1. yüz (Toplam 1 yüz)

Öfke Ve Gerginliğin Potansiyel Değeri

İletiGönderilme zamanı: Sal Ara 27, 2011 8:16
gönderen faruk haksal
İndra Gandi’nin önemli birçok özlü sözü var. Bu büyük insan yaşamı içine en büyük bir mücadelenin öyküsünü ve hem de derin bir kültürün özünü ve esasın sığdırmış büyük bir insan. Ama O’nun bu özlü sözlerin içinde bir tanesi var ki, bir insan topluluğunun kaderini silkeleyebilir:
- Kontrol altına alınmış bir “gerginlik” dünyayı değiştirebilir…
Bu sözün büyüklüğünü ve kapsadığı yaşam alanını daha sonra vakit bulduğunuzda tekrar ve yeniden düşünün lütfen.
Gerginlik, önemli bir potansiyeldir.
Ama bu potansiyel mutlaka kontrol altında tutulmalıdır.
Eğer bu potansiyel doğru yönetilebilirse, doğru bir zamanlama ile doğru hedeflere yöneltilebilirse, dünyayı yerinden oynatabilir.
Demek ki, öncelikle bir potansiyelin mevcudiyeti şart.
S0nra o potansiyelin süreç içinde gönülde ve beyinde biriktirilmesi gerekiyor…
Ve sonra da biriktirilerek önemli bir güç haline ulaşan o potansiyelin doğru, ekonomik ve verimli bir biçimde yönetilmesi gerekiyor.
Ekonomik yönetilmesi, doğru hedefe yönlendirilmesi ve kontrol altında tutulması gerekiyor…
Peki, sözü edilen bu potansiyel nice bir şeydir?
Nasıl oluşur?
Niteliği, değeri, özü ve ana maddesi nedir?
Sanıyoruz, potansiyelin niteliklerin kaynağı, onu yaratan beynin derinliği, yüreğin gücü ve biriktiren kişiliğin yetkinliğidir…
Bilincidir!
Bütün bu artıları bir araya getirip üst üste koyduğumuz zaman ortaya çıkan nosyon ise, Dünya’nın değiştirilmesi olasılığının gündeme taşınmasıdır.
İşte Gandi, bütün bunları beyniyle düşünmüş, sürdürdüğü toplumsal pratiğin süzgeci ile süzmüş ve yaşamının pratiğinde damıtmıştır.
İşte bu damıtılmış tecrübe mirasıdır Gandi’yi Gandi yapan değer, güç, yetenek [ve hatta] deha…
O’nun bize aktardığı değerler ise, toplumsal mücadele birikiminin kültürel mirasıdır…
Büyük liderler, sadece yapıp ettikleri ile değil, aynı zamanda düşüncelerinde sembolize olan bu kültürel mirasla yüklüdürler ve işte bunun için de bir kez daha büyüktürler.
Mustafa Kemal Atatürk’ün de hem toplumsal alanda, hem siyasal kültür içinde ve hem de bireyin kişisel dünyasını sarmalayacak son derece önemli sözleri vardır, bilirsiniz.
Ama onlardan birisi var ki, sanıyoruz, Gandi ile birbirine koşut ya da aynı düşünce ortamını paylaşıyor:
- Bir toplumun bireylerini diri ve zinde tutacak en önemli öğeler, neşe, sevinç ve öfkedir!..
Bir kişilik özelliği olarak neşe.
Kaynağını tek tek olgulardan almasa da, neşenin “kendi”si…
Ve bir de öfke!..
Gandi bu öfke yeteneğine kontrol öğesini de katmış…
Ama, bizce işin esasında şu gerçek var:
- Bir insan öfkesini yitirdiğinde, [kötülüklere karşı öfke duymamaya başlayıp, onlara alıştığında] o torbanın içinde boğulup gider!..
Erdemlerimizi canlı tutan, kötülüklere karşı gösterdiğimiz reflekstir, tepkidir, duruştur!..
Çünkü eylem yaksa, erdem de yoktur.
Çünkü gerçek erdem, konuşulan ya da yazılan değil, yaşam içinde her an gerçekleştirilen ve sınanan bir değerdir.

farukhaksal@gmail.com

http://www.soruyusormak.com
http://www.dnm-ler.com