1. yüz (Toplam 1 yüz)

IRAK-SURİYE-TÜRKİYE EMPERYALİZMİN TERÖR İHRACI VE KÜLTÜREL DOKUMUZ

İletiGönderilme zamanı: Sal Ara 15, 2015 21:11
gönderen mithat akar 1923
IRAK-SURİYE-TÜRKİYE

EMPERYALİZMİN TERÖR İHRACI VE KÜLTÜREL DOKUMUZ

Emperyalizm 1991'den bu yana ,Ortadoğu üzerinden Avrasya'nın kilitlerini kırmak için,denetimli istikrarsızlık ve denetimli kaos ( karmaşa ) yaratma planını devreye sokmuş ;Ortadoğu'da Gri Bölgeler oluşturmuştur.

( Gri Bölge ,ülkeler arasında belirsiz olan sınır hatları oluşturmak anlamına gelir.)

ABD'nin Ortadoğu'ya Müdahalesi ve Bu Müdahalenin
Türkiye'de Yarattığı Sonuçlar Üzerine Örnekler

1991'de Irak'a düzenlenen ilk operasyonda;Irak'ın kuzeyinde kontrol edilemeyen bir alan yarattılar önce.Bu bölgede Barzani ve PKK,İncirlik'ten kalkan uçaklarla ,NATO şemsiyesi altında beslendi.Hemen ardından ,1992-1993 yıllarında, Doğu ve Güneydoğu illerinde bölücü terör örgütü "halk ayaklanması" adı altında arkasına yedeklediği gruplarla,kitlesel terör eylemlerine başladı.

2003 Irak'ın genel işgalinin hemen ardından Musul-Kerkük-Süleymaniye ve Erbil hattında,ABD denetimindeki Barzani üzerinden bir uydu devlet kuruldu.1999'dan 2003'e kadar eylem yapmayan bölücü örgüt ;2003 Irak işgalinin hemen ardından Türkiye'de eylemlere başladı.

2003'te Irak üzerinden Ortadoğu'ya yerleşen ABD ve Batılı devletler;2003 Irak işgalinden sonra, C.Rıce aracılığı ile BOP'u açıkladılar.Sonrasında sırasıyla Tunus,Libya,Mısır hattından Suriye'ye uzanan ABD'nin "demokrasi ihraç etme" süreci yaşandı.ABD kendi denetimi dışında kalan ülkelerde gerçekleştirdiği açık-örtülü operasyonlarda, yüz binlerce insan öldü ve bu ülkeler bir kaç parçaya bölündü.

2011'de Esad'ı ortadan kaldırmak ve Suriye Rejimini devirmek amacıyla ,PYD/PKK aktif olarak desteklendi.Şimdi ise IŞİD sahaya sürülüyor ve katliamlarına başlıyor;sonrasında IŞİD'e karşı PYD/YPG/PKK sahaya sürülerek ,etni sitelere dayanan kantonların zemini oluşturulmaya çalışılıyor. Değerli gazeteci-yazar Banu Avar​'ın dediği gibi "IŞİD ,ABD'nin kerrakesi gibi" ( ya da maymuncuğu ) görev üstlenirken;PYD/YPG hemen ardından IŞİD'e karşı sahaya sürülerek ,işgalin zemini olgunlaştırılmaya çalışılıyor.

2011'den sonraki süreçte Türkiye'deki politik iktidar da ABD ve Batılı müttefikleri ile hareket ederek ,Suriye'deki rejimi birlikte ortadan kaldırmaya çalıştılar/çalışıyorlar.

Eğer kendi milli menfaatleriniz doğrultusunda bir strateji ortaya koymaz;başka devletlerin ekonomik-politik çıkarları doğrultusunda hareket ederseniz;sınır komşunuzda yaşanan sorunu,kendi ülkenize taşımış olurusunuz.Türkiye'de de 2012 Gaziantep Şehitkamil karakoluna yapılan bombalı saldırı,2013 11 Mayıs'ında Reyhanlı patlaması,Diyarbakır,Suruç,Ankara patlamalarını yaşamamız buna somut örnekler teşkil etmektedir.

ABD ve genel olarak Batı emperyalizmi,kendi egemenliğini kabul etmeyen,kendi ekonomik-siyasi-askeri çıkarını tehdit eden ülkelere "demokrasi" ve "özgürlük" ihracı yaparken;yukarıda verilen örnekler gibi bu "ihracattan" sınır ülkeleri de nasibini alır.

Sorun ,terör ihraç etmekle sınırlı kalmıyor tabi.AB'nin ,Suriyeli mültecileri ,3 Milyar Euro para karşılığında kendi topraklarımızda tutmamız konusunda pazarlık yapanlar, Türkiye'nin terör üssü olarak "tampon" bölge olmasını kabul etmiş oldu .Böylece kimi şehirlerimizde ,şehrin kendi nüfusundan çok göçmen nüfus baskın şekilde kendisini hissettiriyor.Bazı kentlerimiz daha şimdiden Türk kenti kimliğini yitirmiş durumda. Örneğin 80 bin nüfusa sahip olan Kilis'te 120 bin Suriyeli var. Kilis’in yakındaki nüfusu 500 bin olarak planlanıyor. Gaziantep göçün yükü altında ezilen bir kent. Gaziantepliler "artık bize de çadır kentler kurun ki kiralayabilecek bir yer bulalım. Çadır kiralayalım "diyor.

Bu durum,beraberinde Türk topraklarında IŞİD ve PKK üzerinden bir gerici-bölücü çatışmasının da topraklarımıza taşınması sürecini daha şiddetli hale getirecektir.Geçtiğimiz günlerde İstanbul Üniversitesi'nde yaşanan çatışma ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi'ndeki gerginlik üzerine iyi düşünmek lazım.

ABD'nin Ortadoğu'ya müdahalesi güvenlik tehdidi oluşturup,kültürel dokunun bozulması sürecini ortaya koyarken;Türkiye'nin ekonomik sisteminde de bir bozulmayı beraberinde getirdi.Örneğin Gaziantep'in belli bölgelerinde,semtlerinde ikamet eden Suriye'liler küçük ve orta ölçekli işletmeleri,vergi denetimi olmadan açarken,kendi dillerinde tabelalarla ,kendi müşteri kitlelerini oluşturarak;yerli tüccar ve esnafı ekonomik anlamda zor durumda bırakıyor.Bazı semtlere girdiğinizde kentin Türk olma özelliğinin tamamen ortadan kalktığını görüyorsunuz.Arapça tabelalar,Arapça konuşan insanlar,Arap kültürünün kültürel dokumuzu birçok bölgede zedelediğini bu rahatlıkla hissedebilirsiniz.

ABD'nin Ortadoğu'ya müdahalesi sonucu;Irak-Suriye-Türkiye arasında ,yukarıdaki açıklananlarla birlikte oluşan durumu özetleyecek olursak:

- Suriye'de terör örgütlerini kullanan ABD;terörün Türkiye'ye sıçramasına neden olmuş,Türkiye'nin de Suriye'deki istikrarsızlıktan birinci derecede etkilenmesinin sosyal-siyasal zeminini oluşturmuştur.

- Türkiye'deki politik iktidar ,Suriye'ye karşı ABD planları doğrultusunda hareket ederek,Türkiye'nin milli güvenliğini tehdit eder konuma gelmiş;komşularla "sıfır sorundan",bütün komşularla sorunlu bir sürece girmemize neden olmuştur.Suriye'den sonra Rusya ve Irak'la da ABD emperyalizminin çıkarları doğrultusunda karşı karşıya gelirken, tek müttefik olarak bölgede Barzani aşireti muhatap alınmıştır.

- Türkiye'ye terör ihraç eden ABD ve buna vesile olan politik iktidar,Türkiye'nin bir çok şehrinde ekonomik dengeleri bozduğu gibi;kültürel dokunun da bozulmasına neden olmuştur.

- Türkiye ,ABD planları doğrultusunda ,Kürtçü-dinci çatışmasının ana ekseni haline getirilmek istenmektedir.Başka bir ifadeyle ,ABD emperyalizmi Irak'ta uyguladığı "denetimli istikrarsızlık" planını Türkiye üzerinde de uygulayarak ;Türk topraklarında ve Ortadoğu-Avrasya'ya tamamen hakim olmak istemektedir.

- Sınır komşusu ülkelerle" NATO standartlarında" karşı karşıya gelmemizi bahane eden Batı emperyalizmi;ana gövdesi ile Türk topraklarına yerleşmeye başlamıştır.Bu durum Türkiye'nin milli güvenliğini sağlamaktan çok,istikrarsızlığı artıracaktır.

- Sınırlarımız delik-deşik edilirken kendi kentinizde ,kendi mahallelerinizi tanıyamaz hale geliyor;kendinizi kendi yurdunuzda gurbette hissedebiliyorsunuz.

- ABD'nin Ortadoğu'da sınırları yeniden çizme planları,ekonomik-askeri-kültürel dokuyu bozmuş;Musul-Halep-Gaziantep iç içe geçen ve transit olarak terör ihracının yapıldığı bölgeler haline getirilmiştir.

Bu şekilsizlikten kurtulmanın tek yolu ;NATO ve ABD'nin Türk toprakları ile birlikte Ortadoğu'dan tamamen kovulması:;Atataürk'ün yaptığı gibi tamamen milli bağımsızlık ekseninde bölge ülkeleriyle ilişkiye geçilmesidir.

Dipçe:Pazar yerinde çekilen fotoğraftaki insanların 4/3 ü Suriyeli göçmen.Pazar alanında satılan bir çok ürün çalınan eşyalardan oluşuyor.Uyuşturucu,silah pazarlığı rahatlıkla icra edilebiliyor.Sınırların belirsizleşmesi bu yönüyle adli suçların da artmasına neden oldu.

.

Mithat Akar - Gaziantep