1. yüz (Toplam 1 yüz)

Yazamadım!.. / Figen ÖZEN

İletiGönderilme zamanı: Sal Şub 17, 2015 16:49
gönderen Balasagun
Yazamadım!..

Resim
Yazamadım. Çünkü dilim kilitlenecek yüreğim susacaktır. Bu susuş bir çaresizliğin, senin ölümünü sessizce kabullenişin ifadesi olmayacaktır elbette Özgecan.

Öfkedir, isyandır yüreğimdeki sessizlik. Kendi kızlarımın benden koparılması kadar öfkelendirecektir senin gidişin.

Sokağa çıkıp dans etmeyecektim elbette. Siyah da giymeyecektim. Siyah yakışmazdı sana. En iyisi güneşin rengine boyamaktı seni.

Kızlarımı ve doğdukları zaman kız babası olduğu için ALLAH’a şükreden eşimi hatırladım.

Ananın yerine koydum kendimi, bir kaya oturdu bağrıma. Ağır mı ağır?

Sessiz çığlıkların geldi kulağıma. Sustum, başımı öne eğdim.

Oğul doğurdukları zaman al bağlayan analar, davul, zurna çaldıran babalar geldi gözümün önüne.

Kız evlat doğurduğu için gelinlerine “Biz meyvesiz ağacı keseriz.” diyen kayınvalidenin sesi çınladı kulaklarımda.

Kız torununun başını bir kez okşamayan dedeler…

Erkek çocuğa kadına saygı göstermesi gerektiğini öğretmeyen, yaptığı her terbiyesizliğe rağmen onu baş tacı yapan zihniyet…

“Erkektir, yapar” anlayışı…

“Erkeğinki el kiri, kadınınki namus kiri”

Hurafeci dincilerin fetvalarında kadını yok sayan, cinsel meta olarak fişleyen örümcek beyinler…

Ve “Dekolte giyiniyorsan tecavüze razı olacaksın” diyebilen kadınlar, sırtlarında cübbe, kürsü sahibi beyinsizler…

Erkeğini eğitemeyen, cinselliği tabu haline getiren, kadın olmanın, ana olmanın onurunu aşılamayan bir toplum.

Diğer taraftan Milli Türk (KEMALİST) Devrim’minin uzağından bile geçemeyen, kadına “Daha da dekolte giyinin” diye öğüt veren aymazlar…

Dayak yiyen, ancak bunu utanç vesilesi yapıp gizleyen kadınlar…

Eşlerini döven üniversite mezunu kocalar…

“Zinayı suç olmaktan” çıkaran iktidar…

Cinselliği yaşamının olmazsa olmazı sayan tesettürlü televizyon yorumcusu…

Sabi, sübyana tecavüz eden yaratıklar ve “rızası dahilinde olmuştur” kararı ile bu canileri serbest bırakan hakimler.

Daha sayayım mı Özgecan? Senin vahşice katledilmiş ve yakılmış bahar kokulu bedenindeki parmak izlerini…

“Ana olmak nedir bilir misin?” diye soramam sana… Beynini apış arasına sıkıştıran bir yaratık kıydı bedenine. Anayasa’nın dolayısıyla Devlet’in (!) teminatı altında olması gereken yaşam hakkını aldı elinden.

Ananın yüreği kor gibi. Baban ise tüm acısına rağmen “Yücelerden yüce Türk milletinin bir ferdiyim.” diyecek kadar olgun.

“ALLAH, bu vahşeti uygulayanların ana ve babalarına yardım etsin” İşte bu cümle gerçekten insan olmayı bilen bir acılı babanın duası.

Evlat acısı hiçbir şeye benzemez Özgecan. Biz o acıyı tatmış kadınlar biliriz o ateşi. Sönmez bir türlü, küllenmez.

Ama şunu çok iyi bil Özgecan, artık aramızda değilsin ama her ananın yüreğindesin. Esecek her bahar rüzgarı, yağan her yağmur, kırda açan papatyalar seni getirecek bize.

PKK’lıların yakarak öldürdüğü SERAP kadar özleyeceğiz seni.

Tenin toprağa değmesin, yattığın yer nur olsun!

Ve şimdi tam sırası gelmişken; bir başka tecavüz olayına değinmek istiyorum.

Tecavüzcüler İmralı’daki bebek katili, bölücü başı, “vatana ihanetten ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilmiş” Öcalan, “Çözüm süreci”nin mimarları, Kandil, HDP, siyasi partilerin içinde var olan işbirlikçiler, halkların kardeşliğini savunanlar, “ADA”yı yol geçen hanına çevirenler, mütarekeci basın…

Ve tecavüze seyirci kalan güdümlü muhalefet, Öcalan gibi bir haini baş tacı eden zihniyet, kaplı kapılar arkasında yapılan antlaşmalar.

Evlerinde sessizce oturanlar, “önce benim partim” diyenler…

Vatan anaya tecavüz edilirken “ses çıkarmayan” kadınlar neredesiniz?

Şerife bacılar, Kara Fatmalar, Gördesli Makbuleler, Darülfünunlu Münevverler, Tayyar Saimeler, İmamın kızı Emineler neredesiniz?

Bu çığlığıma cevap verecek kimse yok mu?


Figen ÖZEN, 17 Şubat 2015