1. yüz (Toplam 1 yüz)

Arap kaosu İstanbul’da tezgâhlandı! / Arslan BULUT

İletiGönderilme zamanı: Prş Şub 24, 2011 22:50
gönderen Oğuz Kağan
Arap kaosu İstanbul’da tezgâhlandı!

Evet Hükümet, Libya’daki Türk vatandaşlarının tahliyesi için elinden gelen her şeyi yapıyor. Peki ama bu çaba, AKP iktidarının İslam Dünyası’ndaki girişimlerini aklar mı?

Bu sütunun okuyucusu, 29 Nisan 2005 tarihinde “İstanbul’da Kadife Devrim Toplantısı!” başlıklı yazıyı hatırlayacaktır.

30 Nisan-1 Mayıs 2005 günlerinde, Topkapı’daki Eresin Otel’de “Uluslararası İslam Dünyası Sivil Toplum Örgütleri Toplantısı” düzenlenmişti. Toplantıyı görünürde “Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı” düzenlemişti. Arap Basını ise toplantıyı, aslında “Türk Dışişleri Bakanlığı Büyük Orta Doğu Projesi Genel Koordinatörü” Ömür Orhun’un düzenlediğini belirtiyor ve bu konudaki bilgileri Amerikan basınına dayandırıyordu.

* * *
Arap basını, toplantıya, İslam ülkelerinde ABD ve ABD tarafından fonlanan sivil toplum kuruluşlarının davet edildiğini duyurmuştu.

Katar’da yayınlanan Al Şark gazetesi, bu toplantının BOP kapsamında yapıldığını, şayet arkasında Türk Dışişleri Bakanlığı ve İslam Konferansı Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu varsa, Türkiye’nin Arap kamuoyuna bir açıklama yapması gerektiğini yazmıştı.

Al-Nil adlı Mısır gazetesinde yazan Abdullah Hasan Mustafa, toplantının, Ukrayna, Gürcistan ve Kırgızistan’da hayata geçirilen Soros darbelerinin bir devamı niteliğinde olduğunu belirtmişti.

El Küdüs El Erabi adlı gazete ise Mısır ve Suriye’deki Müslüman Kardeşler örgütü ve sivil toplum kuruluşları için ABD’nin 1.1 milyar dolar kaynak ayırdığını ve bu örgütleri kullanarak Arap ülkelerinde darbeler hazırladığını, para ile ilgili haberlerin USA News gazetesinden alındığını da yazmıştı.

* * *
Bu gazeteler, Türkiye’deki toplantının aslında Büyük Orta Doğu projesi kapsamında AKP ile ABD arasında imzalanan gizli bir anlaşmadan kaynaklandığını iddia ediyordu.

Anadolu Ajansı’nın 16 Mart 2005 tarihli bir haberi, bu iddiaları teyit ediyordu:

“Dışişleri Bakanlığı Geniş Orta Doğu Girişimi Koordinatörü büyükelçi Ömür Orhun, Işık Üniversitesi ve Demokratik İlkeler Derneği’nce düzenlenen ‘Büyük Orta Doğu Projesi’ konulu panelde dış politikada sadece hükümetlerin çabasının yeterli olmadığını, sivil toplum örgütlerinin de katkısının önemli olduğunu söyledi.

Emekli büyükelçi Emre Gönensay da ’Büyük Orta Doğu Projesi’nde demokrasiyle İslam’ın birarada yaşayacağı bir model düşünülüyor. Buna en güzel örnek de Türkiye’ dedi.”


* * *
Daha bitmedi! Katar’ın başkenti Doha’da ise 10 Nisan 2005’te “ABD-İslam Dünyası Forumu” düzenlendi. Forum’da İslamcı gruplara zeytin dalı uzatan ABD, tek şart ileri sürdü: “Silah yerine siyasi ve demokratik yolla mücadele.”

26 Haziran 2008’de kamuoyunu bir defa daha uyardık:

“Kanadalı gazeteci Mark MacKinnon, 2006 yılında İstanbul’da Başbakan Tayyip Erdoğan’ın açılış konuşmasını yaptığı Dünya Demokrasi Hareketi (World Movement for Democracy) adlı kuruluşun amacının, ‘Renkli devrimlerin Orta Doğu’ya ihraç edilip edilemeyeceğinin görülmesi’ olduğunu yazdı.

MacKinnon, NED, NDI ve IRI’nın üst düzey görevlilerinin bu toplantıda bulunduklarını da bildirdi.

Bu ne demektir?

Soros darbeciliğini bütün Orta Doğu’ya yaymak için AKP destekli bir organizasyon çalışıyor demektir!

Bugün Türkiye’de darbe karşıtlığı çığırtkanlığı yapanlar, CIA’nın örgütlediği güdümlü toplum kuruluşlarıdır.

Kimse bu sahtekârlığa aldanmasın!”


* * *
Tunus’tan başlayıp bütün Kuzey Afrika’yı saran sözde devrimlerin arkasında ne olduğu konusunda bir şüpheniz kaldı mı?

Görüldüğü gibi bütün veriler bugün yaşanan olaylara harfiyen uygundur!


Arslan BULUT, 25 Şubat 2011, YENİÇAĞ
arslanbulut@yenicaggazetesi.com.tr

Re: Arap kaosu İstanbul’da tezgâhlandı! / Arslan BULUT

İletiGönderilme zamanı: Cum Şub 25, 2011 22:29
gönderen Oğuz Kağan
Tayyip Bey’e dokuz soru!

Tayyip Erdoğan, ATV’deki programda, “Büyük Orta Doğu rojesinde Türkiye’nin görevi neydi? Bir: Kadın haklarıyla ilgili bu coğrafyada Türkiye çok önemli bir görev üstlenecekti... İki: Demokrasi noktasında Türkiye önemli bir rol üstlenecekti. Çünkü olsa olsa bir model ancak Türkiye olabilir. Fakat bu daha doğuşta bitti. Fakat bizdekiler hâlâ yürüyor diyor. Ya, bunun baş aktörü biziz. Böyle bir şey yok. O günden bugüne hiç bir uluslararası toplantıda BOP gündeme gelmemiştir. Son gelişmelerin BOP’la yakından uzaktan alâkası olduğunu düşünmüyorum” dedi.

Tayyip Bey, Tunus, Mısır ve Libya’da ve diğer İslâm ülkelerinde ortaya çıkan hareketleri de “siyasî gaz sıkışmasının sonucu” olarak nitelendirdi.

* * *
Tayyip Bey’in doğruları söylediğine içtenlikle inanmak isterim. Fakat dün açıkladığımız gerçekleri de cevaplaması kaydıyla.. Bu sebeple Tayyip Bey’in şu soruları da cevaplandırması gerekir:

1- Katar’ın başkenti Doha’da, 10 Nisan 2005’te “ABD-İslam Dünyası Forumu” düzenlenmiş midir? Forum’da ABD, İslamcı gruplara destek vermek için “Silah yerine siyasî ve demokratik yolla mücadele” şartını ileri sürmüş müdür?

2- 30 Nisan-1 Mayıs 2005 günlerinde, Topkapı’daki Eresin Otel’de “Uluslararası İslam Dünyası Sivil Toplum Örgütleri Toplantısı” düzenlenmiş midir? Arap basını, toplantıyı “Türk Dışişleri Bakanlığı Büyük Orta Doğu Projesi Genel Koordinatörü” Ömür Orhun’un düzenlediğini Amerikan kaynaklarına dayanarak açıklamış mıdır?

3- Arap basını, toplantıya, İslam ülkelerinde AB ve ABD tarafından fonlanan sivil toplum kuruluşlarının davet edildiğini duyurmuş mudur?
Katar’da yayınlanan Al Şark gazetesi, bu toplantının BOP kapsamında yapıldığını, şayet arkasında Türk Dışişleri Bakanlığı ve İslam Konferansı Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu varsa, Türkiye’nin Arap kamuoyuna bir açıklama yapması gerektiğini yazmış mıdır?

4- El Küdüs El Erabi adlı gazete, Mısır ve Suriye’deki Müslüman Kardeşler örgütü ve sivil toplum kuruluşları için ABD’nin 1.1 milyar dolar kaynak ayırdığını ve bu örgütleri kullanarak Arap ülkelerinde darbeler hazırladığını, para ile ilgili haberlerin USA News gazetesinden alındığını yazmış mıdır?

5- Bu gazeteler, Türkiye’deki toplantının aslında Büyük Orta Doğu Projesi kapsamında AKP ile ABD arasında imzalanan gizli bir anlaşmadan kaynaklandığını iddia etmiş midir?

6- Dışişleri Bakanlığı Geniş Orta Doğu Girişimi Koordinatörü Büyükelçi Ömür Orhun, Işık Üniversitesi ve Demokratik İlkeler Derneği’nce düzenlenen “Büyük Orta Doğu Projesi” konulu panelde, “Dış politikada sadece hükümetlerin çabasının yeterli değildir, sivil toplum örgütlerinin de katkısı önemlidir” demiş midir? (Anadolu Ajansı, 16 Mart 2005 bülteni)

7- Aynı toplantıda, emekli büyükelçi Emre Gönensay, “Büyük Orta Doğu Projesi’nde demokrasiyle İslam’ın bir arada yaşayacağı bir model düşünülüyor. Buna en güzel örnek de Türkiye” demiş midir?

8- Kanadalı gazeteci Mark MacKinnon, kitabında, “2-5 Nisan 2006 tarihlerinde, İstanbul’da, Tayyip Erdoğan’ın açılış konuşmasını yaptığı Dünya Demokrasi Hareketi’nin (World Movement for Democracy) dördüncü kongresinin amacı, ’Renkli devrimlerin Orta Doğu’ya ihraç edilip edilemeyeceğinin görülmesi’dir” diye yazmış mıdır?

9- MacKinnon, ABD’nin örümcek ağı inşa etmekle görevli kuruluşları olan NED, NDI ve IRI’nın üst düzey görevlilerinin de İstanbul’daki toplantıda bulunduklarını da bildirmişti. Bunun anlamı nedir? Bu nasıl gaz sıkışmasıdır ki, Kuzey Afrika ülkelerinde aynı anda patlamaya sebep oluyor?


Arslan BULUT, 26 Şubat 2011, YENİÇAĞ
arslanbulut@yenicaggazetesi.com.tr