BEYAZ KASKLAR YİNE SAHNEDE
Gönderilme zamanı: Cum Nis 07, 2017 19:22Ajanslar'dan flaş haber diye geçti İdil'de Suriye uçakları yok Rus uçakları mahsum sivil halka saldırmış kimyasalları basmış çoğu çocuk 100 ölü diye.Çocuk denilince akan sular duruyor ya dünyada. Yalan, dünya ne çocuk umursuyor nede kimyasal. Umursadıkları tek şey o da algı yaratmak.
Bir bakalım işin aslı astarı neymiş.
Sadece Türkiye basın'da değil ,Avrupa basın aynı başlıklarla çıkmış. Yani klon manşetler AKP iktidarına özgü değil. İlk cümleler bile aynı. REUTERS haber ajansın'ın geçti haberine göre.... ASSOCİATED PRESSin haberine göre....
Bakın marketlerde satılan gazetelerin akışına.Hepsi bu satırlarla başlıyor. Yani haber kaynağınız zehirli. Atlantik güdümlü başkentler tek bir ağızdan Katil Esad Katil Putin diye haykırmaya başladı. İyide ,hadi Londra Paris Washington'u bir derece anlayabiliyoruz ama Ankara'dan yükselen ses ezber bozuyor. Sen otur Rusya ile 20 milyarlık nükleer santral antlaşması yap, Kriz anında turizmin haline görmüş ol ve yalan olduğunu bile bile bu trene bin. Yetmez daha ileri git dışişleri bakanın çıksın bu olay üzerinden Astana sürecini sorgula askıya almaktan masayı devirmekten söz et.
Manşetlerden acı dolu gözlerle bizlere bakan o mink yavru etkilemiş olsa gerek. Ama merak etmeyin ,ölüp ölüp dirilenler diyarı Suriye. Aynı çocuk bir hafta içerisinde hem Şam'ın sokaklarında taş yığınları altında can veriyor ,3 gün sonra Haleo'te kurşunlanarak katlediliyor.. Mucize bu ya, tekrar dirilip tekrar bir yangında can veriyor. Hani öldürmeyen Allah bazen inat edip öleceksin diye tuturur ya , ha aynen öyle bir durum. O görüntüler ise hep ve daima beyaz kasketliler tarafından servis edilir. Beyaz kasketlilerin tarihÇesini daha önce dökmüştüm ortaya,Kurucusu Kraliçenin emekli subayı .James Le Mesurier dır. 2016 yılında Kraliçe'nin elinde Suriye'deki özel hizmetlerinden dolayı nışan almış modern çağ ajanı dır Blackwaters'ın paralı askerleri ile olan bağlantısı da biliniyor. Bu byaz kasketliler,,baretliler artık ne isim veriyorsanız verin ,Suriye'de El Nusra tarafında faaliyet gösterdikleri de bir gerçek. Suriyeli askerlerin cezalandırma görüntülerinde bol bol görüntülenmişlikleri var .İdil'de El Kaide bayraklı resimleri bile mevcut. ''Yerel'2 diğer bilgi kaynağı kim peki? Suriye insan hakları örgütü. yani tek bir kişiden oluşan tek bilgisayarı olan İngiltere'den hiç çıkmamış bir ''örgüt''. Ankara ses vermeden oturup bir düşünmesi gerekir.
PEKİ NE OLDU ??
Suriye ordusu İdil'e girmek üzereyken böyle bir saldırının ne Şam'ın nede Moskova'nın işine gelmeyeceği aşikar. Ama ortada bir saldırı var sonuçta.
ABD ,daha doğrusu CİA'nin yönlendirmesi ile dağınık olarak İdil'de bulunan ve bir birileri ile silahlı mücadele içerisinde bulunan ''muhalif'' adı altında terör oluşumları adı geçen kuruluşlar tarafından birleştirmeye çalışılmaktadır. Hata Suriye ordusu mevzilerine saldırıya geçildi. Suriye ordusu bu saldırıyı geri püskürtü ve üstelik mevzi kazandıı.Dar bir alana sıkışmış olan ''ılımlı'' muhalif güçleri toparlanmaya çalışırken Suriye güçleri ilerleme harekatına geçti. Han Seyhun bölgesinde bulunan teröristlerin silah deposu geçiş yol üzerinde durunca kayıpları azaltmak için hedef alındı. Rakka'ya zevk edilmek istenen bol miktarda kimyasal silah ve mühimmat da bulunan depo havaya uçunca görülen manzara ortaya çıktı. O kimyasal silahların daha önce aynı merkez'den Şam ve Halepe götürüldü ve kullanıldı ise ortada. Beyaz Saray'ın Esad'ın kaderine Suriye halkı karar verir sözü bazı çevreleri fazlasıyla rahatsız etmiş gözüküyor.
Bizim medya adını zerre kadar hak etmeden kullanan kuruluşlar Astana sürecin iyi ilerlediğini hiç söylemez .Ciddi bir başarı elde edildi edilecek. Cenevre dışında bir merkez'in, Avrasya kökenli bir merkez'in Orta Doğu'da söz sahibi olması küresel güçlerin kabusu olmak üzere. Gelişmelerin bu evresinde böyle akıl dışı bir saldırı düzenlemek yahut böyle bir algı oluşturmak kimin işine yarayacak tepki vermeden gözden geçirmek lazım gelir. Bu algıya yol vermek Ankara'nın neden işine geliyormuş gibi gözüküyor ayrıca incelemek lazım. ABD'ye yanaşmak Türkiye'nin yararına olmaz kesinlikle.
Orta Doğu'da Avrasya güçleri bir olmadıktan sonra ABD daha çok at koşturur buralarda. Asıl hedef İngiliz general'in yaptı gibi Istanbul'a Türk bayrağını atın nallarına çiğneterek girmek olduğunu asla unutulmamalı.
Bir bakalım işin aslı astarı neymiş.
Sadece Türkiye basın'da değil ,Avrupa basın aynı başlıklarla çıkmış. Yani klon manşetler AKP iktidarına özgü değil. İlk cümleler bile aynı. REUTERS haber ajansın'ın geçti haberine göre.... ASSOCİATED PRESSin haberine göre....
Bakın marketlerde satılan gazetelerin akışına.Hepsi bu satırlarla başlıyor. Yani haber kaynağınız zehirli. Atlantik güdümlü başkentler tek bir ağızdan Katil Esad Katil Putin diye haykırmaya başladı. İyide ,hadi Londra Paris Washington'u bir derece anlayabiliyoruz ama Ankara'dan yükselen ses ezber bozuyor. Sen otur Rusya ile 20 milyarlık nükleer santral antlaşması yap, Kriz anında turizmin haline görmüş ol ve yalan olduğunu bile bile bu trene bin. Yetmez daha ileri git dışişleri bakanın çıksın bu olay üzerinden Astana sürecini sorgula askıya almaktan masayı devirmekten söz et.
Manşetlerden acı dolu gözlerle bizlere bakan o mink yavru etkilemiş olsa gerek. Ama merak etmeyin ,ölüp ölüp dirilenler diyarı Suriye. Aynı çocuk bir hafta içerisinde hem Şam'ın sokaklarında taş yığınları altında can veriyor ,3 gün sonra Haleo'te kurşunlanarak katlediliyor.. Mucize bu ya, tekrar dirilip tekrar bir yangında can veriyor. Hani öldürmeyen Allah bazen inat edip öleceksin diye tuturur ya , ha aynen öyle bir durum. O görüntüler ise hep ve daima beyaz kasketliler tarafından servis edilir. Beyaz kasketlilerin tarihÇesini daha önce dökmüştüm ortaya,Kurucusu Kraliçenin emekli subayı .James Le Mesurier dır. 2016 yılında Kraliçe'nin elinde Suriye'deki özel hizmetlerinden dolayı nışan almış modern çağ ajanı dır Blackwaters'ın paralı askerleri ile olan bağlantısı da biliniyor. Bu byaz kasketliler,,baretliler artık ne isim veriyorsanız verin ,Suriye'de El Nusra tarafında faaliyet gösterdikleri de bir gerçek. Suriyeli askerlerin cezalandırma görüntülerinde bol bol görüntülenmişlikleri var .İdil'de El Kaide bayraklı resimleri bile mevcut. ''Yerel'2 diğer bilgi kaynağı kim peki? Suriye insan hakları örgütü. yani tek bir kişiden oluşan tek bilgisayarı olan İngiltere'den hiç çıkmamış bir ''örgüt''. Ankara ses vermeden oturup bir düşünmesi gerekir.
PEKİ NE OLDU ??
Suriye ordusu İdil'e girmek üzereyken böyle bir saldırının ne Şam'ın nede Moskova'nın işine gelmeyeceği aşikar. Ama ortada bir saldırı var sonuçta.
ABD ,daha doğrusu CİA'nin yönlendirmesi ile dağınık olarak İdil'de bulunan ve bir birileri ile silahlı mücadele içerisinde bulunan ''muhalif'' adı altında terör oluşumları adı geçen kuruluşlar tarafından birleştirmeye çalışılmaktadır. Hata Suriye ordusu mevzilerine saldırıya geçildi. Suriye ordusu bu saldırıyı geri püskürtü ve üstelik mevzi kazandıı.Dar bir alana sıkışmış olan ''ılımlı'' muhalif güçleri toparlanmaya çalışırken Suriye güçleri ilerleme harekatına geçti. Han Seyhun bölgesinde bulunan teröristlerin silah deposu geçiş yol üzerinde durunca kayıpları azaltmak için hedef alındı. Rakka'ya zevk edilmek istenen bol miktarda kimyasal silah ve mühimmat da bulunan depo havaya uçunca görülen manzara ortaya çıktı. O kimyasal silahların daha önce aynı merkez'den Şam ve Halepe götürüldü ve kullanıldı ise ortada. Beyaz Saray'ın Esad'ın kaderine Suriye halkı karar verir sözü bazı çevreleri fazlasıyla rahatsız etmiş gözüküyor.
Bizim medya adını zerre kadar hak etmeden kullanan kuruluşlar Astana sürecin iyi ilerlediğini hiç söylemez .Ciddi bir başarı elde edildi edilecek. Cenevre dışında bir merkez'in, Avrasya kökenli bir merkez'in Orta Doğu'da söz sahibi olması küresel güçlerin kabusu olmak üzere. Gelişmelerin bu evresinde böyle akıl dışı bir saldırı düzenlemek yahut böyle bir algı oluşturmak kimin işine yarayacak tepki vermeden gözden geçirmek lazım gelir. Bu algıya yol vermek Ankara'nın neden işine geliyormuş gibi gözüküyor ayrıca incelemek lazım. ABD'ye yanaşmak Türkiye'nin yararına olmaz kesinlikle.
Orta Doğu'da Avrasya güçleri bir olmadıktan sonra ABD daha çok at koşturur buralarda. Asıl hedef İngiliz general'in yaptı gibi Istanbul'a Türk bayrağını atın nallarına çiğneterek girmek olduğunu asla unutulmamalı.