1. yüz (Toplam 1 yüz)

Olaylar Durmuyor / İsmail MÜFTÜOĞLU

İletiGönderilme zamanı: Çrş Eyl 25, 2013 12:39
gönderen Oğuz Kağan
Olaylar Durmuyor

Ülkemizde Taksim Gezi Parkı olayları diye başlayan ve kısa bir dönem içinde yurt geneline yayılan, az da olsa bugünlerde de devam ede gelen olayların insanlarımızı tedirgin ettiği malumdur. Buna bir de Silivri mahkemelerinden çıkan kararlar eklenirse, durumun vahameti biraz daha iyi anlaşılır.

Bu olayları basit olaylar gibi izlemek asla doğru değildir ve bizce yanlıştır. Üniversitelerin açılışı ile muhtemeldir ki, olaylar ziyadeleşecektir. Zira geçmişte cereyan eden olaylar, yenilere zemin hazırlamıştır.

Gerek Taksim Gezi Parkı olayları ve gerekse Silivri mahkemelerinden sadır olan kararlar, bizler istemesek de toplumu maalesef ayrıştırmakta ve toplum kamplaşmaya doğru hızla gitmektedir. Bu olayları nutuk çekmekle, mühimsememekle önlemek mümkün değildir. Adam gibi kararlar almakla, bunlar önlenebilir.

Vaki olayların ve bahis konusu mahkemelerin kararlarının haklı olup olmaması önemli değildir. Önemli olan tabanın yani milletin bunlara nasıl baktığıdır. Bunları onaylayıp, onaylamadığıdır.

Gördüğümüz kadarı ile millet bu durumlardan memnun değildir. Çünkü otuz bin vatan evladını öldüren PKK teröristlerinin günahsızmış gibi bir anlayışla, serbestçe yurt dışına çıkışlarına müsaade edilirken, bunlarla canhıraş mücadele verenlerin ceza bombardımanına tabi tutulmaları ve cezaevlerinin duvarları arasında kalmaları vicdanları sızlatmaktadır.

Bu görüntüler son derece can sıkıcıdır. Akla gelen husus, hukukun üstünlüğünün hakim olduğu bir devlet mi yoksa bir yargıçlar devletine gidiş mi var sualidir. Bu konularda kalem oynatırken dahi tedirginiz. Zira geleceği aydınlık değil karanlık görmekteyiz.

Elbette ki meydana gelen hadiselerden ders çıkarmaya çalışanlar olduğu gibi, bunlar siyasi menfaat simsarlarını da sevindirmektedir. Türkiye Cumhuriyeti bugüne kadar, istismara vesile olmamış, bu duruma da seyirci kalındığı bir dönem yaşamamıştır.

ÜLKEDE ÇAN SESLERİ ÇOĞALDI

AKP hükümeti dönemlerinde önce Diyanet İşleri Başkanlığının il müftülüklerine göndermiş olduğu tamimle sabah ezanının sesi kısılmıştır. Şimdi de, ülkemizin bazı merkezleri dışında çan sesi duyulmazken, Türkiye’nin çok büyük bir bölümünde çan sesleri duyulmaya başladı.

Çünkü bu dönem içinde çok sayıda kilise açıldı ve ev kiliselerinin açılmasına izinler verildi. Ecdadımızın Balkanlarda inşa ettiği nice cami ve medrese kapalı tutulurken, minarelerinin şerefelerinden ağaçlar çıkarken ve bazıları şaraphane olarak kullanılırken, inançlarımıza karikatürlerle saldırılırken, AKP hükümetinin bunlara müsamahasını anlamakta cidden zorlanıyoruz.

Hıristiyan dünyası ve kısmen Museviler bizim mabetlerimizi kapatırken, tahrip ederken, AKP hükümeti onların kilise ve havralarını imar ediyor, ihya ediyor, açılışa hazırlıyor.

Nitekim Bursa İznik’te Ayasofya kilisesi ile birlikte Konsül Sarayı, İzmir’de St. Jean Bazilikası ve Meryem Ana Kilisesi, Antalya’da St. Nikola Kiliesesi, Isparta Yalvaç’da St. Paul Kilisesi, Mersin Tarsus’ta St. Paul Kilisesi, Antakya’da St. Pierre Kilisesi, Avanos Kilisesi, Ürgüp’te El Nazar, Göreme’de Nazar ve Koçlar Kilisesi, Van’da Akdamar Kilisesi, Trabzon’da Sümela Manastırı, Kapadokya’da Kaymaklı Kilisesi ile Derinkuyu

Kilisesi, Manisa’da Örenyeri Sardes Kilisesi bütün hınçları ile çanlarını rahatlıkla çalmaktadırlar. Hükümet mensupları da, buna hoşgörü demektedirler.

PANDORANIN KUTUSU AÇILACAK

Başbakan Tayyip Erdoğan önümüzdeki günlerde yeni demokratikleşme paketinin esaslarını muhtevi Pandoranın Kutusunu açmış olacak. Açılışında göreceğimiz gibi bu kutudan milleti sevindirecek hususların değil, tam aksi teröristleri sevindirecek sonuçların çıkacağı muhakkaktır. Zira demokratikleşme sözünün ardında yatan gerçek, budur. Nitekim Başbakan Malatya’daki bir konuşmasında, bu paketin terör örgütünün taleplerini de içerdiğini belirtmiştir.

Başbakanın yapmış olduğu bu konuşmadan sonra, milletin açılım paketine prim vereceğini zannetmiyoruz. Çünkü terörist ve bölücülere nefes aldırabilecek her husus, milletin yüreğini kanatacaktır. Milletin öfkesini önlemek için, milletin hoşuna gidecek eften püften bazı tedbirler de bu paketin içine konacak, böylece asıl maksat gizlenecektir. Daha önceki paketlerden ne hayır gördük ki, ne bulduk ki, açılacak olan da beklentilerimize tatmin edici sonuçlar sağlanmış olsun.

***
Maalesef yöneticilerimiz ülkemizde kanayan meselelerle değil, BM Genel Kurulunda yaptıkları konuşmalarla Suriye meselesi ile meşgul olmaktadırlar. Suriye’de dökülen kanla meşgul olunurken, Türkiye’deki akan kan hiç hatırlanmamakta ve teröristlere karşı imkan üstüne imkan sağlanmaktadır. Bu yaklaşımların sonuçlarından birisi de, Bingöl’de 18 teröristin cezaevinden kaçmasıdır.

Kalın saadetle.

İsmail MÜFTÜOĞLU, 25 Eylül 2013, Afyonkarahisar
i-muftuoglu@hotmail.com