1. yüz (Toplam 1 yüz)

AKP'nin Yarısı BDP mi?

İletiGönderilme zamanı: Pzr Tem 31, 2011 22:13
gönderen Tevfik Bir
AKP'nin Yarısı BDP mi?

14.Nisan tarihinde, seçim öncesinde bir yorumda bulunarak, “Seçim yarışları kızıştı, partilerin adayları birer birer belli oluyor. Adaylar belli oldukça da adaylar ve partiler arası karşılaştırmalar, yorumlar başlıyor: Şu adayın karşısında bilmem bu aday var, orada bu parti şu partiyle yarışacak...

Ve işte bu kapsamda somut olarak deniyor ki, “AKP güneydoğuda BDP ile yarışacak”. Acaba bu AKP-BDP yarışması hangi temelde olacak? Acaba AKP güneydoğuda “daha çok bölünmek istiyorum” mu diyecek !

Bir parti, “Kürtlük” dışında hiçbir konuda görüş beyan etmeyen bir parti, ekonomik değerlendirmelerini bile (kırk yılda bir olsa da) “Kürt ekonomisi” kapsamında yapan bir parti, ırkçı bölücü bir parti yani BDP ile hangi parti hangi düzlemde yarışabilir? Yarışmak için, onun seviyesine, onun taleplerinin düzlemine inmek gerekmez mi?

Acaba AKP, BDP ile yarışmak için “daha çok bölünmek istiyorum” mu diyecek, dedik. Bu yorum bize pek de uzak görünmesin. Çünkü Tayyip Erdoğan'ın seçtiği, AKP'nin milletvekili adaylarından birisi de Mehmet METİNER oldu.


demiştim.

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti/AKP) Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın aday gösterdiği Mehmet Metiner, 12.Haziran seçimleriyle birlikte AKP Adıyaman Milletvekili oldu.

Peki AKP milletvekili Mehmet Metiner kimdir?

Tayyip Erdoğan'ın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde “beynimin yarısı” dediği bir kişidir. Aynı Mehmet Metiner, devletin bölünmez bütünlüğüne aykırı faaliyetlerin odağı olan ve bu kapsamda Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılan HADEP'in Genel Başkan Yardımcısıydı.

Son birkaç senedir televizyonlarda sıkça görünmekte, bu yolla üniter devlete karşı Kürdistan Federasyonunu savunan çizgisini alenen ifade etmektedir. Türk Bayrağı'nın yanında Kürdistan Bayrağı'nı görmenin bir sakıncası olmadığı görüşünü mutlu bir yüz ifadesiyle söyleyebilmektedir. Ve bu Mehmet Metiner'i Tayyip Erdoğan, milletvekili yapmıştır.

Mehmet Metiner için eski HADEP Genel Başkan Yardımcısıydı dedik, gençler HADEP'in nasıl bir parti olduğunu yada devamını bilmeyebilir, hatırlatmakta yarar var. Kapatılan HADEP'ten sonra DEHAP kuruldu, kapatıldı; sonra DTP kuruldu, kapatıldı; şimdi en son olarak BDP var. Bunlar birbirinin devamıdır.

Peki BDP kapatılır mı? Son referandumda kabul edilen yeni düzenleme gereği BDP neredeyse hiçbir biçimde kapatılamayacak, bölücü faaliyetlerine parti teşkilatları aracılığıyla devam edebilecektir..!

BDP'li vekiller “Kürdistan istiyoruz”, “özerklik ilan ediyoruz” diyorlar. Hatay'da 7 PKK'lı ölü ele geçirildikten sonra “İntikam” yazan pankartı BDP'liler açabiliyorlar. “Apo önderimizdir” diyebiliyorlar. Kürdistan'a özgürlük verilmezse, özerk Kürdistan tanınmazsa iç savaşa gideriz, mealinde açıklamalar yapabiliyorlar.

Artık her şeyi açık açık söylüyorlar, yapıyorlar. Neden?

İki nedeni var. Birinci neden, referanduma Evet diyerek toplumumuz, bunca yıkıcı-bölücü harekete karşın yine de partiler kapatılmasın, parti liderleri siyasi yasaklı olmasın istedi, evet diyerek hatta “yetmez ama evet” diyerek bunu sağladı. Bölücüler için legal ortamlara güvence geldi!

İkinci neden ise, masaya yumruğunu vurup, siz ABD-İsrail uşaklığı yapan bölücülersiniz, teröristsiniz diyebilecek bir iktidarımız yok!

Çünkü iktidar, önümüzdeki aylarda “sivil” adı altında yeni bir anayasa çıkartma ve bu anayasa ile Türklüğü, üniter yapıyı Anayasa'dan atma, federasyona geçişe fiilen ve hatta hukuken bir temel oluşturma çabasında. Güneydoğu'daki bölücü taleplere olumlu yanıt verecek bir anayasayı yürürlüğe koyma isteğinde.

Şimdi bunu okuyup da “yok canım, olur mu öyle şey” diyenler olabilir.

Peki o zaman ben de sorarım; böyle olmasa, bu gidişattan cesaret alınmasa, PKK tutuklusu olarak cezaevinde yatan ve 2007 yılında milletvekili seçilerek cezaevinden çıkan BDP'li Sebahat Tuncel, devletin polisine tokat atabilir miydi?

Osman Baydemir hükümete ve devlete küfredebilir miydi?

Taksim'deki Atatürk anıtının üstüne devletin polisinin gözü önünde terör örgütünün sözde bayrağı geçirilebilir miydi?

Güneydoğu'da tek taraflı olarak “Kürdistan Özerk Bölgesi ve meclisi” ilan edilebilir miydi?

Bu sözde meclis için Türkiye genelinde “açık açık” sözde vekil seçimleri yapılabilir miydi?

Bu sözde bölge ve sözde Kürdistan meclisi adına hareket edecek sözde bakanlar kurulu oluşturulabilir miydi? Gidişat çok açık.

Bir de çok merak ettiğim bir konu var, milletvekili Mehmet Metiner yanıtlarsa, “yanıtlayabilirse” memnun olurum. Yeni anayasa ile birlikte Türkiye üniter sistemden federatif sisteme geçiş yapsa ve bugün sözde pkk bayrağı olan paçavra (yada Irak Kürdistan Özerk Yönetimi'nin bayrağı olan paçavra) Türkiye'de kurulacak Kürdistan Eyaleti'nin bayrağı olsa, Türk Bayrağının yanında dalgalansa, Tayyip Erdoğan'ın seçtirdiği AKP Adıyaman milletvekili Mehmet Metiner ne hisseder, yüreğinin yağları erir mi?


Tevfik BİR / 31.Temmuz.2011
www.tevfikbir.com

Re: AKP'nin Yarısı BDP mi?

İletiGönderilme zamanı: Sal Ağu 02, 2011 1:15
gönderen Oğuz Kağan
Şöyle bir kuşkum var; sanki Akape Kürtçüleri bir yere kadar kullanıp kendi zihniyetini Türkiye'ye tam olarak egemen kıldığı anda bunların kellesini alacakmış gibi bir his var içimde. Tabiki Batı'yı aldatabilirse. Akape, gerek ekonomik, gerekse de dış siyasetinde sıkışmış durumdadır. Karşı darbesini tamamlamak için çok hızlı hareket etmek zorundadır, yoksa yok oluş süreçleri başlayacaktır!

Akape-BDP benzerliğine gelirsek, Akapenin yarısı değil tamamına yakını AKPKK zihniyetindendir desek daha doğru olur.