GuncelMeydan

Türk Milletinin bağrından çıkan atasözleri ve deyimlere bazen akıl sır erdiremiyorum.

Sanki atalarımız yüzlerce yıl önce zaman makinesini icat etmişler ancak bu buluşu, sadece geleceğe atasözü ve deyim üretmek adına kullanmışlar.

Kurulmuşlar zaman makinelerine, bu günlere gelmişler. Bakmışlar ülkenin üzerinde ‘SATILIK’ tabelâsı var, döndüklerinde ‘Devletin malı deniz yemeyen domuz’ deyivermişler.

‘Yok canım, o geçmişteki hatalardan dolayı söylenmiş bir sözdür,’ diyorsanız bir düşünün... Siz hiç padişahların saray sattığını ya da haremine 'Haydi hanımlar biz bu yaz Yıldız Sarayına geçelim. Topkapı Sarayını da Araplara kiraya verip hazineyi dolduralım,' dediğini okudunuz mu?

Kesin bizim atalarımızdan biri bu yıllara geldi ve baktı ki; Haydarpaşa Garı, Huber Köşkü, Sirkeci Garı, Harp Akademileri, Büyük Postane gibi çok önemli yapılarımız bu günkü hükümet tarafından satılmaya ya da kiralanmaya hazırlanıyor, kendi zamanlarına dönüp 'Ey ahali!.. Devletin malı deniz, yemeyen domuz!” deyiverdi…

Lâtifeyi bir yana bırakırsak dostlar; Turgut Özal zamanında muhalefetin ayağa kalkması nedeniyle özelleştirilemeyen ve ‘satarım, sattırmam’ kavgalarının ortasında kalan tarihi miraslarımız, bugün kimse ses çıkarmadığı için zenginlere peşkeş çekilmeye hazırlanıyor.
Bizim sahip çıkmadığımız her şeyde olduğu gibi, tarihimiz de elimizden alınıyor.
Paranın neredeyse Türkiye Cumhuriyeti'nden satın alabileceği hiçbir şey kalmamış gibi görünüyor.

Benden size bir tavsiye; hazır hala bizlere aitken, Haydarpaşa Gar'ında bir resim çektirin derim. En azından torunlarınıza ‘Bir zamanlar bu gördüğün her şey bize aitti,’ deyip gururlanırsınız.

Tabii 'Şu anda neden bizim değil?' dediklerinde utanmazsanız…

ENKAZDAN ÇIKAN BEDELLİ

Bedelli askerlik için kurulabilecek onca cümle varken, ben bir cümlemi bile bu konuya harcamak istemiyorum.

Sadece şunu sormadan duramıyorum:
Gazilerimizin bedenleriyle, şehitlerimizin canlarıyla ödediği bedeli hangi vicdan paraya çevirerek miktar belirleyecek ve her depremin acısını asker kaçaklarının ödülü haline getirenler öldüklerinde şehitlerimiz karşısında nasıl hesap verecekler? İşte bunu çok merak ediyorum…

Teşekkürler Bige AKSOY