1. yüz (Toplam 1 yüz)

Davet'e İcabet...

İletiGönderilme zamanı: Sal Oca 03, 2012 17:09
gönderen Seçkin ERGÜN
Eski çağın en ilkel davranışı "linç" girişimleridir. Yönlendirilmiş azgın kalabalığın yaşadığı karanlık çağa olan isyanını, öfkesini, linç edilen'e yöneltme becerisi emperyal düzen koyucuların, karanlığın efendilerinin başarısı oldu. Bu beceri her zaman kusursuz değildi. Mesela Kurtuluş Savaşında karanlığa mahkum edilip ilkelleştirdiklerini sandıkları Türk Ulusu bu oyununu bozup elindeki taşla "linç edilmek istenene" yönelmeyip, bu oyunu kuranların camını çerçevesini kırdı.

Hürriyet'te uzun süredir "TÜRKİYE'YE AÇIK DAVET" başlığı altında yeni anayasa hakkında okurların fikrini sorduğu bir anket var. Yeni anayasa metninin çoktan yazılıp Tayyip'in koltuğunun altına verildiği, yaşanan bu sürecin sadece herkesi bu anayasanın parçası ve suç ortağı yapma çabası olduğunu az-çok gündemi takip eden herkes bilir. 2 bin 700 kişi katılmış. Bu tür anketlere katılmak, kurulan düzeneği meşrulaştırıp onun bir parçası olunacağından katılmayıp, ilk sayfanın sağ üst köşesinde bulunan "iletişime geçin"i tıklayıp, anayasanın ilk üç maddesini bu ankete dahil ettikleri için protesto metni göndermeliyiz. Bir işe yarayacak mı? Yaramayacak. Yaramayacak çünkü onlar bu hainlikleri akılları ve iradeleri dışında yapıyorlar. Ama emin olun, çok da korkuyorlar.

Plazaları kocaman. . . camdan. . . Biz içlerini göremesek de onlar bizi görüyor. Bize linç yakışmaz. Biz haylazlığı sadece komşunun erik ağacında yaşadık. Kırılacak bir cam varsa elimizde taş hep vardır. Koca plazanın camlarını kırmak da ne zevkli olur ama. . . Bu kırmak tabii fiili anlamda kırmak değil. Mesela bir protesto metni yazıp göndermekle onların camlarını kırmakdan beter etmiş oluruz. Tek tarafı aynalı camlar ardında onları görmediğimi sanıp kendilerini çok güvende hissetseler de, onları gördüğümüzü haykırmak, onları teşhir edip yüzlerine tükürmek gerek. . .

Re: DAVET'E İCABET. . .

İletiGönderilme zamanı: Sal Oca 03, 2012 19:18
gönderen Feza Tiryaki
Değerli yazarımız Seçkin Bey, son günlerin belki de en önemli olayına dikkat çekiyor.
Bu olay, yani Anayasanın ilk dört maddesinin böyle oylanması, hem de günlerdir bir tepki görmeden, bir soruşturmaya uğramadan oylanması Atatürk'ün kurumunun başına oturup ben Atatürkçü olmayı hakaret sayarım diyen şerefsizin yaptığından daha da önemlidir.
O tek başına havlıyor ama burada akıllarınca aldattıkları zavallıları havlatmak istiyorlar.
Anayasanın değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddesi sanki bu madde böyle bir koruma altında değilmiş gibi açık seçik- âlenen - uluorta- orta yerde- meydanda- ortalık yerde değiştirilmesi teklif ediliyor.
Buna susulacak mı?
Buna susacak mısınız?
Buna göz mü kapayacaksınız?
Gençler sözüm size!..