1. yüz (Toplam 1 yüz)

New York Times yazısı: Türkiye'nin NATO'dan uzaklaşışı... / (Çeviri: Erkan GÜÇİZ)

İletiGönderilme zamanı: Pzt Mar 16, 2015 1:47
gönderen Erkan Güçiz
13 Mart 2015

Türkiye Dışişleri Bakanlığı'nın web sitesinde, 1952 yılında üye olduğu NATO'nun ülkenin güvenliği için bir "merkezi bir rol" oynadığı ve "büyük önem" taşıdığı ısrarla belirtiyor. Ancak Türkiye'nin bu ittifak için taahhüdü bu günkü kadar kararsız görünmemişti hiç.

Ukrayna'da Rus saldırganlığına karşı sağlam bir duruş, IŞİD ile savaşta bilgi paylaşımı ve birlikte hareket, entegre savunma sistemleri gibi NATO'nun öncelikleri ve çıkarları olan önemli konularda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve hükümeti ya tam işbirliğinde değil veya düpedüz hiçe sayarak hareket ediyor. Buna Erdoğan yönetimde Türkiye'nin giderek daha otoriter hale geldiği gerçeğini ekleyin, bu da ülkenin savunma kadar, "demokrasi ilkeleri üzerine kurulmuştur" denilen bir ittifaktan nasıl uzaklaşmakta olduğu ortaya koymaktadır.

Aylardır Batılı müttefikler, IŞİD olarak bilinen İslam Devletine katılmak için binlerce cihatçının Suriye'ye geçmesine, IŞİD'in silah ve petrol kaçakçılığına engel olmayan gözenekli sınırını kapatmak için Türkiye'ye baskı yaptı.

Tim Arango ve Times'da Eric Schmitt'in raporlarına göre Türk hükümeti geçişleri daha zorlaştırmak için bazı adımlar atmış olsa da, bu akışı durdurmak için ya isteksiz ya da gücü yetmiyor. Kaçakçılardan biri, işinin daha zor hale geldiğini anlatırken diğer yandan da, bazen Türk sınır muhafızlarının görmemezlikten geldiğini söyledi.

Bu uzun sınırın tamamen kapatılması imkansız, ancak ülkenin büyük askeri gücü ve saygın istihbarat servisi göz önüne alınırsa Türkiye'nin daha iyi bir iş yapmıyor olması affedilemez. Türkiye ayrıca, askeri üslerini ve asker gücünü Amerikan liderliğindeki koalisyonun emrine vermeli fakat ulusal istihbarat direktörü James Clapper Jr'un kongrede, "başka öncelikleri ve başka çıkarları" olan Türkiye'nin IŞİD'e karşı daha fazla bir şeyler yapacağı beklentisinde olmadığını söyledi.

Kamuoyu yoklamaları Türklerin IŞİD'i birincil tehdit olarak görmediğine işaret ediyor; Erdoğan için, Suriye içinde Kürt özerkliğini karşı çıkmak ve Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad'ı devirmek çok daha önemli.

Türkiye'nin davranışının diğer sorunlu yönleri var. Hükümet hâlâ Çin'den, 3.4 milyar dolarlık bir radar ve uzun menzilli hava savunma roket sistemi satın almayı düşündüğünü söylüyor. Amerikalı ve Avrupalı müttefikler, Çin'den askeri malzeme satın alınmasını bir risk olarak gördükleri için karşı çıkıyor. Onlar üstelik, Suriye'den gelebilecek bir saldırıya karşı Türkiye'yi savunmak Türk topraklarına Patriot füze bataryaları yerleştirilmesinin mali yükünü taşıdıkları halde Türkiye'nin onlardan bir sistem satın almamasından rahatsız. Ayrıca, Türk Savunma Bakanı geçen ay, kaynağı ne olursa olsun satın alınacak hava savunma sisteminin çeşitli parçalarının NATO'nun hava savunma sistemi ve radarları birlikte çalışması için hükümetin bir planı olmadığını beyan ettiği halde daha sonra cumhurbaşkanlığı sözcüsü alınacak sistemin NATO'nunkiyle entegre edileceğini söyledi.

Birbirleriyle uyumlu olmaması nedeniyle NATO, bir Çin sistemini kendi sistemini ile entegre etmez; Çin sistemi riskli yazılım içerebilir ve Kongre üyeleri buna karşı. Eski bir Amerikan NATO büyükelçisi, İvo Daalder, Türkiye savunma sistemini NATO sistemine bağlamayı reddederse, "onlar kendi topraklarının savunmasını ve aynı zamanda NATO'yu zayıflatıyor," dedi.

Bu arada Türkiye'nin, Rusya'nın Ukrayna'ya ihtiyacını ortadan kaldıracak, Türkiye'den geçen bir doğal gaz boru hattı inşaatı anlaşmasını bu yıl imzalaması gerekiyordu. Erdoğan hükümeti, Batı yaptırımlarını görmezden gelerek, kelepir fiyatlarla enerji kaynaklarını elde etmek için Ukrayna'nın Rusya tarafından işgaliyle ortaya çıkan Rusya ve Batı arasındaki sürtüşmeyi istismar etmiştir. Rusya ayrıca Türkiye'nin ilk nükleer santralini inşa etmeyi planlıyor.

Amerikalı yetkililer, Türkiye'nin NATO çekileceğini sanmadıklarını söylüyorlar. Tabii ki, böyle bir hareket felaket ölçüsünde bir hata olur. Ama olasılığının bile yetkililer ve savunma uzmanları tarafından gündeme getirilmesi müttefiklerin herhangi bir kriz anında Türkiye'ye güvenme konusunda ne kadar endişeli olduklarını gösteriyor.


Kaynak:
http://www.nytimes.com/2015/03/14/opinion/turkeys-drift-from-nato.html