1. yüz (Toplam 1 yüz)

KİMLER NATO'DA KALMAMIZI İSTER? / Mithat AKAR

İletiGönderilme zamanı: Prş Kas 16, 2017 11:02
gönderen mithat akar 1923
Yunanistan:" TÜRKİYE NATO'DA KALMALI"

Yanlış okumadınız. Başlıktaki ifade Yunanistan Başbakanı Çipras'a ait. Yunanistan Başbakanı Çipras, 17 Ekim 2017'de, ABD Başkanı Trump ile Beyaz Saray'da yaptığı görüşmede şu fikirlere yer veriyor: "Türkiye Avrupa perspektifine, Batı ve NATO ile işbirliğine bağlı kalmaya devam etmelidir."
Resim

Peki, Türk adalarını işgal eden, bölücü terör örgütü PKK'ya "Yunanistan'ın ikinci ordusu" yakıştırması yapan ve ABD güdümlü cemaat örgütlenmesini himaye eden "bizim komşu", Türkiye'yi çok düşündüğü için mi bu ifadeyi kullanmıştır sizce?

Yoksa, AB müzakereleri ile milli devlet yapısı siyasal ve kurumsal olarak tamamen çözülmüş, "insan hakları", "demokrasi" gibi söylem ve taleplerle milli ve toplumsal yapısı dağılmış, "Ana dilde eğitim", Kuzey Kıbrıs'ta TSK'nın etkisizleştirilmesi, bölücü terör örgütü ve diğer terör örgütlerinin "siyasallaştırılması" , Ege'de askerî gücümüzün etkisizleşmesi gibi AB'nin öne sürdüğü şartlar; bölgede askeri, siyasi ve diplomatik anlamlarda etkisiz bir Türkiye yapısı ortaya çıkaracağı için mi "bizim komşu" bu "perspektifi" ortaya koyuyor acaba?

Gelin, Yunanistan Başbakanı'nın yaptığı açıklamayı bir düzlem üzerinde inceleyelim.

Açıklama nerede yapılıyor? ABD/Beyaz Saray'da. Açıklamayı yapan kim? Komşu Yunanistan. Bize önerdiği nedir? Yukarıda da ifade edildiği gibi Batı'ya bağ(ım)lı olmamız. NATO'da kalmamız gerektiğinin altını özellikle çiziyor Yunanistan Başbakanı. "Bizim NATO'da kalmamızın Yunanistan'a ne faydası var ve Yunanistan bunu neden istesin?" diyenler olacaktır. İsterseniz bu temel soruya yanıt verelim.

Askeri anlamda, NATO merkezinde dışa bağımlı olan bir Türkiye'nin mukavemet gücü azalır. Ki bu durum 1952'den beri somut olarak görülen, yalın bir gerçek. NATO'ya bağlanmış olan ve kendine ait bir milli güvenlik stratejisi olmayan Türkiye, Yunanistan için temel tehdit olmaktan çıkar ve böylece Ege ve Akdeniz'de Yunanistan için geniş bir manevra alanı oluşur. Bu bir...

İkincisi... Bölücü terör örgütü PKK için "Yunanistan'ın ikinci ordusu" ifadesini kullanan Yunanistan, Türkiye'nin Batı'ya bağımlı kalmasını ister. Çünkü, Avrupalıların ifadesi ile "Türkiye için iki yol vardır. Biri Batı'yı ifade eden Barselona yolu. Diğeri Bağdat'ı ifade eden Kemalizm yoludur. Türkiye Bağdat yolunda ısrar ettiği sürece AB'ye giremez. "

"Bağdat" ve "Barcelona" burada simgesel bir anlam ifade ediyor. Avrupa'nın kaygı duyduğu gerçek şudur: Türkiye'nin yüzünü Doğu'ya, yani Asya'ya dönmesi riski. Bu yol, gerçekten de Atatürk'ün yoludur. Batı, Türkiye'nin yüzünü Doğu'ya yani bölge devletleri ile işbirliğine dönmesiyle, Asya'nın kapılarının kendisine kapanacağını bilmektedir. Bu yüzden bölge merkezli bağımsız bir dış politika izleyen Türkiye'nin yerine; Batı'ya bağımlı, ekonomik, siyasi ve kültürel olarak milli dinamiklerini tamamen yitirmiş bir Türkiye onların tercihi olmaktadır.

Yunanistan Başbakanının emperyalizmin merkezi olan ABD'de yaptığı açıklama, aslında Avrupa devletlerinin genel görüşünü ifade etmektedir. Türkiye'nin ,nesnel zorunluluktan kaynaklı olarak, özellikle son zamanlarda bölge devletleri ile işbirliğine yönelmesi, ABD'ye rağmen İran ve Rusya ile yapılan savunma anlaşmaları, daha da önemlisi Türk ulusunun yükselen bağımsızlık eğilimi Batı emperyalizmini telaşlandırmaktadır.

Türkiye, Asya'nın kilididir ve Batı emperyalizmi bu kilidi elde etmek istemektedir. İstiklali tam, bölge merkezli bağımsız dış politika geliştiren, kendi Milli Güvenlik stratejisini ortaya koyan, Avrupalıların deyişiyle "Bağdat yolunu", yani Atatürk'ün çizmiş olduğu tam bağımsızlık yolunu çizecek olan bir Türkiye, Batı emperyalizmi için Asya'ya vurulan kilittir. Yani bu koşul, dünyadaki enerji kaynaklarının dörtte üçünü barındıran Asya'nın, Batı için tamamen elden çıkması sonucunu doğuracaktır.

Türk Ulusu er ya da geç bu kilidi nasıl kullanacağını bilecek ve tamamen eline alacaktır. Bizim bundan yana kaygımız yok. Ancak, Türkiye'nin Batı'ya entegre olması ve NATO'ya bağımlı kalması konularında, en az Batılı dostları kadar endişe duyan yenisi ve eskisi ile var olan siyasi parti yöneticileri bu konu hakkında ne düşünür bilemeyiz! Yoksa onlar da "dostumuz" Çipras gibi mi düşünüyor?

Mithat Akar
https://www.facebook.com/profile.php?id=100006232153226