SULTAN AHMET'TEKİ PATLAMANIN FAİLİNİ Mİ ARIYORSUNUZ ?
Gönderilme zamanı: Sal Oca 12, 2016 16:23SULTAN AHMET'TEKİ PATLAMANIN FAİLİNİ Mİ ARIYORSUNUZ ?
Tarih 15 Ekim 2015.Washington merkezli düşünce kuruluşu Woodrow Wilson’un Ortadoğu Direktörü ve CIA’nın Türkiye uzmanı Henri Barkey, Amerika’nın Sesi Radyosu’na konuşuyor. Türkiye’nin çok zor bir durumda olduğunu ifade eden Barkey, “Bir yandan Türkiye’nin müttefik olarak gördüğü Rusya, Esad’a arka çıkmaya başladı. Esad’ın yapamayacağı şeyleri yapıyor. Gerek muhafazakar, gerekse cihatçı IŞİD’ci örgütleri bombalıyor. Öte yandan Amerika gidiyor YPG’ye yardım ediyor. Yani bu açıdan Türkiye’nin durumu çok zor”
Düşünün Ankara gibi Türkiye’nin en iyi muhafaza edilmiş, en çok polisin var olduğu yerde ulu orta 100 kişinin canını alan bir katliam yaptılar. Bunu bu kadar kolaylıkla yapmışlarsa, bunu İSTANBUL'DA BAŞKA BİR YERDE DE YAPABİLİRLER."şeklinde açıklamasını sonlandırıyor.
1995 Mart ayında Türk Silahlı Kuvvetleri ,ABD'nin denetimindeki Irak'ın kuzeyine "Çelik Harekatı" adı verilen bir harekat düzenliyor.Pentagon yapılan operasyondan rahatsız olduğunu belirtip,"Türk Generallerinin hizadan çıktığını" belirtiyor.Dönemin CIA Ortadoğu Masası Şefi Fuller açıklama yapıyor."Türkiye çok etnikli,çok mezhepli bir yapıya sahip.Yakın zamanda bir mezhep çatışması,büyük şehirlerde başlayabilir".Bu açıklamanın hemen arkasından , 12 Mart 1995'te İstanbul Gazi Mahallesi'nde bir Alevi dedenin katledilmesi sonucunda 3 gün süren olaylar başlamış ve 17 kişi ölmüştü.Çünkü TSK'nın gerçekleştirdiği "Çelik Harekatı" ABD'ye rağmen yapılmış ve ABD bölgedeki ajanlarını geri çekmek zorunda kalmıştı.
Türkiye'de ABD'nin çıkarlarına zarar veren veya ABD denetimi dışında gelişen her durumda,Türkiye'de "denetimli istikrarsızlık" politikasını yansıtan olaylar patlak veriyor.Şu süreçte TSK'nın inisiyatifinde başlatılan operasyonlar ABD denetimi dışında ve ABD'ye rağmen gerçekleşmektedir.
Her ne kadar lokal alanlarla sınırlı da olsa,politik iktidara Genel Kurmay Karargahı'nın bastırması sonucunda başlasa da başlayan operasyonlar ;ABD'nin "Kara Gücü" olan bölücü örgütü hırpalamaktadır sonuç olarak.
2 Ocak 2016'da yazdığım "GÜNEYDOĞU’DA TERÖRLE MÜCADELE VE TERÖRÜN ORTADOĞU DENKLEMİ" başlıklı makalemde
" 3 – BATI İLLERİNDE TERÖR TEHDİTİ " kısımlı paragrafta "Güneydoğu’daki operasyonlardan ve terör örgütünün sivil unsurlar üzerinde baskı oluşturmasından dolayı ,Batı illerine yoğun bir iç göç dalgası yaşandı.İç göçler ,kimi zaman bölge içinde de yaşanmakta.Fakat İstanbul,İzmir,Adana,Mersin gibi illere yönelik yaşanan göçler;ilerleyen zamanda terör örgütünün bu durumu kendi lehine kullanmasına da neden olabilir.Bu nedenle Güneydoğu merkezli yaşanan operasyonlarda,Batı illeri de gözden kaçırılmamalı." tespitinde bulunmuş ve devamında "Batı’ya yaşanan yoğun göçlerden dolayı, bölücü örgütün Batı’yı Cizre yapma; Güneydoğu’yu da “kobane “ yapma planı engellenmelidir." şekline bir öngörüde bulunmuştum.Süreç öngörümüzü doğrulamaktadır.CIA çalışanının yaptığı açıklama ise aba altından gösterilen sopa olarak yorumlanmalı.CIA ajanlarının yaptıkları açıklamayı "ön görü "den ziyade "tehdit ve uyarı"olarak okumalıyız.
Terörün cephe gerisi olarak kullandığı Irak'ın kuzeyi ve Suriye'nin kuzeyi ,hala bölücü örgütün lojistik,askeri destek aldığı bölgelerdir.Başka bir ifade ile terörün beslenme kaynaklarından biridir bu alanlar.Suriye'nin kuzeyinde oluşturulmaya çalışılan Kürt kantonları ilerleyen zamanda Türkiye için daha büyük tehditler oluşturacaktır.
Ortadoğu'daki denklem,terörle mücadelenin dış politika ile veya dış politikanın terörle mücadele üzerinde etkide bulunduğu hassas bir dönemi başlatmıştır.
Mithat Akar - Gaziantep
Tarih 15 Ekim 2015.Washington merkezli düşünce kuruluşu Woodrow Wilson’un Ortadoğu Direktörü ve CIA’nın Türkiye uzmanı Henri Barkey, Amerika’nın Sesi Radyosu’na konuşuyor. Türkiye’nin çok zor bir durumda olduğunu ifade eden Barkey, “Bir yandan Türkiye’nin müttefik olarak gördüğü Rusya, Esad’a arka çıkmaya başladı. Esad’ın yapamayacağı şeyleri yapıyor. Gerek muhafazakar, gerekse cihatçı IŞİD’ci örgütleri bombalıyor. Öte yandan Amerika gidiyor YPG’ye yardım ediyor. Yani bu açıdan Türkiye’nin durumu çok zor”
Düşünün Ankara gibi Türkiye’nin en iyi muhafaza edilmiş, en çok polisin var olduğu yerde ulu orta 100 kişinin canını alan bir katliam yaptılar. Bunu bu kadar kolaylıkla yapmışlarsa, bunu İSTANBUL'DA BAŞKA BİR YERDE DE YAPABİLİRLER."şeklinde açıklamasını sonlandırıyor.
1995 Mart ayında Türk Silahlı Kuvvetleri ,ABD'nin denetimindeki Irak'ın kuzeyine "Çelik Harekatı" adı verilen bir harekat düzenliyor.Pentagon yapılan operasyondan rahatsız olduğunu belirtip,"Türk Generallerinin hizadan çıktığını" belirtiyor.Dönemin CIA Ortadoğu Masası Şefi Fuller açıklama yapıyor."Türkiye çok etnikli,çok mezhepli bir yapıya sahip.Yakın zamanda bir mezhep çatışması,büyük şehirlerde başlayabilir".Bu açıklamanın hemen arkasından , 12 Mart 1995'te İstanbul Gazi Mahallesi'nde bir Alevi dedenin katledilmesi sonucunda 3 gün süren olaylar başlamış ve 17 kişi ölmüştü.Çünkü TSK'nın gerçekleştirdiği "Çelik Harekatı" ABD'ye rağmen yapılmış ve ABD bölgedeki ajanlarını geri çekmek zorunda kalmıştı.
Türkiye'de ABD'nin çıkarlarına zarar veren veya ABD denetimi dışında gelişen her durumda,Türkiye'de "denetimli istikrarsızlık" politikasını yansıtan olaylar patlak veriyor.Şu süreçte TSK'nın inisiyatifinde başlatılan operasyonlar ABD denetimi dışında ve ABD'ye rağmen gerçekleşmektedir.
Her ne kadar lokal alanlarla sınırlı da olsa,politik iktidara Genel Kurmay Karargahı'nın bastırması sonucunda başlasa da başlayan operasyonlar ;ABD'nin "Kara Gücü" olan bölücü örgütü hırpalamaktadır sonuç olarak.
2 Ocak 2016'da yazdığım "GÜNEYDOĞU’DA TERÖRLE MÜCADELE VE TERÖRÜN ORTADOĞU DENKLEMİ" başlıklı makalemde
" 3 – BATI İLLERİNDE TERÖR TEHDİTİ " kısımlı paragrafta "Güneydoğu’daki operasyonlardan ve terör örgütünün sivil unsurlar üzerinde baskı oluşturmasından dolayı ,Batı illerine yoğun bir iç göç dalgası yaşandı.İç göçler ,kimi zaman bölge içinde de yaşanmakta.Fakat İstanbul,İzmir,Adana,Mersin gibi illere yönelik yaşanan göçler;ilerleyen zamanda terör örgütünün bu durumu kendi lehine kullanmasına da neden olabilir.Bu nedenle Güneydoğu merkezli yaşanan operasyonlarda,Batı illeri de gözden kaçırılmamalı." tespitinde bulunmuş ve devamında "Batı’ya yaşanan yoğun göçlerden dolayı, bölücü örgütün Batı’yı Cizre yapma; Güneydoğu’yu da “kobane “ yapma planı engellenmelidir." şekline bir öngörüde bulunmuştum.Süreç öngörümüzü doğrulamaktadır.CIA çalışanının yaptığı açıklama ise aba altından gösterilen sopa olarak yorumlanmalı.CIA ajanlarının yaptıkları açıklamayı "ön görü "den ziyade "tehdit ve uyarı"olarak okumalıyız.
Terörün cephe gerisi olarak kullandığı Irak'ın kuzeyi ve Suriye'nin kuzeyi ,hala bölücü örgütün lojistik,askeri destek aldığı bölgelerdir.Başka bir ifade ile terörün beslenme kaynaklarından biridir bu alanlar.Suriye'nin kuzeyinde oluşturulmaya çalışılan Kürt kantonları ilerleyen zamanda Türkiye için daha büyük tehditler oluşturacaktır.
Ortadoğu'daki denklem,terörle mücadelenin dış politika ile veya dış politikanın terörle mücadele üzerinde etkide bulunduğu hassas bir dönemi başlatmıştır.
Mithat Akar - Gaziantep