1. yüz (Toplam 1 yüz)

Amerika, Ankara’daki adamını kaybetti... / (Çeviri: Erkan GÜÇİZ)

İletiGönderilme zamanı: Cmt May 07, 2016 7:33
gönderen Erkan Güçiz
AKP ve Recep Tayyip Erdoğan’ı iktidar yapan CFR (Council on Foreign Relations – Dış İlişkiler Konseyi) basın organlarından biri olan Foreign Policy dergisinde 5 Mayıs 2016’da John Hudson imzasıyla çıkan yazının başlığı bu: “Amerika, Ankara’daki adamını kaybetti.”

Başbakan, Türkiye’nin IŞİD ile savaşında Washington’un perde arkasındaki müttefiki idi. Şimdi ne olacak?”, diyor.

Artık saklı, gizli hiçbir şey kalmadı; rahatlıkla söylüyorlar, “kim, kimin adamı.”

Biz hâlâ “bizim adamımızı” bulamadık; neden dersiniz?

Türk Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun Perşembe günkü sürpriz istifasının, IŞİD’e karşı savaşta birbirlerine ihtiyacı olan ihtiyatla davranan iki müttefikin, halen huzursuz fakat yürümekte olan Washington Ankara ilişkilerini altüst etme riski var.

ABD, Davutoğlu’nu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın altında gittikçe otoriter bir tutuma dönüşen bir devlet içinde, itidalin sesi olan bir müttefik olarak görüyordu. Geniş bir çevrede, Amerika adına IŞİD’e karşı savaşan kara kuvvetleri olan Kürtlere, karşı çok daha hoşgörülü olan usta bir diplomat olarak tanınıyordu.

Obama yönetimde IŞİD’e karşı savaş konusunda sözcülük yapmış olan General John Allen, “Davutoğlu ile çok iyi çalışabiliyorduk, yerine gelen çok farklı olabilir”, diyor.

[ABD] Eski ve yeni Dışişleri Bakanlığı çalışanları da, Davutoğlu’nun ABD diplomatları ile yakın mesaileri özlenecek diyorlar. Bakanlık sözcüsü Mark Toner, Davutoğlu’nun ani gidişi için, “Türkiye’nin iç işleridir”, diyerek daha fazla yorumdan kaçındı.

ABD’nin Türkiye’den beklentisi, IŞİD savaşçılarının Türkiye sınırından Suriye’ye gidişlerini engellemek ve bir yıldan az bir zaman önce izin verilen İncirlik Hava Üssünü kullanabilmek.

ABD için, Kürtlere karşı daha ılımlı bir yaklaşımı olan Davutoğlu’nu muhatap almak daha kolay idi.

Silik bir başbakan, güçsüz ve kararları kendisi vermekten aciz olsa da, ABD yetkilileri için düşünce ve endişelerini iletmede kullandıkları önemli bir kanal idi.

Türkiye ve Suriye konusunda uzman Andrew Bowen’a göre, “hükümet içinde Erdoğan’a Kürt konusunda uygulamaya konulabilecek faydalı görüş vermek isteyenlerin sayısı azalacak.”

Söyleneni Erdoğan hiç dinledi mi şimdiye kadar? Bazen.”

İsmini vermek istemeyen bir ABD yetkilisine göre, başbakanın gidişinden sonra Ankara, ABD’nin Suriye’deki Kürtlerle işbirliğine daha fazla karşı çıkacak ve hatta Türkiye, kapattığı Suriye sınırını yeniden açabilir.

Davutoğlu’nun daha barışçı olduğu Kürt azınlığı ile yıllardır süren anlaşmazlık konusunda Erdoğan’la görüş ayrılıkları vardı.

Geçen ay Davutoğlu Türk gazetelerine, PKK silah bırakırsa hükümetin yeniden görüşmelere başlamayı düşündüğünü söyledi. Bu sözlerin basına yansımasından kısa bir süre sonra Erdoğan azarlarcasına, PKK için mutlak mağlubiyetten başka bir seçenek yoktur dedi.

Bunun sonucu olarak 5 Nisan’da Davutoğlu, daha önce söylediklerinin tam tersini, Erdoğan’ın tutumunu tekrarlayarak, barış görüşmeleri düşünülmüyor dedi.

İktidardaki Adalet ve Kalınma Partisi (AKP) gelecek kongrede Davutoğlu’nun halefini belirleyecek.

Erdoğan’ın, parlamentoyu zayıflatarak cumhurbaşkanlığını güçlendiren anayasa değişikline daha az karşı gelecek birini Davutoğlu’nun yerine getirmesi bekleniyor.

İktidar gücü zaten Erdoğan’ın kendi tekelinde olduğundan dolayı Davutoğlu’nun devrilmesi ile ABD-Türkiye ilişkilerinde büyük bir değişiklik olmayacak.

Davutoğlu’nun yerine gelebilecek isimler, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ve Erdoğan’ın damadı, Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanı Berat Albayrak.


________________________________________
http://foreignpolicy.com/2016/05/05/america-loses-its-man-in-ankara/

Re: Amerika, Ankara’daki adamını kaybetti... / (Çeviri: Erkan GÜÇİZ)

İletiGönderilme zamanı: Pzr May 08, 2016 16:36
gönderen Yavuz Kılıç
Bu yazıyı kaleme alan kişi,ya kasıtlı olarak Türk toplumuna RTE'nı Milli biri gibi göstermeye çalışıyor,RTE'nın istediği oyları toplayabilmesi için.Ya da RTE'nı hiç tanımamış,kendini olduğundan farklı gösterip(konuştuğu farklı,yaptığı farklı) toplumu uyutup oy toplamaya çalıştığını anlamıyor..