1. yüz (Toplam 1 yüz)

AKP-PKK İttifakı İsyan Ettirdi!

İletiGönderilme zamanı: Cum Ağu 20, 2010 19:46
gönderen Oğuz Kağan
AKP-PKK İTTİFAKI İSYAN ETTİRDİ!

Kandil’den gelen “Devletle anlaştık” açıklaması Ankara’yı sarstı. Muhalefet ayakta: Hangi tavizler verildi, açıklansın.

Referandumda “Evet” oyu için bölücübaşına taviz verildi...
İç ve dış odaklı plan uygulanıyor

YURT Partisi Genel Başkanı Saadettin Tantan, iç ve dış odaklı büyük bir planın uygulamaya konulduğunu belirterek, “PKK’nın siyasallaştırılma süreci yaşanmaktadır” dedi. CHP’li İsa Gök ve Onur Öymen de aynı tehlikeye dikkat çekerek şu yorumu yaptı: AKP ve PKK artık ruh ikizi...

Terör örgütüyle anlaştılar
DSP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Macit, terörün iktidar sayesinde yükseldiğini kaydederken, MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural’ın değerlendirmesi daha sert oldu: Terörle bilerek mücadele etmediler. Açılımın kılıfı haline dönüştürdüler. Bugün bir terör örgütüyle anlaşma noktasına gittiler.

Organizasyonun mimarı Barkey
Ankara-Kandil buluşmasının altından Henri Barkey çıktı. Hazırladığı raporun ardından “Cesur lider arıyoruz” diye açıklama yapan CIA ajanı, bir süre önce Diyarbakır ve Ankara’da gizli temaslarda bulunmuştu...

Ülke PKK’ya mahkum ediliyor
Kandil’den gelen “Biz hükümetle anlaştık” açıklaması Ankara’yı sarstı. YP lideri Tantan, iç ve dış odaklı bir planın uygulamaya konulduğunu belirterek, “Ülkede PKK’nın siyasallaştırılma süreci yaşanıyor” dedi.

Haber: Fatih ERBOZ

Terör örgütü PKK’nın Kandil’deki bir numaralı ismi Murat Karayılan’ın “Biz hükümetle anlaştık” açıklaması Ankara’yı karıştırdı. Yurt Partisi Genel Başkanı Saadettin Tantan, terör konusunda iç ve dış odaklı büyük bir planın uygulamaya konulduğunu belirtti. AKP’nin iktidarda bulunduğu yaklaşık 9 yıl boyunca terörle mücadele etmediğini belirten Tantan, şöyle dedi: “Türkiye’de büyük bir terör planı işliyor. Bu plan iç ve dış destekli olarak yürütülüyor. NATO’nun terörle mücadele konseptine uygun olarak 2003 yılında düzenlediği toplantıda terör örgütleri güncelleştirildi. Güncelleştirilmeyen tek örgüt PKK kaldı. Bugün Türkiye’de tamamen PKK’nın siyasallaştırılma süreci yaşanmaktadır. Bu plan doğrultusunda ABD konseptine uygun olarak Kandil boşaltılmayacaktır. Kandil’de teröristler bulunmaya devam edecektir. Bu teröristler ABD’nin bölge çıkarlarına uygun olarak Türkiye-İran başta olmak üzere gerektiğinde kullanılacaktır. Zaten terör örgütünün kendisi de taşeron olarak kullanıldığını açıkladı.”

Örgütün finans kaynağı kesilmeli
PKK’nın finans kaynaklarının bir türlü kesilemediğine dikkat çeken Tantan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Planın en büyük noktalarından bir tanesi budur. PKK terör örgütü büyük finans kaynaklarına sahiptir. Bugün bahsedilen rakam 25-30 milyar dolardır. Batılı ülkelerin büyük bir bölümü terör örgütlerinin finans kaynaklarını kesmişlerdir. Türkiye’de hala terörün finans kaynakları ortadan kaldırılamamıştır. AKP iktidarı PKK’nın finans kaynaklarını neden ortadan kaldıramamaktadır? Bunun önünü kim kesmektedir? AKP iktidarı boyunca PKK terör örgütü ve PKK yandaşları büyük servetlere sahip olurken, Türk halkı fakirleştirilmiştir. Cahil bırakılmıştır. İşleyen planın esas adı budur. Türk halkı teröre ve PKK’ya mahkum edilmek istenmektedir.”

Türk kimliğine saldırı başladı
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün sözlerine de dikkat çeken Tantan, şunları kaydetti: “ İktidarlar ve devlet elbette ki terör örgütleriyle pazarlık yapmaz. İktidarların görevi terör tehdidini ortadan kaldırmaktır. Bugün Türkiye’de terörle mücadele konusunda yaşanan ve geçmişten hukuksuzluk nedeniyle terörle mücadele etmiş görevliler mahkum olmaktadır. O halde terörle mücadelede hukuk alt yapısı tam olarak gerçekleştirilememiş bir ülkede hangi kurumlar, hangi yasal yetkileri alarak terör kaynakları ile görüşebilir, görüşme yapabilir? Bunun açıkça ortaya konması gerekmektedir. Bu tür söylemlerin dayanağı bulunmamaktadır. Türk kimliğine saldırı başlamıştır. Böyle bir ortamda nasıl BM gücünden bahsedilebilmektedir? PKK adeta TSK’ya karşı yüksek teknoljik imkanları kullanarak savaş ilan etmiştir. Bu anlayış ortadayken, neden terörle mücadelede daha aktif ve ciddi önlemler alınmamaktadır? Türkiye’de iç ve diş destekli çok ciddi bir terör planı işlemektedir. Bu plana bir an önce son vermek gerekir.” Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan, AKP’nin iktidarda bulunduğu yaklaşık 9 yıl boyunca terörle mücadele etmediğini ifade etti.

Plan kamuoyundan gizli olarak işliyor
CHP Mersin Milletvekili İsa Gök, AKP’nin kamuoyundan gizli olarak da olsa terör örgütü ile yapılan anlaşmayı hayata geçirme yolunda önemli adımlar attığını belirtti. Terörist başının işleyen planın uzun vadeli amaçları doğrultusunda affedilebileceğini dile getiren Gök, şunları kaydetti: “AKP iktidarı gizili olarak anlaşmayı zaten sürdürüyor. Bunun ipuçlarını zaten kamuoyunda çıkan haberlerden görüyoruz. Kaldı ki hava muhalefetine rağmen İmralı’ya avukatlar için araç ayarlanıyor olması da manidar değil mi? Kandil’de yapılacak basın toplantısı İmralı’dan gelecek talimatlar beklenerek öğleden sonraya alınıyor. Böyle komik bir şey olur mu? İmralı’ya özel araçların ayarlanması, ardından da Karayılan’ın ’anlaştık’ açıklamaları planın nasıl işlediğinin göstergesi. Son dönemde Murat Karayılan’ın, Selahattin Demirtaş’ın açıklamaları, bebek katili Abdullah Öcalan’ın referandum için ’evet’ kelimesini kullanıyor olması, bir anlaşmanın olduğunu zaten gösteriyor. AKP ve PKK artık ruh ikizi. Uzun vadede anlaşmalı planın hedeflerinden biri olarak bölücübaşının affı söz konusu olabilir.”

Terör, AKP iktidarı sayesinde yükseldi
DSP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Macit, terörün AKP hükümeti iktidar sayesinde yükseldiğini söyledi. Macit, Afyonkarahisar’da düzenlediği basın toplantısında şöyle dedi: “Anayasa paketinin içeriğinde ne olursa olsun terörle ilgili 8 yıldır AKP iktidarının bir adım atmaması, tamamen güvenlik güçleriyle terörle mücadeleyi baş başa bırakarak kendi görüşleri doğrultusunda terörün yükselmesini sağlamıştır ve bugünkü noktaya gelmiştir” iddiasında bulunan Macit, şöyle konuştu: “Sayın Başbakan’a sormak gerekiyor. Sayın Başbakan sen ne iş yaparsın? Sen terörle mücadele etmeyeceksin, işsizlikle mücadele etmeyeceksin, çöken tarımın ayağa kalkmasıyla ilgili proje program koymayacaksın, sen ne iş yaparsın? ’Sen bu ülkeyi bölüp parçalamak için mi görevlendirildin’diye sormak gerekir.” Referandum sürecine de değinen DSP Genel Başkan Yardımcısı Macit, Anayasa değişiklikleri konusunda halkın aydınlanmasının ve ona göre oy kullanmasının önemli olduğunu, ancak birbiriyle ilgisi olmayan 26 maddelik değişikliklerin bir araya getirilerek halk oyuna sunulmasının, başta şekil yönünden yanlış olduğunu ifade etti.

Hükümetin pazarlık yaptığı ortada
CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, hükümetin, İmralı, Kandil, PKK ve BDP ile pazarlık yaptığının açıkça ortada olduğunu söyledi. İnce TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. “Hükümet ile PKK arasında gizli pazarlık yapıldığı” iddialarının anımsatılması üzerine ise İnce, şunları söyledi:

Ruh dördüzlüğü hayırlı olsun
“Hükümetin, İmralı, Kandil, PKK ve BDP ile pazarlık yaptığı çok net olarak ortada. Önce ’boykot’dedi BDP. Bu boykot kararının sahte olduğunu, el altından ’evet’ diyeceklerini biliyorduk zaten. AKP, Kandil, PKK, BDP, İmralı pazarlığı ve ruh dördüzlüğü hayırlı olsun.” İnce, Anayasa değişikliğine ilişkin 12 Eylül’de yapılacak referandumun da “Hitler’in referandumuna benzediğini” savunarak, Hitler’in işgal ettiği Avusturya vatandaşlarına Almanya’ya katılıp katılmamayı sorduğunu ve oy pusulasının “kahverengi” olduğunu söyledi. Muharrem İnce, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün görev süresi ile ilgili bir soru üzerine, Türkiye’nin en üst kurumunun “AKP’nin parti içi tartışması” gibi algılandığını, farklı bakanların farklı şeyler söylediğini kaydetti. CHP’li İnce, BDP boykot kararının sahte olduğunu ve el altından ‘evet’ diyeceklerini zaten biliyorduk” dedi.

AKP’den ‘terör örgütüyle anlaşmaya’ yalanlama
AKP’den PKK ile pazarlık iddialarına yalanlama geldi. AKP’nin resmi internet sitesinde, Medya ve Tanıtım Başkanlığı imzasıyla yayımlanan açıklama şöyle: “Son günlerde bazı basın yayın organlarında, PKK kaynaklarına dayalı olarak, Abdullah Öcalan’la, PKK ile uzlaşıldığı, anlaşıldığı yönünde haberler yer almaktadır. AKP’nin ve hükümetin illegal bir örgütle masaya oturması, müzakere yapması söz konusu değildir ve olamaz. Bu konu ile ilgili tüm söylenenler ve yazılıp çizilenler, halk oylaması sürecini olumsuz etkilemeye ve vatandaşlarımızın kafasını karıştırmaya yönelik spekülasyonlardan ibarettir.”

Vural: Terörle bilerek mücadele etmediler
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, PKK’ya ’sanal tehdit’diyen bir zihniyet Milli Güvenlik Kurulu’nda (MGK) Başbakan sıfatıyla oturuyor “ dedi. MHP İzmir İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında konuşan Vural, AKP iktidarına yüklenerek, ” Terörle bilerek mücadele etmediler “ diye konuştu. MGK’da Türkiye’nin iç ve dış tehditlerinin ele alındığını belirten Oktay Vural, şunları söyledi:

Şehitlerimiz de mi sanal?
”Başbakan, bölücülük ve PKK’nın ’sanal bir tehdit’olduğunu söylüyor. PKK’ya ’sanal tehdit’diyen bir zihniyet, MGK’da Başbakan sıfatıyla oturuyor. Şehitlerimiz, gazilerimiz de mi sanal Sayın Başbakan? Bu ortam içinde aslında AKP ile PKK arasında nasıl bir işbirliği ve rol paylaşımı yapıldığı ortaya çıkmıştır. AKP referandum sürecinde PKK’nın desteğine ihtiyaç duymuştur. Alçakça bir ifadeyi kullanırken hak ettiği cevabı aldı. 20 Eylül’e kadar anlaşma yaptınız da terör örgütünün terör eylemlerini tırmandırması konusunda da mı pazarlık yaptınız acaba? Başbakan soy sop, boy posla, villa tartışmalarıyla ilgileniyor. Türkiye’yi gayriciddi konuma düşürmek doğru değil. Hayati bir süreç yaşıyoruz. Türkiye’de dökülen kanın vebalinin terörle mücadele etmeyenlerde olduğunu söyleyen Oktay Vural şöyle dedi:

Bitmiş terör örgütünü azdırdılar
“Terörle bilerek mücadele etmediler. 2002 yılında bitmiş bir terör örgütünü azdırdılar. Açılımın kılıfı haline dönüştürdüler. Bugün bir terör örgütüyle anlaşma noktasına gittiler.” BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile BDP Diyarbakır İl Başkanı’nın açıklamalarını cep telefonundan gazetecilere dinleten Vural, “Türkiye’yi içerden yönetmek isteyen bir truva atı var” dedi.

Zemini ABD hazırladı
CHP’li Öymen, El Kaide’ye karşı en acımasız saldırıları gerçekleştiren ABD’nin, söz konusu PKK olunca Türkiye’ye hep ‘müzakere’ telkin ettiğini belirterek, “Teslimiyetçi AKP yüzünden terör bu boyutlarda” dedi.

Haber: Önsel ÜNAL

CHP Bursa Milletvekili ve Emekli Büyükelçi Onur Öymen, ABD’nin terörle mücadele konusunda Türkiye’ye sorunun sürekli olarak müzakere ile çözülmesini telkin ettiğini ifade etti. Öymen, ABD’nin El-Kaide konusunda müzakere sözünü duymak bile istememesine rağmen, Türkiye’ye siyasal yollardan çözüm önerdiğini hatırlatarak, “Başta Henry Barkey olmak üzere ABD’nin üst düzey komutanları zaten sürekli olarak siyasi yollardan çözüm öneriyorlar. Biz ’El Kaide ile niye müzakere yapmıyorsunuz’dediğimiz zaman ise buna karşı çıkıyorlar” dedi.

AKP’nin niyeti belli
AKP iktidarının, açılımın önde gelen mimarı CIA ajanı Henry Barkey ve ABD’li yetkililerin yönlendirmeleri ve telkinleri üzerine yanlış üstüne yanlış yaptığını kaydeden Öymen şöyle devam etti: “AKP’lilerin TBMM’ye getirdikleri Terörle Mücadele Yasası’nın 6. maddesinin gerekçesinde bir defaya mahsus olmak üzere terör örgütü kurucusunun Pişmanlık Yasası’ndan yararlandırılması konusu var. Orada bir tek terör örgütü kurucusunun ismi eksik. AKP iktidarının anlayışı zaten budur. Kamuoyundan bu konuda çok sert tepkiler gelince geri adım atmak zorunda kaldılar. AKP hep böyle yapıyor zaten. Biz bunları TBMM’ye getirdiğimizde ise sözlerimizi çarpıtarak, konuyu geçiştirmek istiyorlar. AKP iktidarının bu konudaki niyeti belli. Bu noktada üzerinde durulması gereken konu Terörle Mücadele Yasası’nın 6. maddesindeki gerekçedir. AKP niyetini orada ortaya koymuştur.”

PKK açılımının mimarı CIA ajanı Henri Barkey (solda), Türkiye’deki terörle ilgili son gelişmelerin organizatörlüğünü aksatmadan yürütüyor. Barkey, Diyarbakır’ı “teftiş”i sırasında BDP lideri Selahattin Demirtaş ve kapatılan DTP’nin Genel Başkanı Ahmet Türk ile bir araya gelerek, kendilerine moral aşılamıştı.

‘Ateşkes’ Barkey’in tezgahı
Terör örgütü PKK’nın ateşkes ilanının arkasındaki gerçekler tek tek ortaya çıkmaya başladı. PKK ’açılım’ını hazırlayan CIA ajanı Henri Barkey’in son Diyarbakır “teftiş” i ve Ankara’daki temasları, Türkiye üzerinde yeni oyunların döndüğünü ortaya koydu. Barkey, İstanbul’a döndükten sonra yaptığı açıklamada, “Habur çok önemliydi, açılıma inanmışlardı. Maalesef medya ve bir sürü siyasi parti, bunu PKK’nın zaferi gibi yorumlayıp sundu ve çarpıttı bu meseleyi. PKK bir şekilde hükümetle beraber çalışmış olabilir. Aksi takdirde Habur’dan nasıl döneceklerdi? PKK dön demeden dönemezlerdi. Bana anlatıldığı kadarıyla o zamanki adıyla DTP bile Habur’dan dönüş kararından bir-iki gün önce haberdar edildi. Devlet bunu kiminle konuştu? Belli ki bir koordinasyon oldu ikisi arasında” demiş, PKK açılımının devam ettirilmesini istemişti.

Silahlar ABD’ye teslim edilebilir
Barkey’in hemen ardından da PKK’nın Kandil’deki elebaşılarından Murat Karayılan, “Bize sunulan bir mesaj var” açıklamasını yapmış, BDP lideri Selahattin Demirtaş ise, “Ramazan’a hayırlı haberle gireceğiz!” demişti. Önceki gün de Karayılan, “Devletle görüşüldü, ateşkes ilan edildi” şeklinde açıklama yaptı. Amerikan gizli servisi CIA’ya AKP’nin ’açılım’ıyla birebir örtüşen bir rapor hazırlayan Henri Barkey, “Kürt sorunu” ile ilgili en çarpıcı önerisini yine Türkiye’de yaptı. Öneriye göre Türkiye’nin “Kürt sorunu” ABD’nin arabulucuğuyla çözülebilir. PKK da silahlarını ABD’ye teslim edebilir. ABD de PKK liderleri için sığınak bulabilir. Ancak geçtiğimiz günlerde bir açıklama yapan kapatılan DTP’nin Genel Başkanı Ahmet Türk, PKK’nın silahlarını BM’ye teslim edebileceğini açıklamış ve konuya yeni bir boyut getirmişti.

Washington’a ‘çalışma’ heyeti
Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu’nun, ABD Dışişleri Müsteşarı William Burns’e yapacağı ziyarete sayılı günler kala Ankara’nın Washington’a mesajları da netlik kazandı. Sinirlioğlu, temasları sırasında Irak’ta iki ülkenin amacının aynı, yönteminin ise farklı olduğunu belirterek, işbirliğinin önemini vurgulayacak. Sinirlioğlu’na 23-24 Ağustos’ta Washington’a yapacağı ziyaret sırasında Müsteşar Yardımcıları Selim Yenel ve Tacan İldem eşlik edecek. Temaslar sırasında İran, Irak, İsrail’le ilişkiler ve Afganistan konularının yanı sıra ikili ilişkiler ve uluslararası konular da gündeme gelecek.

Farklı düşüncede değiliz
Diplomatik kaynaklar, Ankara’nın temaslar sırasında vereceği mesajlarla ilgili şu bilgileri verdiler: “Türkiye ile ABD çok farklı düşünce yapısında değil. Hedefler aynı ama yöntemler farklı. Yönetimden isteğimiz kongreyle olan ilişkilerimizde daha fazla yardımcı olmaları. Özellikle İran oylaması ve İsrail’le yaşanan Mavi Marmara olayı, kongrenin Yahudi kesimi tarafından çok olumsuz algılandı. Yönetimden de kongreye, Türkiye’ye yardımcı olacak mesajları daha iyi vermesini isteyeceğiz. Türkiye’nin ekseni kaymadı, ancak artık daha özgür bir politikası var. ABD ile her alanda ortak çalışmaya hazırız ve amaçlar bir olduğu için iyi bir işbirliği sağlayabiliriz, mesajı Washington’da tekrarlanacak.”

Hâlâ koltuğunda oturuyor
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı BDP’li Osman Baydemir, terör örgütü PKK’nın şehir yapılanmasına ilişkin operasyonlara tepki gösterirken ağzını bozarak “Devlet aklına bir mesajımız var. Bizi şahin ve güvercin diye ayırmayın. Bunu söyleyenlere has...tir diyoruz, has...tir” diyerek “özerklik” talebinde bulunmuş, “Kürt bayrağı da gökyüzünde dalgalanacak” demişti.

İki bayrak önerisi
Konuşmasında demokratik özerklik projesinin Kürtlerin iradesi, birlik ve beraberlik projesi olduğunu belirten Baydemir, şunları söylemişti: “Her bölgede, bölgesel parlamento olacak. Bu bölgesel parlamentolardan bir tanesi de, Kürdistan Parlamentosu olacak. Belediye önünde ay-yıldızlı bayrağımızla, sarı-kırmızı-yeşil bayrağımız dalgalansa ne olur?”

Hakaretler yağdırıyor
Ancak Türkiye Cumhuriyeti’ne her fırsatta hakaretler eden, PKK ve teröristbaşına övgüler yağdıran Baydemir hakkında bugüne kadar görevden alınması konusunda hiçbir adım atılmadı. “Bayrak ve özerklik” konusundaki sözleri üzerine Baydemir hakkında soruşturma başlatılmıştı.


YENİÇAĞ, 19 Ağustos 2010