1. yüz (Toplam 1 yüz)

Birinci Dünya Savaşı'ndan Sonraki İşgal Güçleri Aynı Adlarla Geliyor

İletiGönderilme zamanı: Cum Ara 04, 2015 22:22
gönderen mithat akar 1923
ABD'nin İncirlik Mutabakatı gereği “IŞİD’le mücadele” adı altında Diyarbakır 8.Ana Jet Üssü'nün hemen yanında 90 bin metrekarelik alana yerleşme çalışmasına başlamasından sonra ,Fransa ve Almanya da aynı taleple hazırlıklara başlamıştı.

Şimdi ise İngiltere Suriye'ye dönük operasyon için Avam Kamarası'nda oylama yapacak.İngiltere Başbakanı David Cameron, Suriye'ye hava operasyonu düzenlenmesi için Avam Kamarası'nda gerçekleştirilecek oylama öncesinde yaptığı konuşmada, "Önerdiğimiz operasyon gerekli ve ülkemizi güvende tutmak için doğru olan şey" dedi.

Diğer yandan Suriye'ye Rusya'nın açık desteğini ,İran-Hindistan ve Kazakistan da desteklemeye başladı.Rusya'nın hali hazırda iki büyük askeri üssü Suriye'de bulunuyor.

Türk topraklarını Milli Kurtuluş Savaşı öncesi askeri zorla işgal eden emperyalist devletler;şimdi aynı işgali NATO çatısı altında ve farklı projelerle gerçekleştiriyor.

ABD,İngiltere,Fransa,Almanya….Almanya hariç diğer üç ülke 1918'den hemen sonra Mondros Mütarekesi ve Sevr "BARIŞ" Antlaşması gerekçesi ile işgal gücü olarak topraklarımızda bulunuyordu.Rusya ise 1917 sürecine kadar işgal güçlerine dahil;1917 Bolşevik Devrimi'nden sonra ise bizimle işbirliği halinde olan bir devlet konumunda bulunuyordu.

Şimdi aynı güçler farklı cephelerde yine Ortadoğu'da.Dahası Ortadoğu'nun ve Avrasya’nın kilidini açacak olan Türkiye topraklarında.Kimi çevremizde , kimi "müttefik" adı altında kendi topraklarımızda.

Geçmişten Bugüne “Zaman Tünelinde Yolculuk “

1918'den sonra Kürt ve Ermeni çeteler,milli varlığa düşman cemiyetler vardı ve bunları İngiltere,Fransa gibi ülkeler bizzat destekliyordu.İktidarda bulunanlar ise işgal güçlerini "dost"olarak görmekteydi.İşgale karşı direnen milli kuvvetler ise ya doğrudan işgal güçleri orduları ya da milli varlığa düşman cemiyetler aracılığıyla bastırılmak isteniyordu.İktidarı elinde bulunduran güç ( özellikle Damat Ferit Hükümeti ) milli varlığa düşman cemiyetlerle ittifak halinde,işgale karşı direnen Türk Subaylarını etkisiz hale getirme derdindeydi.

Kurtuluş Savaşı komutanı Mustafa Kemal “hain” ilan edilmiş.Kuvvayı Milliye örgütleri ise “başı bozuk çeteler” olarak yansıtılmaktaydı.

Mütareke basını sokakta Türkleri gözünü kırpmadan öldüren İngiliz işgal kuvvetlerini övmekte,Ali Kemal “başarısından ötürü” İngilizleri kutlamaktaydı.

Vatansever aydın ve komutanlar ya sürgünde ya da tutukluydu.

2015.ABD emperyalizmi topraklarımızda.İngiltere,Almanya,Fransa ( ki biz Gaziantepliler Fransızları iyi tanırız.Onlar da bizi iyi tanır tabi ) topraklarımıza yerleşmenin hazırlığı içerisinde ..Rusya ise burnumuzun dibinde;Rusya ile Suriye-İran-Hindistan dolaylı olarak Çin onların karşısında.

Temmuz ayından itibaren ,Türk topraklarının bir kısmını Misakı Milli'den koparmak isteyen bölücü terör örgütü PKK ,Türk Ulusunun bütününe karşı düşük yoğunlu çatışma sürecini hızlandırdı.Aynı PKK’nın Suriye kolu olan PYD/YPG ise “dost” ve “müttefik” ABD’nin temel aktörü olarak bölgede aktif rol alıyor.Politik iktidar ise aynı PKK ile 2006’dan bu yana düzenli görüşmeler yapıyordu.

2007-2015 arası dönemde bölücü terörle mücadelede uzmanlaşmış olan askeri personel,kuvvet komutanlarının çoğu,genel kurmay eski başkanı tutuklu olarak bulunuyordu.

Medyanın yürüttüğü algı operasyonları ile PKK/YPG/PYD’yi “kara gücü” olarak kullanan,Türk askerinin başına çuval geçiren emperyalist ABD “dost”;Terörle mücadelede uzmanlaşmış olan Subaylar “terör örgütü üyesi” , topraklarımıza giren ve hali hazırda topraklarımızda bulunan yabancı kuvvetler “ortak ve müttefik” ,terör örgütü ile yürütülen “müzakereler” ise “BARIŞ” olarak yansıtılıyor.

Şimdi sizce 1918 ile 2015 arasında isimler ve biçimler dışında bir farklılık bulunuyor mu?

Bu işgal güçlerine Erzurum ve Sivas Kongrelerinin kararlarını bir daha hatırlatıp,emperyalizmin 100 yıllık planını bir daha bozmak bizim elimizde.

Mithat Akar – Gaziantep