1. yüz (Toplam 1 yüz)

“TÜRK TİPİ” ORGANİZE İŞLER…Dr.Noyan UMRUK

İletiGönderilme zamanı: Cum Oca 20, 2017 11:14
gönderen Noyan Umruk
“TÜRK TİPİ” ORGANİZE İŞLER…Dr.Noyan UMRUK

Eskiden “Organize İşler” denilince “mafiozi” ilişkiler gelirdi akla…

Filmleri bile vardı: küresel olanı “Pizza Connection”, “Türk tipi” de “Pide Connection…”
Ünlü mafia liderleri genellikle çıplak gözle anlaşılması pek mümkün olmayan yol ve yöntemler izlerlerdi… Genellikle daha çok muhafazakârdılar, ama işlerine geldiğinde milliyetçi de olurlardı…

Bir de, işler iyi giderken güçlü “mafiozo” ortaklıklar oluşturulur, dünya âlemin canına okurlardı…
Lakin işler kötüleyince bir pasta ya da kayıkçı kavgası başlardı ki; sormayın gitsin… Kan gövdeyi götürür de götürürdü…

Tıpkı bir zamanlar “Omerta” denilen yöntem ile korku ve çıkar sağlayarak yoksul halkın desteğini alan ünlü İtalyan mafyası gibi…
Bunların her zaman yakın ilişki içinde oldukları siyasi ortakları, destekçileri de vardı… Temiz Eller operasyonunda İtalya’da açığa vuran Andreotti, Craxi gibi mesela…

Fakat farkında mısınız? Artık bu tipik mafia örgütleri eskisi kadar etkin değiller… Bunların yerini tamamen eski ortakları siyasiler mi aldı ne?
Demem o ki; siyaset mafyalaştıkça mafyaya fazla lüzum kalmadı mı ne…
***
Neyse biz ülkemize dönelim… Bizim ülkemizde asla olmaz böyle şeyler…

Bizde her şey “Türk tipi”zaten…

Alttan alta ümmileştirilme süreci devam ederken, giderek ihvanlaşıp, selefileşirken her şey “Türk tipi” modunda “millileştirilerek”, “ümmi ve de sünni faşizm”e doğru koşar adımlarla gidiliyor…

*Mesela 10 yıl süren etnik(PKK) ve ümmetçi(Cemaat) “Türk tipi” koalisyon modelleri, ülkede cumhuriyet boyunca bin bir emekle oluşturulan tüm kurumların canına okuduktan sonra ortaya çıkan kayıkçı kavgası ile çökerken ülke kan gölüne dönüşüveriyor...

*Mesela; “Türk tipi yargı”… Önce talimat yüksek yerden geliyor; medya suçluyor, çanta taşıyor, kamuoyu oluşturuyor; tutuklatıyorsun, “hele bi” içeride yatsın diyorsun, sonra delil arıyor ya da yaratıyorsun-bu işi, eski ortak dış mihrakların da katkısıyla daha iyi beceriyordu ya, şimdilerde pek bi yüze göze bulaştırılıyor- insanlar aylarca yıllarca iddianamesiz içeride yatıyor… Sonra ya 17- 25 Aralık falan gibi “bi şi’ler” oluyor; Anayasa mahkemesi ortaya çıkıyor, birden yıllarca süren adaletsizliği keşfediyor…
Ve de aynı süreç elde edilen tecrübelerle yaş mı da kuru mu istim arkadan gelsin mantığı ile eski ortaklara uygulanıyor… Bu arada kafanızı bozanları da atıyorsunuz bu cadı kazanının içine mesele halloluyor… İşte size “Türk tipi adalet”
Mesela “Türk tipi milli eğitim”… Aleyküm selam, bu ne güzel kelam.. Disleksi, öğrenme özürlü çocuklar yetiştirmeye devam…

*Mesela; “Türk tipi hayırsever iş adamları” pek revaçta… Cengiz-Mengiz, Reza-Meza…Ah şu Trump’ın da görevini sürdürme ricasını kabul eden Fetöcü savcı Bharara da olmasa…

*Mesela izlenen “neresi doğru…” dış politika sonunda ülke, milyonlarca sığınmacıyla Avrupanın tampon bölgesi, toplama kampı haline getirilmiş, bu insancıklar üzerinden at pazarlığı yapan bir ülke durumuna düşürülmüş, bu durum B.M. ve Uluslararası Af Örgütü tarafından utanç verici bulunmuşken, manzara “maalesef başabakan” tarafından “Eşeğini boyayıp babasına satma…” anlamına gelen “Türk tipi Kayserili pazarlığı” biçiminde ifade edilerek kendileri için övünç konusu olabiliyor…

* Mesela; piyasadan yıllarca önce kalkmış, eski model bir garip yabancı araba allanıp pullanıp “Türk tipi araba” olarak meydana sürülebiliyor… Bu işin sonu da ne oldu bilinemiyor…

*Mesela; “Türk tipi rant dağıtım- servet transferi modeli”… Kentsel dönüşüm, ucuza kapatılan gayrimenkullerin birden yükseltilen kat müsaadeleri, dereler, madenler… Batan geminin malları… Modelin ne denli plansız, bilim dışı, çevre düşmanı, sağlıksız ve ahlaksız bir model olduğunu anlayabilmek için Ankara Çin Çin bağları semtindeki uygulamaları ele alan adeta belgesel niteliğindeki “Yolunda A.Ş.” filmini izlemek eğlenceli oluyor…

*Mesela; “Türk tipi kadın hakları…” Nasıl oluyorsa… Kadınların, kızların fazla masraf etmeden bir an önce küçücük yaşta everilmesine, kaç yaşından itibaren elinin, dizinin tutulup tutulamayacağına, ölümünden kaç saat sonraya kadar öpülebileceklerine, kimin kiminle everilebileceğine, kaç çocuk doğurmaları gerektiğine, çalışan kadınların nasıl namuslu sayılabileceklerine, kadınların en iyisi hiç çalışmayıp, evlerinde oturup çocuk falan bakmasına falan en üst makamlar ya da ulema karar verebiliyor…

* Mesela; “Türk tipi anayasa…”
Nasıl mı? Ahalinin efsunlanmış bölümü için hiç önemli değil… Ossunda nassı ossa ossun… Altı kaval, üstü şişhane ossun mu?… Ossuuuun, yeter ki sonunda şapkadan tavşan çıkacağına başkan çıksın…

*Ammaaa başkan da “Türk tipi başkan” ossun haaa…
Başkan sarayda otursun…
Sarayı eş, ahbap, yakın, dost ve dalkavuklarıyla doldursun…
Her naneye maydanoz ossuuun…
İhale, mihale neyim, kupon arazi falan filan başkandan sorulsun…
Memur-müdür, hakim-makim, rektör-mektör, vali-mali, mıhtar-dindar- kindar neyim hebisinin nefes alışlarından bilem habarı ossun…
Ezcümle kodu mu oturtsun…
İleride halife de ossun…