1. yüz (Toplam 1 yüz)

Oyun Teorisi

İletiGönderilme zamanı: Çrş Eyl 11, 2019 10:54
gönderen zafer atun
Türkiye gibi 3’cü dünya ülkelerinde insanlar okumadıkları için, bilgileri olmadığı için, kişisel kültürleri yetersiz kaldığı için bu ülke insanlarına, ülke burjuvazisi ve ülke siyasileri bazı gerçekleri oyun oynayarak anlatıyorlar aynı zamanda da eğleniyorlar.

Örneğin ülkenin, adı Tarım bakanı olan siyasi şahsiyeti tarımı ayağa kaldıracağı geliştireceği yerde ülke genelinde çıkan orman yangınlarında ülke yaşayanlarının gözünün içine baka baka helikopter uçaktan daha yararlı ve iyidir diyebiliyor. Sokaktaki vatandaş düz mantık yürüterek bu iki aracın su alma kapasitelerine baktığında “hadi canım sende” diyerek bakanı ciddiye almıyor işin arkasında başka şeyler arayabiliyor. Bu demecin ardından bakan kısa bir süre sonra çark ederek Rusya’dan yangın söndürme uçağı alacağız diye demeç veriyor. Demezler mi adama bu ne perhiz bu ne lahana turşusu diye. Zaten hazretin harcadığı para da kendi parası falan değil milletin parası. Kısaca oyun oynuyor, milletin aklıyla dalga geçiyor.

Gelelim ikinci bir oyun teorisine; memur ve işçiye yapılacak zam ile ilgili toplu iş sözleşmesi. Burada da oyun teorisini hayata geçiren sarı bir sendikanın başkanı ile hükümet yetkilisi bakan. Binlerce kişi ülkedeki vahşi enflasyon belasından birazcık korunabilmek adına bu toplu iş sözleşmelerinden medet umuyordu. Ama hayata geçirileni örneklersek; Doğalgaza bir ayda %15+15 zam toplamda %30 zam, elektriğe %15 zam, çaya, şekere %15 zam, işçi ve memura 4+4 %8 zam sarı sendika ile bakan toplam %8’de işi karıştırmadan anlaşıverdiler. Oyun oynadılar oyunun kaybedeni millet oldu çalışanlar oldu. Gene milletin aklıyla dalga geçildi.

Ülkede adı Türkiye Büyük Millet Meclisi olan bir kurum ya da bugünkü tanımıyla bir KİT var. Burada tam 600 Milletvekili mevcut. Bu vekillerin bir sekreterleri bir danışmanları var. Aylık maliyetleri sadece maaşları değil, kullanmış oldukları sosyal hakları da eklersek maliyetleri bayağı yüksek. Ne yapar bu 600 vekil. Görsel ve yazın medyası karşısında oyun teorisini geliştirirler. Etkileri ve yetkileri yoktur ama haybeye maaş aldıkları ortaya çıkmasın diye mecliste devamlı bir tartışma kavga gürültü içerisindedirler. Dostlar alışverişte görsün hesabı. Perde kapanınca hepsi can ciğer kuzu sarması. Neticede oyun o günlük bitmiştir. Onlar da milletin aklıyla dalga geçer tatlı tatlı eğlenirler.

Ülkede bir adı milli olan eğitim bakanlığı var. Amacı ülke insanlarının çocuklarının hiç birşey öğrenmemesini sağlamaktır. Ama bunu yaparken oyun teorisini geliştirir ve muhteşem bir oyun çıkartır. Ülke insanları da çocuklarının çok akıllı olduğunu zannederek evlatları ile kıvanırlar ve eğitimi sonuna kadar desteklerler. Ülke o kadar gelişmiştir ki kasabalarda bile üniversitelerin meslek yüksek okulları kurulmuştur. Sürü yönetimi ((Çobanlık) en gerekli bölüm)) , Kaptan şoförlük bile bu üniversitelerde ilmi şekilde öğretilmektedir. Ülke insanları da oyuna dahil olarak ellerindeki son kazanımlarını eğitim denen kara deliğe atmakta ve umutla çocuklarının BİRŞEY olmasını beklemektedirler. Oyun teorisi gene işini fazlasıyla görmüş eğitim bakanı ülke genelinde çocuklara zekâ testi yaptıracaklarını açıklayarak son noktayı koymuş gene milletin aklıyla dalga geçilmiştir.

Ülkede sağlıkta çağ atlanmış oyun teorisi burada da hayata geçirilmiştir. Şehirlerde dağıtık yapıda bulunan halka hizmet amaçlı hastaneler birer birer kapatılarak adı şehir hastanesi olan şehrin dışında devasa kompleksler yapılarak üstüne bir de dalga geçer gibi hasta garantisi verilerek Şehir hastaneleri kurulmuştur. Artık hastalar şehir hastanelerine giderken yolda kaybolmakta hastanede ilgili bölümü ararken kaybolmakta bu bölümü bulduklarında ise ilgili doktor ve gerekli personeli bulamamaktadırlar. Oyunun büyüğü ücretlendirme kısmında geçmekte. Kimse elini cebine sokmadığını zannetmektedir. Ama maaştan paralar tıkır tıkır düşmekte emekli bir insan bu kesintiler yüzünden kaç lira maaş aldığını dahi bilememektedir. Oyun teorisi gereğince hastalara teşhis konamamakta her şey tahlil ve MR adı altında çözülmeye çalışılmaktadır. Sağlık bakanı ve yabancı ülkelerden dil bilmeyen doktorlar kanalı ile (Suriyeli) gene milletin aklıyla dalga geçilmekte bu sefer ölümcül geri dönüşü olmayan bir sağlık oyunu oynanmaktadır.

Ülkede sağlık bakanının hastanesi vardır. Belki de bu yüzden sağlık bakanı olmuştur. Milli Eğitim bakanının Okulları Kolejleri vardır. Belki de bu yüzden Eğitim bakanı olmuştur. Kültür ve turizm bakanının Turizm acenteleri vardır o da belki bu yüzden Turizm bakanı olmuştur. Ama en gerekli bakanlık yoktur. İnsanlık Bakanlığı bu bakanlık en kısa sürede kurulmalı ve insanlıktan nasibini almayanlar ivedi bir şekilde eğitilip ülkeye yararlı hale getirilmelidirler. Yoksa sonrası fena çok fena hem de.

Ülke film platosu gibi, her köşe başında Oyun Teorisyenleri ve oynanan türlü türlü oyunlar. Geçilen tatlı dalgalar. Kimine hoş kimine ezâ olan çeşit çeşit oyunlar.
Yersen…

Zafer ATUN
11/09/2019
zaferatun.wordpress.com