1. yüz (Toplam 1 yüz)

Yalandan, Dolandan, Gece Gündüz Konuşanlardan Bıktık, Usandık… / Ali ERALP

İletiGönderilme zamanı: Cmt Mar 16, 2019 12:41
gönderen Gamze Okur
“Yalandan, Dolandan, Gece Gündüz Konuşanlardan Bıktık, Usandık… “

AKP ve MHP belediye seçimlerinde kol kola girdi.

Geçmişte birbirlerine sarf ettikleri sözleri, küfürleri, suçlamaları unuttular.

Canciğer kuzu sarması oldular. Birbirlerini canla, başla koruyorlar. Doğru olsun eğri olsun, yanlış olsun yalan olsun; tüm yapılanları, tüm konuşulanları savunuyorlar.

Ortada ne milliyetçilik kaldı ne ulusalcılık…

Ordunun tank fabrikası Katar’a satılıyor. Bahçeli çıkıyor, “Hayır satmadık, 25 yıllığına idaresini Katar’a verdik, Kılıçdaroğlu yalan söylüyor” diyor.

Hem de gözümüzün içine baka baka…

Hadi diyelim ki satmadınız, sadece “idaresini” verdiniz, hem de 25 yıllığına, her yerde “Milliyetçiyim” diye bas bas bağıran bir politikacı, ordusunun fabrikasını 2 milyonluk bir devlete, bir ülkeye teslim eder mi?

82 milyonluk vatanımızda bu fabrikayı yönetecek adam bulamadınız mı? Bizim teknik elemanlarımıza, personelimize, askerlerimize, yöneticilerimize ne oldu?

Biz bu kadar aciz miyiz? Beceriksiz miyiz?

Türk-İş’e bağlı Türk Harb-İş sendikası, bu özelleştirmeyi protesto etmek için bir miting yapmak istedi. “Güvenliği sağlayamayız” gerekçesiyle Ankara Valiliği buna da izin vermedi…

Türkiye tarihinde bu, bir ilktir.

Şimdiye dek grevlerin emniyetini bir başka ülkenin valisi mi gelip sağlıyordu?

Ülkesinin fabrikasını koruması insanların en doğal bir isteği, en demokratik bir hakkı değil midir?

Ne oldu sizin “İleri demokrasi”nize? Grevlere, yürüyüşlere, toplantılara tahammül edemiyorsunuz artık.

Kadınların yürüyüşlerine, demokratik haklarını kullanmasına engel oluyorsunuz. Onları yerlerde sürüklüyorsunuz. Bu davranışınızı protesto etmek için ıslık çalınca da “Kadınlar Ezanı protesto ettiler, ıslık çaldılar…” diyorsunuz.

Şimdi onlar, yani AKP ile MHP "Beraber yürüyorlar, beraber ıslanıyorlar yağan yağmurda…" El ele, kol kola… Can cana…

Ve kendilerini eleştiren herkesi, önlerine çıkan herkesi ihanetle, vatan hainliği ile FETÖcü ve PKKcı olmakla suçluyorlar.

Söyleyecek sözleri kalmadı çünkü.

AKP, har vurup harman savuran mirasyedi evlatlar gibi vatan mallarını satıp, savdı. Altından girip üstünden çıktı. MHP de ona destek verdi, düştüğü yerde kolundan tutup ayağa kaldırdı.

Şimdi onlara bir tek propaganda yöntemi kaldı: Kendilerini eleştirenleri, önlerine çıkanları kötülemek, karalamak, ihanetle suçlamak…

Kendilerinden olmayanları düşman ilan etmek ve insanlarımızı karşı karşıya getirmek…

Millet İttifakına sabah akşam “Zillet İttifakı”, yani “Aşağılık, alçak millet ittifakı” diye sesleniyorlar. Zillet, “Alçaklık, aşağılık” anlamına gelmektedir çünkü. Böylece halkın bir bölümünü aşağılıyorlar, küçük düşürmek için ellerinden geleni yapıyorlar…

Dayandıkları taban ise bilgisiz, görgüsüz, kendilerine Arabesk düşünceyi ve yaşam biçimini örnek seçmiş; araştırmayan, incelemeyen bir halk kesimi. Bunlar “Öl de ölelim” diyen ve her an saldırıya, kavgaya, dövüşe hazır bekleyen militanlar grubu…

Ama halkın büyük çoğunluğu onların yanında değil…

Yani işin özeti AKP ve yandaşı MHP vatanımızda bir “Gerilim politikası” izliyor. Kışkırtıcı… Suçlayıcı… Çevreye zehir saçan bir dil kullanıyor. Yalanlar havada uçuşuyor.

Kardeşi kardeşe, komşuyu komşuya, vatandaşı vatandaşa düşman ediyorlar.

Silahlanmadan söz ediyorlar.

İnsanların gerçekleri açıklama, ispatlama haklarını ellerinden alıyorlar. Özellikle de bu işi TV’ler ve basın yolu ile yapıyorlar…

İktidar sözcüsü Ömer Çelik’in Mansur Yavaş’la ilgili basın açıklamasını, TV’ler, program akışını keserek “Canlı” yayınlarla halka iletirken; Mansur Yavaş’ın belgelere dayanan ve ileri sürülen iddiaları çürüten konuşmasını ancak iki üç TV verdi…

Ama bu yandaş TV’lere de bir çift sözümüz var bizim:

Gün gelir, güvendikleri dağlara karlar yağar. Gün gelir, tarih Babanın kaydettiği gibi, kendilerini destekleyenler toz olurlar. Tarihin derinliklerine gömülürler…

Bir de bakarlar ki arkalarında kimse yok…

Yapayalnız kalmışlar…

Üstüne üstlük bir de “Hesap sorma” dönemi başlar… Hesap verme dönemi gelip çatar…

Atasözünde söylendiği gibi: “Keser döner, sap döner, gün gelir hesap döner…

(alieralp37@gmail.com)



Re: Yalandan, Dolandan, Gece Gündüz Konuşanlardan Bıktık, Usandık… / Ali ERALP

İletiGönderilme zamanı: Pzt Mar 18, 2019 15:18
gönderen Asun Kale
Evet sevgili Ali, 24 saat bu adamın, adamların yüzünü görmekten bıktık usansık. İnanın televizyon açmayı canım istemiyor. Hep suçlama, hep suçlama, tehdit... Ama bu defa Tarzan zorda. Ondan bağırıp çağırıyorlar. İçişleri bakanı bile kendini tutamayıp bir seçmene mitingte ağzına geleni söyledi. İnşallah bu kez kurtuluruz şu adamlardan. Yoksa kafayı yiyeceğiz...

Re: Yalandan, Dolandan, Gece Gündüz Konuşanlardan Bıktık, Usandık… / Ali ERALP

İletiGönderilme zamanı: Cmt Mar 23, 2019 21:10
gönderen Gönül Pınar Atacı
Bu son derece güncel ve her cümlesi ve kelimesi mükemmel yazısı için çok değerli ve sevgili Ali'ye en kalbten tebrikler, özel selamlar, en iyi dilekelr ve derin saygılar gönderen Gönül'den konuya ilişkin bir ithaf :

BUNLARIN HEPSİ, ESKİ VE YENİ BOP'CU VE BEŞİNCİ KOLCU

Bunlar,milletin orasına koyacağız diyen hayinlerin özel ve tüzel hamileri
Ve yurdu ve ulusu bölmek ve bölüşmek isteyenlerin açık ve gizli amirleri.

Bunlar,çocuklara tevacüzü 'bir kereden bir şey olmaz' diye aklayan sapıklar
Ve tüm kızlara ve kadınlara en canavarca el,dil ve bel uzatan azılı kaçıklar.

Bunlar, doğa,insan,vatan,millet,asker,Türk,Türkçe ve Atatürk düşmanı
Ve emperyalist ve siyonist manda ve himaye,mafya ve Muaviye hayranı.

Bunlar,yurtsever subaylara ve aydınlara kanlı kumpasları kuran hayinler
Ve Mehmetcik’leri Orta Doğu batağına sokarak kıran ve kırdıran zalimler.

Bunlar,İdlip'de yuvalanmış tüm teröristlere sınırları açmayı taslıyorlar
Ve Türkiye'ye bir buçuk milyon katil ve hayin daha getirmek istiyorlar.

Bunların hepisi, ulu ve kutsal Millet İttifakı'na küfreden eski ve yeni BOP'cu
Ve hizmetcileri dışındaki herkese hakaretler ve iftiralar eden beşinci kolcu.

Bunların tümünü madden ve manen teşhir,tel'in ve mahküm etmek,
İlahi ve insani,vatani ve milli, hukuki, idari ve ahlaki bir yüce ödev.
Bunların kökünü kazımak ve tarihin en iğrenç çöplüğüne süpürmek,
En yaşamsal,ulusal ve toplumsal,yerel ve evrensel bir kutsal görev.

Gönül Pınar Atacı, 17.Mart.2019

Re: Yalandan, Dolandan, Gece Gündüz Konuşanlardan Bıktık, Usandık… / Ali ERALP

İletiGönderilme zamanı: Cmt Mar 23, 2019 22:23
gönderen Ali Eralp
Kalemine, yüreğine sağlık Sevgili Gönül. İşte bunlar gerçeklerin ta kendisi. Çok güzel dökmüşsün dizelere. Kutlarım. Selamlar, sevgiler.