1. yüz (Toplam 1 yüz)

GelirDağılımı / Ekonomi

İletiGönderilme zamanı: Cum Haz 03, 2011 0:47
gönderen Son İktidar
GELİR DAĞILIMI / EKONOMİ
Son İktidar


Türkiye'nin büyüme hızı cumhuriyet tarihi boyunca yüzde 5, 2003 – 2011 arası yüzde 4.8,
Türkiye 1967 yılında dünyanın 14. büyük ekonomisiyken, 2011 yılında 17. durumda.

Türkiye'de son 8,5 yılda 34 milyar doları bulan özelleştirmelere rağmen,
2002 yılında 214 milyar dolar olan borç,
2011 yılında 630 milyar dolara ulaştı.
Kişi başına düşen kamu borcu 2.918 dolardan 4.152 dolara yükseldi.
Türkiye'nin dış borcu 125 milyar dolardan 282 milyar dolara ulaştı.

Özel sektör, dışardan %2,5 faizle aldığı parayı hiçbir yatırıma harcamadan devlete %17,6 faizle verdi.
Aradaki fark olan %15, net kar olarak özel sektörün cebine girdi;
2002-2007 arasında devlet özel sektörden 105 milyar dolar borç aldı, özel sektör bu paradan net 60 milyar dolar faiz farkı kazandı.

Akp iktidarı öncesi ihracatın yüzde 52'si ithalata dayanırken şimdi ihracatın yüzde 81'i ithalata dayanıyor. Türkiye’de ihracat yapan 28 ana sektörden 16’sının “net ithalatçı” durumunda.

Türkiye’nin 2005-2010 dönemi dış ticaret verileri, net ithalatçı sektörlerin, 719 milyar dolarlık ithalat yaptıklarını, buna karşılık 268 milyar dolarlık ihracat yapıldı.

Cari açık 0.63 milyar dolardan 48,5 milyar dolara çıktı.
Cari açığın milli gelire oranı 2010 yılında yüzde 6,5.


Sadece 2011 mart ayında yabancı "sıcak para"nın Türkiye'deki portföy yatırımlarında elde ederek götürdüğü kâr 1,37 milyar dolar,
100 günlük bir dönemde dolar cinsinden yüzde 36,
Euro cinsinden yüzde 37 getiri sağlayanlar sağlayan sıcak paradan hiçbir vergi alınmıyor.
Türkiye'de borsanın %65'i yabancıların elinde.


Maliye Bakanlığı, 2011 yılının ilk çeyreğinde tahakkuk eden 157 milyar 219 milyon TL genel bütçe gelirinin ancak 66 milyar 287 milyon TL’sini tahsil edebildi. Böylece her 100 TL’lik bütçe gelirinden 58 TL’si, vergi gelirlerinden ise 46 TL’si tahsil edilemedi.
8,5 yılda 4 kez mali af çıktı.


Faturasını geç ödeyene Türkiye'de yıllık enflasyonun nerdeyse 10 katına ulaşan cezalar uygulanıyor,
yıllık mevduat faizi yüzde 8 iken, fatura gecikme cezası aylık yüzde 4,5, yıllık yüzde 50'lere dayandı.

Türkiye'de benzin fiyatlarının %70'ini ötv ve kdv oluşturuyor.
Avusturyalı OMV'nin, Doğan Holding'in Petrol Ofisi'ndeki hisselerini 1 milyar Euro'ya almasıyla yabancıların akaryakıt dağıtım sektöründeki payı yüzde 50'yi geçti. 5 yabancı sermayeli şirketin; OMV, Shell, BP, Total ve Lukoil-Akpet'in benzin ve motorin pazarındaki payı yüzde 65,1'e çıktı.

Enerji Piyasası Denetleme Kurulunun verilerine göre sektörde halen 51 şirket faaliyet gösteriyor. Beş yabancı sermayeli şirket pazarın yüzde 65,1'ini yönetirken 46 yerli şirket pazarın yüzde 34,9'unu elinde bulunduruyor.

Aralarında iş bulma umudu olmayanların da yer aldığı işsizlik oranına iş aramayıp, çalışmaya hazır olanlar ile mevsimlik çalıştığı için işsiz durumda bulunanların eklenmediği Tüik'e göre ocak 2011 işsizlik 3.044.000 kişi. (eklendiği taktirde 5.352.000 kişi)

Türkiye tarihinin en büyük mali krizini yaşadığı yıl olan 2002 yılında işsiz sayısı 2.412.000 kişi.

Türkiye'de istihdamın üçte ikisine yakınını küçük ve orta büyüklükteki işletmelerce (Kobi) sağlanıyor.

OECD'de 2009 itibarıyla istihdam oranı ortalama yüzde 66.1 iken bu oran Türkiye'de yüzde 44.3 ile en düşük düzeyde.

Toplu iş sözleşmelerinden yararlanan çalışan sayısı 800 bin civarında.
sendikalaşma oranının yüzde 6.51
çalışan her 100 kişiden ancak 6′sı sendikalıdır.
Bu Afrika ülkelerinin bile çok gerisinde bir ortalamadır.”

AKP öncesinde emekli enflasyon oranı kadar artış alırdı. AKP ile emekli ilk kez enflasyonun üçte biri kadar bile zam alamadı.
Aylıkları yetmediği için çalışmak zorında kalan emeklilerin emekli maaşlarında kesinti uygulaması başlatıldı.
Çıkarılan yasayla emekli aylığının hesaplanmasında kullanılan güncelleme katsayında, GSMH’nin yani refah payındaki artışın yüzde 100’ü değil yüzde 30’u dikkate alınacak.

Türkiye'de 2010 yılında en zengin grup ile en fakir grup arasındaki fark 17,7 kat arttı”
”2004′te 6 dolar milyarderi vardı, şimdi 39′a çıkmış. Dolar milyarderleri 33 kişi artmış. İşte adalet, helal olsun… Dolar milyarderlerinin geliri de yüzde 20 artarak 104 milyar dolara ulaştı.
Emeklilerin aylıklarına bu gelir artışı %4 olarak yansıdı.

Hane halkı kullanılabilir gelirlere göre oluşturulan yüzde 20'lik gruplarda, en yüksek gelire sahip son gruptakilerin toplam gelirden aldığı pay yüzde 47,6, en düşük gelire sahip ilk gruptakilerin toplam gelirden aldığı pay ise yüzde 5,6 oldu.

Nüfusun en fakir yüzde 10’luk dilimi, toplam gelirin yüzde 2.2’sini, en zengin yüzde 10’luk dilimi toplam gelirin yüzde 30.9’unu elde ediyor.

Türkiye'de muhtaç durumda olan kişi sayısı 20 milyon.

2009 yılında teğet geçen kriz, zengini daha zengin fakiri de daha fakir hale getirdi. En fakir yüzde 10’luk kesimin kullanılabilir gelirden aldığı pay yüzde 2.1’e geriledi. En zengin yüzde 10’luk kesimin payı yüzde 30.9’dan, yüzde 32.2’ye yükseldi.

EN zengin 100 Türk'ün sahip olduğu servetin yüzde 60'ı, 17 ailenin kontrolünde. Ailelerin toplam serveti 67 milyar doları buluyor. Sabancı 14 kişi ve 11.3 milyar dolarlık servetle listeye en fazla kişi sokan aile olurken bu aileyi 9.6 milyar dolarla ilk 100'e 7 kişi sokan Koç ailesi izledi.
Şehirlerde yoksul sayısı yüzde 5.8, kırsal kesimde ise yoksul kesim yüzde 9 arttı.

Yürürlükte olan asgari ücretin 629,95 lira,
bu tutarın dört kişilik bir ailenin mutfak harcamasını ancak 21 gün,
asgari ücret sadece 6,5 gün ''insan onuruna yaraşır bir yaşam imkanı'' sağlıyor.

Maaş-ücret gelirleri yüzde 42,9'luk oranla toplam gelir içinde en fazla paya sahip. Bunu, yüzde 20,4 ile müteşebbis gelirleri izledi. Müteşebbis gelirlerinin yüzde 73,7'si tarım-dışı sektörden oluştu.

Türkiye'nin en zengin kenti İstanbul'da 26 ilçe belediyesinin 50 iftar çadırında her gün 180 bin kişi karnını doyuruyor.
Ülkenin başkenti Ankara'da 30 ayrı yerde, belediyeye muhtaç 18 bin kişi her gün iftarını açıyor.
İzmir'de günde 6 bin kişi.

Tüik istatistiklerine göre 339.000 kişi açlıktan ölme sınırında bulunuyor.

OECD bölgesinde ortalama yoksul nüfus oranı yüzde 11.1, Türkiye'de yüzde 17, ABD'de yüzde 17.3, Meksika'da yüzde 21. Çek Cumhuriyeti yüzde 5.4 ile en iyi durumda.
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD) ‘Bir bakışta toplum’ raporunda en yüksek gelir eşitsizliğine sahip ülkeler Şili, Meksika ve Türkiye olarak sıralandı.

12 milyon nüfuslu İstanbul'da 10 milyon icra dosyası bulunuyor.

Mayıs 2011'de 186 milyar 642 milyon tl'lik tüketici borcunun 45,2 milyar tl'si kredi kartlarından oluşmakta.

Türkiye;

Kişi başına milli gelirde 54.,

İnsani kalkınmışlık endeksinde 83.,

İş yapma kolaylığı endeksinde 65.,

Dünya rekabetçilik endeksinde 61.,

Yolsuzlukta 56. ülke.


Türkiye'nin yüzde 42,2'sinin konutunda 'sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi ve benzeri' sorunlar söz konusu.

Yüzde 42,9'unun oturduğu konutta 'izolasyondan dolayı ısınma sorunu' yaşanıyor.

Yüzde 59,3'ünün hanesinin taksit ödemeleri ve borçları (konut alımı ve konut masrafları dışında) bulunmakta, bu borç ödemeleri yüzde 29,3'ünün hanesine 'çok yük' getiriyor.

Yüzde 87,4'ü 'evden uzakta bir haftalık tatili', yüzde 62,5'i 'beklenmedik harcamalarını' ve yüzde 82,1'i 'yıpranmış ve eskimiş mobilyalarını yenileme ihtiyacını' ekonomik nedenlerle karşılayamıyor.

Yüzde 60,5'i 'iki günde bir et, tavuk ya da balık içeren yemek' yiyemiyor.

Yüzde 37,8'i evin ısınma ihtiyacını 'yeterince' karşılayamıyor.

Yüzde 43,9'u 'yeni giysiler' alamıyor.

Nüfusun yüzde 40’ı kendilerine ait olmayan konutta oturuyor.

Her 100 kişinin 42’sinin oturduğu konutun çatısı sızdırıyor, duvarı nemli, penceresi çürümüş, ev iyi ısınmıyor. 80’i mobilyasını yenileyemeyecek durumda.

Her 100 hanenin 60’ında borç sorunu var. 30 hanenin borç yükü çok ağır.


Devlet İstatistik Enstitüsü'nün enflasyon hesaplaması için fiyatındaki değişmeleri izlediği ürünler;

Hortum, yaş pasta, antep fıstığı, leblebi, madlen çikolata, ruj, oje,fanila, iç çamaşırı, cam,musluk, kilit, tül perde, soba borusu, böcek ilacı, çalı süpürge, gündelikçi kadın ücreti, enjektör, yara bandı, gözlük camı, patinaj zinciri, oto pastası, pinpon topu, lego, flüt, spor toto, milli piyango, hamam ücreti, ahtapot, kalamar, karides, balık yumurtası (havyar), mermer, kireçtaşı,zımpara, yem, ciklet, ispirto, çuval, sütyen, külot, kereste, cd-kaset,kimyasal maddeler, gübre, barut, dinamit, lastik eldiven, cam yünü, tuğla, alçı, teneke kutu, fişek,oto jantı, korna, elektrik sayacı, tencere, çöp sepeti, ampul, pil, tornavida, kum, dikenli tel, dikiş makinesi, matkap ucu, kadın bağı, kiremit, yapıştırıcılar, mürekkep, kolonya, serum,demir, bakır.

Listede olmayanlar:

Peynir, zeytin, çay, şeker, yumurta, çiçek yağı, zeytin yağı, makarna, helva, bal, reçel, kahve,ekmek, margarin, salça, sucuk, et, süt, pirinç, mercimek, nohut, kuru fasulye, un, bebe bisküvi,meyve suyu, sigara, ekmek, deterjan, çocuk bezi, piknik tüpü, doğal gaz,elektrik, su, telefon,sebze, meyve...


2003 yılında toplam 103 milyon lira olan örtülü ödenek harcaması,
2010 Aralık ayı başı itibariyle 383 milyon 170 bin 247 liraya yükseldi.


2011 Mart TÜİK iş gücü araştırması;

15 yaşın üzerindeki 52 milyon insanımızın sadece 22 milyonunun işi var. 3 milyon insanımız işsiz.

İşi olan her 100 kişinin 43’ü kayıt dışı çalışıyor.

Her 100 gencin 21’i sokaklarda geziniyor.

Meslek lisesi mezunu kolay iş bulur zannederiz. Meslek lisesi mezunu 332 bin kişi iş arıyor.

2010 yılında 100 kişinin 60’ı gelirleri düştüğü için daha ucuz ürün tüketmeye başlamış.

Çünkü 100 kişinin 27’sinin geliri azalmış.

100 kişinin 27’si daha önceki birikimleri harcamak zorunda kalmış.

100 kişinin 34’ü borçlanmış.

100 kişinin 0.9’u evini, arsasını, yazlığını satmış.

100 kişinin 0.5’i iflas etmiş. Dükkânını kapatmış.

Türkiye'de göç;
TÜİK 2010 yılına ait Adrese Dayalı NüfusKayıtları;

İstanbul’un 13.2 milyon nüfusunun 2.1 milyonu yerli, 11.1 milyonunu dışardan gelenler oluşturuyor.
Bu oran Ankara‘da 3.2 milyona karşı 1.6 milyon.
2.3 milyon İzmir nüfusuna kayıtlı kişi varken dışardan gelip ikamet edenlerin sayısı 1.7 milyon.

Ardahan nüfusunun %80'i, Tunceli'nin %75'i kendi illerinden göç etmiş durumda.

Bankalar ”kart aidatı, hesap işletim ücreti, havale masrafı vb. bankacılık hizmet gelirleri ile tüketici kredilerinden aldıkları ücret ve komisyonların” sayesinde 2010 yılında 14,5 milyar lira gelir elde etti.

AKP’nin iktidar olduğu 2002 yılında bankalarca kredilerden alınan ücret ve komisyonlar ile bankacılık hizmet gelirleri 2 milyar lira civarında iken bu tutar 2007′de 10,5 milyar lira, 2010′da 14,5 milyar lira olmuştur.

Tüketicilerden alınan hizmet gelirlerinin tüm gelirler içindeki payı;,
2002 yılında yüzde 6 ,
2007 yılında yüzde 11,5,
2010 yılında yüzde 13,8.

Bazı alınan komisyonlar;
her hesaptan aldıkları yasadışı hesap işletim ücreti,
kendi hesabına para yatıran,
kendi hesabına başka bir bankadan havale gelen tüketiciden aldığı komsiyonlar,
kredi kartlarından alınan yıllık kullanım ücreti,
şubede yapılan işlemlerde dekont istemek


Bankalar tarafından ve hacizlenen gayrımenkuller;

2009 Mayıs’ında toplam 2 bin 744 olan hacizli gayrimenkul sayısı 2010 yılının Mayıs ayında 3 bin 285’e ulaştı.

2009'dan 2010'a bir yıl içinde el koyulan fabrika sayısı 51’den 77'ye çıktı.
Fabrikaların toplam muhammen bedeli ise 201 milyon 179 bin TL olarak görünüyor. Bir önceki yıl ise 51 bankanın muhammen bedellerinin toplamının 235 milyon TL olduğu gözlendi.
El konulan büyüklü küçüklü işyeri sayısı 228, dükkan sayısı da 331 oldu.
Geçen yıl işyeri hacizlerinin sayısı 654 olarak kayıtlara geçti.

Bankalar 402 adet arsa, bin 569 adet villa ve daire tipi konut, 77 adet bina ve 452 adet tarlaya da el koydu.



ÖZELLEŞTİRME

Bankacilik alaninda satilanlar:
Oyakbank,Denizbank,Sekerbank,Adabank,Akbank,Alternatifbank,Turkishbank,Sitebank,Türkiye Ekonomi bankası, Yapi Kredi bankası, Disbank, Garanti bankası, Finansbank, C Kredi Kalkinma bankası, Tekfenbank, MNG Bank, Demirbank, Vakifbank, Emlak bankası, Türkiye Halk bankası, Imar bankası, Kibris Kredi bankası, Marmarabank, Impenxbank, Toprak Bank, Tat Yatirim bankası
Sigortacilik alaninda satilanlar:
Ray Sigorta, Acibadem Saglik Hizmetleri Acibadem Sigorta, Basak Sigorta ve Basak Emeklilik, Türkiye Genel Sigorta, Anadolu Hayat Emeklilik, Garanti Sigorta ve Garanti Emeklilik, Ihlas Sigorta, Isvicre Sigorta, Emek Hayat Sigorta, Seker Sigorta, Güven Sigorta, Ankara Emeklilk



Mehmet Şimşek
Mülkiye'den mezun olduktan sonra iktisatçı olarak çalıştığı Abd Ankara Büyükelçiliği'nde tercümanlık görevi yaptı.

Abd'de çıkan son kriz sonrası batan Merrill Lynch'teki görevi olan "Ortadoğu ve Afrika bölgesi ekonomik ve stratejik araştırmalar bölümü başkanlığı"ndan istifa ederek Akp'den milletvekili adayı oldu.
İngiltere'de çalışıyorken yılda 760.000 dolar kazanıyordu.

"Tekstil'i Çin'e bırakalım"

"Türkiye'de ücretler son derece iyi"

"Emekli maaşları çok yüksek düşürülmeli"

Doların yükselişi ile ilgili olarak;
"Ben her gün ekonomik değerlendirme yapmak zorunda mıyım?

"Kimse işten çıkarılmıyor, sadece yeni mezunlar iş bulamıyor"

"Hane halkının durumu iyi. bankaların durumu iyi. bir takım kırılganlıklar var ama özel sektörün durumundan da o kadar çok korkulacak, o kadar çok kötü bir durum yok."

''Hangi sektör olursa olsun bizim yaptığımız düzenlemelere uymak zorundalar. uymazlarsa biz alternatif yolları geliştiririz, uymak zorunda kalırlar. bizim bir gelir hedefimiz var, o gelir hedefini yakalayacağız. gelir hedefimiz gerçekçi. bunların tutturulması için de gerekli adım atılacaktır''

"Bu hükümetin bir suçu varsa o da özelleştirme sonucu açıkta kalanlara merhamet göstermesidir"
Kısa süre önce başlayan zamlardan sonra;
“Onlar zam değil vergi”

“İşsizler iş aradığı için işsizlik yüksek”

Her bir işçinin 30 bin lirasına el konulmaya çalışılmasına;
"Biz 10 bin lira veriyoruz. 10 bin lira ile piyasaya atılıp başarılı olan çok işadamı tanıdım."

Tekel işçilerini kastederek;
"Sosyal devlet müflis devlet değildir"
"Hatamız tekel işçilerine merhamet etmek"

"İşsizliğin sebebi işçilerin kıdem tazminatı ve emekli maaşlarıdır"

“Ben yeni yıla zamlarla girmeyeceğimizi söylemiştim. o nedenle bu düzenlemeyi erken yaptık”

"Biz Tedaş olarak, devlet olarak bu işi beceremiyoruz. o yüzden kısım kısım özelliştiriyoruz. nasılsa elektrik direklerini, dağıtım santrallerini sırtlarına alıp götürecek halleri yok. Bir süre sonra devlette onlardan geri alacak"

''2011 yılı içinde ne yeni vergi, ne vergi artışı, ne bir vergi indirimi öngörüyoruz"
28 Ekim alkole %30'luk vergi zammından sonra;
“Ben yeni yıla zamlarla girmeyeceğimizi söylemiştim. o nedenle bu düzenlemeyi erken yaptık”

'Benzin nerede 4 liraymış ben görmedim'

"Elimde şu an resmi rakamlar yok ama ben hiç bir ücretli öğretmenin 1.000 tl altında maaş aldığına inanmıyorum"

Ali Babacan;

"Bp'ye, Shell'e, Amerikan enerji kurumu'na sordum; yenilenebilir enerji gereksiz"

Son zamanlarda suç oranındaki artışın ekonomik değil ahlaki bir problem olduğunu iddia etti.

Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanlığı adaylığını için;
"Bütün islam alemine hayırlı olsun"

G20 ülkelerine diğer ülkelere ekonomide düzelme için neler yapmaları konusunda;

"Günü gününe ödeyenlere bir güzellik, bir kolaylık olmalı mı? belki vicdan muhasebesine koyduğumuzda olabilir gibi görünüyor, ama bir vicdan muhasebesi var, bir de paranın muhasebesi var'

"İş adamından, doktordan, avukattan vergi alamadığımız için vergiyi benzinden alıyoruz."

"Devletin vergi gelirinin 4'te 1'ini tek başına sağlayan bir kalem yaptık, akaryakıtın bu hale gelmesinde de ötv'yi araç olarak kullandık."


Ömer Dinçer;

Tekel işçi eylemi için;
"Ben de size bir hak arama hikayesi anlatayım. Bunlar özelleştirilince aslinda işsiz kalacaklardı, biz onları 4c'ye sokuyoruz. Bunu da yapmasak işsiz kalacaklar. Bir de ekonomik kriz var. Bunların 4c'de alacağı ücrete çalışmaya hevesli dışarıda bir sürü işsiz var"

Binali Yıldırım;
"Bankalar çok kazandı, zekatını verecek"

"Bizde para bol ama tekel işçisi hakkına razı olacak"


Kemal Unakıtan – Maliye bakanı.

"Bütün Rusya ülkelerini gezdim, baktım biz daha komünistiz"

"Bir ahbap bana geldi, ne yaptın dedim, üç şirket kurduk dedi, e peki şimdi n'oldu dedim, e para yok ne iş yapalım diye düşünuyoruz dedi; ulen, para yoksa ne düşünuyorsun dedim, para yoksa bir iş olur mu?"

"Türkler vergi vermeyi sever"

İzmir'e yerel seçimler öncesi;
"Taha Aksoy seçilirse Başbakan ve Maliye Bakanı memnun olur. Ne demek istediğimi anladınız. kazançlı çıkarsınız"

"Biz sağlığa zararlı diye sigaraya zam yapıyoruz. 4. Murat gibi yasaklamıyoruz ki, sadece küçük zamlar yapıyoruz"

Satın almaya çalıştığı piyango biletine fazla para verip üstünün biletçi kalmasını isteyen ancak biletçi ısrarla kabul etmeyince;
"Lan oğlum bu milli piyango benim, alsana işte"

Devlet Bakanı Zafer Çaglayan'ın elinden baklava yerken;
"Keşke her Maliye bakanının başına böyle birşey gelse"

"Paranızı dikkatli harcayın, yoksa şapa oturursunuz"

"Satacağız, satacağız. Herşeyi satacağız. Kar edeni de satacağız, zarar edeni de satacağız. Devleti ekonomik faaliyetlerden kurtarıncaya kadar satacağız. Pamuk eller cebe. Yerli yabancı herkes gelsin. Yakında Sümerbank tarihten siliniyor, bitirdik. Elinde bir şey kalmadığı gibi ismini de kaldırıyoruz. isim hakkını satarız o başka"

"Maliyeye yamuk yapmayın"

Diğer bakanlıklara;
"Herkes para istiyor ölücem mahvolacam diyor, şimdiye kadar ne kimse öldü ne de mahvoldu, hatta para vermedikçe memleket daha da güzel oldu"

"Yok referandum yapacaklarmış, yok kamuoyuna bakacaklarmış. belki almayacaklarmış. paşa gönülleri bilir. ama biz oraya çatır çatır gireriz"

"Tüpraş'ı Koç'tan iyi mi yöneteceğiz"

"Kimse fabrikaları sırtlanmış götürmüyor
Ahmaklık yapmayın
Türkiye artık geri dönülemez bir yola girdi
Hem işsizlikten bahsedeceksin hem sermaye gelmesin diyeceksin, bu akılla bağdaşır bir şey değil"

"Yabancı sermaye yeni cami önündeki kuşlara benzer, kuşlar neden toplanıyor. çünkü orası güvenli
Bütün yatırımcıların başımızın üstünde yeri var
Türkiye'ye gelen herkese hoş geldiniz, sefa getirdiniz diyorum
Akp hükümetinin en temel politikalarının başında özelleştirme gelir"

"Devam edeceğiz karlı, zararlı ne varsa satacağız
Siyasilerin çiftliği olan yerleri satıyoruz, milletin yükünü azaltıyoruz
Bazı özelleştirmeler için 'milli menfaatimize aykırıdır' diyorlar, asıl bunları satmazsak milli menfaate aykırı olur, biz popülizm yapmıyoruz, kimse palavra atmasın."

“Yav diyolar ki otel odasında görüşüyor bunlar. kardeşim görüştüğüm yer Davos, bilirsiniz etraf kar buz. Otel odasında görüşecem tabi, o soğukta avluda mı görüşeyim?”

"Ne banka bırakacağız ne fabrika ne de işletme. Liman da bırakmayacağız. hepsini satacağız"

Sümerbank için;
"sümerbank tarihten siliniyor. elinde bir şey kalmadığı için ismini de kaldırıyoruz."

Seka için;
"Stratejik bir yermiş. ne stratejisi! önemli olan müşteri bulmak. müşteri gece gelsin, pijamayla çıkarım karşılarına. seviyorum bu işleri"

Şeker fabrikaları için;
"Kar edeni de, zarar edeni de satacağız."

Tüpraş için;
"Parayı veren düdüğü çalar. Tüpraş'ı Ruslara satar mısın diyorlar. Satarım arkadaş"

Tekel için;
"Babalar gibi satarız."

Petkim için;
"Ülkenin işgal altına girdiğini söylüyorlar, gelsinler işgal etsinler."
"Onu değil, 10 yıl öncesine göre daha iyi durumda olup olmadığımızı sormak lazım. kişi başı milli gelir 5.000 dolara geldi, herkese yansıdı bu, kimine az, kimine çok."

"Bütçe delinirse sizde delinirsiniz"

Galataport ihalesinin iptal edilmesi için;
"Galataport galatamort oldu"

''Atalarımın dediği gibi; meyveli ağacı taşlarlar''

Hakkında verilen 3. gensorunun savunmasında
"Tez zamanda 4. önergenizi bekliyorum"
"2 kutu yumurtaya memleket gundemini kitlediniz be"

"Bizim petrolümüz vergilerdir"

Eskişehir milletvekili adayıyken;
“Eskişehir, enternasyonal bir şehir olacak. Eskişehir’i dünya markası yapacağız. eskiden bir eskişehirspor vard'ı. Nerede şimdi bu Eskişehirspor? Onu da Süper Lig’e çıkaracağız merak etmeyin. futbolcuyu ben alırım. Ben Türkiye Cumhuriyeti’nin maliye bakanıyım.
Çevre yollarını genişletme çalışmaları sürüyor. Bakan arkadaşlarıma önceliği Eskişehir’e vermelerini söyledim. Birinci önceliği vermezse ne olur? Maliye bakanından zırnık para alamaz kimse. Bende işler pratik. Ya Eskişehir’e hizmet, ya güle güle. ne yapalım? Beni maliye bakanı yapmışlar, yapmasaydılar.”s

"Diğerlerini nasıl çıkardıysak Eskişehirspor'u da oyle cikaririz"

"3 futbolcuyu aldık getirdik. Başka derlerse, şu futbolcuyu istiyoruz derlerse bakarız."

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nden Eskişehirspor’a transfer olan Serkan, transfer sözleşmesini Kemal Unakıtan’ın yanında attı. Serkan imza töreninin ardından Unakıtan’ın elini öptü.
Aday olduktan sonra her şey Eskişehir ve Eskişehirspor için dedikten sonra Eskişehirspor için 500 bin ytl’lik kaynak da oluşturdu.

"Talimat verdim Rio kumsallarında ismi Ronaldinho olan genç bir Brezilyalı arıyorlar, ben barcelona'ya gittim gerçeği çok pahalı "

Eskişehir kiraz festivalinde;
"Size ne gerekiyorsa vereceğim. Elimden geçen paranın tozunu versem ihya olursunuz. Bütçeyi tutturduk. Bütçe fazla verdi. Torbada para var yani. Ben gelirken baktım torbaya para var."

Ahsen Unakıtan, eşi Kemal Unakıtan'ın ikram ettiği kırmızı kirazlara;
"Ben onları sevmiyorum, çok tatlı"

Bakan Unakıtan eşinin tavrına ise, ''Bunları İngiltere Kraliçesi yiyor, sana beğendiremedik''

Ahsen Unakıtan;
''Ben ondan daha important''
Devletin işlettiği kurumların, siyasilerin çiftliği haline geldiğini iddia eden Unakıtan;
Bu yerleri sattım. şimdi bu çiftliklerin hepsini özelleştiriyorum, artık kimse buralardan yiyemeyecek. onların eline hiçbir şey bırakmayacağım.
Hepsini özelleştireceğim. Bunların içinde Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet Köprüleri dahil tüm otoyollar var”
İstanbul'a devlet kurumlarının taşınması için;
"Taşıyacağız, lami cimi yok bu işin. Bddk da, Spk da taşınacak, finansal merkez orası"

1 Mayıs 2008'de polisin orantılı güç kullanmadığının söylenilmesi üzerine;
"Doğrudur polis orantılı güç kullanmadı. orantili güç kullanması için; taş, sopa, molotof, kaldırım taşları kullanmaları gerekiyordu."

“Nasıl yağmur yağarken, yağmasın diyemezsiniz, kar yağmasın diyemezseniz, güneş açmasın diyemezsiniz, küreselleşmeden de öyle kaçınmanın imkanı yok. böyle bir olgu”

“İzmir’i artık teslim almamız lazım. İzmir’i istenilen konuma getirmek için Ak parti’nin teslim alması lazım”

Bir gazetecinin "Sayın Bakanım, bazı ekonomistler durgunluğun önüne geçmek için kamu harcamalarının artırılmasını öneriyor." cümlesi üzerine;
"Ben o tufaya gelmem."

Garson bir süre sonra, kaynamış yumurtayı kabuğuyla yumurtalığın içinde getimesi üzerine;
“Oğlum, bunu soyup getir. Her zaman bakan olunmuyor. Bari bakanken soyulmuş yumurta yiyelim”

''Bu milletin aklından sümerbank kelimesini sileceğim''

"Mart ayında kediler ve maliyeciler çok hareketli olurlar"

Eşi Ahsen Unakıtan:
"Rabbime böyle 'very special' (son derece özel) bir eş nasip ettiği için şükrediyorum"

Bakanımız bana ‘Ben sadece senin değil milletimin de Unakıtan’ıyım. Ne gerekiyorsa yapalım’ dedi. Ben o andan itibaren ‘bu ameliyat nerede iyi olursa orada yapalım, bize yardım et, hayırlı yolu göster’ diye dua ettim. Benim gönlümde ABD’deki Cleveland Kliniği yatıyordu. Kısmet oldu ameliyat için oraya gittik. Çok şükür ameliyat başarılı geçti. O kadar çok sevenimiz varmış ki, telefonlarımız saniyede bir çalıyordu. Yaşasın büyük Türk milleti, yaşasın Türkiye.”

Başbakan Erdoğan Tüsiad üyelerine;
"Taraf olmayan bertaraf olur"

2004;
"Maaşım yetmediği için ticaret yapıyorum."

Tekel işçilerine;
"Bu ücretle çalışacak bu ülkede milyonlarca işsiz var "
"Kusura bakmasınlar. Bu ülke yol geçen hanı değil, sahipleri var"