1. yüz (Toplam 1 yüz)

Türkler Birleşsin! (CIA'nın Çetecileri-18) / Figen ÖZEN

İletiGönderilme zamanı: Cum Eyl 21, 2012 3:48
gönderen NİLGÜN BAŞTUĞ
Türkler Birleşsin! (CIA'nın Çetecileri-18)

Tarih 23 Mayıs Cuma 1919- No:9

İstiklâl Harbi Gazetesi... Sürmanşetten Kadıköy'de 20.000 kişinin işgali protesto edişinin haberini vermiştir. Bu haberin başlığı ise günümüzün fotoğrafını aynen yansıtmaktadır.

TÜRKLER BİRLEŞİN!

Ve bir başka fotoğraf... Günümüzden... Şehit Uzman Çavuş Mete Saraç Kışlası'nın cephaneliğinde iktidara göre " önlenemeyen doğal afet" ve/veya "kaza", Genel Kurmay'a göre "Bilinmeyen bir sebep"ten bir patlama olmuş ve yirmibeş yiğidimiz şehit olmuştur.

Gazetelerde yürek acıtan bir fotoğraf Mustafa Kemal'in Kocatepe'deki heykeli ve ardında gök yüzüne yükselen alevler...Aslında o fotoğrafın yansıttığı facianın gerçek şahidi Kocatepe'de halen vatan nöbeti tutan şehitlerdir.

"Onlar...
onlar ki toprakta karınca
suda balık
havada kuş kadar çokturlar"

Hiç biri "hainin iğvası"na kapılmamış ve sancağı yere düşürmemiştir.

İblisin silahı şakaklarına dayanmışsa da, şeytanın tuzağına düşmemişlerdir.

Alevler arasında dimdik duran Mustafa Kemal," Bıraksalar, ince uzun bacakları üzerinde yaylanarak- Ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak " ateşin içinde kalan askerlerini kurtarmak için "Afyon ovası'na atlayacaktı"

Afyon Ovası ile yetinmeyecek, Hasdal ve Silivri'ye kadar uzatacaktı kollarını... Milletin sessiz kaldığı, korkarak geri çekildiği esaret hanedeki askerlerini, yurtseverleri kurtarmak için kollarını taaa oralara uzatacaktı Mustafa Kemal...

****

Batı'nın Kürtlere olan ilgisi, yaklaşık iki asır öncesine dayanmaktadır. Adı henüz konmamış emperyalizm, Vatikan'da Papa XVI.Gregory'nin cüpbesi altına gizlenerek, tarihe hiç kayıt düşmemiş bir topluluktan millet yaratma sevdasına soyunmuşlardır.

Bugün Türkiye'nin bütünlüğüne karşı var olan ittifak 18.Yüzyıl'da Osmanlı'nın toprakları için güç birliği içindedir. Sultan III.Mustafa zamanında Hristiyan azınlıkların üzerinde oynanan oyunlarla yetinmeyen Papa XVIII. Gregory, dil farklılıkları (!) ile göze çarpan Müslüman Kürtleri hedef almış, bugünkü Irak'ın kuzeyi ve Güneydoğu Anadolu'ya çok sayıda misyoner rahip göndermiştir.

1760'lı yılların sonuna doğru Dıyarbakır'a gelen Rahip Marurizio Garzoni 18 yıl Kürt, Ermeni, Asuri,Keldani ve Nasturiler arasında çalışmalar yapmış ve Kurmançe öğrenmiştir.

Osmanlı tabiiyetinde yaşayan aslınsa tarihte hiç izine, varlığına rastlanmayan Kürtlerin "ağa baba"lığına soyunan Rahip Garzoni, Vatikan'a dönünce, 1787 yılında Kürtçe bir gramer kitabı yazmıştır.

"Grammatica e Vocabolaria della Lingua Kurda"

Kürt olduklarını iddia eden ancak birbirlerinin dilini anlamaktan aciz bir topluluğa Garzoni'nin yazdığı bu sözlüğün tek amacı, Osmanlı'nın bağrına yüzyıllarca etkisini sürdürecek zehirli bir hançer saplamaktır.

Bu hançer sağa sola bükülerek, daha da can yakacak, Şark Meselesi-Viyana Kongresi, İngitere- Exeter Üniversitesi, Kürt Teali Cemiyeti, Sevr, Şeyh Sait, Seyit Rıza, Urmiye'deki Rus Konsolosu Basile Nikite'nin kisvesine bürünerek hep Türk'ün karşısına çıkacaktır. Ve son olarak ABD'nin gayr-ı meşru çocuğu PKK, Barzani ,Talabani, Colin Powel-Gül gizli görüşmeleri ve Habur rezaleti, açılım, saçılım, bir gaflet, delalet örneği Oslo görüşmeleri hızla ağını örmeye devam edecektir.

Bizlerin görevi ise 18.Yüzyıl'da başlayan bu talan ve yalan siyasetinin iç yüzünü açığa vuran bilgi paylaşımında bulunmak ve fikir sahibi olarak, bu gaflet ve delalet güruhunun önünü kesmektir.

Bu konuyu irdelemeye devam edeceğiz. Ancak son günlerde yaratılan gündemle var olan boz bulanık hava, millet ve etnisite kavramlarının yer değiştirmesiyle, emperyalistlerin kin bulutu olarak bağımsızlık güneşini karartmaya çabalamaktadır.

****

Türk milletinin "Peygamber Ocağı" olarak adlandırdığı ordusuna yapılan saldırılar adeta bir savaş beyannamesi gibi önümüze konmaktadır. "Ordudan darbeciler temizleniyor." bahanesiyle, Kemalistler Türk Silahlı Kuvvetleri'nden tasfiye edilmektedir.

Kemalist Devrim'e karşı yapılan intikam salvoları, artık taarruza dönüşmüştür. Kemalist Devrim'i yok etmek isteyen ABD emperyalizmi Türk ordusunu hedef almıştır. Fehmi Koru'nun açıkladığına göre özellikle Türk ordusu içindeki Kemalist, Avrasyacı, Milliyetçi ve Anti-Atlantikçi subayları esaret haneye gönderen bu operasyon, 5 Kasım 2007 Bush-Erdoğan görüşmesinde kararlaştırılmıştır.

Emekli de olsa bir genel kurmay başkanının tutuklu olması, TSK'nın en güçlü silahını moral gücünü zayıflatmıştır. Bunun yanı sıra Afyon'daki patlamanın ardından daha şehitler toprağa verilmeden Özel Paşa'nın, İsmailağa Cemaati'nin liderlerinden Metin Balkanoğlu'nun kardeşi (Aydınlık Gazetesi) Afyon Valisi İrfan Balkanoğlu'nu ziyaret edişi ve aralarında geçen hediye trafiği de sorgulanması gereken bir olaydır.

Mustafa Kemal'in "Ordular! İlk hedefiniz Akdenizdir. İLERİ!" komutu ile taarruz emri verdiği Kocatepe'de Vali'nin makamında çalınan ricat borusunun sesi yankılanmaktadır.

Sadece Türk milletinin değil, bayrağımızın da onuru yok edilmek istenmektedir. Beytüşebab'ta 10 şehidimizin ardından vatan toprağı henüz kan ağlarken, üç teröristin ölüleri geçerken, onurum, namusum, bağımsızlığımın sembolü Türk bayrağı birileri tarafından emir verilip, askerler tarafından indiriliyorsa, hiç kimse kusura bakmasın o emri veren her kimse, onun damarlarındaki kanın "asalet"inden şüphe edilmelidir.Ve hatta içine düştüğü gaflet, delalet ve hıyanetinden de...

Türkiye'de henüz "son ocak" sönmemiştir.

Şimdi tam zamanıdır. Bir gazete yayımlanmalıdır. "Yeniden Kurtuluş Savaşı Gazetesi" İlk sayısında bu haber büyük puntolarla verilmelidir.

"Bütün millet işgali protesto etti." ve altında bir çağrı yer yer almalıdır.

"TÜRKLER BİRLEŞİN!"

Bu çağrı, bu davet tüm Türk milletinedir. Çünkü CIA'nın çetecileri gene iş başındadır. Yeniden Bağımsızlık Destanı yazılmalıdır. Kocatepe'den bir ikinci emir beklemeye gerek yoktur. O emir 26 Ağustos 1922'de verilmiştir.

Figen ÖZEN, 13 Eylül 2012