1. yüz (Toplam 1 yüz)

“İslâmcı terör”ü kim kullanıyor? / Arslan BULUT

İletiGönderilme zamanı: Cmt Tem 16, 2016 13:51
gönderen Balasagun
“İslâmcı terör”ü kim kullanıyor?


Resim
Fransız polisi, Nice’deki katliamın, bir yalnız kurt eylemi olduğu üzerinde duruyormuş! Dayanak olarak da IŞİD’in 2014’te yayınladığı bir video gösteriliyor.

Videoda konuşan IŞİD’in sözcüsü Ebu Muhammed el Adnani şöyle diyordu:

“Eğer bomba ya da kurşun bulamıyorsanız inançsız Amerikalı, Fransız ve onların müttefiklerini tek tek seçin. Kafalarını taşla ezin ya da onları bıçakla katledin. Araçlarınızı üzerlerine sürün ya da onları yüksek bir yerden aşağı atın. Onları boğun ya da zehirleyin.”

Halbuki yalnız kurt eylemini önceden haber alamazsınız! Eylem, sadece yapacak olanın beyninde bir tasarıdır.

* * *

Nedense IŞİD, ABD’ye değil ama müttefiklerine saldırıyor? Amerikan yörüngesinden çıkmasınlar diye mi acaba?

Yalnız kurt eylemiyse, Fransa, bunun istihbaratını nasıl aldı da Türkiye’deki büyükelçiliğini ve konsolosluklarını kapattı? Bir duyum aldıkları kesin ama haber kaynağı, Fransız istihbaratını, eylemin Türkiye’de yapılacağı konusunda yanıltmış... Bence o haber kaynağı üzerinde yoğunlaşmalılar!

Tıpkı İstanbul Atatürk Havaalanı’ndaki katliam gibi... O katliamdan önce de ABD Dışişleri Bakanlığı, Doğu ve Güneydoğu illerinin listesini vererek, Amerikalıların bu bölgeye gitmemesini istemişti ama saldırı İstanbul’da yapıldı!

* * *

Fransa İçişleri Bakanı Bernard Cazeneuve, saldırıyla ilgili olarak “Terör tehdidinin yüksek olduğunu biliyorduk” diyebildi...

Cazeneuve, Başbakan Valls gibi “savaştayız” kelimesini de kullandı. Nasıl bir savaş olduğunu umarım biliyorlardır. Çünkü Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, “Bu saldırının terörist doğası inkâr edilemez. Fransa, İslâmi terör tehdidi altındadır” diye hedefi gösterdi.

Bu açıklamalardan, “İslam dünyasıyla savaştayız” sonucu çıkmıyor mu?

Deniz Ülke Arıboğan, tam da bu noktada diyor ki:

“Terörizmin sadece sebepleri üzerinde durmak eksiklik; üstelik yanlış yönlendirebilir de. Sonuçları üzerinden bakarsak, sebepleri berraklaşır.


El Kaide, IŞİD ve gelecekteki türevleri, gerçekte neyin kurgusuna hizmet ediyor? Onlar greyder vazifesi görüyor; inşaatı kim, nasıl yapacak?

Siyasal İslâm’ın, yerel rejimlerin ideolojisi olmaktan çıkıp, küresel savaşın düşünsel tabanına dönüşmesi ne anlama geliyor; neye yol açacak?”

* * *

Meseleyi böyle ele alırsak, İslâm dünyasına topyekûn bir saldırı tasarlandığı, Fransa üzerinden Avrupa kamuoyunun bu hedefe hazırlandığı sonucunu çıkarabiliriz.

Bu itibarla, El Kaide ve IŞİD terörünü, kimin finanse ettiğine, silâhlarını kimin verdiğine, savaşçılarını kimin, nerede eğittiğine bakmak gerekir. Evet, İslâm dünyasındaki cehalet ve Selefiliğe dayalı sözde İslamcı ideolojiler, propagandalara inanan insanların kolaylıkla ölüme gönderilebilmesini sağlıyor ama arka plânda istihbarat organizasyonunu yapan ülkelerin hiç mi suçu yok? Suçu sadece İslâm dünyasında tarihi kökleri de olan bu sapkınlığa yüklemek, İslâm ülkelerinin fiilen işgal edilmesine davetiye çıkarmak anlamına gelmez mi?

Tabii İslâm ülkeleri karar verse bu sapkınlığı, tamamen ortadan kaldırabilir. Böyle bir karar veremiyorlar, çünkü siyasi iradeleri, kendi ellerinde değildir.

* * *

Bakınız Putin’in özel yetkili temsilcisi, Aleksandr Dugin, Ankara’daki resmi görüşmelerden sonra, Rusya ile Türkiye’nin arasını açmaya çalışan gücün ABD olduğunu söyledi. Dugin, Suriye’nin toprak bütünlüğü korunamazsa Türkiye ve Rusya’nın toprak bütünlüğünün de sağlanamayacağını bildirdi ve “İster Rusya ister Türkiye’nin toprak bütünlüğüne aynı düşman tehdittir. İlk olarak bu, ABD’nin Orta Doğu’daki hegemonya politikasıdır. Buna alet olarak kullandığı radikal İslâm da var. İstanbul’daki terör saldırısını gördük. Bu terör saldırısı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya ile ilişkileri iyileştirmek için sergilediği çabaların ardından geldi” dedi. Bu bir varsayım ya da komplo teorisi değil, Rusya’nın değerlendirmesidir!

Arslan BULUT, 16 Temmuz 2016
arslanbulut@yenicaggazetesi.com.tr