Bugünkü Manzara-i umumiye: Satılmış vatanın ordusu olmak!
Gönderilme zamanı: Cum Mar 07, 2008 16:39
Bugünkü Manzara-i umumiye: Satılmış vatanın ordusu olmak!
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının bugün ülkede neler olup bittiğini doğru algılayabilmesi için öncelikle kendi beyinlerindeki birikmiş önyargıları, bir an için çöp kutusuna göndererek, salim kafayla olayları yeniden değerlendirmesi gerekir. Tabii kendimi de bunun dışında tutmuyorum.
CHP Genel Başkan İletişim Koordinatörlüğünden yapılan yazılı açıklamadaki Cumhuriyet Halk Partisi, Manzara-i umumiyeyi tarih penceresinden ibretle seyretmektedir sözünü bu çerçevede düşünüyorum.
* * *
Doğrudur! Manzara-i Umumiyeyi Atatürkten sonra sadece CHP değil, bütün belli başlı partiler, Cumhurbaşkanları, Başbakanlar, Genelkurmay Başkanları hep seyretmişlerdir.
Türkiyeye İkinci Dünya Savaşı sonrasında Yalta Konferansında biçilen Amerikan uşaklığı rolünü oynayanlar, gerçeği hiçbir zaman millete açıklama cesaretini gösterememiş, fakat bu arada bazı değerleri veya çıkarları azami derecede korumuş ve kollamışlardır! Bu çıkarların ne olduğunu vatanın tapusu elimizden giderken bile anlamaktan aciziz!
ABD, uşaklık yapılacak ikinci bir kapı olarak Avrupa Birliği hedefini göstermiş; 1960dan beri gelip geçen etkili ve yetkili şahısların tamamı bu yeni politikaya ayak uydurmuştur. Öyle ki 1990ların sonuna doğru, bir Milli Güvenlik Kurulu kararı ile ABye giriş hedefi, hukuk dışı bir şekilde devlet politikası olarak karar altına alınmıştır.
Dolayısıyla gelen iktidarlar, hangi görüşte olursa olsun, halka verdikleri sözleri bir kenara bırakarak, daha doğrusu halkı kandırarak AB güdümlü politikaları uygulamaya devam etmiştir.
AKP iktidarı, DSP, MHP ve ANAPın yarısını tamamladığı, fakat ulusal program adı altında vaatte bulunduğu uyum yasalarını CHP desteği ile çıkarmıştır!
Hepsi aynı teslimiyetçi sistemin partisidir! Yok aslında birbirlerinden farkları!
* * *
Bunu söylerken, Genelkurmay Başkanlarını sistemin dışında tutamazsınız. Milli Güvenlik Kurulunda Genelkurmay Başkanlarının evet demediği hiçbir yeni girişim, TBMMde yasa haline gelemez! Milli Güvenlik Kurulunun mahiyeti ve hikmeti budur!
Dolayısıyla TBMMden uyum yasaları adı altında geçen bütün teslimiyet yasalarından son dönemin bütün Genelkurmay Başkanları tarih önünde sorumludur!
Büyükanıt da mesela Vakıflar Yasasından sorumludur. Milli Güvenlik Kurulunda milli güvenlik gerekçeli itirazlarını bildirseydi, AKP iktidarı bu yasayı çıkarmaya cesaret edemezdi.
Fakat, AB ile onun ağabeyi ABD istiyor bu yasayı!
Vakıflar Yasası, Tanzimat döneminde Türklerin fakir düşürülmesiyle elden çıkarılan Anadolunun tapusunu, Kurtuluş Savaşı ile yeniden Türke veren Atatürkten intikam alarak ABD ve AB vakıflarına, dolayısıyla Yahudi, Ermeni ve Rumlara teslim etme yasasıdır!
Güneydoğuyu bölücü terör sonucu kaptırmayalım derken, TBMMnin çıkardığı bir yasa ile Anadolunun tapusu elden çıkıyor!
* * *
Peki, bir ülke niçin ordu kurar? 600 bin kişilik ordu neyi korumak için vardır?
Altınızdaki toprağı satarlarken, siz kimin sistemini ayakta tutacaksınız? Hangi vatan için savaşa gideceksiniz? Satılmış vatanı kimden koruyacaksınız?
Bunu başta kendime olmak üzere, bu satırları okuyan herkese soruyorum. Ayrıca değerli okurlarımın aynı soruyu herkese sormasını rica ediyorum?
Biz, üzerindeki bütün ekonomik değerleri yabancılara satılmış, toprakları da satılmakta olan bir vatanın nesini koruyacağız?
Üzerine yerleşen Amerikan şirketlerini mi koruyacağız?
Siyasi parti liderleri ve Genelkurmay Başkanı bu tatsız tartışmayı bıraksınlar da şu gerçek manzara-i umumiye hakkında Türk halkına açıklama yapsınlar?
Neden böyle oldu ve bu durumdan nasıl çıkarız ın yolunu göstersinler!
Arslan Bulut, 06.03.08
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının bugün ülkede neler olup bittiğini doğru algılayabilmesi için öncelikle kendi beyinlerindeki birikmiş önyargıları, bir an için çöp kutusuna göndererek, salim kafayla olayları yeniden değerlendirmesi gerekir. Tabii kendimi de bunun dışında tutmuyorum.
CHP Genel Başkan İletişim Koordinatörlüğünden yapılan yazılı açıklamadaki Cumhuriyet Halk Partisi, Manzara-i umumiyeyi tarih penceresinden ibretle seyretmektedir sözünü bu çerçevede düşünüyorum.
* * *
Doğrudur! Manzara-i Umumiyeyi Atatürkten sonra sadece CHP değil, bütün belli başlı partiler, Cumhurbaşkanları, Başbakanlar, Genelkurmay Başkanları hep seyretmişlerdir.
Türkiyeye İkinci Dünya Savaşı sonrasında Yalta Konferansında biçilen Amerikan uşaklığı rolünü oynayanlar, gerçeği hiçbir zaman millete açıklama cesaretini gösterememiş, fakat bu arada bazı değerleri veya çıkarları azami derecede korumuş ve kollamışlardır! Bu çıkarların ne olduğunu vatanın tapusu elimizden giderken bile anlamaktan aciziz!
ABD, uşaklık yapılacak ikinci bir kapı olarak Avrupa Birliği hedefini göstermiş; 1960dan beri gelip geçen etkili ve yetkili şahısların tamamı bu yeni politikaya ayak uydurmuştur. Öyle ki 1990ların sonuna doğru, bir Milli Güvenlik Kurulu kararı ile ABye giriş hedefi, hukuk dışı bir şekilde devlet politikası olarak karar altına alınmıştır.
Dolayısıyla gelen iktidarlar, hangi görüşte olursa olsun, halka verdikleri sözleri bir kenara bırakarak, daha doğrusu halkı kandırarak AB güdümlü politikaları uygulamaya devam etmiştir.
AKP iktidarı, DSP, MHP ve ANAPın yarısını tamamladığı, fakat ulusal program adı altında vaatte bulunduğu uyum yasalarını CHP desteği ile çıkarmıştır!
Hepsi aynı teslimiyetçi sistemin partisidir! Yok aslında birbirlerinden farkları!
* * *
Bunu söylerken, Genelkurmay Başkanlarını sistemin dışında tutamazsınız. Milli Güvenlik Kurulunda Genelkurmay Başkanlarının evet demediği hiçbir yeni girişim, TBMMde yasa haline gelemez! Milli Güvenlik Kurulunun mahiyeti ve hikmeti budur!
Dolayısıyla TBMMden uyum yasaları adı altında geçen bütün teslimiyet yasalarından son dönemin bütün Genelkurmay Başkanları tarih önünde sorumludur!
Büyükanıt da mesela Vakıflar Yasasından sorumludur. Milli Güvenlik Kurulunda milli güvenlik gerekçeli itirazlarını bildirseydi, AKP iktidarı bu yasayı çıkarmaya cesaret edemezdi.
Fakat, AB ile onun ağabeyi ABD istiyor bu yasayı!
Vakıflar Yasası, Tanzimat döneminde Türklerin fakir düşürülmesiyle elden çıkarılan Anadolunun tapusunu, Kurtuluş Savaşı ile yeniden Türke veren Atatürkten intikam alarak ABD ve AB vakıflarına, dolayısıyla Yahudi, Ermeni ve Rumlara teslim etme yasasıdır!
Güneydoğuyu bölücü terör sonucu kaptırmayalım derken, TBMMnin çıkardığı bir yasa ile Anadolunun tapusu elden çıkıyor!
* * *
Peki, bir ülke niçin ordu kurar? 600 bin kişilik ordu neyi korumak için vardır?
Altınızdaki toprağı satarlarken, siz kimin sistemini ayakta tutacaksınız? Hangi vatan için savaşa gideceksiniz? Satılmış vatanı kimden koruyacaksınız?
Bunu başta kendime olmak üzere, bu satırları okuyan herkese soruyorum. Ayrıca değerli okurlarımın aynı soruyu herkese sormasını rica ediyorum?
Biz, üzerindeki bütün ekonomik değerleri yabancılara satılmış, toprakları da satılmakta olan bir vatanın nesini koruyacağız?
Üzerine yerleşen Amerikan şirketlerini mi koruyacağız?
Siyasi parti liderleri ve Genelkurmay Başkanı bu tatsız tartışmayı bıraksınlar da şu gerçek manzara-i umumiye hakkında Türk halkına açıklama yapsınlar?
Neden böyle oldu ve bu durumdan nasıl çıkarız ın yolunu göstersinler!
Arslan Bulut, 06.03.08