1. yüz (Toplam 1 yüz)

Mahkemeden hukuka şenlik bir mobbing kararı

İletiGönderilme zamanı: Çrş Eki 24, 2012 6:18
gönderen ömercik
Mobbing zanlısına devlet zırhı




Gazİ Üniversitesi’nde bir akademisyenin açtığı “işyerinde psikolojik taciz” (mobbing) davası ilginç bir hukuki süreç yaşıyor. Kamu görevlisinin mobbing yapamayacağını iddia eden mahkeme, kamuyu mobbingci yaptı! Buna göre hakkında dava açılan kişi suçlu bulunursa, bedeli devlet ödeyecek!

Mobbinge devlet kalkanı
Türkiye’de son yıllarda yavaş yavaş dava konusu yapılmaya başlanan “işyerinde psikolojik taciz” (mobbing), üniversitede gündeme gelince adli yargı, kamu görevlileri aleyhine bu tarz bir davanın idari yargıda görülebileceğine karar verdi. Gazi Üniversitesi akademisyeninin açtığı mobbing davası ilginç bir hukuki süreç yaşıyor. Kamu görevlisinin mobbing yapamayacağını iddia eden mahkeme, devleti mobbingci yaptı. Gazi Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nde araştırma görevlisi olan Tahir Çalgüner, 2010 yılının şubat ayında Fakülte Dekanı Prof. İbrahim Gürer hakkında adli yargıda ’mobbing’ davası açtı. Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, Çalgüner’in karşı karşıya kaldığı uygulamaların mobbing olup olmadığını uzmanlara sordu. Uzman Klinik Psikolog Rabia Özbaş Durak ile Türkiye’de mobbing konusunda öne çıkan isimlerden Prof. Dr. Pınar Tınaz tarafından hazırlanan iki ayrı rapor mahkemeye sunuldu. Psikolog Durak, Çalgüner’in yaşadığının açık bir mobbing olduğunu ifade ederken, bu durumun ruh sağlığını da bozduğunu kaydedip, “Çalgüner’in işyeri ortamında mobbinge dayalı yaşadığı tükenmişlik ve bunun getirdiği sıkıntılar nedeniyle ruh sağlığının olumsuz yönde etkilendiği ve bir psikiyatra başvurduğu, Prof. Dr. Salih Battal tarafından işyerinde maruz kaldığı sıkıntılar nedeniyle depresyon teşhisiyle takip edildiği ve antidepresan ilaç tedavisi aldığı anlaşılmaktadır” dedi. Prof. Dr. Tınaz’ın raporu da aynı yöndeydi.


Kaçamak karar
Uzman raporlarının ısrarla ‘mobbing var’ dediği davada Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, Anayasa ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda, “kamuda görevli yetkililerin kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davalarının, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen biçim ve koşullara uygun olarak idare aleyhine açılabileceğine, davacının davayı açacağı tarafın idare olduğuna” karar vererek reddetti.