1. yüz (Toplam 1 yüz)

Diyarbakır'daki büyük yolsuzluk böyle kapatıldı! - Batuhan ÇOLAK

İletiGönderilme zamanı: Çrş Şub 12, 2020 23:56
gönderen İlteriş Kağan
Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü…

Türkiye'nin belki de en hassas en zorlu illerinden biri…

Birçok terör örgütünün yer altı ve yer üstünde elemanları var. Hem bunlarla mücadele ediyorsunuz

hem de zaman zaman örgüte destek olan Diyarbakır'ın ileri gelenleriyle mücadele ediyorsunuz.

Sürekli göz önündesiniz, sürekli baskı altındasınız.

2019'un Eylül ayında önemli bir atama gerçekleşti.

2016 yılından beri Konya İl Emniyet Müdürlüğü yapan Şükrü Yaman, Diyarbakır İl Emniyet Müdürü olarak atandı.

Şükrü Yaman özellikle FETÖ ile mücadele ve hücrelerin tespit edilmesi noktasında Konya'da çok zorlu görevleri başarıyla gerçekleştiren bir isimdi. Bu başarısına rağmen kameraları çok sevmezdi. Tam bir görev adamıydı.

Diyarbakır'a atandıktan sonra da çok önemli işlere imza atmaya başladı. Kamuoyu hiçbirisini duymadı.

Diyarbakır emniyetini genellikle terör operasyonlarındaki başarısıyla tanırız ama Şükrü Yaman'dan sonra Mali Suçlar, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubeleri'nde de önemli hareketlilikler yaşandı.

Yaman'ın göreve başlamasından kısa bir süre sonra, Diyarbakır'da haklarında yüzlerce şikayetin olduğu bir gruba teknik takip başlatıldı.

İddialar dudak uçuklatan cinstendi.
Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı Diyarbakır Öğretmenevi üzerinden yılda 250 milyon liralık bir vurgun yapıldığı iddia ediliyordu. Vurgunun yaklaşık 6 yıldır sürdüğü de gelen bilgiler arasındaydı.
Diyarbakır Emniyeti iddiaları araştırdı. Onlarca polis aylar süren teknik takip, hesap incelemeleri, fiziki takip sonucunda yolsuzlukları tespit etmişti.

İddialardan daha büyük bir yolsuzlukla karşılaşılmıştı. Emniyet son derece kapsamlı bir fezleke hazırladı.
İl Emniyet Müdürü "Bu pisliği temizleyeceğiz" diyordu.

Tam 35 kişi tespit edilmişti.

Öğretmenevi Müdürü'nün organizasyonun başında olduğu belirtilirken, İl Milli Eğitim Müdürlüğü üst yönetiminde görevli bazı isim ve daire başkanlarının da bu yolsuzluğa karıştığı tespit edilmişti.

İhaleye fesat karıştırmalar, 1. ve 2. hısım akrabaya ihale vermeler, devleti zarara uğratma, bitmeyen işlerin parasını ödeme, gayri resmi ortaklıklar…

Uzayıp giden yolsuzluk ve kanıtlar…
Hepsi Emniyet'in hazırladığı fezlekede belgeleriyle mevcut.

İl Emniyet Müdürlüğü geçtiğimiz hafta operasyon için düğmeye bastı.

Savcılık ile koordineli bir şekilde birçok adrese eş zamanlı operasyon düzenlendi.

Öğretmenevi müdüründen, İl Milli Eğitim müdürlüğündeki görevlilere kadar birçok kişi gözaltına alındı.

Operasyon "Öğretmenevi Müdürü Yunus Memiş gözaltına alındı" olarak haber ajanslarına yansıdı. Ama detaylar verilmedi.

Yunus Memiş, 2015 yılında AK Parti'den milletvekili adayı olarak gösterilmişti. O günlerde Memur Sen ve Eğitim-Bir Sen Diyarbakır İl Başkanıydı. Ancak listede Yunus Memiş adıyla bir başka başvuru daha vardı ve YSK'ya onun belgeleri gönderilmişti. Her ikisi de adaylıktan çekilince kriz çözüldü. Eğer başvuruda sorun yaşanmasa geçen hafta operasyonda gözaltına alınan Yunus Memiş, AK Parti'den Milletvekili olacaktı. Aynı Memiş, geçtiğimiz aylarda hakkında çıkan tecavüz iddiası nedeniyle görevinden istifa etmek zorunda kalmış, mağdur sıfatıyla suç duyurusunda bulunan öğretmen ise başka bir ile tayin edilmişti.

Konuya dönelim.
Diyarbakır'daki yolsuzluk operasyonun detayları akıl alacak gibi değil. Emniyet'in hazırladığı fezlekede;

- Öğretmenevinin 10 odasının sürekli tadilatta gösterilip, müşterilere nakit para ile kiralandığı ve faturalandırılmadığı,

- Öğretmenevinde düzenlenen düğünlerin faturası 5 bin liradan kesilirken, düğün sahiplerinden 10-15 kat daha fazla ücret alındığı,

- İhalelerin yakın akrabalara dağıtıldığı,
- Öğretmenevinin tam kapasite çalışmasına rağmen zarar açıkladığı,

- Birçok ihalenin hizmet karşılığı alınmamasına rağmen, ücretinin ilgili firmalara ödendiği,
- Gayri resmi ortaklıklar üzerinden kendi iş yerlerine haksız kazanç elde edildiği,
- Restoran ve kafeterya ihalelerinde açık yolsuzluklar tespit edildiği görülüyor.

Tüm bunlara rağmen ne oldu biliyor musunuz?
Gözaltına alınanlar 24 saat geçmeden serbest bırakıldı. Dahası artık çok daha cesurlar. Haklarındaki Diyarbakır'da sağır sultanın bile duyduğu iddialar kanıtlanmasına rağmen, dokunulmaz olduklarını tüm Diyarbakır'a ilan ettiler.

Şimdi gelelim asıl soruya.
Diyarbakır'daki bu skandalı kimler örtbas etti ve Emniyet Müdürü ile Savcı'ya fırça attı?

Gözaltına alınan 35 kişinin serbest bırakılmasından yaklaşık 6 saat önce Radisson Blu otelde hangi siyasi partinin temsilcisi alelacele bir toplantı düzenledi?

Bu toplantı sonucunda ne oldu da bu kadar büyük bir yolsuzluk dosyası kapatıldı?

Bu milletin, bu devletin paraları nasıl çarçur ediliyor, nasıl zengin ediliyor?

Diyarbakır İl Emniyet Müdürü şahsında tüm vatansever polislerimiz şu anda büyük bir moralsizlik içinde. Bu personelimizin halini düşünen var mı?

Yazıktır, günahtır.