1. yüz (Toplam 1 yüz)

Bir ABD Örtülü Operasyonu Daha:Ankara Patlaması ve Soru – Cevaplarla Kurulan Denklem

İletiGönderilme zamanı: Pzt Eki 12, 2015 19:19
gönderen mithat akar 1923
Bir ABD Örtülü Operasyonu Daha:Ankara Patlaması ve Soru – Cevaplarla Kurulan Denklem

Soru:Patlamadan politik anlamda istifade edecek olan kuvvet hangisidir?

- Mevcut İktidar.Mevcut iktidar ( AKP iktidarı ) "Ben olmazsam kaos olur" algısı yaratmak için şimdiden kampanya başlatmıştır.Türk milliyetçiliğini ayaklar altına aldığını iddia eden,Büyük Ortadoğu Projesi Eş Başkanı olduğunu defalarca dile getiren,İkiz İhanet Yasası’nın altına imza atan,Oslo’da 2006’dan sonra düzenli aralıklarla kendi atadığı “memurlarla“ bölücü terör örgütü ile görüşme gerçekleştiren,Habur’da teröristin ayağına savcıları gönderen,Öcalan ile anayasa yapan iktidar,hem saldırıdan sorumludur hem de ABD’nin Suriye’den Türkiye’ye terör ihraç etmesine zemin hazırlamıştır.Şimdi kendi büyüttüğü canavarı politik dengeleri istediği gibi sağlayamayınca “karşıtı” ilan etmiştir.

Soru:Patlama kimi "mağdur" olarak gösterecek ve bu mağduriyet üzerinden kimin saldırıları "meşru" görülecek?

- Bölücü terör örgütü bu eylemden sonra "masum melek" , "Barış Havarisi" olarak gösterilecek Patlama sonrası ana akım medya Mitingi düzenleyenlerin kim olduğundan çok "hangi istemle" mitingin yapıldığını gündeme getirmeye başlamıştır.Bu patlama bu açıdan en çok PKK/YPG ve onun legal uzantısı partinin işini kolaylaştıracak.Patlama sonrası bölücü örgüt her ne kadar "eylemsizlik kararı" almışsa da iki günde yine dört şehit verdik.Patlamanın tozu dumanı arasında şehitlerimiz gündeme getirilmedi.Bundan sonra da polis - asker ve sivillere yönelik saldırılar,bölücü örgütün tertip ettiği kitlesel gösteriler kuvvetle muhtemel eleştiri temelinde dahi ele alınmayacak.Veya hasır altı edilecek.

Soru:Patlamadan uluslararası anlamda çıkar sağlayan kimdir?

- Suriye'ye dönük kuzeyden "Kürt Koridoru" planını uygulamak isteyen ve İncirlik üzerinden Suriye'ye müdahale etmeye hazırlanan ABD;Türk Silahlı Kuvvetleri'nin operasyonları sıklaştırması ve bölücü örgütün lojistik kaynaklarını imha etmesinden sonra,"Kürt Koridoru" planını hayata geçiremedi.Türk Silahlı Kuvvetleri'nin operasyonlarını "genel şiddet eğilimi" ya da "devam etmekte olan sürekli şiddet" olarak nitelendiren ABD;"Çözüm sürecinin devamını" Türkiye'ye telkin etmişti geçtiğimiz haftalarda.Çünkü TSK operasyonları,ABD'nin çıkarlarını olumsuz etkilemeye başlamıştı.Türk Ordusu'nun operasyonel algısını olumusuz etkileyecek ve PKK'nın etkinlik alanını genişletecek olan yegane etken;PKK ve uzantılarının "mağdur" Türk Devleti'nin ise kurumları ile "saldırgan " görünmesine neden olacak bir saldırı idi.Ankara'da "BARIŞ MİTİNGİ" olarak nitelendirilen bir alandaki kitleye dönük saldırı ,ABD'nin oluşturmaya çalıştığı bu algı zemininin güçlendirecektir.Bu açıdan eylemden bölgesel ve uluslararası çıkarı olan güç ABD olarak nitelendirilmelidir.

Soru:Kendisini "Türk milliyetçisi" , "Türkçü" , "Atatürkçü" olarak nitelendiren kişi ya da kurumlar bu patlamaya sevinmeli midir?

- Eğer bir eylem Türk milletine zarar veriyor ve sonrasında Türk milliyetçiliğine yönelik linç kampanyasının başlatılmasına zemin hazırlıyorsa bu patlamaya sevinmek düşünülmemeli bile.Bir eylemi kimin yaptığını tespit etmek için,o eylemden kimin çıkar sağladığına ya da kimin bu tip eylemden faydalanacağına bakmalıyız.Ankara patlamasından kimin fayda sağladığı ve sağlayacağı ortada.Türk milletine fayda sağlamayan bir eyleme Türklerin sevinmesi düşünülemez aslında.Türk geleneğinde “canlı bomba” olmak gibi bir saldırı geleneği yok ve bugüne kadar da Türk milletinin çıkarı adına böyle bir eylem gerçekleştirilmedi.Ayrıca düşmanın organize ettiği ve yine başka bir düşman kuvvetin yaptığı eyleme Türklerin sevinmesi mantıksızca olur.

Soru: Peki üzülecek miyiz?

Milli yas ilan edecek değiliz. Patlamaya sevinecek de değiliz fakat patlama sonrası PKK/YPG'yi barış havarisi olarak göstermeye çalışan ve Türk Devletini-milleti saldırgan göstermeye çalışanlara karşı da ,uyanık olmamız gerekli.
Türkiye’ye başsağlığı dileyen Batı’lı devletlere bir bakın.Bu güne kadar bölücü terör örgütünü bize karşı “Kara Ordusu” gibi kullanan ya da Türkiye’yi politik anlamda köşeye sıkıştırmak isteyen bir mantıkla hareket eden emperyalist bir birlik var karşımızda.1984’ten bu yana 4800 sivil kaybımız bulunmaktadır,120 öğretmenimiz terör saldırısı sonucu şehit edildi.380'den fazla bebek katledildi..7000’den fazla polis ve asker şehidimiz var.Bu güne kadar terörle mücadelede yanımızda olmayan, hatta bizzat karşımızda olan devletler birden , “terörle ortak mücadele” kararı beyan etmeye başladılar.Kaldı ki ABD Dış İşleri Sözcüsü Kirby “ortak terörizm tehdidi “şartını öne koşarak bizimle birlikte olacağını beyan etmişti geçen günlerde.ABD, terörizm algısını kendisi ile aynı temelde algılamamız ölçüsünde,yani kendisi için tehdit içeren unsurları bizim de terörizm tehdidi olarak görmemiz halinde ,birlikte hareket edeceğini bildirmektedir.Aynı ABD’nin YPG’yi terör örgütü olarak görmediğini ve 1991’den beri PKK’yı bölgede aktif bir biçimde desteklediğini bilmeyen de kalmadı gibi.
Yaratılmaya çalışılan “PKK barış havarisi” , “Türk Devleti saldırgan “ algısının hemen arkasından bize başsağlığı dileyen Batı’lı devletlerin, aslında devlete değil terör örgütüne başsağlığı dilediğini anlamak için müneccim olmaya gerek yok.

Soru : Peki ne yapmalı?

- Büyük Orta Doğu Projesini Arap Baharı ve Irak’ın üçe bölünmesi ile birlikte hayata geçiren ve Türkiye’de bunun eşbaşkanı olduğunu savlayanların planları daha net bir şekilde teşhir edilmeli.Bölücü terör örgütü, özellikle kent merkezlerinde her zamanki “barışçıl” kitle gösterilerinde amaçsız şiddete yönelik eylemlere geçebilir.Bu saldırılara karşı uyanık olunmalı.Emperyalizmin ve yerli işbirlikçilerinin ortaya koyduğu stratejinin ve kurgunun dışına çıkarak kendi milli stratejimizi pratiğe geçirmeliyiz.
Bu patlama ile Türkiye’yi herhangi bir Ortadoğu ülkesi gibi göstermeye çalışan,milleti terörize ederek korku psikolojisini tüm topluma yayma amacı bulunmaktadır.Buna karşı Türk milleti sokağa çıkmaktan korkmamalı.Eğer korkarsak saldırının boyutu artar.
Saldıran fayda sağlamayacak olan tek kuvvet Türk milletidir.Bu saldırıdan bölgesel ve uluslar arası anlamda ABD ve genel olarak Batı;politik anlamda geçici bir süre fayda sağlayacak olan güç ise ABD ile bölgede birlikte hareket eden AKP;kaos operasyonunda en aktif rol alacak ve örgütsel fayda sağlayacak olan güç ise ABD’nin Ortadoğu ‘da silahlı unsuru olan PKK’dır.

Alternatif ise ABD-AKP-PKK denkleminin dışında düşünerek ,tabandan gelen, tamamen millete dayanan Müdafaa-ı Hukuk Doktrini merkezinde hareket etmek;emperyalizmden ve ona bağımlı olan parlamenter-siyasi sistemin çarkının dışında Türk Devrimini milli strateji olarak önümüze koymaktır.İkinci Milli Kurtuluş Savaşı’nı göze alamayan siyasi partilerle yürünmeyeceği anlaşılmıştır.

Mithat Akar – Gaziantep