1. yüz (Toplam 1 yüz)

Bu Faturanın Hesabı Sorulmalıdır...

İletiGönderilme zamanı: Pzt Eki 03, 2011 8:20
gönderen faruk haksal
Dünyayı çepeçevre saran “Ozon Tabakası”nın orta yerinden delinmiş olması artık medyanın gündemlerine giremiyor.
Ozan tabakasındaki deliğin her geçen gün daha da genişlediği artık çok önemli değil…
Bu ozon tabakası denen zırh, Dünyanın etrafını kuşatır ve güneşin zararlı ışınlarından bizleri korurdu.
Sonra ne oldu bu ozon tabakasına?
Yandı, bitti, kül olmadı da... azıcık, “delindi!..”
Ozon tabakası azıcık delinince ne oldu?
Güneş bu delilen aralıktan dünyaya zararlı ışınlarını salmaya başladı.
Bu tehlikeli etkinin sonuçları neler?
Şunlar:
1.- Güneş ışınlarının zararlı etkisi canlılar üzerinde tehlikeli gelişmelere neden oldu ve ölümcül hastalıkların ortaya çıkması sonucunu doğurdu ve artarak doğurmaya da devam ediyor.
2.- Kuzey kutbunda buzların erimesi süreci başladı. Bu erime, yakın gelecekte denizlerin yükselmesine ve Dünya yüzünde önemli ölçüde kara parçasının sular altında kalmasına neden olacak.
3.- Önemli ve etkili iklim değişmeleri doğadaki dengeyi alt üst etti ve etmekte devam ediyor...
4.- Şiddetli fırtınalar, sel baskınları, afetler, hemen ardından gelen büyük kuraklıklara yerini bırakıyor. İnsan sağlığı, doğal denge tarumar oldu, olmakta devam ediyor...
Devam etmeye gerek yok… Çünkü bu kadarı bile dünyamızı karartmaya yeter de artar sanıyorum.
Peki nedir bu ozon tabakasındaki yırtılmanın nedeni?..
Bu soruyu, özellikle, kapitalizmin insan mutluluğunu sağlayan yegâne rejim olduğunu savunan neo-liberal liboşlar cevaplamasını isterdim...
Hani nerede insanın mutluluğu?
“Her şey insan için” sloganına ne oldu?
Sesleriniz niçin kısık?.. Boğazlarınıza düğümlenen soru işaretlerinin cevap anahtarları nerede?
Ozon tabakasını bu Dünya’nın başına musallat eden, doğanın bahşettiği bu olağanüstü koruyucuyu bir çırpıdan delip geçen etken ne?..
Buyurun, söz sizin neo-liberal zübükler!
Ozon tabakası, insan acımasız menfaat hırsının serbest bırakılmasının alelade bir ürünüdür!
Kapitalizmin o ünlü, “Bırakınız yapsınlar; bırakınız geçsinler” sloganının zorunlu bir sonucudur.
Buyurun bıraktık... Olanlar ortadadır.
Bir yanda açlar, bakımsızlar, yoksullar; öte yanda üzerlerine bomba yağan ırklar, milletler, soylar, soplar… Bir tarafta da, koruyucusundan yoksun kalmış doğanın bozulan dengelerine kurban verilmiş binlerce, onbinlerce, yüzbinlerce insan... İnsanlar!.. İnsanlık!
Mutlu değil, mutsuz insanlar.
Zengin değil, yoksul insanlar.
Her şey üç-beş egoist, acımasız, kaba insan müsvettesinin yere batasıca çıkarı için...
Başta Amerika olmak üzere, ozan tabakasının ortaya çıkmasına neden olan bazı ülkeler, bu tabakayı yaratan bazı sınai faaliyetlerin sınırlandırılmasına karşı çıkıyorlar.
Sonuç ne oluyor?
Amerikalı sanayici, bu tür faaliyetlerini azaltmadığı için yürümekte olan düzenden elde ettiği karı aynen sürdürecektir. Ve ayrıca Amerikan halkı, diğer ülkelerin bu yönde sürdürdükleri özverili girişimlerin sonuçlarından istifade etmeye devam edecektir.
Ve böylece bir kez daha “bütün yollar Roma’ya çıkacaktır”…
Suyun başında onlar kalacaktır.
Petrolün başında onlar oturmaya devam edecektir.
Kara paranın, uyuşturucunun, saldırganlığın dümeninde yine onlar tüneyecektir.
Haydi, verin bakalım doğanın dengesini bozmanın hesabını.
Buyurun faturayı... Haydi, ödeyin.
Gün hesap günüdür.
Gün, bütün bu olup bitenlerinin defterinin dürülüp, bilânçosunun çıkartılıp, faturanın muhataba tebliği günüdür.
Çünkü bu faturanın hesabı sorulmadan bu dünya yüzünde mutlu bir hayat sürmenin imkânı kalmamıştır.

farukhaksal@superonline.com

LÜTFEN “TIK”LAYINIZ:
http://www.soruyusormak.com
http://www.dnm-ler.com
http://www.kitlecizgisi.com