1. yüz (Toplam 1 yüz)

Sol'un acı yanılgısı/Gürhan İsagiller

İletiGönderilme zamanı: Cum Haz 16, 2017 12:59
gönderen Gürhan İsagiller
Şah Reza Pahlevi 1968'de Almanya'yı ziyaret ettiğinde pembe basın 1001 gece masalları yaşar gibiydi.Bunun sebebi ise Şah'ın karısı olan Farrah Pahlevi. Alman kökenli olan Farrah Almanya'nın ve Avrupa'nın oryantal hayallerini ateşlemişti.
CİA'in 6 milyon doları ile ikinci dünya savaşı sonrası kurdurulan Springer yayınları ,ki dünyaca meşhur Bild gazetesi bu ürünlerden biridir, (Bild gazetesi ve Hürriyet kardeş kuruluşlarıdır. Ertuğrul Özkök'ün zaman zaman misafir yazar olarak köşe yazıları yayınlar) Springer ve Bertelsmann yayınları için çalışanlar NATO doktrinlerine aykırı yazı yazmayacaklarını imza ile taahhüt ederler. Sayfa sayfa Tahran sarayından söz edildi, Müslüman ülkesinin başında olan batılı modernizmi yaşayan bu hanedan çiftini pohpohlayan yazılar ile dolup taşıyordu Almanya ve batı medyası. Orta doğun ortasında bir yeşil vadi gibi yansıtılıyordu İran ve Şah.
Ama sokaklarda katil Reza sloganları ile inliyordu. İranlı öğrenciler öğrenci konseylerinde ve meclislerinde Şah rejimin zindanlarından ,işkencelerinden ve ölümlerden söz ediyordu.Aynı zaman Vietnam karşıtı gösteriler pik yapmıştı. Gösteriler sırasında tek kurşun ile öldürülen bir öğrenci kıyameti koparmaya yetti ve artı bile. Polis kurşunu ile öldüren Benno Ohnesorg'un katili polis memuru beraat edince ,bir terör örgütü olan RAF doğumuş oldu.
İndo çin'de hezimette uğrayan Fransa bölgeyi ABD güçlerine teslim edince İndo çin,Kore ve Vietnam savaşları serisi de başlamış oldu. 1945'de yenilmiş olan Almanya İtalya,ve Japonya'deki gençler sokaklarda Ho Chi Minh'in ,Ernostu Che Guevara'nın resimlerini taşıyarak ABD'yi protesto ediyordu.Keza Fransa'da sokaklar aynı şekilde savaş karşıtı gösteriler ile işgal ediliyordu.
Avrupa'da anti emperyalist hareketti solun tekelindeydi sanki. Peki neden? Ve savaştan galip olarak çıkan ,ve emperyalist emellerini terk etmemiş olan Fransa'nın gençleri neden Parise karşı ayaklanmıştı?
Kıta Avrupa'sında sağ eğimli bir anti emperyalist hareketti çıkması mümkün değil. Kökenlerinde ve tarihlerinde Kolonialism yani sömürgecilik olan batılı ülkeler (Fransa o dönem halen Cezayir'in canına okuyordu,İtalya Libya macerası en yakın yenilgesi Japonya Çin'i işgal etmiş ve tüm güneydoğu asya'yı ilhak etmişti,Almanya Afrika'da geniş sömürgelerin ardından göz yaşı döküyordu halen). Görünen o ki sağ kısımdan anti emperyalist düşünce tamamen sol düşünceye terk edilmişti. Faşizm ve ırkçılık ise sağcılara kaldı.
Türkiye bunların çok dışında. Anti emperyalizm Anadolu'da kimsenin tekelinde değil. Cumhuriyet Mustafa Kemal Atatürk'ün işgal altında olan toprakların gerçeklerini görerek kurtuluşun anca tüm eğilimlerin el ele verirse olacağını anlamıştı. Dindar (dinci değil) muhafazakar ,solcu ve Türkçülerin beraber olmazlarsa çabaların boşuna çıkacağını bildiğinden bu üç kanadı 1.Mecliste bir araya getirerek İzmir'e kadar ulaştı.
60ların sonunda Avrupa'yı kavurup kasan BATILI sol düşünce ,Marshal planın etkisiyle,Amerikanın Kemalizmi söküp atma gayretleri yüzünden Türkiye'ye de ulaşmıştır.
Deniz Gezmiş'i bu çizgide görmek çok büyük bir haksızlık ve hata olur. Türkiye'de oluşan siyasi düşünceler Anadolu'ya özgün olmuştur,olmalıdır. Türkiye'nin solcusu'da sağcısı'da Edirne'nin batısında kalan düşüncelerine hiç benzemez....di. Türk milliyetçiliğini bir proje çerçevesinde sulandırmak ve batı'daki zehirli düşüncelere maruz bırakarak özünü kaybetmesini sağlanmaya çalışılıyordu. Kısmen de başarılı oldular. Uzun yıllar bu böyleydi ama makyaj eninde sonunda akıp gider. Türkçü ve Türk milliyetçiliği silkelenmeye başlayınca kendine gelmeye başladı.
Sol ise halen uyuşturulmuş durumda. Y-CHP bunun en iyi ve en acı örneğidir. Kılıçdaroğlu'nun Soros ile bağlantıları malum,Y-CHP'nin tepe yönetimi NATO'cu ve sorgusuz batıcı. Uluslararası platformlarda kendisini lanse etmesi şeklinden ve iç siyasete yönelik adımları Türkiye'nin partisi olmaya bıraktığını ve Atatürk'ün partisi asla ama asla olmadığını ispatlıyor.
Örneğin. Sosyalist enternasyonal ,ve batı solu genelinde, Kürdistan diye bir oluşumu destekliyor. 1915 olayların soykırım olduğunu bir gerçek sayıyor ve Ermeni diasporasını çabalarında destekliyor. Bu örgüte CHP üye. Bildirimlerini ve kararları altına imza atıyor. HDP milletvekillerini hapisten kurtarmak için gayret gösteriyor. Selahattin Demirtaşı siyasi muhatap kabul ediyor ve CB seçimleri için iş birliği peşinden koşuyor. CHP yönetimi seçmenlerine yalan söylüyor ve kandırıyor. Türkiye partisi olmaktan çoktan vazgeçti. Bu tavrıyla önümüzdeki seçimlerde AKP 600 koltuğun 500üne sahip olur. Lahey adalet divanından söz etmek egemenliğini el oğluna teslim etmeye razı gelmek demektir. Herhangi bir kişinin herhangi bir suçunu tespit ve yargılanması için Türkiye mahkemeleri yetersiz olduğunu ima etmek bir siyasi partinin,onun genel başkanının yapacağı bir şey değil. Cumhuriyet Halk partisinden çok Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası gibi duruyor. Birilerin aklı acilen başına gelmesi gerek yoksa CHP tabela partisi bile olamayacak. Türk milliyetçisi olan Gazi Paşa'yı sosyal demokrat yaptığınız yetmemiş gibi partisini emperyalist uşağına çeviriyorsunuz.
Bunları yazıyorum söylüyorum ya, bazı solçu dostlar bana ''Faşist'' diye sövüyorlar. Gülüyorum sadece. Faşizm ve ona bağlantılı faşist terimi bile batılı. Bu topraklarda muhakkak faşist olanlar vardır. Irkçı olanlar olduğu gibi ama bunların her ikisi Türk milliyetçisi değil ve olamazda. Ara sıra bir kitap okumak faydalı olabilir.