1. yüz (Toplam 1 yüz)

Brüksel'de İlginç Bir Yeni Yıl Kartı

İletiGönderilme zamanı: Çrş Ara 30, 2009 11:49
gönderen Beltürk
BRÜKSEL’DE İLGİNÇ BİR YENİ YIL KARTI
ozdemir.serife@gmail.com

Bir yeni yıl kutlama kartı ne kadar ilginç olabilir diyebilirsiniz.
Bu, söz konusu yeni yıl kartının, kimler tarafından ve hangi amaçlarla gönderildiğine bakıldığında hemen anlaşılır. Bu işi tezgahlayanlar o kadar akıllıca yapıyorlar ki, olaya bir Avrupa’lı gözü ile bakıldığı taktirde görülen tek şey;
‘Darbe Karşıtlığı’

Peki bu kartta neler var?
Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasa kitapçığı kapak resmi. Üst tarafında 12 Eylül komutanlarının fotoğrafı. Alt kısımda ise bir kadın kafasının anayasa kitapçığını parçalayarak yırttığı görülüyor. Kitapçığı yırtan kadın kafasında bağlı olan yazmanın kenarları terör örgütü PKK’nın simgesi olarak işlenmiş.

Peki bu kart ne zaman mı geldi?

21 Aralik 2009’da Belçika’da bulunan bütün Türk basınına dağıtıldı.
Aslında tam bir provokasyon.
Kimler tarafından dağıtıldı?
Avrupa’da demokrasi ve insan hakları havariliğine soyunan, ancak asıl işleri provokasyon olan ve maalesef Türkiye’den de desteklenen bir güruhun sözcüsü tarafından.

Şimdi işin ilginç olan boyutuna geçelim. Söz konusu kartın e posta ile gönderilme tarihine bakalım; Hemen hemen Arınç’a suikast iddiaları ile aynı tarihler.
Askeriyenin ve devletin en mahrem bölgelerine savcı zoru ile girilmesinden, ve günler boyu aranmasından yaklaşık 1 hafta önce.


Verilmek istenen mesaj açık.
‘2010 yılında Türkiye Cumhuriyeti anayasası PKK ve onun temsilcisi olanlar tarafından delinecek’ Bir diğer mesaj ise ‘TSK düşmanlığı’

Kartın üzerinde bulunan 12 Eylül paşalarından dolayı, bu kartı eleştirmek, Avrupalı’nın ve onun kuklası olan sözde aydınların gözünde ‘Darbe sevdalısı’ olmakla eşdeğer. Yani eleştirsen ‘Darbe yanlısı’ olacaksın, eleştirmesen ‘Olana bitene göz yumacaksın’ Görüp de olanlara ses çıkartmayan ya da korkudan çıkartamayanlar kategorisine gireceksin. Ben o kategoriye giremedim.


Peki bu durumdan Türkiye’de ki bazı kurumların haberi yok mu?
Bal gibi var. Ancak tepki yok, destek çok.
Kafa karıştırıcı ve mide bulandırıcı şeyler bunlar. Ancak maalesef gerçekler.
Şimdi sormak gerekmez mi?
Türkiye’de bu güruha destek veren resmi kurumlar, PKK’yı terör örgütü olarak görmüyorlar mı?

Görüyorlarsa Türkiye’de ki ‘Resmi’ sıfatlarını hala hangi yüzle koruyabiliyorlar?
Peki ya Belçika’da ki birimler?
Belçika resmi olarak PKK’yı terör örgütü olarak gördüğünü söylüyor.
Fakat öyle mi bakıyor?
Yoksa Belçika, bu yeni yıl kartından ve bu kartın Belçika’da yaşayan Türk toplumu üzerindeki provokatif etkisinden şikayetçi değil mi?

Ya da, o oyaların üzerinde ki işlemelerin terör örgütü PKK’nın simgesi olduğunu anlayamayacak kadar ‘Sığır sütü mü emmişler?’

Her fırsatta Türk toplumunu mercek altına alan ‘milliyetçilik yapılıyor mu’ diyerek meraklanan bu birimler, yakından takip ettikleri bu PKK sempatizanlarının provokasyonlarına neden sessiz kalıyorlar dersiniz?
Hemen burada bulunan üst düzey bir yetkilinin bana verdiği cevabı söyleyeyim;
‘Çünkü Ankara’da siyasi irade yok. Masaya yumruğunu vurmuyor’
Evet, bugün dıştan ve içten yapılanları bir puzzle gibi biraraya getirdiğimiz zaman, bu yaşanan çirkin tezgahın aslında o kadar da çözülmesi güç olmadığını anlayabiliriz.

Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ‘Kozmik odalara’ savcı zoruyla girecek kadar ordusundan şüphe ediyorsa, polisi ile askerini karşı karşıya getiriyorsa, bunun tek bir amacı vardır; Türk halkının en çok güvendiği kurum olan ordusunu karalamak ve güçsüzleştirmek. Çünkü bir memleketi ele geçirmenin ilk şartı, ordusunu çökertip halkın orduya olan güvenini azaltmaktır.
İş o aşamaya geldikten sonra arkası çorap söküğü gibi gelir.