1. yüz (Toplam 1 yüz)

‘Daha demokratik Türkiye için’ mi?

İletiGönderilme zamanı: Pzr Ağu 29, 2010 3:09
gönderen Başkomutan

‘Daha demokratik Türkiye için’ mi?


Tüm gazetelerin arka sayfaları, tüm sokaklar, caddeler, duvarlar ‘Evet’ reklâmlarıyla, afişleriyle donatılmış durumda...

Kadınlar, gaziler, çocuklar, engelliler, işçiler, memurlar... Bu tüm görme alanlarını kaplayan reklâmlarda hiçbir kesimin kullanılması unutulmamış.
“Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru”, kesinlikle doğru olmamasına rağmen “AB standartlarında Anayasa Mahkemesi’ne Evet” unutulmamış.

Geçenlerde bir gazetenin manşetinde “12 Eylül işkencecilerine Evet’i basacağım” diyordu.
Bazı vatandaşlarımızın “Daha demokratik bir ülke için, hatta istikrarın bozulmaması için” dediklerini de duyuyoruz.
Duyunca da “Bir of çeksem karşıki dağlar yıkılır” demek geliyor insanın içinden.

Arkadaşlar, bu “daha demokratik” hangi maddeler nedeniyle olacak acaba?

Eğer değişiklik paketi Meclis’e geldiğinde Deniz Baykal’ın AKP’ye “yüksek yargı ile ilgili 2 sakıncalı maddeyi ayırın, referanduma onları gönderin. Diğer olumlu değişiklikleri biz de destekleyelim Meclis’ten geçsin” dediği maddeler ise onların zaten referanduma gitmesine gerek yoktu. “Millet iradesi”ni dilden düşürmeyen hükümet o iradeye gerçekten güvenseydi kadınlar, gaziler, çocuklar, işçiler ve diğerleriyle ilgili maddeler şimdiye kadar çoktan kabul edilmişti. (Zaten bu maddelerin Anayasa’da yer alması da gerekmiyor. Yargıyla ilgili 2 maddeyi kabul ettirebilmek için vitrin süsü işlevi sağlıyorlar).

Asıl tehlikeli olan yüksek mahkemelerin üyelerinin iktidar partisi ve cumhurbaşkanı tarafından seçilmesini sağlayacak maddeler.

Bunlar referandumdan geçmezse, referandum ertesinde diğer olumlu maddeleri hemen tekrar Meclis’e getirerek kabulünün sağlanası son derece kolaydır. Bunu muhalefet partileri de getirebilir.

    Ve o iki maddenin kabulü asla daha demokratik bir Türkiye değil, tam aksine siyasi gücün her istediği yasayı veya Anayasa değişikliğini “Anayasa Mahkemesi denetimi de olmadan” yapmasını sağlayacak daha otok-ratik bir Türkiye ortaya çıkaracaktır.

    Asıl o zaman, bugün yapılan örneğin “Anayasanın değiştirilemez maddeleri değişirse sorun çözülür” yorumları gerçekleştiği zaman, olası hukuksuz gelişmeleri durduracak mahkemeler kalmadığı zaman istikrar tümüyle kaybolur. Bugünleri mumla ararız.

DARBE, 12 EYLÜL

Bu Anayasa değişikliği ne darbe önleyici bir madde içermektedir, ne de kabul edildiğinde 12 Eylül darbesini yapanların ceza görmesini sağlayacaktır.
Ben “bütün ailesi 12 Eylül’ün mağduriyetini yaşamış” biriyim. Eğer bu doğru olsaydı önce ben isterdim.
Ama darbelere, çetelere karşı olduğunu tekrarlayan iktidar partisi bugüne kadar 12 Eylülcülerin de 27 Nisancıların da cezalandırılmasını ağzına almamışken, en deneyimli hukukçular 12 Eylül’ü yapanların cezalandırılmasının imkânsız olduğunu söylerken bunun zaten yapılmayacağını biliyorum.

“Daha demokratik bir ülke için Evet diyeceğini” söyleyenler, bu değişiklik paketine “yüzde 10 barajının, milletvekilini lider yerine milletin seçmesini sağlayacak maddelerin, dokunulmazlık konusunun” neden alınmadığını hiç mi merak etmezler? Ve neden sormaz, sorgulamazlar?
Bu onların vatandaşlık görevi değil midir? Her şey, en önemli adımlar bile sloganlara mı indirgenmelidir?
Şimdi Başbakan “2011 seçiminden sonra yeni Anayasa yapılacak ve yine referanduma gidilecek” diyor.
Acaba demokrasinin olmazsa olmazı; milletvekili özgürlüğü, dokunulmazlık ve yüzde 10 barajını mı kastediyor dersiniz?
Hiç sanmıyorum. İktidarın işine yarayan maddelere yine dokunulmayacak, eğer bu referandumda “Evet” çıkmışsa Anayasa Mahkemesi denetimi tümüyle kalkmış olacağından keyfi birçok değişiklik (değiştirilemez maddeler dahil) yapılabilecektir.

O noktadan sonra kimsenin itiraz edebileceği bir merci kalmayacağından ya her şey hazmettire hazmettire olup bitecek ve susulacak ya da ülke kaosa sürülenecektir.
“AB’de böyle” masallarına da inanmadan iyi düşünün. Bu tren tek yön zira, dönüş bileti yok!




Ruhat MENGİ
29.08.10 / VATAN

Re: ‘Daha demokratik Türkiye için’ mi?

İletiGönderilme zamanı: Pzr Ağu 29, 2010 3:10
gönderen Başkomutan
Demokratik(!) Türkiye dendi "EVET" Cephesi


Apocu Şivan'ın Referandum Kararı!

Şivan Perver Erdoğan'ın "Yüreğini Titretmeye" devam ediyor!


Referandumu önemli bir adım olarak gören Şivan Perwer


Referandumun Türkiye'nin geleceği için çok önemli bir adım olduğunu söyledi. 34 yıldır yurtdışında yaşayan Perwer, referandum sürecine ilişkin SABAH'a özel açıklamalar yaptı.

"HİZMETE HAZIRIM"


"Türkiye'de büyük bir değişim yaşanıyor. Toplum uzun yıllar bunun mücadelesini verdi. O kadar çok şey heba edildi ki. Artık değişim zamanı. Bu toplum yıllarca bunun mücadelesini vermedi mi? Biz sanatçılar da dahil ağır bedeller ödemedik mi? Düşünce özgürlüğü, demokrasi diyorsak yasal engeller de kalkmalı. Referandum gelecek için atılan bir adım.


İm (Kod): Tümünü seç
http://www.akishaber.net/haberdetay.asp?id=20764




İFTİRACI PAMUK 'EVET' CEPHESİNDE

ROMANLARINDAN çok Türk milletine attığı iftiralarla Avrupa ve Amerikalıların hayranlık duyduğu Orhan Pamuk da ‘evet’çiler kervanına katıldı. 12 Eylül’deki referandumda tercihini açıklayan Pamuk, Anayasa değişikliğinin kabulüyle 1980 darbesinin vicdanlarda mahkum edileceğini öne sürdü.

Bölücülerle aynı safta

HER fırsatta ülkesini karalayıcı açıklamalar yapan Pamuk’un, bölücülerle aynı safta yer alması olağan karşılandı. Pamuk, “Evetten sonra yeni Anayasa hazırlayacağız” sözüyle PKK yandaşlarına şirin görünen Başbakan Tayyip Erdoğan’ı destekledi.

İftiracı yazar da ‘evet’ diyecek

“Türkler 1 milyon Ermeni ve 30 milyon Kürt’ü kesti” yalanıyla Nobel Ödülü’nü alan yazar Orhan Pamuk 12 Eylül’deki referandumda ’evet’ oyu vereceğini açıkladı. 12 Eylül 1980 askeri darbesiyle birçok insanın büyük sıkıntılar yaşadığını hatırlatan Romancı Orhan Pamuk, 12 Eylül ile hesaplaşmak gerektiğini ifade etti. Pamuk 12 Eylül’de yapılan referandumda oy kullanması durumunda tercihinin ’evet’olacağını açıkladı. Anayasa değişikliğini onaylamanın “AKP’yi desteklemek ya da hükümete güvenoyu vermek anlamına gelmeyeceğini” belirten yazar Pamuk, referandumda “evet” oyu kullanıp, seçimlerde AKP’ye oy atmayacak çok sayıda kişi olabileceğine de dikkat çekti.

Onun da hesabı var

12 Eylül 1980 askeri darbesiyle hesaplaşmanın önemine dikkat çeken Pamuk, yeni Anayasa’yı, bu hesaplaşmanın yolunu açan bir kapı olarak gördüğünü vurguladı. Anayasa’nın kabul edilmesinin darbe dönemi yöneticilerine yargı yolunu açabileceğine işaret eden Pamuk, yargı süreci başlamasa bile referandum sayesinde 12 Eylül’ün vicdanlarda mahkum edileceğini kaydetti.

Batı, Ermeni yalanına destek veren Pamuk’u Nobel ile ödüllendirdi.


YENİÇAĞ