1. yüz (Toplam 1 yüz)

MÜDAFAAİ HUKUK,DOKTRİN VE ÖRGÜTLENME

İletiGönderilme zamanı: Cmt Oca 16, 2016 2:26
gönderen mithat akar 1923
MÜDAFAAİ HUKUK,DOKTRİN VE ÖRGÜTLENME

Günümüzde hala bir çok akademisyen,siyasetçi,aydın ve Sivil Toplum Kuruluşunun ısrarla anlamak istemedikleri ya da görmedikleri bir gerçek var.O da Müdafaai Hukuk'un düşünsel bir bütünlüğü ifade eden ,program bütünlüğü olan,bir olgunlaşma sürecinin doğal sonucu olarak bir doktrin şeklini aldığı gerçeğidir.

Tarihsel olayları,içinde bulunduğu dönemin koşullarından bağımsız ele alan ve günümüz koşulları ile yorumlamaya kalkan bu bakış açısının temel bir handikabı daha var:Mudafaai Hukuk'u günümüzdeki siyasi partilerle karşılaştırma gibi sistem içerisinde kalarak değerlendirme yapma gibi ,çıkış noktası hatalı olan bakış açısı.

SİYASİ PARTİLER VE MÜDAFAAİ HUKUK'UN TEMEL FARKLARI

Siyasi partiler kuruluşu,tüzüğü ve programları ile adları-nitelikleri ne olursa olsun;daha en başından itibaren sistem içerisinde kalmayı taahhüt etmişlerdir.

Partiler mevcut programlarını halka götürerek ,onların bu programı-stratejiyi kabul etmelerini isterler.Yani ,önce partinin yöntemi belirlenir,sonra bu yöntemin-politikanın taban tarafından kabul edilmesi beklenir.Tabi bunun için ,kendilerini ideolojik olarak biraz daha belirgin hatlarla ifade eden siyasi partiler,yayın organları veya sosyal medya araçlarıyla halka ulaşmak için farklı propaganda yöntemleri geliştirerek ,politikalarını halka taşımaya çalışırlar.Fakat burada dikkat edilmesi gereken nokta,önceden belirlenen bir programın ,sistemin sınırları içerisinde kalınarak tabana yayılmaya çalışılmasıdır.Yani parti örgütlenmeleri tavandan tabana gelen bir yöntemle hareket ederler.

Müdafaai Hukuk ,mevcut siyasi anlayıştan tamamen farklı bir örgütlenme modeli izler.Birincisi,sistem içerisinde örgütlenme anlayışını reddeder.Çünkü sistem içerisinde kalınarak,sistemin dönüştürülemeyeceğini ya da çökmüş olan toplumsal sistemin ortadan kaldırılamayacağı gerçeğinden hareket eder.Mudafaai Hukuk'u diğer örgütlenmelerden ayıran temel faktör budur.Yani partiler üstü bir örgütlenmedir ve sistemin dışında örgütlenir.Diğer bir nokta ,tabandan gelen ve halkın kendi öz örgütlerine dayanan parçaların bir bileşimidir Mudafaai Hukuk.Yani halktan ayrı,halkın dışında bir program tavandan tabana yayılmamış;tam tersine tabandan gelen,tarihsel ve güncel ihtiyaçlar doğrultusunda şekillenen bu yönelimle programını oluşturan bir anlayışa sahiptir.

Koşullara göre asgari müşterekte bir araya gelen,ortak kaygılardan yola çıkmış ,farklı inanç ve düşüncelere sahip;ancak anti emperyalizm,milli bağımsızlık,milli egemenlik,toprak bütünlüğü gibi temel ilkelerde buluşan kuvvetlerin bir bileşimidir.
İlkelerini de buna göre belirler.Örneğin savaş koşullarında dahi Atatürk'ün yayınladığı ilk beyanname "Halkçılık" beyannamesidir.Daha sonra Türk Devriminin ilkelerinden biri olan bu beyanname ,1937'de anayasal güvence altına alınmıştır.Görüldüğü gibi,Ulusal Kurtuluş Savaşı sürecinde açıklanan bu ilke,halkın temel ihtiyacına göre belirlenmiş;Şuura'larda belirlenen bu ilke ilerleyen dönemde anayasal madde olarak tabandan "tavana" doğru şekillenmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu ideolojisi olan milliyetçilik ilkesini de aynı ölçütte değerlendirebiliriz.Halkçılık beyannamesinin hemen ardından;Atatürk milliyetçilik beyannamesini açıklamıştır.Atatürk'ün savunduğu Türk Milliyetçiliği ilkesi de dışarıda emperyalizme karşı tam bağımsızlık,içeride Türk Ulusunun egemenliği ve toprak bütünlüğünü ifade ederken;halkçılık ilkesi de halkın sosyal sınıflara bölünmesine karşı alınan temel önlemleri sağlayan,halk egemenliğini ilke olarak öne çıkaran bir amaç gütmüştür.

Bu somut örneklerden yola çıkarsak,Mudafaai Hukuk teşkilatları ,birbirinden bağımsız ,tamamen tabandan gelen örgütlerin;Atatürk'ün stratejisi temelinde bir "elektrik şebekesi gibi" birbirine bağlanmasından oluşan,bir programı,stratejisi,yöntemi olan doktrin olarak son halini almıştır.Bu son hal Anadolu'da Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın yürütücüsü.örgütleyicisi ve planlayıcı aracı olarak Türk Devrimi'nde kendi ifadesini bulmuştur.

PARTİLER BÖLER MÜDAFAAİ HUKUK BİRLEŞTİRİR

Günümüzde parlamentoda var olan partiler,yukarıda emperyalizmin çıkarları doğrultusunda bir araya gelip,halka karşı tepeden inme kararları uygularken;bu partilere şu ya da bu şekilde gönül vermiş olan halk, tabanda yüzdelik dilimlere ayrışarak bölünmektedir maalesef.Yani emperyalizme bağımlı parlamenter sistem kendi içinde partileri birleştirirken ,milleti ayrıştırmaktadır.Bu ayrışmayı ortadan kaldıracak ve milleti bir program altında toparlayacak yegane örgütlenme bu yüzden,bütün siyasi partilerden bağımsız örgütlenme yöntemini benimseyecek olan Müdafaai Hukuk teşkilatlarıdır.Dün Kurtuluş Savaşı koşullarında bu başarıldı.Günümüz koşulları ,Kurtuluş Savaşı koşullarından yalnızca biçim olarak farklı.Fakat yaşadığımız temel koşullar aynı.Bu yüzden yeniden Kuvvayı Milliye zamanı gelmiştir.Öyleyse "YA İSTİKLAL YA ÖLÜM" demenin zamanı geldi de geçiyor bile.

Mithat Akar - Türkçü Kuram Gaziantep