1. yüz (Toplam 1 yüz)

Aidiyeti Silinen Zafer Bayramı / Ali İhsan GÜRCİHAN

İletiGönderilme zamanı: Prş Ağu 30, 2012 16:15
gönderen Oğuz Kağan
Aidiyeti Silinen Zafer Bayramı

Tarih 26 Ağustos 1922. Tam 90 yıl öncesi…

Bir çöküşü durdurma ve yeniden dirilme adına başladığımız KURTULUŞ SAVAŞI’nda yaklaşık bir yıllık hesaplı bekleyişin ve gizli hazırlığın son günü.

Kocatepe çevresindeki suskunluğun bittiği, Türk Askeri’nin hücuma kalkıp düşmanı siperlerinden sökmeye başladığı an.

Gün kararmadan Afyon şehri alınır ve tüm Millet coşkuya boğulur.

Hiç gecikmeden Dumlupınar’da Başkomutanlık Meydan Muharebesi ile YUNAN Ordusu tam anlamı ile mağlup edilir, komutanları bile esir alınır.

Kısacası, Türk Milleti Ordusu ile el ele beş günde kesin sonuca ulaşır.

Düşman kalan unsurları ile Anadolu’yu yakıp, yıkıp kaçmaya başlayınca, GAZİ MUSTAFA KEMAL tarihi emri verir.

“ORDULAR İLK HEDEFİNİZ AKDENİZ”

Kahraman Mehmetçik’de ayağında çarık ile YUNAN’ ın peşini bırakmadan 400 km. mesafeyi 15 gün gibi bir sürede geçerek 9 EYLÜL’de İZMİR’e girer.

Türk Ulusunu yeniden diriltecek tarihi bir emir, bu Ulusun Onur Timsali Çarıklı Mehmetçik’in tarihe geçecek ZAFER’i kazanması ile yerine getirilmiş olur ve bizlere de bugünlerin yolu açılır.

Anlayan için kutladığımız zafer işte budur ve o mücadeledeki Çarıklı Asker’i onurlandırmak adına bu bayram askere adanarak temsil ve tören sorumluluğu da bugüne kadar Asker’e verilir.

Tarih Ağustos 2011.. Yani geçen yıla gelindiğinde ise;

Asker postalı üzerinden ucuz demokrasi kahramanlığı yapanlar, böyle bir günde askeri kışlasında kutlamayı bile asker vesayeti kapsamında görenler Cumhuriyet’in kuruluş felsefesine ve bu felsefe içerisinde Askere karşı olan önyargıları nedeni ile ne yazık ki yeni bir uygulamaya geçerek bu bayramın amacını saptırır ve özünü de sivil-asker elbirliği ile boşaltırlar.


Harbiye mezunu emekli bir asker ve hepsinden önemlisi inançlı demokrat bir vatandaş olarak üzüntü ile diyorum ki;

Bu düzenlemeyi demokratikleşme kavramı içerisinde izah etmek mümkün değildir. Güncel tanımlaması ile Asker vesayetini kaldırmaktan da öte asker aidiyetini silmek gibi acımasız ve fırsatçı bir yaklaşımdır.

Aidiyeti silinen ve amacı değişen bir bayramı bu şekilde kutlamanın da bana göre artık Asker açısından rütbe takma ve emeklilik dışında bir anlamı kalmamıştır.

Törensel bölümünün de kaldırılarak iki ay sonra yapılacak 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı törenleri kapsamı içerisinde değerlendirilmesinde bu bakış açısına göre garipsenecek bir durum da yoktur.

Tabi ki;

19 Mayıs, 30 Ağustos ve hatta 23 Nisan kutlamaları için doğrudan ya da dolaylı şekilde yapılan değişiklikler gibi, Cumhuriyet karşıtı bazı aydın ve tarihçilerin desteği ile Cumhuriyet Bayramı için de herhangi bir alternatif kutlama bulunmaz ise……

Son söz olarak;

Cumhuriyet’in kuruluş felsefesi ile hesaplaşma adına Ülkemizdeki “Demokrasi Gelişim Sürecini” istismar eden sözde demokratlara ve Çarıkla mücadele veren Atalarının Asker Aidiyetlerini bugün temsil edemeyenlere yazıklar olsun derken,

Başta ATATÜRK ve ÇARIKLI MEHMETCİK olmak üzere KURTULUŞ SAVAŞI’nın zaferle taçlanması uğruna canlarını feda eden, o dönem yaşanan sıkıntı ve acılara katlanan tüm büyüklerimizi şükran ve rahmetle anıyorum.



Ali İhsan GÜRCİHAN - 29 Ağustos 2012, Açık İstihbarat