GuncelMeydan

“Vatan Kurtaranlara Saldırıyorlar, Tecavüzcülere Tek Laf Yok…”


Vatanımızda parlamenter rejim yok edildi. Başkanlık sistemine geçildi.

Tüm kurumlar tek kişiye bağlandı.

Her işe, her yasaya, her uygulamaya o karar veriyor.

Ağzından çıkan emir sayılıyor.

O neye karar verirse, neyi emrederse o gerçekleşiyor.

2 kere 2’nin dört etmesi kadar kesin bir sonuç bu. İktidar, milletvekilleri, bakanlar da bu emir – kumanda zincirine uymak zorundadırlar.

Yargı, eğitim, emniyet, asker iktidarın emrinde…

Muhalefetin ise bu düzende artık hiç söz hakkı kalmadı. Görüş, düşünce belirtip, eleştiri yapan muhalif milletvekilleri saldırıya uğruyorlar.

Hem de 5 kişi tarafından…

Mecliste yan gelip yatan iktidar milletvekillerinin de artık bir hükmü yok. Onlar sadece kendilerine söylenenleri yapıyorlar ve doğru olsun, yanlış olsun her oylamaya parmak kaldırıyorlar…

Bir de maaşlarını alıyorlar.

Ülkemizde ne özgürlük kaldı ne barış… Ne gelenek kaldı ne görenek.

Ahlak, görgü kuralları ayaklar altında çiğneniyor.

Şimdiye dek Anıtkabirde, hiçbir iktidar döneminde yapılmayan, uygulanmayan davranışlar sergileniyor.

Sloganlar atılıyor…

Ne karışan var ne görüşen… Savcılar, yargıçlar sadece seyrediyorlar…

Sevgili vatanımızda bir savaş veriliyor bugün…

Aydınlıkla karanlığın, iyilikle kötülüğün, şeriatçılıkla milliyetçiliğin, yalanla gerçeğin, Ortaçağla uygar dünyanın savaşı bu…

Adam tutturmuş, “Ben İlla da şeriata, hilafete, saltanata geri döneceğim… Osmanlıyı yeniden kuracağım…”

Atatürk’ü, Cumhuriyeti, laikliği, demokrasiyi uygarlığı hedef tahtasına yatırmış…

Düşman ilan etmiş… “Atış serbest…” diyor.

Gelen vuruyor, giden vuruyor. Atatürk heykellerine baltayla saldırmaya başladılar bile. Ülkesini, vatanını kurtaran adama saldırmak nasıl bir şeyse… Ama vatan satanlara onların bir diyeceği yok…

Yedi düveli topraklarından kovup, ülkesinin bağımsızlığını kazanan, yedi ceddinin ayaklar altında kalan namusunu kurtaran kurtarıcıya saldırıyorlar, tecavüzcülere tek laf yok.

Hutbelerde Cumhuriyeti ve Atatürk adını anma geleneği yok edildi.

Cuma hutbesinde Atatürk’ü tek sözcükle anmayan Diyanet İşleri Başkanı aynı gün, Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı fesli Kadir’in ziyaretine gitti.

Ama yanılıyorlar.

Dünyanın sahiplendiği bir devrimciyi asla yok edemezler. Tarih sayfalarından silemezler.

Tıpkı Fidel Castro, Che Guevara gibi. Fidel Castro’yu, Che Guevara’yı tarihten silmek mümkün müdür?

Onlara saldırıldıkça büyürler. Güçlenirler. Adlarını, sanlarını daha çok duyururlar…

İktidar olduğunuzdan bu yana, 18 yıldır, Mustafa Kemal Atatürk’ü kötülüyorsunuz, bayramlarını yasaklıyorsunuz, adını kitaplardan çıkarıyorsunuz, adının verildiği mekânları yıkıyorsunuz.

“Keşke Yunan galip gelseydi, o yenilseydi“ diyorsunuz.

Peki, ne oldu? Sonuç? Atatürk’ü yok edebildiniz mi?

Küba’nın en büyük parkında hâlâ bugün Atatürk’ün büstü duruyor. Kübalılar onu ellerinde Türk bayrakları ile selamlıyorlar.

Onlar ona saldırdıkça küçülüyorlar… O, devleşiyor…

Onların yaptığı bir geriye gidiş hareketidir. Ortaçağa dönüştür…

Tek dayanakları, tek geçim kaynakları okumamış, yazmamış, eğitim görmemiş cahil halktır. Yandaşları ise emperyalist devletlerdir.

İşte bunun için İslam ülkelerinden bilim adamı ve buluş çıkmaz. Hele hele uygarlık hiç çıkmaz. Ama halkı yöneten devlet adamları uygarlığın, ihtişamın en güzelini, en gelişmişini yaşarlar…

Bir elleri yağda, bir elleri balda yaşam sürerler…

İşte bunun için İslam ülkeleri dünyanın en yoksul, en cahil, en perişan insanlarının yaşadığı ülkelerdir. Ama onları yönetenler dünyanın en zengin insanlarıdırlar.

İş işten geçmeden aklınızı başınıza toplayın…

(alieralp37@gmail.com)
[/size]

Her cümlesi ve kelimesi yaşamsal düzeyde GÜNCEL, tamamen SOMUT, derin BİLİMSEL, gerçek VATANSEVER, baştan sona MÜKEMMEL bir yazı. Çok değerli yazarı sevgili Ali'ye ben Gönül'den sonsuz tebrikler, içten selamlar, en iyi dilekler, yeni başarılar ve özel bir ithaf :

SİZ VE SİZİN HEPİNİZİ

Siz, erki bunca yıldır en adi hilelerle elde ettiniz.
Siz, bu güzeller güzeli yurdu paramparça ettiniz.
Siz, bu ulu ve soylu ulusu ite kurda yem ettiniz.
Siz, herkese ve her şeye çok derin ihanet ettiniz.

Siz, Ata’mıza büyük hakaret ve melanet ettiniz.
Siz, eski ve yeni haçlılarla gizli pazarlık ettiniz.
Siz, bütün gericiler ve bölücülerle dostluk ettiniz.
Siz, uzak yakın emperyal mandaya kulluk ettiniz.

Siz, Türk’ü ve Atatürk’ü tarihten silip atmaya yemin ettiniz.
Siz, yüce ve kutsal dini ve imanı ihlal, inkar ve imha.ettiniz.
Siz, bu ulu ve şanlı orduyu en kalleşce arkadan vurup iğdiş ettiniz.
Siz, binlerce yıllık ana dil Türkçe’ye çatal dilinizle hakaret ettiniz.

Siz, işcilerimizi ve emekcilerimizi yerel ve küresel sömürüye köle ettiniz.
Siz, tüm kızlarımızı ve kadınlarımızı en azgın bir yobazlığa teslim ettiniz.
Siz, bütün anaların,babaların ve çocukların gözlerini devamlı yaşlı ettiniz.
Siz, en dürüst ve sadık iç ve dış dostlarınıza bile küfür ve kalleşlik ettiniz.
Siz, yurdu ve ulusu bütün masum ve mazlum komşularına düşman ettiniz.

Siz, Gezi’de ve Taksim’de insan kanı içerek çağdaş yamyamlık ettiniz.
Siz, milyonlarca Suriye’liyi getirip Türkiye’nin başna kara bela ettiniz.
Siz, masum Suriye’yi ve mazlum Irak’ı bölüp parçalayana eşlik ettiniz.
Siz, gerici,yobaz ve bölücü terör ve terörist üretip bu ve diğer komşulara ihraç ettiniz.
Siz, Suriye’yi işgal ederek Şam’daki Emevi Camisi’nde namaz kılmayı hayal ettiniz.

Siz, bayrağımızı gönderinden indirip yerlerde sürükleyen tüm hainleri himaye ettiniz.
Siz, bu vatanı ve milleti seven herkese düşman olan o gafilleri ve katilleri taltif ettiniz.
Siz, ulu önder Atatürk’e saldıran bütün gericileri,yobazları ve bölücüleri tebrik ettiniz.
Siz, bu dahi insan önündeki saygıya sap gibi durmak diyerek en iğrenç hakareti ettiniz.

Siz, anavatanı çok kanlı bir iç ve dış savaşa itenlere nesnel ve tinsel tedarikcilik ettiniz.
Siz, onlara destek ve güç veren yerel ve emperyal hamilere ve canilere teşekkür ettiniz.
Siz, cefakar ve fedakar insanlarımızı Atatürk’ün en kalleş düşmanlarına kurban ettiniz.
Siz, vatanı satmak isteyenleri ve satanları ve ulusa en hain tuzakları kuranları af ettiniz.

Siz, bu ülkenin yankici bölücülere dinamit ve silah deposu olmasına müsamaha ettiniz.
Siz, ellibin vefakar ve cefakar köy korucusunu bölücü teröristlerin insafına terk ettiniz.
Siz, Türkleri ve Kürtleri birbirine düşürüp düşman etmek için tahrik ve provoke ettiniz.
Siz, tüm ulusal ve toplumsal kurtuluş savaşcılarını ve taraftarlarını takip ve taciz ettiniz.

Siz, anayasanın ve onlarca yasanın özünü,ruhunu ve sözünü inkar,iğfal ve imha ettiniz.
Siz, hakan ve halife olmak hayaliyle hukuka olmadık hilebazlık ve hokkabazlık ettiniz.
Siz, Balyoz ve Ergenekon dosyaları diyerek tertiplediğinz o davalarda savcılık ettiniz.
Siz, yurtsever subaylara ve aydınlara karşı açılan bu davalarda yalancı tanıklık ettiniz.

Siz, hiç bir suçu olmayan ast ve üst subaylarımıza o Silivri zındanlarında eziyet ettiniz.
Siz, Mamak ve Hasdal’a hapsetttirdiğiniz tümden suçsuz aydınlarımıza işkence ettiniz.
Siz, bu zındanlarda ve o esir kamplarında hastalanmış insanlarımızı ölüme terk ettiniz.
Siz, jandarmamızı ordudan koparıp yalnız bırakarak teröristlere kolay bir hedef ettiniz.
Siz, benzer melaneti kıyılarımızı canlabaşla koruyan sahil güvenlik örgütüne de ettiniz.
Siz, bütün karasularımızı ve özel güvenlik alanlarımızı emperyal güçlere hediye ettiniz.

Siz, yurdun kutsal T.C adını ve soyadını kurum ve kuruluşlara yasak ve yabancı ettiniz.
Siz, her gün okul çocuklarımızca ve minnet ve şükranla söylenen ulu andı yasak ettiniz
Siz, Kandil ve İmralı’da keyfçatan bölücü tim şeflerine yataklık ve hizmetkarlık ettiniz.
Siz, uydurduğunuz açılım ve çözüm süreciyle tüm yurdu bölücülere devir teslim ettiniz.
Siz, böylece bütün Kürtlere,Türklere ve tüm öteki vatandaşlarımıza yazık günah ettiniz.
Siz, ülkenin her yerinde kol gezen ve cirit atan o Beşinci Kol’u himaye ve teşvik ettiniz
Siz, Hatay’ı ve Diyarbakır’ı bu yerli ve yabancı ajanlara açık ve en gizli merkez ettiniz.

Siz, ulusu, kutsal geni,genliği ve gönenciyle oynayarak bölük pörçük ettiniz.
Siz, vatanı ve halkı en alçak kamplara ve kutuplara ayırarak kötürüm ettiniz.

Siz, Ata’nın kurduğu açık ve gizli polisi küresel istihbarat merkezlerine hizmetci ettiniz.
Siz, GES’i ordudan koparıp MİT’e vererek o bölgesel ve küresel güçlere uşaklık ettiniz.
Siz, o en kutsal ve ulusal kozmik odamıza iç ve dış düşmanları yollayarak ihanet ettiniz.
Siz, bedelli askerlik denen melanetle zenginlere hizmet tüm yoksullara ise ihanet ettiniz.
Siz, kadim ve şanlı ordumuzu böylece sağılıp söğüştürülecek rant ve kira unsuru ettiniz.

Siz, Taksim ve Gezi’deki ve diğer yerlerdeki barışcıl güçlere zehirli gazla hücum ettiniz.
Siz, anaların,kadınların,bacıların,kızların yani tüm milletin orasına en galiz küfür ettiniz.
Siz, kara yaslara batmış bir kutsal anayı sürülerinize yuhalatıp en alçakca hareket ettiniz.
Siz, tamamen masum ve mazlum bir yurtdaşımıza ananı da al git diyerek hakaret ettiniz.
Siz, bağrı yanmış bir madencimizi İsrail dölü, erkeksen gel buraya diyerek tehdit ettiniz.
Siz, yankici seperatistleri topraklarımız üzerinden geçirip Suriye’ye terörist ihraç ettiniz.
Siz, Oslo’ya gidip emperyal manda ve himaye altındaki bölücülerle gizli pazarlık ettiniz.
Siz, tüm sağlı sollu ve bölücü teröristleri başınıza taç ve masanıza kadeh arkadaşı ettiniz.

Siz, yanki beslemesi bir ‘imamla’ açık ve gizli ortaklık ettiniz.
Siz, bu adamla baş başa verip bütün ordumuzu tarumar ettiniz.

Siz, tüm ulusal ve toplumsal sorunlarda en büyük yalancılık ettiniz.
Siz, tüm toplumsal ve ulusal değerlere ve gelirlere talancılık ettiniz.
Siz, bütün iç ve dış karın ve rantın en büyük bölümünü gasp ettiniz.
Siz, bütün dünyada bugüne dek asla görülmemiş rüşvetcilik ettiniz.
Siz, sizi eleştiren ve övmeyen herkesi devamlı takip ve taciz ettiniz.
Siz,size karşı duran herkesi hatta çocukları bile çok mağdur ettiniz.
Siz, sizden olmayan her yargıcı,savcıyı,polisi sürekli sürgün ettiniz.

Siz, size rakip olan tüm sanayici ve iş adamlarını madden ve manen taciz ettiniz.
Siz, sizden olan ve size biat eden o sonradan görme girişimcilere hamilik ettiniz.
Siz, tüm Kobi’leri,esnafı ve zanatcıları her tür krediden men ve mahrum ettiniz.
Siz, bütün KİT’leri her isteyene yok pahasına satıp savurarak tam tasfiye ettiniz.
Siz, bütün pazarlarımızı tüm küresel ve bölgesel rakiplere terk ve teslim ettiniz.
Siz, emeği ve bütün çevreyi yerel ve küresel baskı ve sömürüye esir ettiniz.
Siz, yeni bir Duyuni Umumiye’yi tüm yurdun ve ulusun başına bela ettiniz.

Siz, ovaları ve vadileri yakıp yıkarak yüce dağları ve ormanları yerle bir ettiniz.
Siz, böylece doğadaki canlı varlıkları evsiz barksız,yavrularını ise yetim ettiniz.
Siz, tertemiz denizleri,gölleri ve ırmakları kirleterek kirli ve kullanılmaz ettiniz.
Siz, sayısı milyonlara ulaşan işsizler ordusunu çok daha kronik ve tirajik ettiniz.
Siz, tüm yoksulları daha çok yoksul ederek bütün halkı perişan ve mahv ettiniz.
Siz, o denli büyük ve etkin üretim yapan ulusal ekonomiyi tamamen felç ettiniz.
Siz, o modern ve dinamik ulusal yatırım,banka ve sigorta sistemini harabettiniz.
Siz, tüm endüstriyel,tarımsal ve turistik üretim ve tüketim ağını yerle bir ettiniz.
Siz, halkın özel ve tüzel,kamusal ve kurumsal birikimlerini heba ve israf ettiniz.

Siz, tüm iktisat ve ticaret alanını emeğe ve emekcilere tam bir cehennem ettiniz.
Siz, bütün Türkiye’yi yerel, küresel ve bölgesel sömürü ve ezgiye cennet ettiniz.

Siz, iktisadi ve siyasi Misakı Milli’mizi tüm eski ve yeni düşmana ikram ettiniz.
Siz, tüm ulusal ve bölgesel sınırlarımızı eleğe dönüştürüp yol geçen hanı ettiniz.
Siz,o sınırları koruyan ve kollayan er ve subaylarımızı tehdit ve mağdur ettiniz.
Siz, Ege Denizi’ndeki on altı adamızı Yunanistan’a daima terk ve teslim ettiniz.
Siz, tüm anlaşmalar gereği bize tapulu Süleyman Şah Türbesi’nden firar ettiniz.
Siz, Kıbrıs’daki o ulusal ve uluslararası çıkarlarımızı terk,ihmal ve inkar ettiniz.
Siz, o Kürecik ve İncirlik üslerini yeniden haince açıp bir siyasi rant elde ettiniz.
Siz, tüm Atatürk’cü güçleri ve kurumları devlet aygıtından tümüyle izole ettiniz.
Siz, bütün devlet kurumlarını gerici,yobaz ve bölücü odakların oyuncağı ettiniz.
Siz, Pensilvanya villalarında beslenen meczuba ve mel’una suç ortaklığı ettiniz.
Siz, Kandil ve İmralı’da demlenen o malum bölücülerle iş ve güç birliği ettiniz.
Siz, böylece yüzlerce subayı, Mehmetciği ve aydını dış odaklara kurban ettiniz.
Siz, benzeri şeyi Emniyet Teşkilatı’na da yaparak polisleri şamar oğlanı ettiniz.

Siz, tüm hukuk sistemini en sinsi planlar ve saldırılar uygulayarak altüst ettiniz.
Siz, hepsi de kahraman avukatlara ve barolara alçakca iftira ve hakaret ettiniz.
Siz, tüm insan haklarını ayaklar altına atarak evlerinizin kapısına paspas ettiniz.
Siz, demokrasiyi ve bütün hak ve özgürlükleri yalnızca size çalışan araç ettiniz

Siz, Ata’nın büst ve heykellerin yıkıp tekmeleyen o itleri teşvik ve taltif ettiniz.
Siz, polisi karakola,askeri kışlaya hapsederek bilgisiz,savunmasız hedef ettiniz.
Siz, tüm şehitlerimize ve gazilerimize kelleler diyerek en hayin hakareti ettiniz.
Siz, yiğit gazilerimize gaziyseniz gaziliğinizi bilin deyip görevden ricat ettiniz.
Siz, size asla biat etmeyen tüm genç ve yaşlı erkeklerimizi devamlı linç ettiniz.
Siz, size asla teslim olmayan tüm yiğit eşli ve eşsiz meleklerimizi taciz ettiniz.
Siz, özel ve tüzel korunmaya muhtaç kimsesiz ve küçük çocukları iğfal ettiniz.
Siz, Atatürk‘ün bütün ilkelerine en olmadık ve alçakca yalan ve iftirayı ettiniz.
Siz, tarihteki o en yobaz ve gerici karşı-devrime yapıcılık ve koruculuk ettiniz.
Siz ortaçağın o süper yobaz ve gerici ideolojisini kendinize birincil şiar ettiniz.

Siz, Ata’mıza, atalarımıza,bizim hepimize ve bütün yurtaşlara büyük bir vicdansızlık ettiniz.
Siz, insanların Tanrı,din ve iman aşkını kırmak için her türlü yalana ve harama cüret ettiniz.
Siz, Muaviye’ciliğinizi ve dinsiz dinciliğinizi yüce İslama ve Kur’an’a ihraç ve iskan ettiniz.
Siz, kutsal kitap tarafından kesinlikle mahküm edilmiş bir zulmü,bu devlete yöntem ettiniz
Siz, tüm çocuklarmızı ortaçağa özgü gerici okullarınıza gitmeye mecbur ve mahküm ettiniz.
Siz, sünnileri ve alevileri en hayince yöntemler uygulayarak birbirlerine tam yabancı ettiniz.
Siz, tüm diğer ulu dinleri ve mezhepleri İslam dinine karşı koyarak birbirine düşman ettiniz.
Siz, toplumsal, ulusal ve sınıfsal barışı ve dayanışmayı yerel ve küresel ite kurda yem ettiniz.
Siz, bu barış ve dayanışmaya ter ve ser veren asker ve sivil insanları alçakca mağdur ettiniz.
Siz, Yeni Türkiye diye bir hayal ve zeval yaratarak tüm ana yurt ve ulus bilincini kör ettiniz.
Siz, tüm kadınlarımızı ve kızlarımızı oyun,doyum ve doğum aracı yapıp evlere hapis ettiniz.
Siz, bütün eski ve yeni emperyal güçlere,yıllarca kur yaptınız sonra da kulluk kölelik ettiniz.
Siz, şimdilerde ise ana vatanı ve ulusu tüm bu yabancı ve dış güçlere önererek satılık ettiniz
Siz, bu yedibin yıllık ulusu imha ve yurdu işgal etmek isteyenleri masanıza baş konuk ettiniz.
Siz, bütün yurdu ve tüm ulusu,eski ve yeni SEVR’e yani BOP’a ve Beşinci Kol’a ipotek ettiniz.

Siz, milyarlarca kamu parasını,kara,deniz ve hava saraylarındaki lüks sofralarda israf ettiniz
Siz, Kovit virüsü ve illetine karşı savaşa gerekli milyatlarca lirayı yakınlarınıza hediye ettiniz
Siz, kutsal Ayasofya’yı cami yaparak büyük günah ettiniz
Siz, bu emrinizle bütün dinlere ve inançlara ihanet ettiniz
Siz, 23 Nisan ve 30 Ağustos Bayramları kutlamalarını, Korona’yı bahane ederek yasak ettiniz
Siz, Ayasofya ve Ahlat Sarayı’nı açarken onbnlerce insanı Korona riski üstüne alabora ettiniz.

Tek sözle
Ve özetle:
Siz, haram karı, haksız rantı,tefeci faizi ve kara parayı başınıza ve tahtınıza taç ettiniz
Siz, kadın erkek kız kızan herkese zulmü, sömürüyü, ezgyi, iftirayı ve küfütü şiar ettiniz
Sizi gidi eski ve yeni SEVR hortlakları yani BOP’cu ve BEŞİNCİ KOL’cu barbarlar sizi.
Tek ve en geniş bir Hak, Vatan Ve Halk Cephesi kurup birleşecek
Ve ulu ve kutsal,ulusal ve toplumsal kurtuluş mücadelesi verecek
Olan biz hepimiz, hortlamış olduğunuz o en iğrenç deliklere tıkacağız sizin hepinizi

Gönül Pınar Atacı, 7.Eylül.2020

Teşekkürler Gönül. Kalmine yüreğine sağlık. Bu kez de ilk bölümü buraya almak istedim. Özetin özeti bu. İşte gerçekler...

"Siz, erki bunca yıldır en adi hilelerle elde ettiniz.
Siz, bu güzeller güzeli yurdu paramparça ettiniz.
Siz, bu ulu ve soylu ulusu ite kurda yem ettiniz.
Siz, herkese ve her şeye çok derin ihanet ettiniz."

Sevgili arkadaşlarım Ali ve Gönül, her ikinizin de yüreğinize, kaleminize sağlık. Harika cümleler, dizeler, varolun. Selamlar, sevgiler...

Teşekkürler sevgili Asun. Senin de yüreğine sağlık. Selamlar, sevgiler.

Sen de sağol varol sevgili Asun. Sana da sevgiler,selamlar, en iyi dilekler.