8. yüz (Toplam 8 yüz)

Re: Tekel İşçilerinin Direnişi Türkiye İçin Yeni Bir Başlangıç

İletiGönderilme zamanı: Cmt Mar 27, 2010 22:18
gönderen Oğuz Kağan
"1 Nisan'a hazırız"

TEKEL işçileri 1 Nisan Ankara eylemi için Cevizli Tekel Fabrikası'ndan Kartal’a yürüdü. Yürüyüş sırasında konuşan tüm işçiler “direniş devam ediyor” mesajı verdi.

Tek Gıda-İş Sendikası’nın 1 Nisan’da Ankara’da yapacağı bir günlük oturma eylemine çağrı ve destek amacıyla “Tekel İşçisinden Davet! Ekmeğimize emeğimize ve yarınımıza sahip çıkmak için yürüyoruz” çağrısıyla gerçekleştirdiği yürüyüşte İstanbul’da yer alan TEKEL işçileri Cevizli’deki TEKEL tesislerinden Kartal Meydanı'na yürüdüler.

Yürüyüşe destek amacıyla birçok sendika, sivil toplum örgütü ve siyasi partide TEKEL işçileri ile birlikte yürüdü. Oldukça kalabalık olan yürüyüş sırasında kortejin uzunluğuyla Cevizli Kartal yolu işçiler alana girene kadar kapandı. Coşkulu geçen yürüyüşte TEKEL işçileri 1 Nisanla ilgili olarak hükümete güzel bir cevap hazırladıklarını belirttiler. “İş ekmek yoksa barış da yok”, “Her yer TEKEL, her yer direniş”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Yüklen emekçi, kazanacaksın”, “Direnen işçiler yenilmezler”, “İşçiyiz, haklıyız kazanacağız”, “Hoca selanı, Allah belanı versin”, “Susma, sustukça sıra sana gelecek”, “Zam zulüm, işkence, işte AKP”, “AKP 4-C'yi, al başına çal”, “Türkiye sevdamız, ekmek için kavgamız” sloganları eşliğinde yürüyen TEKEL işçileri kortejini diğer sendikalar sivil toplum kuruluşları ve siyasi partiler takip etti. Yürüyüş sırasında ses aracından sık sık AKP hükümetinin politikaları eleştirildi. Verilen rakamlarla 10 milyon yeşil kartlı 4 milyon asgari ücretli 6 milyon işsiz ve 300 bin atanmamış öğretmen bulunduğu, bu resimden AKP hükümetinin sorumlu olduğu belirtildi. Yol boyunca korteje katılımlar da görülürken, eyleme katılanlara vatandaşlar pencerelerden alkışlayarak destek verdiler.

Mitinge DİSK, Nakliyat-İş, Genel İş 1. No’lu Şube, Dev Sağlık İş, TÜMTİS, Yol-İş, İSKİ İşçileri, Marmaray İşçileri, Belediye-İş, İtfaiye İşçileri, Esenyurt Belediyesi İşçileri, Herkes İçin Güvenli Gelecek Platformu, Eğitim-Sen, TKP, ÖDP, İP, EMEP, Halkevleri, HKP, CHP, TGB, Devrimci Proleterya, Kaldıraç, DİB, BDSP, DLP katıldı.


İşçilerden Yürüyüşe ve 1 Nisana dair

Yürüyüş boyunca görüşlerini aldığımız çeşitli sendikalardan işçiler TEKEL işçilerine destek amacıyla yürüyüşe katıldıklarını, hepsinin ortak dileğinin 1 Nisana mümkün olduğunca katılmak olduğunu belirttiler. İSKİ işçileri, 1 Nisanda Ankara’da TEKEL işçilerine destek vereceklerini söylerken, kendi direnişlerinin de 14. gününde olduğunu ve TEKEL işçilerinin verdiği güçle 29 Mart'ta AKP Sütlüce genel merkezi önünde eylem yapacaklarını belirttiler.

İstanbul İtfaiyesi işçileri adına konuşan Belediye-İş 5 No'lu Şube Başkanı Nihat Altaş, kendilerinin 1 Nisan eylemi ile ilgili toplantılara katıldıklarını mümkün olduğunca Ankara’daki eyleme katılmak istediklerini belirtti. Belediyelerde 15 bine yakın kişinin çalıştığını ve tüm bu çalışanlarında 4-C tehdidi altında olduğu kaydeden Nihat Altaş, bu yüzden çok daha geniş bir coğrafyada 4-C tehdidinin hissedilmeye başlayacağını belirtti. Altaş, Anayasa Mahkemesinin 4-C ile açtığı davanın ancak güçlü eylemlilikler ile bir sonuca ulaşabileceğini söyledi

26 Mayıs'ta yapılacak genel grevle ilgili olarak metne imza atan konfederasyonların imzalarının arkasında durması gerektiğini, kendilerinin de tabandan bu taahhütleri gerçekleştirmek için baskı yapacaklarını ifade etti. Eylemlerin bir kaç günde hazırlanamayacağını, bunun için bir an önce harekete geçmek gerektiğini belirten Altaş, 1 Mayıs’ın güçlü ve tek biçimde kutlanması gerektiğini vurguladı.

Yol-İş Sendikası üyesi bir işçi ise emekçiler olarak tüm emekçileri, tüm iş arkadaşlarını desteklediklerini, 1 Nisan eylemine katılmak istediklerini ancak son kararı sendikalarının vereceğini söyledi. Anayasa Mahkemesini 4-C'nin iptali için açtığı davada tek duymak istediklerinin lehte bir karar olduğunu, halk olarak artık kendileri için işleyen bir anayasa ve mahkeme görmek istediklerini belirtti. Bu hükümetin gidişatının hiç de hoş olmadığını belirtirken, 26 Mayıs'ın Türk-İş'in aldığı metazori bir eylem kararı olduğunu, onu gerçek bir eylem haline getirecek olanların kendileri olduğunu vurguladı.

TÜMTİS işçileri adına konuşan TÜMTİS İstanbul Şube Başkanı Çayan Dursun TÜMTİS işçileri olarak süreci desteklediklerini, TEKEL işçilerinin bu eylemlerle hakkın nasıl alınacağını halka gösterdiğini belirtti. Düzenden muzdarip bir sendika olarak, sonuna kadar destekleyeceklerini söyleyen Çayan, süreç ne olursa olsun sonucu işçilerin gücünün belirleyeceğini belirtti. 1 Nisan’ın herhangi bir sayıyla sınırlanmaması gerektiğini belirten Çayan, 26 Mayıs iş bırakma eyleminin yerellerde örülmeye başladığını kendilerinin Türk-İş içerisinde muhalif 15 şube olarak bu konuda çalışma yaptıklarını belirtti.


Kürsüden "Mücadeleye devam" vurgusu

Yürüyüşün ardından Kartal Meydanı'na giren kalabalık alanı kapladı. Kürsüde emek şehitleri ve Ankara’da yaşamını yitiren TEKEL işçisi Hamdullah Uysal için yapılan saygı duruşu ve İstiklal Marşı sonrası konuşma yapan işçilerle birlikte yürüyen Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz yaptığı konuşmada belediye olarak TEKEL işçileri desteklediklerini belirtirken, "TEKEL biziz, biz tekeliz" dedi.

Tek Gıda-İş 8 No'lu Şube Başkanı Yunus Durdu ise 78 günlük mücadeleden sonra bugün yaptıkları kitlesel basın açıklamasında kendilerini desteklemeye gelenlere teşekkür etti. 1 Nisan eyleminden itibaren mücadeleye devam edeceklerini belirtti.

Tek Gıda-İş Sendikası Eğitim Sekreteri Mustafa Akyürek de konuşmasında 78 gün Ankara’da gece gündüz eylem yaptıklarını artık Türkiye'nin her yerinin eylem alanı olduğunu belirtti. 4-C’nin adının “ücretli kölelik” olduğunu söyleyen Akyürek, taleplerinin kurallı, güvenceli, sendikalı işçilik olduğunu bunun lütuf değil sosyal devletin gereği olduğunu belirtti.

Ankara’dan ayrılırken sırtlarını hukukun üstünlüğüne inandıklarını belirten Akyürek, Danıştay'ın 4-C'yi Anayasa Mahkemesine götürerek haklılıklarını ortaya çıkardığını belirtti. Kendilerinin yola çıkarken on binler olduklarını artık milyonlara ulaştıklarını belirten Akyürek, AKP hükümetinden 4-C ucubesini kaldırmasını istediklerini belirtti. 1 Nisan günü yine Ankara’da olacaklarını belirten Akyürek, "Emek Cephesi" ile 1 Nisan 1 Mayıs ve 26 Mayıs’a birlikte olmak istediklerini berlirtti.

Konuşmalar sonrası sahne alan İlkay Akkaya, TEKEL direnişinin78 gün olmadığını, hâlâ devam ederek 103 güne ulaştığını söyledi. İlkay Akkaya'dan sonra sahneyi Pınar Sağ ve son olarak Grup Bandista aldı.


TEKEL işçileri ne düşünüyor?

Miting sonrası görüşlerini aldığımız TEKEL işçileri, yürüyüşün çok güzel geçtiğini ve eylemin Ankara’daki direnişe çok güzel bir katkı olacağını belirttiler. 1 Nisan eyleminde direnişlerine destek vermek isteyen herkesin orada olmasını istediklerini belirten işçiler, bu mitingin de 1 Nisan eyleminin bir alt çalışması olduğunu vurguladılar. Bütün TEKEL işçilerini hakkını alana kadar orada durması gerektiğini belirten işçiler, bu eylemlerin 1 Mayısın ve 26 Mayısın hazırlayıcısı olacağını belirttiler. TEKEL işçisinin kararlı olduğu ve bu mücadelenin sonunda AKP'nin kaybedeceği belirtilirken, toplumsal muhalefetin sendikayla sınırlı kalmayarak herkesi içine alması gerektiğini vurguladılar.


Miting Notları

- Yürüyüşün ilk bölümünde polis müdahalesi ile kortejler bir şeride indirilmeye çalışıldı. Kısa süreli gerginlik sonrası TEKEL işçileri yürüyüşe iki şeritte devam etti.

- MHP Kartal İlçe Örgütü sonradan yürüyüşe dahil olmak istedi. Sendikaların hemen arkasından korteje girmek isteyen MHP'liler, yaşanan gerginlik ve sol partilerin ısrarlı tutumları sonucu alana girmeden kortejden ayrılmak zorunda kaldı.


SOL Haber, 27 Mart 2010

Re: Tekel İşçilerinin Direnişi Türkiye İçin Yeni Bir Başlangıç

İletiGönderilme zamanı: Prş Nis 01, 2010 20:12
gönderen Oğuz Kağan
Hükümet TEKEL işçilerine savaş açtı

TEKEL işçilerinin oturma eylemine başladığı Sakarya Meydanı'na gelen Türk-İş, KESK ve DİSK ortak bir açıklama yaparak eylem izni verilmemesini kınadılar.

TEKEL işçileri, Türk-İş binası önüne geçiş izni verilmediği için şu an bulundukları Sakarya Meydanı'nda oturma eylemine başladılar. TEKEL işçilerinin yaptıkları konuşmalarda "Aylardır devam eden TEKEL direnişi bugün burada son bulmayacak. Türk-İş binası önüne gitmemize izin verilmediği için biz TEKEL işçileri burada oturma eylemine başlıyoruz" denildi. Meydana gelen Türk-İş, KESK ve DİSK yöneticileri de sabahtan bu yana yaşananları kınayan bir açıklama yaptılar. Konfederasyonların konuşmaları sırasında, 1 Mayıs ve 26 Mayıs gündemlerinin önemine işaret edilerek, eylem birliğine vurgu yapıldı.

Türkiye Komünist Partisi adına konuşma yapan Erkan Yıldız da, Ankara halkına çağrı yaparak, Ankaralıları Sakarya Meydanı'ndaki oturma eylemine destek olmaya, dayanışmaya çağırdı. Yıldız, "Ankara halkını TEKEL işçilerine destek vermeye çağırıyoruz. Şu an işlerinde olan Ankaralı emekçileri, okullarında olan öğrencileri işlerinden, okullarından çıktıklarında buraya, direnişe destek vermeye çağırıyoruz" dedi.

Polis anonsları işçileri etkilemedi

25 noktası da polis tarafından kapatılan Sakarya Meydanı'na TEKEL işçileri giriş yaptılar. Sloganlarla Türk-İş binasına yürümeye başlayan işçilere sürekli "polis müdahalesi yapılacak" şeklinde uyarı yapılmıştı.

Polis işçilere "Birazdan müdahale edeceğiz, burayı boşaltın, aranızda provokatörler var, ihbarlar alıyoruz kötü şeyler olacak, esnaf kepenk kapatsın hemen, güvenliğini alsın" şeklinde konuşmalar yaparak uzunca bir süre ortamı terörize etti.

Polis anonslarından örnekler:

"Kanunsuz eylem yapanlara sesleniyoruz, yaptığınız eylem yasa dışıdır, Ankara Valiliği sizi uyarmıştı. Derhal burayı terkedin! Bayanlara, özürlülere ve yaşlılara sesleniyorum. Burayı dağıtacağız, zarar göreceksiniz."

"Esnafa sesleniyoruz, provokatörler var, ellerinde molotoflar var ihbar aldık, güvenliğinizi alın, kepenkleri kapatın. "

"Herkes alanı terketsin, burası eylem yapma yeri değil, ayrıca Valilik yasakladı, suç işliyorsunuz."

"Aranızda bulunan meraklılara sesleniyorum, terk edin burayı"

"Barikatın önündeki kişilerin TEKEL işçisi olmadığı saptandı, bu yönde ihbarlar geliyor"

"Aranızda yüzleri kapalı provokatörler var". (Şu anda eylem alanında bulunan muhabirimizin aktardığı bilgiye göre eylem alanında yüzü kapalı kimse bulunmamakta)

"Bayanlara sesleniyoruz, kendini koruyamayacaklara sesleniyoruz. Eylem alanını terk edin. Birazdan dağıtmak için müdahale edeceğiz"

TEKEL işçilerine ve KESK üyelerine müdahale

Sabah saatlerinden bu yana TEKEL işçilerinin eylemlerini engellemeye çalışan polisin TEKEL işçilerine müdahalesinin ardından işçilere destek için Ankara'da bulunan KESK üyeleri de polisin saldırısıyla karşı karşıya kaldı. Yoğun gaz bombalarının kullanıldığı müdahale sırasında fenalık geçirenler oldu.

Sabah saatlerinde de Mithat Paşa Caddesi üzerinde TEKEL işçilerine müdahale olmuş, polis sabah saatlerinde bazı illerden gelen araçlara kent girişinde el koymuştu. Gruplar halinde kent merkezine ulaşan TEKEL işçileri gün boyunca polis tacizine maruz kalmıştı. Toplantı saatini bekleyen işçiler polis tacizlerine sloganlarla karşılık verince polis işçilere müdahale etmiş, bir işçi yaralanarak hastaneye kaldırılmıştı.

Müdahale sonrası TEKEL işçileri Kızılay civarında dağınık bir şekilde bekliyor. İşçilere polis sürekli dağılmaları konusunda uyarıda bulunarak yeni bir polis müdahalesiyle tehdit ediliyor. Ziya Gökalp caddesinde toplanan KESK üyeleri polis ablukası altında. Tek Gıda-İş sendikasında sendika yöneticilerinin toplantısı sürüyor. Tek Gıda-İş Genel Başkanı Mustafa Türkel'in ise konuyla ilgili bir basın açıklaması yapması bekleniyor.


SOL Haber, 1 Nisan 2010

Re: Tekel İşçilerinin Direnişi Türkiye İçin Yeni Bir Başlangıç

İletiGönderilme zamanı: Prş Nis 01, 2010 20:22
gönderen Oğuz Kağan
Erdoğan: Niye geldiklerini anladınız mı?

Erdoğan, Ankara'da TEKEL işçilerine karşı yürütülmekte olan savaşla ilgili "Şu anda tüm bunlar ülkedeki güzel sürece gölge düşürmektir" dedi.

Başbakan Erdoğan, TEKEL işçilerine Ankara'da yapılan müdahalelerle ilgili olarak şunları söyledi: Niye geldiklerini anladınız mı? Gelenler kimlerdir, buna baktınız mı? Şu anda tüm bunlar ülkedeki güzel sürece gölge düşürmektir. Son çeyrekteki büyüme yüzde 6'dır; artık bunlara bakalım. Türkiye ne kadar güçlenirse memur da, işçi de milli gelirden ona göre payını alacaktır. Sürekli belli bir grubun yasal olmayan eylemlerin içerisine girmesine biz yasalar içinde asla müsaade etmeyiz."


SOL Haber, 1 Nisan 2010





TEKEL işçileri Sakarya Meydanı'nda

TEKEL işçileri çeşitli engelleme girişimlerinin ardından Sakarya Meydanı'nda oturma eylemine başladı.

Binlerce TEKEL işçisi ve onlara destek veren sivil toplum örgütleri, siyasi partiler ve Ankaralılarla birlikte Sakarya Meydanı'nda oturma eylemine başladılar.

Sabah saatlerinden bu yana çeşitli engellemelerle karşı karşıya kalan TEKEL işçilerinin bulunduğu meydana Ankaralıların yoğun desteği gözleniyor.

Provokatörler bulunamadı

TEKEL işçilerine yasa dışı eylem yaptıkları gerekçesiyle iki kez müdahale eden polis, işçiler Sakarya Meydanı'na girdiklerinde de işçileri tehdit etmiş ve eylem alanında provokatörlerin bulunduğunu iddia etmişti. Polis sık sık esnafa seslenerek kepenkleri kapatmalarını söylemiş, ellerinde molotof kokteyli olan provokatörlerin esnafın malına zarar vereceğini iddia etmişti.

İşçilere yönelik yapılan anonslarda, ciddi ihbarlar aldıklarını eylemin karışacağı ve herkesin zarar göreceği söylenmişti.

"Eylem kararı greve dönüşmeli"

Meydana gelen KESK Genel Başkanı Sami Evren, Tekel işçilerinin, ''bütün engellemelere karşın kararlılığını ve haklılığını bir kez daha ortaya koyduğunu'' belirterek, ''Konfederasyonların aldığı 26 Mayıstaki genel eylem kararını genel greve dönüştürmeliyiz'' dedi.

Evren, ''İktidar demokratik olsaydı polisle işçileri önlemeye çalışmazdı. Konfederasyonların aldığı 26 Mayıs'taki genel eylem kararını genel greve dönüştürmeliyiz. Üretimden gelen gücümüzü kullanmalıyız''dedi.

DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Ankara'da bugün sıkıyönetim koşulları gibi bir uygulamanın yaşandığını belirterek, haklarını arayan işçilerin kendi evleri olan Türk-İş'in önüne geçmelerinin engellendiğini belirtti. Tekel işçilerinin başlattığı mücadelenin tüm işçi sınıfının mücadelesi haline geldiğini dile getiren Çelebi, "Şimdi de özgürlük, demokrasi adına Anayasa değişikliği yapıyorlar. Demokrasi anlayışları bu. Ya buna teslim olacağız ya da direneceğiz. 1 Mayıs'ta en geniş kitlelerle sesimizi en gür şekilde çıkarmalıyız. 26 Mayısta genel eylemi, genel grevi ortaya koymamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.

Tekgıda-İş Genel Başkanı Mustafa Türkel konuşmasına ''Bugün, işçilerin evlerine konulmadığı ibretlik bir gün olarak tarihe geçecektir'' sözleriyle başladı. Danıştay kararı sonrası eyleme ara verdiklerini ve 1 Nisanda evleri olan Türk-İş önünde bir araya geleceklerini açıkladıklarını anımsatan Türkel, belirleyecekleri eylem takvimini yarın açıkladıktan sonra, geldikleri illere döneceklerini belirtti.

Türk-İş Genel Merkezi önüne gitmelerinin engellenmesini eleştiren Türkel, ''Demokrasinin 'd'sinden nasibini almayan kimi yöneticiler ibretlik bir kararla dünya tarihinde ilk defa işçileri evlerine koymamak için barikat kurdular. İşçilerin evine gelirken, kimseden izin almadık, almayız da. Bu kararı veren kimse, işçi sınıfı, Türk-İş topluluğu ve Tekel işçileri adına kınıyorum. Biz kimsenin malına göz dikmedik. Hukukumuzu korumak için konfederasyonumuzun misafiri olmak için ve yeni eylem sürecini başlatmak için geldik. Bugün işçilerin evlerine konulmadığı ibretlik bir gün olarak tarihe geçecektir. Biz, bize yakışan demokratik, şiddetten uzak, kararlı mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.


SOL Haber, 1 Nisan 2010

Re: Tekel İşçilerinin Direnişi Türkiye İçin Yeni Bir Başlangıç

İletiGönderilme zamanı: Cum Nis 02, 2010 13:31
gönderen Oğuz Kağan
TEKEL meydan savaşı

Polis sendikanın dağılma kararına uymayan eylemcilere müdahale etti.

Başkentte Sakarya Caddesi'nde toplanmaya çalışan TEKEL işçilerine polis müdahale etti. Çevik kuvvet ekipleri toplanmaya çalışan bir gruba biber gazıyla müdahalede bulundu.

Sabah saatlerinden itibaren sivil polisler, TEKEL işçileri ve destek veren grupların bir araya gelmemeleri için geniş güvenlik önlemi aldı. Sakarya Caddesi'ni adeta ablukaya alan polis, işçilerin 5 kişiden fazlasının yanyana gelmesine bile izin vermedi. Bu arada 20 kişilik bir grup yürüyerek Sakarya Caddesi'ne girmek isteyince, çevik kuvvet polislerinin müdahalesiyle karşılaştı. Biber gazıyla müdahale eden polisle gruptakiler arasında kısa süreli arbade yaşandı. Grubun barikatın dışına çıkmasıyla gerginlik yatıştı.

OTURMA EYLEMİ BAŞLADI

Başkentte eylem yapan ve Türk-İş önüne yürümek isteyen Tekel işçilerine polisin izin vermemesi üzerine grup oturma eylemi başlattı.

Tekel işçilerinden oluşan bir grup, Mithatpaşa Caddesi'nin Sakarya Caddesi girişinde bir araya geldi. Türk-İş Genel Merkezi önünde açıklama yapmak isteyen grup, polisin müdahale etmesinin ardından grup oturma eylemi başlattı.

Basın açıklamasına izin verilmemesini protesto eden işçiler, Tekel kimliklerini göstererek çeşitli sloganlar attı. Daha sonra Türk-İş Genel Merkezi'nden Tek-Gıda İş Genel Başkanı Mustafa Türkel ve Türk-İş yöneticileri eyleme destek verme amacıyla Tekel işçilerinin yanına geldi.

Türkel, “Başbakan Erdoğan ‘Türkiye’de işler tam da iyi gidiyordu. Bu TEKEL İşçileri nerden çıktı’ dedi. Sayın Başbakan yaptıklarının ya farkında değil ya da yapmak istediklerinin işaretni veriyor. İşler iyi gidiyorsa neden işsizlik, yoksulluk var? Biz meşruiyet içinde mücadelemizi devam ettiriyoruz. Biz buradan açıklamamızı yaparak ayrılmamıza kolaylık sağlanmazsa biz buradan ayrılamamayı değerlendireceğiz. Bu sefer de tüm Türkiye’den arkadaşları buraya çağırmak zorunda kalacağız. Bunun sorumlusu Tek-Gıda İş olmayacaktır. Şu an Ankara’da bin 800 TEKEL işçisi var. Konfederasyon önündeki yasal demokratik hakkımıza engel olurlarsa Sayın Başbakan gereğini düşünsün” diye konuştu.

80 yıllık Cumhuriyet tarihi boyunca ihtilal dönemlerinde bile işçilerin Türk-İş binasına girilmesine engel olunmadığını hatırlatan Türkel, “Bu polisin işi değil. Eğer Türk-İş’ten bir yönetici, Emniyetten, Hükümetten böyle bir talepte bulunmuşsa emniyet bunu açıklamak zorunda” diye konuştu.

Türkel, gazetecilerin "Çadır kuracak mısınız" sorusu üzerine, “Çadır da kurarız, baraka da kurarız. TEKEL işçileri bu kez çoluk çocuk gelir, hiç gitmeyiz Ankara’dan” dedi.

EYLEM TAKVİMİ AÇIKLANDI

Bu arada Mustafa Türkel 2 Mayıs'ta 2 bin kişi geleceklerini ve 2 gece kalacaklarını belirterek şöyle devam etti:

"3 Haziran'da 3 bin kişiyle 3 gece kalacağız. 4 Temmuz'da 4 bin kişiyle 4 gece kalacağız. Eğer 1 Ağustos'a kadar yargıdan 4/C ile ilgili bir karar çıkmazsa ya da hükümet tarafından yeni bir düzenleme yapılmazsa, 1 Ağustos'ta tüm Türkiye'den çoluk çocuk geri dönmemek üzere Ankara'ya geleceğiz. Özlük haklarıyla diğer kuruluşlara geçmek dışında hiçbir alternatifi kabul etmeyeceğiz."

TÜRKEL İŞ MERKEZİNE SIĞINDI

TEKEL işçilerinin eylem planının açıklanmasından sonra işçilerin dağılmasını isteyen TEKGIDA-İŞ Başkanı Mustafa Türkel ile karara itiraz eden gruplar arasında gerginlik çıktı. Bu sırada zor anlar yaşayan Türkel yakınlardaki bir iş merkezine sığınarak kurtuldu.

Türk-İş Genel Merkezi'nin önündeki polis barıkatının aşılarak bina önünde açıklama yapılmasını isteyen gruplar, Türkel'in "Eylemimiz sona ermiştir. Artık evlerinize dönebilirsiniz" açıklamasına sert tepki gösterdi.

Bunun üzerine sendika yöneticileri ve TEKEL eylemine destek veren işçi grubu arasında arbede çıktı.

Çevik kuvvet polislerinin geçişe izin vermemesi ve müdahale edileceği açıklamaları üzerine ortalık bir anda karıştı. Bu sırada zor anlar yaşayan TEKGIDA-İŞ Başkanı Mustafa Türkel, yakınlardaki bir iş ahına sığınarak arbededen kurtuldu.

TÜRKEL ALANDAN POLİS KALKANLARI EŞLİĞİNDE AYRILDI

Polisin eylemci gruba müdahelesinin ardından Mustafa Türkel ve beraberindeki Türk-İş heyeti polis kalkanları eşliğinde alandan uzaklaştırıldı.

Polis sendikanın dağılma kararına uymayan gruba, göz yaşartıcı gaz ile müdahale etti. Müdahaleye rağmen dağılmayanlardan bazıları gözaltına alındı. Polis, Kolej bölgesine dağılan grupları takip etti.

Yaşanan arbedede bazı basın mensuplarının da yaralandığı görüldü.

15 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI

Tekel işçilerine destek amacıyla çeşitli gruplar tarafından gerçekleştirilen ve polisin müdahalesiyle son bulan eylemde 15 kişinin gözaltına alındığı bildirildi.

Emniyet yetkililerinden alınan bilgiye göre, Bayındır Sokak'ta basın açıklaması yapan grubun polis ikazına rağmen dağılmayarak polise karşılık vermesi üzerine çevik kuvvet polislerinin göstericilere müdahalesinin ardından ara sokaklara kaçan eylemciler zaman zaman polise taş attı.

Olaylar sırasında, eylemcilerden 15'i gözaltına alınarak ifadeleri alınmak üzere Ankara Emniyet Müdürlüğüne götürüldü. Olayların sona ermesinin ardından, yaya trafiğine kapatılan Sakarya Caddesi'ne açılan sokaklardaki polis barikatları kaldırılarak yayaların girişlerine izin verildi.

Bölgede, güvenlik önlemlerinin bir süre daha devam edeceği belirtildi.

Bu arada, Ankara Emniyet Müdürü Orhan Özdemir, eylemde görev yapan emniyet görevlilerine telsiz anonsuyla teşekkür etti.

[img]http://www.gercekgundem.com/new/images/galleries/galeri_522/a0b91d094c60de75.jpg[/img]

[img]http://www.gercekgundem.com/new/images/galleries/galeri_522/9f33e00e91b89f31.jpg[/img]

[img]http://www.gercekgundem.com/new/images/galleries/galeri_522/21d6a986a86016b2.jpg[/img]

[img]http://www.gercekgundem.com/new/images/galleries/galeri_522/2754fd8cc95f907a.jpg[/img]

[img]http://www.gercekgundem.com/new/images/galleries/galeri_522/05696c62713f22c8.jpg[/img]

[img]http://www.gercekgundem.com/new/images/galleries/galeri_522/98a0ddd7e8e90d30.jpg[/img]

[img]http://www.gercekgundem.com/new/images/galleries/galeri_522/a4223911a6fe0d2b.jpg[/img]

[img]http://www.gercekgundem.com/new/images/galleries/galeri_522/2074a52559102088.jpg[/img]

[img]http://www.gercekgundem.com/new/images/galleries/galeri_522/101d0a6c0d427547.jpg[/img]

[img]http://www.gercekgundem.com/new/images/galleries/galeri_522/f3524c71aa654a0b.jpg[/img]


Gerçek Gündem, 2 Nisan 2010

Re: Tekel İşçilerinin Direnişi Türkiye İçin Yeni Bir Başlangıç

İletiGönderilme zamanı: Cum Nis 02, 2010 13:48
gönderen Oğuz Kağan
Medya TEKEL'de yine sınıfta kaldı

Dün Ankara'da TEKEL işçilerine karşı savaş açan hükümetin yarattığı duruma dair bugünkü gazetelerin ilk sayfalarında yer alan (ya da alamayan) haberler, medyanın daha önce de benzer eylemlerde gösterdiği performansı bir kez daha gözler önüne serdi.

Akşam: "Polis 'gaz'a geldi, kendi bile ağladı" başlığı ile anasayfadan verdi; TEKEL işçilerine yapılan saldırıyı görmeyerek Bayram Meral'in ve biber gazından etkilenen bir polisin fotoğrafını kullandı. Haber, "Valiliğin izin yok açıklamasına rağmen Başkent'te toplanan işçiler" şeklinde verilerek işçiler baştan suçlu ilan edildi.

Bugün: AKP'nin basın bülteni olarak işgören gazete, TEKEL işçilerine yapılan saldırıyı ilk sayfadan vermeye bile gerek görmedi.

Habertürk: TEKEL işçilerinin sayısını 1500 olarak veren gazete, haber için 3 santimetrekarelik bir alan ayırdı.

Hürriyet: Haberi tarafsız bir şekilde vermeye çalışan Hürriyet gazetesi, "çatışmalar gün boyu sürdü" başlığıyla polis saldırısını arka plana itti.

Sabah: Yandaş medyanın önde giden gazetesi Sabah'a göre, dün Ankara'da TEKEL işçilerine dönük saldırılar Sibel Can'ın dinlenmek için ABD'ye gitmesi ve Özlem Savaş'ın alkole yenik düşmesinden daha önemsiz görüldüğü için anasayfada yer almadı.

Star: Habere anasayfasında yer vermeyen gazetede, Mehmet Altan bugün, başyazı da olan köşe yazısında "Doğrudan demokrasi için Halk Girişimi" başlıklı, "AB halkının parlamento sürecine nasıl katılabilir acaba?" sorusuna cevap arıyor.

Taraf: Son günlerde Ahmet Altan'ın Tayyip Erdoğan ile ilgili yazdığı yazıdan dolayı cezalandırıldığı söylenen Taraf, TEKEL saldırısında AKP'yi kurtaracak formülü buldu ve polisi öne çıkarttı: "Polis işçiye savaş açtı"

Türkiye: "TEKEL eyleminde polise taş yağdı"

Vakit: "TEKEL işçileri polisle çatıştı" başlığıyla verilen habere göre , Valilik izin vermediği halde Ankara'ya gelen TEKEL işçileri ile polis arasında "arbede" (çatışma, patırtı - TDK) yaşanmış

Vatan: "Ankara'da TEKEL gerilimi" başlığıyla verilen haberde, Tayyip Erdoğan'ın "siz neden geldiklerini anladınız mı" sözlerine yer verildi; polis müdahalesi öne çıkartıldı.

Yeni Şafak: "Başkent'te TEKEL Gerilimi" haberi, TEKEL işçileri ile polis arasında "yine" gerilim yaşandığından bahsederek polisle işçiler arasındaki "arbede"den bahsedildi.

Zaman: Tasarımıyla sürekli ödüller alan Zaman Gazetesi'nin anasayfasında, görsel tasarımı bozacağından olsa gerek, TEKEL işçilerinin eylemi yer almadı.


SOL Haber, 2 Nisan 2010

Re: Tekel İşçilerinin Direnişi Türkiye İçin Yeni Bir Başlangıç

İletiGönderilme zamanı: Çrş May 26, 2010 22:04
gönderen Oğuz Kağan
İşçiler raya çıktı tramvay durdu

İş bırakma eylemi başladı. İstanbul'da işçiler raylara oturunca tramvaylar durdu.

Türk-İş, DİSK, Kamu-Sen ve KESK'in, çalışma yaşamındaki sorunlar ve Tekel işçilerinin durumuna dikkatİ çekmek amacıyla kararlaştırdığı “üretimden gelen gücün kullanılacağı genel eylem” gerçekleştirildi. KESK 81 ilde tüm gün grev yaparken diğer sendikalar sadece 1 saat iş bırakarak alanlara indi.

İstanbul'da "İş bırakma eylemi"ne katılan sendika üyelerinin tramvay hattını kullanarak yürümeleri nedeniyle Zeytinburnu- Kabataş seferleri yapılamadı.


İSTANBUL

Türk-İş, DİSK, Kamu-Sen ve KESK'in çalışma yaşamındaki sorunlar ve TEKEL işçilerinin durumuna dikkat çekmek için aldığı genel eylem kararı İstanbul’da eş zamanlı olarak gerçekleştirildi.

Sendikalara bağlı işçiler, bugün Taksim’de öğle saatlerine doğru toplanmaya başladı. İşçiler ellerinde, “Kefenimizi taşeron sardı, mezarımızı devlet kazdı, direnerek kazanacağı”, “Zafer Direnen Tekel İşçilerinin Olacak”, “İşten atılmak yasaklansın, işsize iş”, “Yeraltında ezilenler Yeryüzünü zapt edecek” pankartı taşıdı. Hükümet ve Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu’ya tepki gösteren işçiler, “Kahrolsun sendika kararı”, “Hükümet istifa” sloganları atarak Taksim’den Beyazıt’a doğru yürüyüşe geçti.


BEYAZIT'TA MİTİNG

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı Sami Evren, bugün Konfederasyon olarak 81 ilde tam gün hizmet vermediklerini söyledi.

İstanbul Üniversitesi (İÜ) İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi yanındaki Kızılay Kan Merkezi önünde toplanan KESK'e bağlı sendikalara üye kamu çalışanları, üzerinde ''Zonguldak'ta 30 maden işçisini kaybettik. Türkiye işçi sınıfının başı sağolsun'' yazılı siyah pankartın arkasında yürüyüşe geçti.

Kamu çalışanları tramvay yolu üzerinden Beyazıt Meydanı'na kadar çeşitli sloganlarla yürüdüler. Bu arada, Çapa'dan gelen yürüyüş kolu, Sirkeci'den gelen yürüyüş kolu ile Beyazıt Meydanı'nda birleşti. Kamu çalışanları Zonguldak'ta ölen maden işçileri için bir dakikalık saygı duruşunda bulundu.

Burada bir konuşma yapan KESK Genel Başkanı Sami Evren, konfederasyonlarının üyelerinin, 22 Şubatta alınan 26 Mayısa ilişkin genel eylem kararına uyduklarını belirterek, ''Bugün 81 ilde KESK üyeleri hizmet vermemektedir'' dedi.

Evren, emekçilerin grev ve eylem yapmak için nedenleri bulunduğunu ifade ederek, emekçilerin iş güvencesi istediğini söyledi.

Türkiye'de her konuda hukuksuzluk, baskı, şiddet ve işten atılmaların var olduğunu dile getiren Evren, kamu çalışanlarına toplu sözleşme ve grev hakkı verilmemesini de eleştirdi.

Sami Evren, bugünün, eylemlerin bir başlangıcı olduğunu kaydederek, mücadeleyi sokaklara taşıdıklarını, çünkü eylemlerinde haklı olduklarını söyledi.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Aksaray Şube Başkanı Songül Beydilli de, 22 Şubatta alınan genel grev kararını KESK'in sahiplendiğini dile getirerek, Türkiye için eylemde olduklarını ifade etti.

Bu sırada, dayanışma için gelen Emek Partisi üyeleriyle KESK üyeleri arasında bir süre arbede yaşanması üzerine Beydilli, ''Buraya gelip eylemimizi kimsenin engellemeye hakkı yok. Dayanışma için gelen dayanışma duyguları içinde hareket eder'' dedi.

KESK'in eylemine İstanbul Tabip Odası, BDP İstanbul İl Başkanlığı, Emek Partisi, Ezilenlerin Sosyalist Partisi, Marmaray işçilerinin de aralarında bulunduğu bazı gruplar destek verdi.

Eylem, konuşmaların ardından grupların dağılmasıyla sona erdi.


-CERRAHPAŞA VE ÇAPA’DA ACİL SERVİSLER ÇALIŞTI-

İş bırakma kararının uygulanış biçimi konfederasyonlara ve bağlı sendikalara bırakılması nedeniyle eylemin süreleri farklılık gösterdi. KESK üyeleri, 22 Şubat’ta aldıkları bir günlük iş bırakma eylemini uyguladı. Bir günlük iş bırakma eylemine destek veren Çapa ve Cerrahpaşa Hastaneleri’nde ise sadece acil servis ve poliklinikler çalıştı. Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi çalışanları da iş bırakma eylemi yaptı. Okmeydanı Hastanesi’nde toplanan sağlık çalışanları ise çalışma koşullarının iyileştirilmesini istedi.


-VERGİ DAİRESİ ÇALIŞANLARI DA İŞ BIRAKTI-

KESK'e bağlı Büro Emekçileri Sendikası'na üye Kadıköy Vergi Dairesi çalışanları da iş bırakma eylemi gerçekleştirdi. Vergi Dairesi önünde toplanan çalışanlar, çeşitli sloganlar attı. Grup adına açıklama yapan Büro Emekçileri Sendikası 3 No’lu Şube Başkanı Ahmet Acar, her türden ücret adaletsizliğine son vermek, toplu sözleşme ve grev hakkı için grevde olduklarını söyledi. Burada yapılan açıklamanın ardından bazı çalışanlar, Beyazıt'taki düzenlenen mitinge katılmak üzere yola çıkarken, bazı çalışanlar ise işlerine geri döndü.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı Sami Evren’in konuşma yapacağı Beyazıt’taki mitinge katılmak üzere Çapa'da toplanan bazı çalışanlar yürüyüşe geçti. Çalışanların tramvay yolunu kullanmaları nedeni ile Kabataş–Zeytinburnu tramvay hattında bir süre aksaklık yaşandı. Beyazıt’da düzenlenen mitingde konuşan KESK Başkanı Sami Evren, TEKEL işçilerin destek vermek için geldiklerini söylerken, 4C’nin de kaldırılmasını istedi.

DİSK’e bağlı sendikalara üye çalışanlar ise bugün saat 08.00’de Şişli Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü, 10.00’da Okmeydanı Hastanesi önünde, 11.00’da Ambarlar Nakliyeciler Sitesi, 12.30’da Kartal Koşuyolu Hastanesi, 13.00’da ise Kadıköy Belediyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdiler.


ANKARA

26 Mayıs Genel Grevini uygulayan KESK üyesi çalışanlar, Ziya Gökalp Caddesi'nde toplanmaya başladı. Bu arada güvenlik önlemleri çerçevesinde Ziya Gökalp Caddesi Kolej’den itibaren trafiğe kapatıldı.

Saat 13’de başlayacak miting alanında KESK, Türk-İş’e bağlı TESKOP-İŞ, TÜMTİS sendikaları, TMMOB ve bazı sol gruplar toplanmaya başladı.

TMMOB’a bağlı TezKop-İş’in örgütlü olduğu odalar, eylem nedeniyle tüm gün iş bıraktı.

Alana gelen Cumhuriyet Kadınlar Derneği Genel Başkanı Şenal Sarıhan, 26 Mayıs genel grevini uygulamayan diğer sendikaların bu işe gerektiği kadar önem vermediğin belirterek, Türkiye’nin en önemli sorunu olan işsizlik sorununun bilincinde olmadıklarını dile getirdi. TEKEL işçilerinin mücadelesinin heba edilmemesi gerektiğini ifade eden Sarıhan, bu mücadeleye en büyük desteği işçi sendikalarının vermesi gerektiğini vurguladı.

Alanda, “işten atılmalar yasaklansın”, “emekçiyiz haklıyız kazanacağız”, “genel grev onurumuzdur” sloganları atıldı.


İŞÇİLERE DİSK BAŞKANI DA DESTEK VERDİ

DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, “Türkiye'de çalışma yaşamı adeta bir korku filmini anımsatıyor” dedi. Şişli Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğünde çalışan DİSK üyesi işçiler, 1 saatlik iş bırakma eylemi yaptı.

Eylemde basın açıklaması yapan DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, eylemlerle sınıf dayanışmasının en güzel örneğini, ellerinden geldiğince vermeye çalıştıklarını belirtti.

Türkiye'de kuralsız, sendikasız, kayıt dışı ve güvencesiz çalışma ortamı bulunduğunu ifade eden Çelebi, “Türkiye'de çalışma yaşamı adeta korku filmini anımsatıyor. Son altı aydaki tablo ortada. 3 işletmede 63 madenci ihmaller zincirinin, kuralsızlığın, denetimsizliğin ve taşeronlaşmanın sonucunda hayatını kaybetti” dedi. Çelebi, işçi sınıfının adaletsizliğe ve kötü çalışma koşullarına sessiz kalmayacağını anlatarak, güvencesiz çalışma dayatmasına karşı omuz omuza mücadele vereceklerini söyledi.

Ölümlerin görmezden gelindiğini iddia eden Çelebi, “Biz madenlerde yaşanan ölümlerin, bu felaketlerin, kader olmadığı gibi tesadüf de olmadığını biliyoruz. Türkiye'nin iş kazaları ülke sıralamasında dünyada üçüncü, Avrupa'da ise birinci olması da mı kaderdir?” diye konuştu. Çelebi, bugün Türkiye'nin dört bir yanında yapacakları eylemlerle seslerini duyurmaya çalışacaklarına işaret ederek, Tekel işçilerinin direnişinin mücadelelerinin simgesi haline geldiğini kaydetti.

Türkiye'de çalışanların yalnızca yüzde 5'inin sendikalı olduğunu söyleyen Çelebi, sendikal yenilenmeye ihtiyaç duyulduğunu belirtti.

DİSK Genel Başkanı Çelebi, herkesi geleceğine sahip çıkmaya çağırarak, “Kıdem tazminatı hakkını ortadan kaldıracak her türlü yaklaşımdan vazgeçilmelidir. Kriz fırsatçılığı yapılarak emek haklarının gasbedilmesine son verilmelidir. Asgari ücret insanca yaşamaya yeterli ücret olarak belirlenmelidir. Çalışma hayatı, sözleşme biçimleri, çalışma süreleri ve ücret yönünden insan onuruna yakışır iş temelinde düzenlenmelidir” dedi.Açıklama sırasında pankart açıp slogan atan işçiler, açıklamadan sonra da iş yeri önündeki bekleyişlerini sürdürdü.


KIZILAY'DA MİTİNG

KESK Genel Sekreteri Emirali Şimşek, sözlerinde durarak bugün Türkiye'nin dört bir yanında grevde olduklarını, 22 Şubat'ta açıklanan talepleri bir kez daha yinelediklerini belirtti.

26 Mayıs genel grevini uygulayan ve ardından Kızılay'da bir miting yapan KESK adına konuşan Genel Sekreter Emirali Şimşek, siyasi iktidarın 22 Şubat'ta açıklanan taleplerle ilgili hiçbir adım atmadığını kaydederek, 22 Şubat'ta "işsizliğe, güvencesizliğe boyun eğmeyeceğiz" dediklerini ve sözlerinin arkasında olduklarını dile getirdi.

Özgürlük, eşitlik, barış ve demokrasi istediklerini söyleyen Şimşek, maden kazalarının "kader" olmadığı bir ülke istediklerini ifade etti. Şimşek, ilköğretim çağında çocukların tacize, tecavüze maruz kaldığını, yetkililerin olayların üzerine gitmek yerine örtbas etmeye çalıştığını ileri sürerek, "Tecavüzcülerin kollandığı bir ülke istemiyoruz" dedi. Şimşek, tüm "emekçilerin" grevli toplu sözleşmeli sendikal haklarının Anayasal güvenceye kavuşturulduğu bir ülke için seslerini yükselttiklerini kaydederek, özgürlük, eşitlik, barış ve demokrasi talebinden geri adım atmayacaklarını vurguladı.


-SENDİKALARA TEPKİ BEKO'NUN KONUŞMASINI KISA YAPMASINA NEDEN OLDU-

DİSK adına DİSK Ankara Bölge Temsilcisi Kani Beko, konfederasyonların aldığı karara adam gibi uyan sendikaların alanda olduğunu ifade ederek, sendikaların bedel ödeyerek buraya geldiğini, bedel ödemeye hazır olduklarını dile getirdi. Beko, 16 bin belediye işçisi ve binlerce kamu çalışanının da 4/C- 4/B gibi güvencesiz çalışma biçimiyle karşı karşıya olduğuna dikkat çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hükümet bir taşla iki kuş vurmaya çalışmakta, TEKEL işçilerine şu veya bu ölçülerde 4/C'yi kabul ettirebilirse, ardından da örgütsüzleştirme ve sendikasızlaştırma çabalarıyla işçi sınıfını parçalayarak sendikaları işlevsiz hale getirecek. Sendikal örgütlenme özgürlüğü ve iş güvencesinden yoksun bin işçi için kuralsızlığın kural haline geldiği bir çalışma yaşamı, kurdun ağzına ciğer gibi asılmak demektir."

Kani Beko slogan ve protestolar nedeniyle konuşmasını kısa kesmek zodrunda kaldı.

Bu arada "Yaşasın iş, eğitim, barış mücadelemiz", "Hesap soruyoruz", "Özelleştirmeci çetelerden hesap sorduk mu?", Zafer direnen emekçinin olacak", "Tersane işçilerinin hesabını sorduk mu?", "TEKEL işçilerinin hesabını sorduk mu?", "Her yer TEKEL her yer direniş", "Halkların kardeşliği, işçilerin işçilerin ezilenlerin birliği kazanacak", "Sosyal yıkım saldırılarına karşı genel grev genel direniş", "Artık yeter, yalana, talana son" sloganları atıldı.


-MİTİNGE BDP'Lİ KIŞANAK VE AKAT DA KATILDI-

Yaklaşık 3 bin kişinin katıldığı mitinge BDP Milletvekili Gülten Kışanak ve Ayla Akat Ata da katılarak, eyleme destek vermesi dikkat çekti.


KESK 81 İLDE GREV YAPTI

Kamu Emekçileri Konfederasyonu'na (KESK) üye kamu çalışanları, çalışma yaşamındaki sorunlar ve TEKEL işçilerinin durumuna dikkat çekmek için, değişik kentlerde bir günlük iş bırakma eylemi yaptı.

Mardin, Tekirdağ, Kırklareli, Edirne, Denizli, Batman, Şanlıurfa ve Yalova'da çeşitli pankartlar açarak sloganlarla yürüyüş yapan kamu emekçileri, bazı illerde saygı duruşlarında bulundu.

Eylemlerde KESK dönem sözcüleri tarafından yapılan açıklamalarda, kayıt dışı, kuralsız ve güvencesiz çalışmaya, taşeronlaşmaya karşı çıkılarak, sendikalaşmanın önüne engel üstüne engel çıkarıldığı ifadesi kullanıldı.

Esnek çalışma biçimlerinin kural haline geldiğini, çalışanların 4-C, 4-B ve 50-D uygulamalarına ve kölelik düzenine mahkum edildiği ifade edilen açıklamalarda şu görüşlere yer verildi:

''Bugün ülkemizde emekçilerin yarısı kayıt dışında, kuralsız ve güvencesiz çalışıyor. Esnek çalışma biçimleri kural haline geliyor. Sendikasızlaştırma yaygınlaşıyor, sendikal örgütlenmenin önüne engel üzerine engel çıkarılıyor. Örgütlenen emekçiler işten atılıyor. Başta madenler ve tersaneler olmak üzere, iş kazası adı verilen cinayetler önlenmiyor, önlenemiyor. Yarınlarımıza güvenle bakmak için işsizliğin ve yoksulluğun kökünün kazınmasını istiyoruz. Tüm emekçilerin grevli toplu sözleşmeli sendikal haklarının anayasal güvenceye kavuşturulduğu bir ülke için sesimizi yükseltiyor, özgürlükten, eşitlikten, barış ve demokrasi taleplerimizden geri adım atmayacağımızı haykırıyoruz. Biz üretenlerin, emekçilerin açlığa, işsizliğe, sefalete itildiği, örgütlenmeye çalışanların baskı gördüğü, hak arayanların şiddete maruz kaldığı bir ülke istemiyoruz.''

''Bizler taşeron sistemi adı altında çalışanların kölelik ücretlerine zorlandığı ve günde 10?12 saate kadar çalışma saatlerinin normal görüldüğü bir ülke istemiyoruz. Biz uygulanacak ekonomik politikaların sermayeye kaynak aktarımı yerine, emekçiler için istihdam yaratacak yatırımlara yönlendirilmesini istiyoruz.''

Edirne'de yapılan eylemde konuşan DİSK Trakya Bölge Temsilcisi Arif Kuday da çalışma hayatını düzenleyen yasaların asgari olarak ILO normlarına göre uyarlanmasını, çalışanların örgütlenmesi önündeki engellerin kaldırılmasını istedi.

Batman'da yapılan eylemde Sanat Sokağı'nda bir araya gelirken, Muğla'da öldürülen üniversite öğrencisi Şerzan Kurt için bir dakikalık saygı duruşu yapıldı. Batman'daki eyleme katılanlar Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu aleyhinde slogan attı.

Tekirdağ'da yapılan eyleme DİSK üyeleri de katıldı. DİSK Genel İş Sendikası Trakya Şube Başkanı Aladdin Öztürk, Tekirdağ'da yaptığı açıklamada, ''Yasal düzenlemeler değiştirilerek, iş güvencesi çalışma yaşamında temel bir hak olarak uygulanmalıdır. Taşeronlaşma girişimlerine son verilmelidir. Çalışanların örgütlenmesi önündeki engeller kaldırılmalı, gözden geçirilmiş Avrupa Sosyal Şartı'nın 5. ve 6. maddelerine konulan çekinceler kaldırılmalıdır. Kıdem tazminatı hakkını ortadan kaldıracak her türlü yaklaşımdan ve girişimden vazgeçilmelidir. İşçilere ait olan İşsizlik Sigortası Fonu amacı dışında kullanılmamalıdır'' dedi.


ZONGULDAK'TA MADENCİLER 1 SAAT İŞ BIRAKTI

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağında madenciler, 17 Mayısta meydana gelen grizu patlamasında yaşamını yitirenleri andı, Türk-İş, DİSK, Kamu-Sen ve KESK'in çalışma yaşamındaki sorunlar ve Tekel işçilerinin durumuna dikkat çekmek amacıyla kararlaştırdığı “üretimden gelen gücün kullanılacağı genel eyleme” destek verdi.

Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, TTK Gelik İşletmesinde madencilere hitaben yaptığı konuşmada, grizu faciasında 30 madencinin hayatını kaybetmesinin üzüntüsünü yaşadıklarını söyledi.

Facianın teknik raporunun henüz açıklanmadığını, ancak olay yerini gören ve inceleyen herkesin işçi sağlığı ve iş güvenliği gereklerinin tam olarak yerine getirilmediğini, denetimlerin de yeterli olmadığını tespit ettiğini anlatan Kumlu, şöyle dedi:
“Yer üstünde çalışmak için bile eğitimin gerektiği göz önüne alınırsa insanların hiçbir eğitimden geçirilmeden yerin altına indirilmeleri hangi yaklaşımın ürünüdür anlamak mümkün değil. İşte bu nedenle madenci ölümleri kader değildir. Türkiye'nin madenci ölümlerini tarihe gömmek için işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında her türlü önlemi alması gerekiyor.”


TAŞERONLAŞMAYA TEPKİ

Kumlu, madenciliğin vazgeçilebilecek sektör olmadığına işaret ederek, şunları kaydetti:

“Madenlerimiz ülkemizin zenginliğidir, ancak bunun bedeli maden ocaklarında kaybettiğimiz insanlar olmamalıdır. Riski asgariye indirmek iş verenlerin görevidir. Kurumun bir süredir taşeronlara iş vermesi iş sağlığı ve iş güvenliği problemlerinin artmasını beraberinde getirmiştir. Taşeron uygulaması diğer birçok iş kolunda da ölümlü iş kazalarına yol açmıştır. Madenler riskleri itibariyle taşeron işçiliğinin hiç kullanılmaması gereken yerlerdir. Taşeron işçiliği, sırf maliyetleri azaltmak için madenlerimize de sokulmuştur ve maalesef bu acı olayların yaşanmasına zemin hazırlanmıştır.”

Eve ekmek götürmek uğruna her türlü güvenceden yoksun olarak insanları yerin altına girmeye zorlayan en önemli faktörün işsizlik olduğunu savunan Kumlu, Türkiye'deki tüm iş yerlerinde üretimden gelen güçlerini kullanarak taleplerini dile getirdiklerini kaydetti.

Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Ramis Muslu da bugünkü eylemin taşeronlaşma ve iş güvensizliğine karşı yapıldığını belirterek, “1 işçimizi dahi artık kaybetmek istemiyoruz. Taşeron firmalar, hak edişleri verilerek ocaktan çekilmelidir” dedi.

Muslu, bazı kentlerde Türk-İş binalarının işgal edilmesine değindiği sırada bir maden işçisi, 'yaşanan olay işgal değil, arkadaşlarımız hakkını arıyor' diyerek tepki gösterdi. Bunun üzerine Muslu, eylemlerin fabrika, maden ocakları önlerinde yapılması gerektiğini, binaları işgal edenlerin arasında işçi olmayanların bulunduğunu savundu.

Kumlu ve Muslu, daha sonra TTK Karadon Müessese Müdürlüğündeki grizu faciasında yaşamını yitiren madencilerin cesetlerinin çıkarıldığı eski kuyu önünde de madencilere açıklamalarda bulundu.

Resim

Resim

Resim

Resim

Resim

Resim

Resim

Resim

Resim

Resim

Resim

Resim

Resim

Resim

Resim

Resim

Resim


Gerçek Gündem, 26 Mayıs 2010

Re: Tekel İşçilerinin Direnişi Türkiye İçin Yeni Bir Başlangıç

İletiGönderilme zamanı: Çrş May 26, 2010 22:11
gönderen Oğuz Kağan
"Mustafa Kumlu bedel ödeyecek"

Tek Gıda İş, bir açıklama yaparak, 26 Mayıs eylem ve hedefinin dışına çıkarıldığı ve bu durumla ilgili konfederasyon yöneticilerinin bedel ödemek zorunda kalacağını söyledi.

Tek Gıda İş, 26 Mayıs grevi ile ilgili yaptığı açıklamada, eylem ve hedefin amacının dışına çıkarıldığını belirterek, hafifletilmiş genel eylemle ilgili konfederasyon yöneticilerinin en azından Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu’nun aldığı bu kararın bedelini ödemek zorunda kalacağını kaydetti.

Yapılan açıklamada, TEKEL işçilerinin eyleminin atmosferi içinde “emekçilerin” ihlal edilen hakları çerçevesinde ortak eylem kararının, emek hareketi açısından önemine vurgu yaparak, birliğin korunması, sürdürülmesi ve hedefe yürünmesi gerektiği belirtildi.

Açıklamada, konfederasyon yöneticilerinin 22 Şubat’ta ilan edilen “mücadele” takviminin uygulanmasının önemine işaret ederek, “22 Şubat’ta planlanan ‘genel eylemden’ vazgeçmek ‘saatlik bildiri okuma’ eylemine dönüştürmek, umudunu bu mücadeleye bağlamış olan çalışanlar ve işsizlere yapılacak en büyük kötülüktür. Daha da vahimi iktidar partisi, emek hareketi, çalışanlar ve örgütlerine karşı çok daha pervasız, acımasız ve vurdumduymaz olacaktır” denildi.

Açıklamanın sonunda konfederasyon başkanlarının, en azından Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu’nun bu kararın bedelini ödemek zorunda kalacağı söylendi.


SOL Haber, 26 Mayıs 2010

Re: Tekel İşçilerinin Direnişi Türkiye İçin Yeni Bir Başlangıç

İletiGönderilme zamanı: Prş Nis 21, 2011 11:58
gönderen Oğuz Kağan
İleri Faşizm: TEKEL işçilerine 8 yıl hapis cezası isteniyor

TEKEL eylemine katılan 111 kişi hakkında 8 yıla kadar hapis cezası istendi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 1 Nisan 2010'da TEKEL işçilerinin 4/C statüsüne geçirilmelerini protesto için düzenlenen eyleme katılan ve CHP İstanbul Milletvekili adayı Süleyman Çelebi ve TKP Genel Başkanı Erkan Baş ile çok sayıda sendikacının da aralarında bulunduğu 111 kişi hakkında, ''2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasasına muhalefet ettikleri'' iddiasıyla dava açtı.

Basın Suçları Soruşturma Bürosu Savcısı Abdulvahap Yaren'in hazırladığı iddianamede, Tek Gıda-İş Sendikasının, TEKEL işçilerinin 4/C statüsüne geçirilmelerini protesto etmek amacıyla Ankara'da 1 Nisan 2010'da eylem organize ettiği ifade edildi.

Sendika yöneticilerinin, tüm illerden otobüsle Ankara'ya gösterici taşıdığı, ''yasadışı'' gösteriye valiliğin izin vermediği, Emniyet yetkililerinin bunu belirtmesine rağmen sendika yetkililerinin gösteri yapmak konusunda ısrarcı olduğu kaydedilen iddianamede, bu amaçla sabah saatlerinden itibaren Kolej ve Kızılay civarında gruplar halinde toplanan eylemcilerin, yolları kapatmaya ve gösteri yapmaya başladıkları anlatıldı.

Türk-İş Genel Merkezi ve çevresi ile diğer noktalarda toplanan gruplara sesli ikaz yapıldığı, grubu yönlendirenlere birebir ikazda bulunulduğu ifade edilen iddianamede, buna karşın göstericilerin eylemi saat 21.30'a kadar devam ettirdikleri, gruplar halinde şehrin merkezindeki cadde ve sokakları trafiğe kapattıkları kaydedildi.

Kızılay ve Kolej semtlerindeki birçok sokak ve caddenin göstericilerce işgal edilerek, ulaşımın engellendiği anlatılan iddianamede, göstericilerden Şükriye Ercan'ın, polis memurlarına yangın söndürme tüpüyle saldırdığı, fiziki saldırı sebebiyle polisin işlem yaptığı, sanıklardan Sami Evren ve Barış Çelik'in bu sebeple polise mukavemet ederek, Ercan'ı polisin elinden alıp kaçırdıkları ifade edildi.

Bir şüphelinin evrakının, yaşının küçük olması nedeniyle ayrılarak, Çocuk Suçları Soruşturma Bürosuna gönderildiği bildirilen iddianamede, 111 kişinin, ''2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasasına muhalefet ettikleri'' iddiasıyla 3 yıl 6'şar aydan 8'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları istendi.

-SANIKLAR-

Sanıklar arasında CHP İstanbul Milletvekili adayı Süleyman Çelebi, TKP Genel Başkanı Erkan Baş, DİSK Genel Başkanı Tayfun Görgün, Tek Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel, Eğitim Sen Genel Başkanı Zübeyde Kılıç, eski KESK Genel Başkanları İsmail Hakkı Tombul ve Sami Evren gibi çok sayıda sendikacı ile YSK'nın bağımsız milletvekili adaylığının iptaline karar verdiği Çiçek Otlu da bulunuyor.

Sanıklar, Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesinde yargılanacak.


Gerçek Gündem, 21 Nisan 2011

Re: Tekel İşçilerinin Direnişi Türkiye İçin Yeni Bir Başlangıç

İletiGönderilme zamanı: Pzr May 01, 2022 16:01
gönderen amaretosdefractor
Başta işçinin kazanılmış hakkını gasp etmeye çalışan siyasi iktidardır. TEKEL işçisi boyun eğerse, bu hukuksuzlukların, bu hak gaspının arkası gelecektir. O zaman kamuda ve özelde sermaye saldırganlığını engelleyebilene aşk olsun…

Re: Tekel İşçilerinin Direnişi Türkiye İçin Yeni Bir Başlangıç

İletiGönderilme zamanı: Cum Kas 17, 2023 18:03
gönderen 12numara
amaretosdefractor yazdı:Başta işçinin kazanılmış hakkını gasp etmeye çalışan siyasi iktidardır. TEKEL işçisi boyun eğerse, bu hukuksuzlukların, bu hak gaspının arkası gelecektir. O zaman kamuda ve özelde sermaye saldırganlığını engelleyebilene aşk olsun…

+1 katılıyorum..