2. yüz (Toplam 2 yüz)

Re: Ahmetus Hakanus

İletiGönderilme zamanı: Çrş Eki 28, 2009 15:38
gönderen ilkkurşun
Tayyib-remzi görüşmeisini neden ,bildiğimiz iktidar yalakası omayan yazarların dışında ,genelde ampul sevdalısı olan bu "tür" yazmıştır.Ahmetus hakanuslar,yazısında dediği gibi,"başbuğ paşaya ,general istifa etsende bu seni kurtarmaz"tarzında yazılar yazdıktan sonra, şimdide "erdoğanı da eleştirmek lazım" diye yazması; "helal olsun demekki doğruya doğru yazıyo adam"dedirtme çabasıdır.Bu çok sinsi bir stratejidir."Bak yeri geldimi ne biçim eleştiriyor erdoğanı bile "dedirterek,daha ileride yazacağı tüm yalaka yazılar için bir kalkan unsuru yaratmaktır.okuyucunun beyninde "adam doğruları yazıyo mirim,yoksa hiç o görüşmeyide yazarmıydı" diye kafa kola getirerek,ve okuyucuda güven sağlıyarak ,bu açılım saçılımla toplumda güven ve oy kaybına uğramış olan akp yi tekrar zirveye tırmandırma çabasının medyalamanın yazılı basındaki ayağıdır.Bu "türler"ayrıca,üstadları gibi(rt,gül,unakıtan ,çiçek,şahin,ve tabiki elebaşı fetoş gibi)her mevsime göre"gömlek!"değiştirmekte ustadırlar.Bu türler bu özellikleri ve her durum ve şarta göre değişim göstermedeki hünerlerinden dolayı çağımızın en modern "bukalemınlarıdır".

Re: Tayyip ERDOĞAN-Remzi GÜR Görüşmesi: Sümeyye'ye 20-25 Gibi

İletiGönderilme zamanı: Çrş Eki 28, 2009 15:57
gönderen Türk-Kan
Sedat Ergin de yazmis: :roll:
İm (Kod): Tümünü seç
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/12795727.asp?yazarid=308&gid=61

Aydin Dogan'i savunma cabalari mi, daha baska bir niyet mi var, görecegiz...

Re: Tayyip ERDOĞAN-Remzi GÜR Görüşmesi: Sümeyye'ye 20-25 Gibi

İletiGönderilme zamanı: Çrş Eki 28, 2009 16:18
gönderen Türk-Kan
Malum sözlük de bos durmamis :)


    # bir tatlı, bir şeker, bir alttan almacalı, kktc başbakanına bile tepeden tepeden senli-benliyken, remzi abi'yle sizli-bizli, "yengeye selamlar" modunda bir ilişki.

    # ricacı sıkıntılı. alttan alıyor, sizli-bizli konuşuyor, "yengeye" selam yolluyor. diğer yandan, istediği paranın gönderileceğinden de şüphesi yok. belli ki önceden konuşulmuş, anlaşılmış. yeri geldikçe burs-murs deniyor, ama önceden belirlenmiş bir rakam da yok: "20-25 gibi gitmesi lazım". kız amerika'da olduğuna göre, milyon dolar da olamayacağına göre, 20-25 bin dolar konuşuluyor. 20 mi, 25 mi? arada 5 bin dolar var. az para mı?

    diğeri, rica edilen. ricacıyla fazla bir samimiyeti varmış gibi görünmüyor. o da, sizli konuşuyor, o da sıkıntılı. ses tonundan, ifadelerinden o da alttan alıyor görünüyor. karşılıklı alttan alıyorlar. pek belli etmiyor, ama bir angaryayı yerine getirmeye çalışır gibi bir hali de yok değil. sanki aranjman ikisinden de yukarılardan biri ya da bir makam tarafından yapılmış, bir görev ifa ediliyor.

    bu nasıl bir ilişkidir, anlayan, anlamdırabilen var mı?

    # hamdolsun, başbakanımızı namerde muhtaç etmeyen ilişkidir. neticede, "remzi abi". yabancı değil.


Tamami:

İm (Kod): Tümünü seç
http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=recep+tayyip+erdo%C4%9Fan+remzi+g%C3%BCr+ili%C5%9Fkisi

Re: Tayyip ERDOĞAN-Remzi GÜR Görüşmesi: Sümeyye'ye 20-25 Gibi

İletiGönderilme zamanı: Çrş Eki 28, 2009 17:16
gönderen ulusalsol
MansurSah yazdı:TürkSolu ile İP arasında, takip edenler için malum, bir mücadele/çatışma ve karşı tarafı çeşitli hususlarda ithamlar hatta suçlamalar mevcuttur. Kemal Alemdaroğlu'na da göbekten bağlıdır bu konu; hatta Erkin Yurdakul'un rahmete kavuşması da, konunun temel noktalarından biridir.

Bu ithamların en yaygını da, diğerini, MİT'in (eh dolayısıyla CIA ve Mossad'ın) manipüle ettiğidir, ve başta MİT olmak üzere, diğer gruba, maksatlı olarak bilgi sızdırılmakta olduğu ve kışkırtma eylemleri buyrulduğudur. Doğu Perinçek'in, "Ergenekon Tertibi" davasındaki savunmalarından birinde bahsettiği üzere, mesela Türksolu'nun vakt-i zamanında açtığı "Ordu Göreve" pankartları..

Sevgili, İP; ben bilmek istiyorum! İçeriye adam sızdırdınız da bu konuşmaları öylece mi elde ediyorsunuz, yoksa birisi size, servis mi ediyor? MİT'ten başka, Fetö'den başka, günümüzde, böyle bir "servis kaynağı" mevcut da biz mi bilmiyoruz?


Her iki grubu da yakından tanıyan bir insan olarak İP'e neden bu dosyaların geldiği hususunda şöyle bir yorum yapabilirim; İP her zaman yayınlama cesareti olan bir kurum!

Türksolu apayrı bir dava. Eğer kilidi kaldırırsa site yönetimi "Türksolu Hakkında" başlığına da birkaç şey yazmak isterim.

İP'in yayın konusundaki en kritik hadisesi Turan Dursun olmuştur. Konuyla ne kadar alaka kurarsınız bilmiyorum ama bence bu örnek grubun yayın cesaretini göstermesi açısından çok yerinde olur.

Malum Turan Dursun, meşhur dinsiz müftümüz. Perinçek'le tanışana kadar yazılarını yayınlayacak bir tane bile yayın bulamıyor. Aydınlık grubu bu işi büyük bir cesaretle üstleniyor. Bu hadise üzerine baskınlar, tehditler, genel yayın yönetmeninin kafasına silah dayamalar... Her grubunu sindiremeyeceği şeyler bunlar.

Şimdi, oturup düşünelim. Elimize gizli bir belge geçse bunu kime veririz?

Hürriyet?
Milliyet?
Vatan?

Hadi geçtim, Cumhuriyet?

Sizce yayınlarlar mı?

Saygılar

Re: Tayyip ERDOĞAN-Remzi GÜR Görüşmesi: Sümeyye'ye 20-25 Gibi

İletiGönderilme zamanı: Çrş Eki 28, 2009 18:14
gönderen Türk-Kan
ulusalsol yazdı:Şimdi, oturup düşünelim. Elimize gizli bir belge geçse bunu kime veririz?

IP'ye e-posta yolu ile gönderildigi söyleniyor. IP basin aciklamasi ile kamuoyuna duyuruyor. Aydinlik ve Ulusal Kanal'in 'cesareti' tartisma konusu degil zaten.

Kayitlari IP'ye kim gönderdi? Ve neden?

Re: Tayyip ERDOĞAN-Remzi GÜR Görüşmesi: Sümeyye'ye 20-25 Gibi

İletiGönderilme zamanı: Çrş Eki 28, 2009 19:00
gönderen orhunefe
Türk-Kan yazdı:
ulusalsol yazdı:Şimdi, oturup düşünelim. Elimize gizli bir belge geçse bunu kime veririz?

IP'ye e-posta yolu ile gönderildigi söyleniyor. IP basin aciklamasi ile kamuoyuna duyuruyor. Aydinlik ve Ulusal Kanal'in 'cesareti' tartisma konusu degil zaten.

Kayitlari IP'ye kim gönderdi? Ve neden?


Aydınlık son sayısında (sayfa 9) yazdığına göre Talat-RTE görüşmelerini:

Yeni Şafak tutuklu Ersöz'ün görev yaptığı dönemde dinlettiğini iddia etmiş? (1994-2004)

Posta Erdoğan'ın 5 sene boyunca dinlendiğini ve Ersöz'ün İstihbarat Başkanı Tuğgeneral Ersöz zamanında olduğunu yazmış?

Bugün ise Mustafa Özbek tarafından alınan kayıp cihazlarla dinlemenin yapıldığını yazmış?

Re: Tayyip ERDOĞAN-Remzi GÜR Görüşmesi: Sümeyye'ye 20-25 Gibi

İletiGönderilme zamanı: Prş Eki 29, 2009 3:12
gönderen ulusalsol
Türk-Kan yazdı:
ulusalsol yazdı:Şimdi, oturup düşünelim. Elimize gizli bir belge geçse bunu kime veririz?

IP'ye e-posta yolu ile gönderildigi söyleniyor. IP basin aciklamasi ile kamuoyuna duyuruyor. Aydinlik ve Ulusal Kanal'in 'cesareti' tartisma konusu degil zaten.

Kayitlari IP'ye kim gönderdi? Ve neden?


Hangi kurumda olursa olsun bu ülkenin vatansever birsürü evladı var.

Vatanssever bir insan gönderdi.

Vatansever olduğu için gönderdi.

Saygılar

Re: Tayyip ERDOĞAN-Remzi GÜR Görüşmesi: Sümeyye'ye 20-25 Gibi

İletiGönderilme zamanı: Prş Eki 29, 2009 3:33
gönderen Türk-Kan
ulusalsol yazdı:
Türk-Kan yazdı:
ulusalsol yazdı:Şimdi, oturup düşünelim. Elimize gizli bir belge geçse bunu kime veririz?

IP'ye e-posta yolu ile gönderildigi söyleniyor. IP basin aciklamasi ile kamuoyuna duyuruyor. Aydinlik ve Ulusal Kanal'in 'cesareti' tartisma konusu degil zaten.

Kayitlari IP'ye kim gönderdi? Ve neden?


Hangi kurumda olursa olsun bu ülkenin vatansever birsürü evladı var.

Vatanssever bir insan gönderdi.

Vatansever olduğu için gönderdi.

Saygılar

Nereden biliyorsunuz?

E-postanin altinda "Bir Vatansever" diye imza mi varmis?

Kesin yazdiginiza göre:

Gönderenin kim oldugunu biliyorsunuz
    a) Göndereni taniyorsunuz
    b) Gönderen bizzat sizsiniz

O vatansever gidecek bir Cumhuriyet Savcisi bulamamis da mi IP'ye e-posta ile göndermis?

Re: Tayyip ERDOĞAN-Remzi GÜR Görüşmesi: Sümeyye'ye 20-25 Gibi

İletiGönderilme zamanı: Cum Eki 30, 2009 23:40
gönderen Türk-Kan
Erdoğan, Remzi Gür görüşmesini yalanlamadı

ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, kızı Sümeyye için işadamı Remzi Gür’den para istediğine ilişkin telefon kayıtlarının Aydınlık dergisinde yayımlanmasının üzerinden 5 gün geçmesine karşın ne Başbakanlık’tan, ne de Erdoğan’dan konuya ilişkin bir açıklama yapıldı.

Derginin 25 Ekim tarihli sayısında yer alan “Remzi Gür Tayyip’in Gizli Kasası” başlıklı haberde Erdoğan’ın ABD’de okuyan kızı Sümeyye için işadamı Remzi Gür’den para istediği ileri sürülmüştü. Habere dayanak olarak da bir telefon kaydı ortaya konulmuştu. Haberde Erdoğan’ın, kızının paraya ihtiyacı olduğunu dile getirerek para istediği, Gür’ün de bu isteği “Tamam, olur efendim… Siz merak etmeyin…” diyerek kabul ettiği kaydedilmişti. Bu haberin Aydınlık’ta yayınlanmasının üzerinden 5 gün geçmesine karşın ne Başbakan Erdoğan’dan ne de Başbakanlık Basın Merkezi’nden konuya ilişkin bir açıklama yapıldı. Konu aradan geçen süre içerisinde bazı yazarlar tarafından da köşe yazılarında dile getirildi. Ancak Başbakanlık’tan yine bir açıklama yapılmadı.


http://www.cumhuriyet.com/cumhuriyet/w/c0507.html

Re: Tayyip ERDOĞAN-Remzi GÜR Görüşmesi: Sümeyye'ye 20-25 Gibi

İletiGönderilme zamanı: Cum Eki 30, 2009 23:52
gönderen ulusalsol
Türk-Kan yazdı:Nereden biliyorsunuz?

E-postanin altinda "Bir Vatansever" diye imza mi varmis?

Kesin yazdiginiza göre:

Gönderenin kim oldugunu biliyorsunuz
    a) Göndereni taniyorsunuz
    b) Gönderen bizzat sizsiniz

O vatansever gidecek bir Cumhuriyet Savcisi bulamamis da mi IP'ye e-posta ile göndermis?


Bu hainliği ifşa eden kişi vatan haini olacak değil, elbet bir vatansever. Öyle birebir tanımama gerek var mı sizce?

Hem hangi cumhuriyet savcısından bahsediyoruz? Ergenekon savcıları da savcı değil mi?

Re: Tayyip ERDOĞAN-Remzi GÜR Görüşmesi: Sümeyye'ye 20-25 Gibi

İletiGönderilme zamanı: Cmt Eki 31, 2009 0:00
gönderen Türk-Kan
ulusalsol yazdı:Bu hainliği ifşa eden kişi vatan haini olacak değil, elbet bir vatansever. Öyle birebir tanımama gerek var mı sizce?

Hem hangi cumhuriyet savcısından bahsediyoruz? Ergenekon savcıları da savcı değil mi?

Var tabii. Kurdugunuz cümle kesin. "Tahminimce, Benim düsünceme göre vs." gibi bir ek icermedigi gibi, iddiadan öte.

Kesin bilginizde kararli iseniz, Cumhuriyet Savcilarina kayitlari kimin servis ettigini bilen bir üyemizin oldugunu bildirelim o halde. Bir arastirsinlar. Bakarsiniz vatansever degildir, IP'yi kullanan yabanci istihbarat örgütleri, hatta Fetullahci Gladyo'nun bizzat kendisidir. Belli mi olur?

Re: Tayyip ERDOĞAN-Remzi GÜR Görüşmesi: Sümeyye'ye 20-25 Gibi

İletiGönderilme zamanı: Cmt Eki 31, 2009 0:27
gönderen ulusalsol
Bunun üzerinden komplo teorisine katılacak değilim.

Hadi desek ki bu ses kaydının düzemece olma ihtimali var, adamlardan daha ses çıkmadı. Şimdi burada komplo aramanın mantığı ne?

Re: Tayyip ERDOĞAN-Remzi GÜR Görüşmesi: Sümeyye'ye 20-25 Gibi

İletiGönderilme zamanı: Pzt Kas 02, 2009 0:51
gönderen Türk-Kan
Resim

Re: Tayyip ERDOĞAN-Remzi GÜR Görüşmesi: Sümeyye'ye 20-25 Gibi

İletiGönderilme zamanı: Prş Kas 05, 2009 14:58
gönderen Türk-Kan
Remzi Gür’den açıklama

MAHKEME KARARI İLE DEĞİL, CEVAP HAKKINA SAYGIDAN...


Başbakan Tayyip Erdoğan ile İşadamı Remzi Gür arasında geçen telefon görüşmesine değinmiştim geçenlerde...

“Yazmasam olmazdı” başlıklı yazımdaki esas derdim, kamuoyuna bir basın toplantısıyla duyurulan bu telefon görüşmesinin, medyada Hürriyet dahil hiçbir gazetede haber olmaması meselesini gündeme getirmekti...

“Gizli telefon görüşmeleri”ni haber yapmaya acayip meraklı tipler de ilgi göstermemişlerdi bu telefon görüşmesinin kayıtlarına, iflah olmaz AK Parti karşıtları da...

Ben de “Ne oluyor yahu? Genelkurmay Başkanı’nı istifaya çağırmaktan korkmayan medyamız, neden bu olaya iki satır da olsa yer veremiyor?” diye sormuştum...

İşte bu “dokundurma”ya...

İşadamı Remzi Gür’den bir yanıt geldi...

Bu açıklamayı yayınlamamı zorunlu kılacak bir mahkeme kararı falan yok...

Ama yine de yayınlıyorum açıklamayı...

Çünkü ben, “Söz söylenmez sözüm üstüne...” diyen köşecilerden değilim...

Sözüm üstüne her zaman söz söylenir...

Yeter ki benim söyleyeceğim sözlere de tahammül edilsin...

İşte Remzi Gür’den gelen açıklamanın tam metni:

* * *

    “Sayın Ahmet Hakan...

    28 Ekim 2009 tarihli Hürriyet Gazetesi’nde yer alan köşe yazınızda müvekkil Remzi Gür ile ilgili bir yazınız yayımlanmıştır.

    Alıntı yaptığınız kaynaktaki açıklamanın ve bu kaynağın yayın organı olan Aydınlık dergisindeki yazının içeriği doğru değildir.

    Bir an için doğru olsa bile sizin veya alıntı yaptığınız kaynakların müdahale edemeyeceği, ifşa edemeyeceği özel hayat ile ilgili alandır.

    Keza yazıda yer alan telefon görüşmesi, yapılan haber, yorum ve değerlendirmeler de doğru değildir.

    Yapıldığı varsayılan telefon görüşmesini kayda alan, buna yardımcı olan, yayımlayan, yorumlayan (siz dahil) herkes suç işlemektedir.

    Suç işleyerek haber yapılamaz.

    Bir konu hem haber, hem de kişilerin hak ve hukukunun ihlal edildiği suçların konusu olamaz...

    Dolayısı ile bu bir haber değildir...

    Anayasa’nın 20-22, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK 125/2 Hakaret, TCK 132/4 Haberleşmenin Gizliliğini İhlal, TCK 133/1 ve TCK 133/3 Kişiler Arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması, TCK 134/2 Özel Hayatın Gizliliğini İhlal, TCK 137/1-b ) maddeleri gayet açıktır.

    Alıntı yaptığınız haber ve yazı ile ilgili olarak yazınızdan önce ilgili mahkemeler nezdinde sorumlular hakkında tazminat davamız açılmış ve C. Savcılığına suç duyusu yapılmıştır.

    Yazınız ile ilgili olarak da aynı şekilde yasal haklarımız kullanılacaktır.

    Sayın Deniz Baykal’ın, kamuoyuna intikal etmiş olan avukatlık ücreti ile ilgili (yapıldığı varsayılan) bir diyalogu haftalarca kaleminize dolamış olmanız, müvekkilimin özel hayatına müdahale edebilmek için size ya da başka bir gazeteciye gerekçe oluşturamaz.

    Kaldı ki, o konu yine siz gazetecilerin yaptığı bir ihlalidir.

    Kendi yanlışınızdan bir başka yanlışınıza mesnet hazırlamaya kalkışmanız komik olmaktan öteye gidemez.

    Yukarıdaki açıklamayı köşenizden kamuoyuna duyurmanızı rica ederim.

    Remzi GÜR adına Av.Abdullah BULADI”


Bu da benim açıklamam

BİR: Ben “Yazmasam olmazdı” başlıklı yazımda, herhangi bir gizli telefon görüşmesinin kayıtlarını yazmadım... Sadece “böyle bir şey var, neden kimse ilgilenmiyor?” diye sordum...

İKİ: Yazımdaki asıl amaç şu soruyu gündeme getirmekti: Neden herkeslerin gizli telefon görüşmelerinin kayıtları, çarşaf çarşaf yayınlanıp ifşa edilirken, memleketin Başbakanı ile memleketin bir işadamının yaptığı iddia edilen telefon görüşmesine tek satır olsun yer verilmiyor?

ÜÇ: Eğer ben bu soruyu sorarak suç işlemişsem ve işlediğim bu suçtan dolayı ceza yiyeceksem, yayınlanmadık gizli telefon görüşmesi bırakmayanların durumu ne olacak? Sanırım Remzi Gür’ün bu konu üzerinde iki dakika olsun düşünmesi gerekmektedir.

DÖRT: Bana kalırsa da “gizli telefon görüşmeleri” yayınlanmamalıdır... Çünkü bu suçtur... Ama bundan daha da önemlisi işin içindeki ahlaki boyuttur. İki kişi arasında yapılmış bir telefon görüşmesine kulak uzatmak, o görüşmeyi kayıt altına almak ve zamanı geldiğinde yayınlamak, en büyük ahlaksızlıktır... Memleketi bu ahlaksızlıktan kurtarmak da, “bazı telefon görüşmeleri”ni yayınlayıp “bazı telefon görüşmeleri”ni görmezden gelerek mümkün olmaz...

BEŞ: Eğer bu ahlaksızlığa, özel telefon görüşmelerine kulak uzatılmış son kurbanlar olarak Başbakan Erdoğan ile İşadamı Remzi Gür savaş açacaklarsa, ben onların neferi olarak bu savaştaki yerimi alırım... Ama benden “çifte standart” uygulamamı ya da uygulanan çifte standarda göz yummamı beklerlerse, hiç kusura bakılmasın, bunu yapamam...


http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/128 ... 131&gid=61