1. yüz (Toplam 1 yüz)

Bahçeli'den Evren'e sert sözler

İletiGönderilme zamanı: Pzr Mar 04, 2007 0:40
gönderen |Kuralsız|
Resim

MHP Genel Başkanı Bahçeli, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in sözlerini yorumladı.


MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in açıklamalarına tepki göstererek, ''Bunun adı yıkıcılıktır ve suçtur'' dedi.

Bahçeli, partisinin Ankara 2. Bölge İstişare Toplantısında yaptığı konuşmada, AK Parti'nin iktidara geldiğinden bugüne kadar geçen süreyi, ''meselelerine çözüm bekleyen millet, huzur, istikrar ve güven arayan Türkiye için hayati fırsatların kaçtığı, Türkiye'nin geleceğinin ipotek edildiği ve derin açmazlara sürüklendiği'' dönem olarak nitelendirdi.

AK Parti hükümetinin ''umudunu ve meşruiyetini yurt dışı unsurlarla işbirliğinde, yabancıların dayatmalarına teslimiyette ve sanal başarı yalanlarında aradığını'' öne süren Bahçeli, ''18 Kasım 2002'den 3 Mart 2007'ye kadar geçen toplam 1.566 gündür iktidarda olan 58. ve 59. AKP hükümetlerinin bu kara dönemi, siyasi tarihimizde bir fetret devri olarak anılacaktır'' dedi.

Türkiye'nin, ''çok yönlü ve boyutlu ihanet ortaklığının saldırılarıyla karşı karşıya bulunduğunu, etnik tuzaklarla döşeli bir yola itilmeye çalışıldığını'' iddia eden Bahçeli, bunun sonunda da ''yapay milletler''den oluşan ve yeni tanımı ''federal'' olan farklı bir devlet kurulmak istendiğini savundu.

''Bu ihanet fikrinin gerçek sahipleri olan İmralı canisi ve siyasi uzantılarına verilen destek her geçen gün artmakta, ihanet ve şer cephesi genişlemektedir'' diyen Bahçeli, ''Bu cepheye takılanlar arasında, eski istihbaratçılar ve kamu görevlilerinin yanı sıra sanayici, sözde sanatçı ve aydınlar ile son olarak fikri pusulasını kaybettiği anlaşılan, Atatürk'ün Çankaya'sını da bir dönem meşgul etmiş eski bir ihtilal komutanın da yer aldığını'' söyledi.

Bahçeli, şunları kaydetti:

''Hangi mihrakların sözcülüğüne soyunduğu anlaşılamayan bu zat, milli ve üniter Türkiye Cumhuriyeti'ne federalizm önermekle kalmamış, sözde eyalet sisteminin sayısını ve merkezlerini bile tespit edecek kadar ileri gitmiştir.

Üstelik, milli psikolojik mukavemet dinamiklerini kırmaya yönelik bu sözlerini ise bir zafer müjdesi gibi 'öncü' olmak maksadıyla ve 'cesaret' adına beyan ettiğini gururla açıklamıştır.

Bunun adı yıkıcılıktır ve suçtur. Bu zırvalarla yıllardır terör destekli milleti parçalama projesi olan bölücülüğe, devleti de parçalanmaya götürmesi mukadder olan yıkıcılık refakat etmeye başlayacaktır.

Nitekim bu sözler derhal adresini bulmuş, İstiklal Marşımıza karşı olan ve al bayrağımıza saygı bile duymayan sözde siyasi mihraklar tarafından hararetle desteklenmiştir.''

-''DÜZ OVADA SİYASET''-

Önümüzdeki dönemde Türkiye'yi ''çok ciddi bir terör ve siyasi bölücülük'' gündeminin beklediğini belirten Bahçeli, bu konuda beyanda bulunan herkesi, ''PKK'nin siyasi amaçlarına hizmet edecek sözlerden sakınmaya'' davet etti. Bahçeli aksi davranışlarla bölücü taleplerin dillendirilmesinin, terörün ve ihanetin ödüllendirilmesi anlamına geleceğini, ''ihanete suç ortaklığı'' sayılacağını söyledi.

Yaklaşan Nevruz ve sonrasında Türkiye'yi ''zor günlerin'' beklediğini de vurgulayan Bahçeli, ''Bahar ayları ile birlikte mutat eylemlerin yeni formatlar ile uygulanacağı bölücülük ve ihanet sezonu açılmak üzeredir'' diye konuştu. Bahçeli, şunları kaydetti:

''Hükümetin kucaklaşmak için can attığı Iraklı aşiret reisleri, hükümete vekaleten servis yapan Türkiye'deki yandaşları tarafından Nevruz'daki bölücü rezalete onur konuğu olarak davet edilmişlerdir. Bu bölücü jestin karşılığında bir siyasi parti yöneticisi ise 'Kerkük'e müdahaleyi Diyarbakır'a sayarız' diyerek, adeta bir federal temsilci gibi diplomatik mukabelede bulunabilmiştir.

Dahası bölücü mihraklar, bağımsız aday olarak seçime girerek, 'düz ovada siyaset' yapmak üzere TBMM'ye ulaşmayı yandaşlarına müjdelemişlerdir.''


-''KURUMSAL MI, KİŞİSEL Mİ?''-

''Kürt devleti fikrine alışmalılar'' diyen Barzani'nin, Türkiye'nin güvenliğine yönelik ''açıkça tehditte'' bulunabildiğini belirten Bahçeli, ayrıca Kuzey Irak'taki PKK'nin Amerikan menşeli silahlarla donatıldığını söyledi.

''Medyada dile getirilen görüşlerin 'kurumsal mı, kişisel mi' olduğu yönündeki tartışmalar meseleye yeni ve farklı bir boyut kazandırmıştır'' diyen Bahçeli, şöyle devam etti:

''Türkiye'nin bekasını çok yakından ilgilendiren bölücülük ve sınır ötesi uzantılarının imhası konusunda, devletin strateji üreten mekanizmaları ile siyaset kurumu arasında usulden ve esastan bir uyuşmazlığın olduğu ortaya çıkmıştır. Bu olay ile Başbakanın, devletin en önemli ve güvenilir güvenlik kurumunun fikirlerini bu çok kritik süreçte dikkate almadığı izlenimi doğmuştur.''

''Başbakanı, Barzani ile ısrarla kucaklaşmaya iten gerekçe ne olabilir'' diye soran Bahçeli, ''Kandil'de yuvalanmış çete başının geçen yıl, 'bizimle de görüşecekler' sözlerinin icabı için ilk adım mı atılıyor'' dedi.

Bahçeli, ''Hariciye geleneğini bir kenara iterek, elindeki parti yöneticilerinin işportaya düşmüş girişimleri, TSK'yi göz ardı ederek Başbakanlığı kuşatmış olan sözde danışmanların kılavuzluğu, ülkemizi uçurumların kenarına getirmiş bulunmaktadır'' diye konuştu.

-''SOKAKLARDA DEĞİL, ANKARA'DA OLACAK''-

Türk milletinin sadece AKP'ye emanet olmadığını, Türk milliyetçilerinin bu emelleri besleyenlere geçit vermeyeceğini ifade eden Bahçeli, ''Bu bakımdan kimse hayal peşinde koşmamalı ve Türk milletinin gücü üzerinde yanlış hesap yapmamalıdır. Bu aziz vatan sokakta bulunmamıştır, sahipsiz değildir. Emanetin bekçisi Türk milleti ve Türk milliyetçileridir'' dedi.

Bahçeli, ülkücülere, sağduyu ve soğukkanlılıklarını korumaları ve etnik tuzaklara düşmemeleri için dikkatli olmaları çağrısında bulunarak, ''Milliyetçi hareket sokaklarda değil, Ankara'da olacak'' dedi.

-''YA TESLİMİYETÇİLİK, YA MİLLİYETÇİLİK''-

Bahçeli, Türkiye'nin bir yol ayrımına doğru yaklaştığını, herkesin tarafını belirlemesi gerektiğini kaydederek, tereddütle, özürle ve pişmanlıklarla oyalanacak zamanın çok geride kaldığını söyledi. Bahçeli, şunları kaydetti:

''Bunun arası ve orta noktası artık yoktur. Ya onurlu ve huzurlu bağımsız bir millet olarak yaşayacağız ya da küresel oyunlara boyun eğerek, her türlü zillete katlanacağız. Karar anı yaklaşmıştır. Tercihinizi yapınız, kararınızı veriniz. Ya teslimiyetçilik ya milliyetçilik.''

Bahçeli, konuşmasını, ''60. hükümet milliyetçi hareket'' ve ''Ne mutlu Türküm diyene'' sözleriyle tamamladı.




Etikhaber

İletiGönderilme zamanı: Pzr Mar 04, 2007 11:01
gönderen Çetin Taş
Bu seçimlerde CHP ve MHP'nin daha çok alacağını düşünüyorum.
DYP'ninse "sürpriz"yapıp meclise giremeyeceğini düşünüyorum.
Genç Parti ve BBP ittifakı,hele bir de yanlarına bazı gazetelerde yazıldığı gibi Saadet Partisi'ni alırlarsa seçim sürprizini yaparlar.Bana göre Ampülü Kırılası Parti'nin tek parti diktatörlüğü önümüzdeki seçimlerde ortadan kalkacak.Her şeye rağmen "eğlenceli" bir meclis ortaya çıkacak.
Ampülcüler elbetteki meclise girecekler ama sıralamada ki yerleri bence tartışılır.