplayamıyorlar.
Çözümü ise yeni teşvik paketlerinde, faiz indirimlerinde vb görüyorlar.
Kaybedilen ise en kıymetli zamanlar ve güven, havanda su döverek en kıymetli zamanları kaybediyoruz.
Zamanında ve gerekli tedbirlerin alınmamasının geri dönüşü ise çok maliyetli olacak.
Bu maliyet ise her zamanki gibi halkın üzerine yıkılacak.
Lâkin bugün hala kendi çaplarında cinlikler ve laf cambazlıkları yaparak önlerine bakacaklarına
Cumhuriyet kalesinde gedikler açma derdindeler.
Küçük hesaplardan bir türlü kurtulamadılar. Bu gidişle de kurtulacakları yok.
Sözün özü Lafla peynir gemisi yürümez.
Anlayana…

Zafer ATUN
27/07/2019
zaferatun.wordpress.com

* * * Dominyon ; başlangıçta dominyon ismi, ingiliz hakimiyetini tanıyan bütün ülkelere verilmekteydi. ingiliz monarşisinde hükümdarın, “deniz aşırı britanya dominyonları kralı ve kraliçesi” diye adlandırılması, bunu göstermektedir. ingiltere’ye bağlı bir kısım sömürgelere zamanla, iç işlerinde bağımsızlık tanınmış, 12 aralık 1931’deki antlaşmayla kanada, güney afrika, avustralya ve yeni zelanda’nın ingiltere’ye bağımlılıkları tamamıyla teorik kalmıştır. dominyonların sistemi ikinci dünya savaşı sonrasına kadar sürmüştür. bundan sonra birçok sömürgeler bağımsızlığına kavuşunca, bütün bu eski sömürgeler bazı ekonomik antlaşmalarla birbirine bağlı şekilde “commonwealth” adı altında bir devletler topluluğu içinde birleştirilmiştir. bu ülkeler siyasi yönden bağımsız olmakla beraber, ekonomik yönden ingiltere’ye sıkı bağlarla bağlıdır.

Re: Yeni Türkiye’nin Yeni Başkenti

İletiGönderilme zamanı: Pzr Tem 28, 2019 10:04
gönderen Gönül Pınar Atacı
Sevgili Zafer'e en yürekten tebrikler ve en iyi dilekler ile Gönül'den bir ithaf :

Dediğin üzere LAFLA PEYNİR GEMİSİ YÜRÜMEZ.
Yüce İstanbul ise, ulu Ankara'ya ihanet etmez.

İstanbul'u işgal etmek isteyen tüm bu BOP'cuların da bütün hevesleri kursaklarında kalacaktır,
Bunlar da aynen 96 yıl önceki O DEDELERİ gibi kovalanarak ardlarına bakmadan kaçacaklardır.