1. yüz (Toplam 1 yüz)

“Onların Doları Varsa Bizim De Allah’ımız Var…” / Ali ERALP

İletiGönderilme zamanı: Cmt Ağu 11, 2018 16:12
gönderen Gamze Okur
“Onların Doları Varsa Bizim De Allah’ımız Var…”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Rize'de yaptığı konuşmada, 6 TL'yi gören dolara ilişkin:

"Şunu bilin; bugün dünden daha iyiyiz, yarın bugünden de iyi olacağız. Hiç bundan endişeniz olmasın. Çeşitli kampanyalar sürdürülüyor. Bu kampanyalara kulak asmayın. Şunu unutmayın, onların dolarları varsa bizim de halkımız, hakkımız, Allah'ımız var." Dedi.

Bunlar halkın gazını almak, öfkesini dindirmek üzere söylenmiş laflar.

Çünkü senin Allah’ın, hakkın, halkın varsa onların da Allah’ı, kitabı var…

Onların da dini, imanı, halkı, hukuku var…

Üstelik paralarının üzerinde, “IN GOD TRUST” yani “ALLAH’A GÜVEN. Başka bir deyişle ”Biz Allah’a güveniriz” yazar.

Bırakalım artık şu “Dış güçler, çeşitli kampanyalar sürdürülüyor” masallarını…

Gerçeklere dönelim… Gerçekleri konuşalım…

Ülkenin bu hale gelmesine sebep sizin uyguladığınız ekonomik ve sosyal politikalardır…

Ne demişti maliye Bakanı Kemal Unakıtan:

“Babalar gibi satarız. Kâr edeni de zarar edeni de satacağız. Parayı veren düdüğü çalar. Ruslara da satarım arkadaş. Ne banka bırakacağız ne fabrika ne de işletme. Liman da bırakmayacağız, hepsini satacağız…”

Sattınız. El emeği, göz nuru Kamu mallarını babalar gibi sattınız… Sonunda ne fabrika kaldı, ne sanayi… Ne tarım kaldı ne köylü… Ne üretim kaldı ne tüketim…

Bununla da yetinmediniz, ABD ile bir olup, onun Irak’a saldırmasına ve 2 milyon insanın ölümüne sebep oldunuz. Suriye’yi bugünkü haline getiren sizsiniz. Şu anda 5 milyon Suriyeli göçmen var ülkemizde ve 2,5 milyon mültecinin daha ülkemize kabul edilmesi için BM harekete geçti.

Bunlar da yetmedi tabelalardan TC’leri kaldırdınız. Kapı arkalarında PKK’lı teröristlerle görüşmeler yaptınız. Bugün kan düşmanı ilan ettiğiniz FETÖ teşkilatına önce siz kucak açtınız. Onları tüm devlet kurumlarına yerleştirdiniz.

Şimdi kalkmış milliyetçilikten, vatanseverlikten söz ediyorsunuz. Bu kutsal sözleri en son ağzına alacak kişi ya da kişiler varsa onlar da sizlersiniz…

Şimdi de başınız sıkışınca doların artışını dış güçlere ve çeşitli kampanyalara bağlıyorsunuz. Ve ekliyorsunuz onların doları varsa bizim de Allah’ımız var.

Allah, dolar işlerine bakmıyor. Dolar üretmiyor.

Doların artışının bir tek nedeni var ekonomik ve sosyal düzenin uyguladığınız talan yöntemleri ile bozulması, Tsunami yaşaması.

Bakın 16 yılda ekonomimiz ne hale gelmiş?

Beğenmediğiniz Ecevit döneminde dolar 1,30 TL idi. Bugün 6 TL’yi geçti.

Yazar kasa fırlattığınız Ecevit iktidarında asgari ücretli 27 çeyrek altın alıyordu, bugün 2018 yılında, AKP iktidarında, sadece 4 altın alabiliyor…

2002’de benzin fiyatı 1.62 TL idi, bugün 6.27 TL.

2002 yılında et fiyatı 7 lira, dana kuşbaşı fiyatı 11 liraydı. Bugün Dana kıymanın en düşük fiyatı 41 TL, kasaplarda kuzu kuşbaşının fiyatı ise 80 lirayı gördü…

Peki nasıl geldik bu sonuçlara? Şimdi bir de eğitim öğretim, kurumlara ayrılan bütçe ve mezun durumuna bakalım:

Diyanetin bütçesi 5,7 milyar TL,

Sağlık bakanlığın bütçesi 2,7 milyar TL,

Doktor sayısı 107 bin, imam sayısı 122 bin,

Hastane sayısı 1250, cami sayısı 85 bin,

Doktor açığımız 105 bin, imam açığımız yok,

Her sene 9 bin doktor mezun oluyor, her sene 60 bin imam mezun oluyor.

Gördünüz mü AKP’nin eğitim, sağlık ve yatırım programını.

Bu koşullarda bir ülke nasıl sanayisini, tarımını, ekonomisini güçlendirir ve halkına hizmet götürür?

Götüremez… Götüremeyince de bu kez din sömürüsüne sarılır.

Ekonomisini de dışa bağımlı hale getirir. Bunun sonucunda uluslararası bir küçük dalaşmada dolar, uçup gider. Olan gariban halka olur.

Şu anda halkın pek olup bitenden haberi yok. Onlar din, Allah, hak, peygamber laflarını duyunca basıyorlar alkışı…

Asıl çile, feryat, figan sesleri gelecekte, bugünkü ekonomik depremin tüm yaşantımıza etki yapmasıyla kendini gösterecek… Susan, her çeşit haksızlığa, hukuksuzluğa sessiz kalan millet, cebine dokunulunca, ekmek bulamaz hale gelince, isyan etmeye başlayacak.

“Yastık altındaki dolarlarınızı, altınlarınızı çıkarın” kampanyası da bi işe yaramayacak… Yastık altında ne kaldı ki…

Şimdi yara taze, sıcak… Acısı ortaya çıkmadı henüz… Yara soğusun hele bir… İşte o zaman göreceğiz olacakları…

Bütün bunlardan, bu sıkıntılardan kurtulmanın bir tek çözümü var: Bu iktidardan ve yandaş muhalefetten kurtulup, tüm milleti temsil eden bir milli hükümet kurmak.

Bunun yolu ise Kuvayı milliye ruhundan ve milli bir örgütlenmeden geçer.

(alieralp37@gmail.com)