5. yüz (Toplam 7 yüz)

Re: Sansürsüz - 22 Şubat 2010 / Osman PAMUKOĞLU - Nazlı ILICAK

İletiGönderilme zamanı: Çrş Mar 17, 2010 4:48
gönderen maydonos
bulu33; size tavsiyem; benim hepar ile yaptigim tum yorumlari okumaniz. Ayrica kimseyi cizmedim ne demek bu? Oy vermemek yani yok etmek, yok saymak anlamina gelmez. Kosullar boyle gerektirdigi icin hata yapmamiz gerek.

Ayrica bir degil birden fazla hata yapti. Eger tavir koyamayacaksa, dik duramayacaksa; Osmanli Geysasinin karsinda ne isi var. Katilmasaymis programa o zaman.

Aslinda elestirmek o partiyi gelistirir. Elestiri olumlu olumsuz olabilir, bunu olgunlukla karsilamak gerekir. Saldirmadim kibarca elestirdim. Bunun neresi yanlis. Sizi bu konuda anlamadim; kusura bakmayin.

Ayrica konusma dilinde cok argo kullanmissiniz. Size ayni dille yanit veremeyecegim. Asagilama dili hic olmamis. Kimsenin acimasina gereksinimim yok. Ne demek "yazik yazik"? "Adam olamazmisiz." Cok ayip, tanimadigin kisilere bu tip yorumlarda bulunma. Tavsiyem oku once, oku daha once neler yazmisiz; onyargili insanlari hic sevmem.

Bence git, Hepardakilere sunu oner: "Biz bir yerlerde yanlis yapiyoruz, kendimizi dogru anlatamiyoruz diye. Daha once umut oldugumuz insanlar simdi dusuncelerini degistiriyorlar."

Herkese kolay gelsin.

Re: Sansürsüz - 22 Şubat 2010 / Osman PAMUKOĞLU - Nazlı ILICAK

İletiGönderilme zamanı: Çrş Mar 17, 2010 10:13
gönderen eskopatj1
[mod="Kural 15"]Yazı Biçimleri:

b. Konu içeriklerinde birtakım yazı biçimlerini kullanmak uygunsuzdur. Örnek vermek gerekirse; ciddi olmayan içerikler hâriç, içeriklerde "Comic Sans MS" biçimi kullanılmamalıdır. Aynı biçimde "Symbol" adlı yazı biçimi de içeriklerde kullanılmamalıdır. İletilerde ise, yukarıdaki sıralananlar geçerli olmak üzere, eğer özgün yazı rengi değiştirilmek isteniyorsa -iletinin, geri görünüm (arka plan) rengine göre daha rahat okunabilmesi için- doğru renk seçimi yapılmalıdır. Ayrıca, yazı boyutu gereksiz ve geçersiz bir nedenden ötürü büyültülüp küçültülmemelidir. Ancak, iletide özel olarak vurgulanması gereken yerler renklendirilebilir ve yazı düzenini bozmayacak biçimde vurgulanması gereken kısımların yazı boyutu büyültülüp küçültülebilir.[/mod]

Re: Sansürsüz - 22 Şubat 2010 / Osman PAMUKOĞLU - Nazlı ILICAK

İletiGönderilme zamanı: Çrş Mar 17, 2010 10:55
gönderen avrasya
eskopatj1 yazdı:Avrasya
İhsas-ı Rey yapmadan bana görüşünü bildirebilirmisin
İki çift lafım olucak sana.
Her fırsatta HEPAR ile alay edip Güncelmeydan üzerinden rant sağlayan kişiler , Hepar her zaman olduğundan daha güçlü tuzaklarla çökertilmeye çalışılırkenSiyasetçilik oynayanlar, gelecekte elbette hak ettikleri sıfatlar ve kavramlarla anılacaktır.


Hızını alamayıp, aynı mesajı özel mesajla da bana göndermişsin eskopatj1

Toyluğuna heyacanına sayıyorum .

Siyasi çizgimi hala anlayamadıysan yazılarımı tekrar tekrar bir daha oku

Çalışmadan yorulmadan başarı yok eskopatj1

Re: Sansürsüz - 22 Şubat 2010 / Osman PAMUKOĞLU - Nazlı ILICAK

İletiGönderilme zamanı: Çrş Mar 17, 2010 11:05
gönderen eskopatj1
[mod="Kural 15"]Yazı Biçimleri:

b. Konu içeriklerinde birtakım yazı biçimlerini kullanmak uygunsuzdur. Örnek vermek gerekirse; ciddi olmayan içerikler hâriç, içeriklerde "Comic Sans MS" biçimi kullanılmamalıdır. Aynı biçimde "Symbol" adlı yazı biçimi de içeriklerde kullanılmamalıdır. İletilerde ise, yukarıdaki sıralananlar geçerli olmak üzere, eğer özgün yazı rengi değiştirilmek isteniyorsa -iletinin, geri görünüm (arka plan) rengine göre daha rahat okunabilmesi için- doğru renk seçimi yapılmalıdır. Ayrıca, yazı boyutu gereksiz ve geçersiz bir nedenden ötürü büyültülüp küçültülmemelidir. Ancak, iletide özel olarak vurgulanması gereken yerler renklendirilebilir ve yazı düzenini bozmayacak biçimde vurgulanması gereken kısımların yazı boyutu büyültülüp küçültülebilir.[/mod]

Re: Sansürsüz - 22 Şubat 2010 / Osman PAMUKOĞLU - Nazlı ILICAK

İletiGönderilme zamanı: Çrş Mar 17, 2010 12:51
gönderen Deli Haydar
eskopatj1 yazdı:Her fırsatta HEPAR ile alay edip Güncelmeydan üzerinden rant sağlayan kişiler , Hepar her zaman olduğundan daha güçlü tuzaklarla çökertilmeye çalışılırkenSiyasetçilik oynayanlar, gelecekte elbette hak ettikleri sıfatlar ve kavramlarla anılacaktır.

Sayın Eskopatj1,

Anlamıyor musunuz, anlamazlıktan mı geliyorsunuz bilemiyorum ama burada bir tür bölücülük yaptığınızın -yazık ki- ayırdında değilsiniz. Niyetinizi daha iyi anlayabilmemiz için lütfen aşağıdaki sorulara yanıt veriniz:

1. Her fırsatta HEPAR ile alay edip Güncel Meydan üzerinden rant sağladığını savladığınız kişiler kimlerdir ve bu kişilerin bunu hangi amaç uğruna yaptığını düşünmektesiniz? Bu kişileri belirtemezseniz, günlerdir burada belki de tüm iyi niyetinizle yaptığınız laf kalabalığı, asıl sizin burada siyasi rant sağlama çabası içinde olduğunuz biçiminde yorumlanacaktır.

2. Tuzaklarla çökertilmeye çalışılan partiniz HEPAR mıdır, yoksa devletiniz Türkiye Cumhuriyeti midir? Gazi'nin 1927 yılında kaleme aldığı "seslenişi", bugünü o günden birebir anlatırken, yaşamı algılayış biçiminizdeki sığlık, sizi nasıl rahatsız etmemektedir!

3. Burada kimler siyasetçilik oynamaktadır? Yazılanları alt alta okuyunca açıkça görülmektedir ki, kendinizden ayrı tutup karşınıza aldığınız tarafın derdi siyaset değil, özünden devletin kendisidir!

Güncel Meydan'da şimdiye kadar sizden başka particilik yapana rastlamamış biri olarak size naçizane önerim parti-devlet ve siyasetçi-devlet adamı ayrımını doğru yapabilmeniz yönünde olacaktır. Ayrıca severek kullandığınız "ihsas-ı rey" tamlamasını, "devletin ali menfaatleri" ile değiştirmeniz hepimiz için hoş bir değişiklik olacaktır...

Re: Sansürsüz - 22 Şubat 2010 / Osman PAMUKOĞLU - Nazlı ILICAK

İletiGönderilme zamanı: Çrş Mar 17, 2010 15:10
gönderen hakucan
eskopatj1 zannediyorum ki güncelmeydan başlıklarını kullanarak HEPAR'ı eleştirenlerin yapıcı eleştiri yapmak yerine karalama çalışması yürüttüğü kanaatinde olduğunu söylüyor.

Sevgili Avrasya, tek tek tüm cevapları önüne koysam da senin Pamukoğlu’na oy vermeyeceğini ben de biliyorum sen de biliyorsun. İki kişinin bildiği sır mıdır, değildir..

Üşenmeyerek yüzeysel olarak sorunun cevabını göstereceğim, gerisini iyi niyetliysen ve hakikati araştırmayı seven birisiysen tek tek tüm çalışmalarını üşenmeden izleyip sen bulacaksın.

Özetle Pamukoğlu’nun beğenmediğim yanları var, ancak elimizdeki en iyi lider o ve Atatürk gibi olmasa da Atatürk’ün %55’i olacaktır. (Mesela Atatürk savaş tablosu görünce kapatın der bakmak istemezdi. Pamukoğlu ise en sevdiği kitapların savaş kitapları olduğunu söylüyor bence bu kötü bir özellik. Öte yandan kitaplarının tamamı okunduğunda "üzerimize gelinmedikçe kimseye kılıç çekmeyiz" demesi durumu telafi ediyor.)

Ayrıca lafı bölünmediği sürece kendini çok iyi ifade ediyor.

Sorularının birkaçına cevap:

1-Osman Pamukoğlu ABD emperyalizmi ve ABD nin, Büyük Ortadoğu projesi BOP hakkında ne söylüyor?

Osman Pamukoğlu, “Esas bir plan var ki o da ABD planıdır. Buna da açılım diyorlar. Kürt açılımı dedikleri şey gayrı milli bir meseledir, Amerika ve AB’nin topraklarımızdaki emellerinin planıdır” şeklinde konuştu. Hükümeti topa tutan HEPAR Başkanı Pamukoğlu, konuşmasına şöyle devam etti: “Bir de BOP var. Bizim başbakanımız da bunun eşbaşkanıdır. Demokratik açılım dedikleri de bu planın parçasıdır. Dağdan inenler ‘ben pişman değilim’ diyor ve elini kolunu sallayarak geziyor. Bu milli devletin hançerlenmesidir. Kırdıkları yumurta 40’ı geçti. Siyasi uzantıları da Meclis’te bunların. Bizim hükümetimiz de bunları kurtarmak için Anayasa’da değişiklik yapacak”.
http://www.ilk-kursun.com/2009/11/hepar ... aya-geldi/

*

Ayrıca kendisi bölgede kurulacak kukla işlevi görecek bir Kürdistan kurulmasın diye senelerce dağlarda görev almıştır. Buna da kaynak isteyecek kadar dünyadan bihaber olmadığını varsayıyorum. Durumu hala eleştirmektedir. ABD’nin PKK’yı açıkça desteklediğini ve malzeme attığını “Unutulanlar Dışında Yeni Bir Şey Yok” kitabında aktarmıştır. Türk helikopterinin vurulmasının intikamını isteyecek ancak bunu yaparken diplomatik koşulları gözetleyecek kadar da profesyoneldir.

*

http://www.hakveesitlik.org.tr/parti-programi-17.html Linkinde şunlar da var:
HEPAR için dış siyasette tek ilke vardır. “Başı dik devlet, onurlu millet.” Her tavır her görüşme, her protokol, her tutanak, her anlaşmada esas bu olacaktır. İtibarlı, güçlü, bağımsız Türkiye her şeyden daha kıymetlidir. Kuzey Irak’ta sözde Kürt Devleti konuşuldukça adil ve doğru olmayan bir şekilde çözümlenmiş olan “Musul” ana mesele olarak, 1925 yılı Milletler Cemiyetinin entrikaları ortaya konularak gündeme getirilecektir. Türkiye’nin onaylamadığı ve onaylayamayacağı hiçbir oluşumun ya da Türkiye’nin dışında kalacağı bir uzlaşının ve çözümün yaşayamayacağı kesindir.

Ayrıca Tayyip Erdoğan’a attığı bir laf için:
askerligini-kantinde-yapmis-t16683.html

*

2-AB konusunda ne söylüyor? AB ye karşı mıdır ? yoksa Meclis kararı olmadığı halde AB yi Devlet politikası olarak gösteren "şerefli-onurlu"(!) girişçilerden midir

Programda da vardı ama üşendiğim için gelişigüzel linkler veriyorum:
http://www.hakveesitlik.org.tr/ulusal-b ... diler.html
AB ve gümrük birliğinden bahsediyor burada.

AB ilerleme raporunda “Hak ve Eşitlik partisini yok edin” talimatı vardı, burada da onu eleştiriyor:
http://www.hakveesitlik.org.tr/ulusal-b ... aladi.html

Vatikan Radyosu’nun parti hakkında kurulu kurulmaz uyarı yapmasına değinilen bir yazı:
http://www.gundem16.com/yazar_detay.php ... makale=104
http://www.iha.com.tr/haber/detay.aspx?nid=41884&cid=8

*

3-Özelleştirilen KİT lerin , kamu mallarının ve kaynaklarının satılmasına karşı " parası nereye gitti ?" demesinin ötesinde ,özelleştirmelere karşı mıdır? Karşı ise, kamulaştırma Devletçilik konusunda parti politikaları var mıdır?


Özetle Telekom gibi kurumlar halkın onuruna uygun bir para karşılığında geri alınacaklardır. Özelleştirme kaybettiklerimizin adıdır, karma ekonomi savunulacaktır:
Programdan bir parça:
Özelleştirme, sosyal devleti yok etmenin bir aracı olarak kullanılmaktadır.
Özelleştirmeyi meşru kılacak tek neden “ toplumun ortak yararı” dır. Bu ortak yararın da üç koşulu vardır : Zarardan kurtulmak, daha ileri bir teknolojiye geçmek ve ekonomik gücü halka yaymak.

Eğer zarar eden değil de kar eden bir kuruluş özelleştirilmek isteniyorsa; daha ileri bir üretim sistemine geçmek söz konusu değilse; ekonomik güç halka değil de iç ya da dış bazı odakların eline geçecekse; özleştirmede “ toplumun ortak yararı” bulunduğundan elbette ki söz edilemez.

Toplumun ortak yararının gerektirdiği yerde özelleştirme, ortak yararın gerektirdiği durumlarda yeni kamu girişimleri oluşturulacaktır. Yeni sağlanan istihdam olanaklarında özelleştirme mağdurlarına öncelik tanınacaktır.


http://www.hakveesitlik.org.tr/parti-programi-4.html

Özelleştirme tarım alanında tam bir iflasla sonuçlanmıştır. Tarımda yapılan özelleştirme, tarımın bütün dayanaklarını yok etmiştir. Et ve Balık kurumu ve Zirai Donatım Kurumu ortadan kaldırılmıştır. Tarıma yönelik devlet teşkilatı tümüyle tasfiye edilmiştir. Köy İşleri Bakanlığı, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Zirai Mücadele Genel Müdürlüğü, Toprak Su Teşkilatı, köylüye hizmet götüren kuruluşlar, bunların tümü ortadan kaldırılmış, bertaraf edilmiştir. Tarım alanındaki işletmeler satılınca, aynı alanda daha verimli bir üretim sağlanamamış, satılan işletmelerin arazisi spekülasyon amacıyla kullanılmış ve kapatılmıştır. SEK , diğer tarımsal kamu kuruluşları gibi talan edilmiştir. Özetle, tarımdaki özelleştirme tam bir başarısızlık, talan ve yağma ile sonuçlanmıştır.

Küresel ısınma nedeniyle dünya kuraklığa doğru gitmektedir. Sularımız ve topraklarımızın önemi daha da artmıştır.Hak ve Eşitlik Partisi iktidarında öncelikle yeni bir tarım politikası belirlenerek ürün ve üretim planlaması yapılacaktır. Tarım envanterimiz mutlaka çıkartılacaktır.

Kullanılmayan hazine arazilerinden tarım için uygun olanları tarım üretimine açılacak, verimsiz tarım arazilerinin ileri teknolojik tüm olanaklar kullanılarak ıslahı gerçekleştirilecektir. Ayrıca Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) kapsamında yapımları yıllardır kanserleşen sulama projelerinin bir an önce yaşama geçirilmesi sağlanacaktır.
Toprak ve su kaynaklarının korunması konusunda dağınık su havzalarının ıslahı çalışmaları yapılacak, tarımsal sulama alanlarında ve kentlerin içme ve kullanma suyu kaynaklarını besleyen havzalarda yerleşme ve yapılaşma engellenerek mevcut yapılaşmalar da kaldırılacaktır.
http://www.hakveesitlik.org.tr/parti-programi-5.html

4-Mustafa Kemal Atatürk'ün Halkçılık ilkesi konusunda ne söylemektedir?

Halkçıyız, milliyetçiyiz, sosyal adaletçiyiz cümlesi de verdiğim sitedeki parti programında var. Bedelli askerliğe karşı çıkması da halkçı olduğunun bir diğer kanıtı. Asgari ücretin 1milyara çıkması, mazot gibi meseleleri araştırıver bir zahmet.

http://www.hakveesitlik.org.tr/dosya/si ... erimiz.pdf’den kopyalama yapınca harfler bozuluyor, buna da bakabilirsin. Özelleştirme ve borçları eleştiriyor. “Karma ekonomi düzeni kurulacak” yazmaktadır.
Halka toprak dağıtılması meselesi:
http://www.haber3.com/pamukoglundan-ilg ... 35121h.htm

5-ABD ve AB emperyalistlerinin Ermeni yalanlarına karşı öne sürdüğü görüşleri nedir?
Bir basın açıklaması yapıp bunu söyleyemez miydi? Hepar bu konuda ne yapıyor*

Bir örnek: http://www.haber24.com/Guncel/1-10130/H ... testo.html

http://www.hakveesitlik.org.tr/parti-programi-15.html

6-Ergenekon tertibi ile TSK lerine yapılan saldırılara ne diyor ?
(Nazlı Ilıcak la çıktığı izlence de bu konuda ikircikli sözleri nedeniyle yanlış anlaşıldığını veya anlaşılamadığını düşünüyorsanız net cevap getirin)

Özetle "Kişileri değil, kurumu savunurum. Birkaç kişinin bir şeyler yaptığı belli. Dava sonuca bağlansın, yargı zarar görüyor."
Ergenekon davasına da değinen Pamukoğlu, Ergenekon’un siyasallaştığını ifade ederek, “Ergenekon davasında insanları en çok rahatsız eden durum sapla samanın karışması oldu. Birilerinin bir şeyler karıştırdığı kesin” dedi. Dava kapsamında 3 eski kuvvet komutanının ifadelerine başvurulacak olması ile ilgili ise Pamukoğlu, “İfadelerine başvurulması kadar doğal bir şey olamaz. Bence geç bile kalındı” diye konuştu.http://www.hakveesitlik.org.tr/ulusal-b ... lindi.html

7-Anayasa Mahkemesince İrticai faaliyetlerin odağı olduğu tescillenen Akepe nin bu durumu hakkında ne diyor ? Dolayısıyla Laiklik konusundaki görüşleri nelerdir?

Türban siyasal simgedir: http://www.laik.kemalist.org/index.php?news=106

Benim daha diplomatik davranarak başörtüyü serbest bırakma fikrime karşı, pamukoğlu tv'de Ayşe Böhürler ile gereksiz bir türban polemiğine (tam sizin istediğiniz gibi) girmiş ve türbana sert bir çıkış yapmıştır:
http://www.haberaktuel.com/basindaki-tu ... 28681.html

8-Türkiyenin tam bağımsızlığını savunmakta mıdır ?

Hayır, kendisi Uganda’nın tüm dünyayı sömürmesi gerektiğine kanaat getirmiştir. Uganda Birliği kurulacaktır. :alkolik:

Re: Sansürsüz - 22 Şubat 2010 / Osman PAMUKOĞLU - Nazlı ILICAK

İletiGönderilme zamanı: Çrş Mar 17, 2010 15:45
gönderen yasin3858
Yıllardan beridir Osman Paşayı takip etmekteyim. İzlemediğim videosu, okumadığım yazısı kalmadı. Paşayı eleştirecekseniz eğer, Toplum Liderlerini yanına almadığından ya da alamadığından dolayı eleştiriniz.

AB karşıtı olmadığı, ABD karşıtı olmadığı (şu anki mevcut durumlarda), Halkçı olmadığı, Milliyetçi olmadığı, Aydın olamadığı!! vs. gibi konularda eleştirmek yersiz ve haksızdır.

Ben HEPAR ı bu bağlamda bir fırsat olarak görüyorum. Kuvayi Milliye ruhunu canlandıracak en iddaalı oluşum olduğunu ve bunun değerlendirmesi gerektiğini düşünüyorum. Nitekim bundan sonra kurulacak MHP ve CHP koalisyonu da işe yaramadıktan sonra ne olacaktır? CHP ve MHP ye, AKP den kurtulmak için verilen oylar sadece 1 seçimliktir. Ya ertesi seçim ne olacak! AKP gibi bir garabet yine bizi bulacaktır.

Herkes elini taşın altına soksun (Gerek HEPAR bütünleyici olması ile gerekse diğer Ulus Severlerin bu çatı altında toplanmasıyla) ve özlenen Kuvayi Milliye ruhu tekrar canlansın. Ne başka bir çare nede başka bir çözüm bulamıyorum.

SÖZ KONUSU VATANSA GERİSİ TEFERRUATTIR.

Herkes buna uysun bu bir emirdir. M. Kemal ATATÜRK

Re: Sansürsüz - 22 Şubat 2010 / Osman PAMUKOĞLU - Nazlı ILICAK

İletiGönderilme zamanı: Çrş Mar 17, 2010 16:49
gönderen eskopatj1
[mod="Kural 15"]Yazı Biçimleri:

b. Konu içeriklerinde birtakım yazı biçimlerini kullanmak uygunsuzdur. Örnek vermek gerekirse; ciddi olmayan içerikler hâriç, içeriklerde "Comic Sans MS" biçimi kullanılmamalıdır. Aynı biçimde "Symbol" adlı yazı biçimi de içeriklerde kullanılmamalıdır. İletilerde ise, yukarıdaki sıralananlar geçerli olmak üzere, eğer özgün yazı rengi değiştirilmek isteniyorsa -iletinin, geri görünüm (arka plan) rengine göre daha rahat okunabilmesi için- doğru renk seçimi yapılmalıdır. Ayrıca, yazı boyutu gereksiz ve geçersiz bir nedenden ötürü büyültülüp küçültülmemelidir. Ancak, iletide özel olarak vurgulanması gereken yerler renklendirilebilir ve yazı düzenini bozmayacak biçimde vurgulanması gereken kısımların yazı boyutu büyültülüp küçültülebilir.[/mod]

Re: Sansürsüz - 22 Şubat 2010 / Osman PAMUKOĞLU - Nazlı ILICAK

İletiGönderilme zamanı: Çrş Mar 17, 2010 18:33
gönderen Deli Haydar
eskopatj1 yazdı:HAKUCAN
eskopatj1 zannediyorum ki güncelmeydan başlıklarını kullanarak HEPAR'ı eleştirenlerin yapıcı eleştiri yapmak yerine karalama çalışması yürüttüğü kanaatinde olduğunu söylüyor
Tşk

Sayın Hakucan,

Eskopatj1'e sorar mısınız lütfen, kendisi Güncel Meydan başlıkları aracılığı ile HEPAR'ı karalama çalışmalarına bir-iki örnek verebilir mi! Bakın değerli dostlar, daha okuduğumuzu anlayamıyorsak öyle laf olsun diye yazmayacağız. Seçtiğimiz sözcüklere dikkat edeceğiz, anlamlarını bilmiyorsak araştıracağız. Ağızlara sakız olan karalamak sözcüğünden başlayalım dilerseniz: 5. mec. Leke sürmek, kötülük yüklemek, iftira etmek.

O zaman neymiş! "İftira ediyorlar, yetişin!" diye çığırırken, iftira atar duruma düşmeyeceğiz!

Bakın kendilerini HEPAR'lı olarak tanımlayan dostlar,

Sizler başkanınızı bir "kurtarıcı" olarak görüyorsunuz, ki hakkınızdır. Bizim -en azından benim- düşüncemiz ise içinde bulunduğumuz süreçte, "vatan" dendiği zaman kendini genç hisseden her yaştan Türk Gencinin başlı başına bir "kurtarıcı" olduğudur.

Oy istediğiniz kurtarıcınıza elle tutulur kanıtlarla yapılan eleştirenleri karalama olarak nitelemek ne kadar vicdana sığar! İki oy uğruna kendinizi "biz"den ayırmanız hangi akılla açıklanabilir! Zaten paramparça olan AKP karşıtlarının oylarını daha da böldüğünüzün ayırdında değil misiniz! Türk ateşle son sınavını verirken, verilecek iki oyun, büyük oyundaki etkinliğini şimdi tartışmayalım dilerseniz...

Gazi'nin düşüncesi -belirttiği üzere- yıllar boyunca adım adım Türkiye Cumhuriyet'inden sökülmüş. Şimdi ise sökücüler, diktikleri heykelleri, astıkları tabelaları indiriyorlar. Durum bundan ibarettir kanımca...

Biz diyoruz ki: Adam, 1927'de yazmış bu durumu!
Siz diyorsunuz ki: Yaşasın Osman Pamukoğlu!

Dostlar şunu unutmayalım: Söz konusu vatan ise, HEPAR-MEPAR ayrıntıdır!
Ne güzel demiş atalarımız: Kasap et derdinde, koyun can derdinde...

Burada particilik oynamak, yalnızca savaştığınızı savladığınız kesimin ekmeğine yağ sürer!
Benden bir dost anımsatması...

Re: Sansürsüz - 22 Şubat 2010 / Osman PAMUKOĞLU - Nazlı ILICAK

İletiGönderilme zamanı: Çrş Mar 17, 2010 19:56
gönderen hakucan
Eskopatj'ın sözlerinden ne anladığımı söyledim sadece, tam olarak katılmıyorum karalamak kelimesine. Ama aşırı bir önyargı olduğu kesin.

Ben Pamukoğlu'nu bir kurtarıcı olarak değil, Türkiye için kullanılabilecek bir adam olarak görüyorum ve "aa paşamız gelmiş" diye ceketini ilikleyenlerden değilim. Karma ekonomiyi savunması, kurmaylıktan gelmesi gibi bazı özelliklerinden dolayı seçtim.

"Elle tutulur kanıtlarla yapılan eleştiri" fikrine katılmıyorum. Eleştirilere cevap verirken kaynaklar gösterdim ama eleştirilerde bir kaynak yoktu, sadece "ne diyor bu mevzuda, şu mevzuya yorumu var mı" gibi itham edici sorular vardı.

"Yaşasın Osman Pamukoğlu" demedim, ama yaşamasın mı? Alternatif lider öneriniz nedir?

Kasap et derdindeymiş öyle mi? Ben kimin etini istemişim peki? Pamukoğlu'na laf atılıncaya kadar parti propagandası sayılabilecek birşey yazmadım, ne yani haksız eleştiriler cevapsız mı kalsın? Güncelmeydan forumunu ne tür bir yer olarak görmek istiyorsunuz? CHP dışında hiçbir partiden bahsedilmesine izin vermeyen ADD forumları gibi mi?

Ben sizden ayrıyım demedim. Ama siz, burada olmayan bir parti başkanını elle tutulur kaynaklarla savunduğum için beni farklı olmakla itham ettiniz.

Pamukoğlu'nun görüşlerini savundum diye bana neden PKK'lı muamelesi yapıyorsunuz?

Re: Sansürsüz - 22 Şubat 2010 / Osman PAMUKOĞLU - Nazlı ILICAK

İletiGönderilme zamanı: Çrş Mar 17, 2010 20:49
gönderen Deli Haydar
Sayın Hakucan,

Bu başlık altında Osman Pamukoğlu'na, Nazlı Ilıcak ile birlikte katıldığı bir izlencedeki duruşu nedeniyle yapılan eleştirilerin sonucunda geldiğimiz noktayı görüyoruz. Bunda Eskopatj1'in katkılarını yadsıyamayız.

Elimde size verecek bir "önder adı" bulunmamaktadır. Naçizane düşüncem, desteklenmesi gereken iki partinin CHP ve MHP olacağı yönündedir. İkisi ortaklaşa iktidara geldikleri gün -barajı geçmesi dahi zor görünen- HEPAR'ın duruşundan farklı bir tutum içine girmeyeceklerdir. Diyebilirsiniz ki "biri Erdoğan'ı Meclis'e, diğeri Gül'ü Çankaya'ya taşıdı". Dediğim gibi ikisinin de benim gözümde bir değeri yoktur! Ama belirttiğim gibi bizim önceliğimiz AKP'nin verdiği tikel ve ölümcül zararın karşılanması ve zarara neden olanların Yüce Divan'da yargılanması olmalıdır.

Önceliğimiz budur.
Bunun da en olası yöntemi budur.

Bu açıdan baktığımızda CHP-MHP iktidarının -HEPAR ya da İşçi Partisi'ni de içine alan- Cumhuriyetçilerin iktidarı olacağı açıktır. Asıl konu, iktidar olduktan sonra Gazi'nin yoluna dönüp-dönmeme durumudur. Bunun için gerekirse yine bir kurtuluş savaşımı verilebilir. Kim bilir belki de oyun içindeki oyunu bitirmek; hakkımız olan Hakk'ın gününü doğurmak için son bir aşama kalmıştır.

Bu bağlamda bugün Türkiye Cumhuriyeti'nin yanında olanların yapması gereken kanımca, adları-sanları ile öne çıkmayı bırakarak birliği oluşturmalarıdır. Biliyorsunuz, yalnızca birlikten güç doğar.

Gün ayrışma değil, birleşme günüdür.

Re: Sansürsüz - 22 Şubat 2010 / Osman PAMUKOĞLU - Nazlı ILICAK

İletiGönderilme zamanı: Çrş Mar 17, 2010 20:52
gönderen motifcan
hakucan yazdı:eskopatj1 zannediyorum ki güncelmeydan başlıklarını kullanarak HEPAR'ı eleştirenlerin yapıcı eleştiri yapmak yerine karalama çalışması yürüttüğü kanaatinde olduğunu söylüyor.

Sevgili Avrasya, tek tek tüm cevapları önüne koysam da senin Pamukoğlu’na oy vermeyeceğini ben de biliyorum sen de biliyorsun. İki kişinin bildiği sır mıdır, değildir..

Üşenmeyerek yüzeysel olarak sorunun cevabını göstereceğim, gerisini iyi niyetliysen ve hakikati araştırmayı seven birisiysen tek tek tüm çalışmalarını üşenmeden izleyip sen bulacaksın.

Özetle Pamukoğlu’nun beğenmediğim yanları var, ancak elimizdeki en iyi lider o ve Atatürk gibi olmasa da Atatürk’ün %55’i olacaktır. (Mesela Atatürk savaş tablosu görünce kapatın der bakmak istemezdi. Pamukoğlu ise en sevdiği kitapların savaş kitapları olduğunu söylüyor bence bu kötü bir özellik. Öte yandan kitaplarının tamamı okunduğunda "üzerimize gelinmedikçe kimseye kılıç çekmeyiz" demesi durumu telafi ediyor.)

Ayrıca lafı bölünmediği sürece kendini çok iyi ifade ediyor.

Sorularının birkaçına cevap:

1-Osman Pamukoğlu ABD emperyalizmi ve ABD nin, Büyük Ortadoğu projesi BOP hakkında ne söylüyor?

Osman Pamukoğlu, “Esas bir plan var ki o da ABD planıdır. Buna da açılım diyorlar. Kürt açılımı dedikleri şey gayrı milli bir meseledir, Amerika ve AB’nin topraklarımızdaki emellerinin planıdır” şeklinde konuştu. Hükümeti topa tutan HEPAR Başkanı Pamukoğlu, konuşmasına şöyle devam etti: “Bir de BOP var. Bizim başbakanımız da bunun eşbaşkanıdır. Demokratik açılım dedikleri de bu planın parçasıdır. Dağdan inenler ‘ben pişman değilim’ diyor ve elini kolunu sallayarak geziyor. Bu milli devletin hançerlenmesidir. Kırdıkları yumurta 40’ı geçti. Siyasi uzantıları da Meclis’te bunların. Bizim hükümetimiz de bunları kurtarmak için Anayasa’da değişiklik yapacak”.
http://www.ilk-kursun.com/2009/11/hepar ... aya-geldi/

*

Ayrıca kendisi bölgede kurulacak kukla işlevi görecek bir Kürdistan kurulmasın diye senelerce dağlarda görev almıştır. Buna da kaynak isteyecek kadar dünyadan bihaber olmadığını varsayıyorum. Durumu hala eleştirmektedir. ABD’nin PKK’yı açıkça desteklediğini ve malzeme attığını “Unutulanlar Dışında Yeni Bir Şey Yok” kitabında aktarmıştır. Türk helikopterinin vurulmasının intikamını isteyecek ancak bunu yaparken diplomatik koşulları gözetleyecek kadar da profesyoneldir.

*

http://www.hakveesitlik.org.tr/parti-programi-17.html Linkinde şunlar da var:
HEPAR için dış siyasette tek ilke vardır. “Başı dik devlet, onurlu millet.” Her tavır her görüşme, her protokol, her tutanak, her anlaşmada esas bu olacaktır. İtibarlı, güçlü, bağımsız Türkiye her şeyden daha kıymetlidir. Kuzey Irak’ta sözde Kürt Devleti konuşuldukça adil ve doğru olmayan bir şekilde çözümlenmiş olan “Musul” ana mesele olarak, 1925 yılı Milletler Cemiyetinin entrikaları ortaya konularak gündeme getirilecektir. Türkiye’nin onaylamadığı ve onaylayamayacağı hiçbir oluşumun ya da Türkiye’nin dışında kalacağı bir uzlaşının ve çözümün yaşayamayacağı kesindir.

Ayrıca Tayyip Erdoğan’a attığı bir laf için:
askerligini-kantinde-yapmis-t16683.html

*

2-AB konusunda ne söylüyor? AB ye karşı mıdır ? yoksa Meclis kararı olmadığı halde AB yi Devlet politikası olarak gösteren "şerefli-onurlu"(!) girişçilerden midir

Programda da vardı ama üşendiğim için gelişigüzel linkler veriyorum:
http://www.hakveesitlik.org.tr/ulusal-b ... diler.html
AB ve gümrük birliğinden bahsediyor burada.

AB ilerleme raporunda “Hak ve Eşitlik partisini yok edin” talimatı vardı, burada da onu eleştiriyor:
http://www.hakveesitlik.org.tr/ulusal-b ... aladi.html

Vatikan Radyosu’nun parti hakkında kurulu kurulmaz uyarı yapmasına değinilen bir yazı:
http://www.gundem16.com/yazar_detay.php ... makale=104
http://www.iha.com.tr/haber/detay.aspx?nid=41884&cid=8

*

3-Özelleştirilen KİT lerin , kamu mallarının ve kaynaklarının satılmasına karşı " parası nereye gitti ?" demesinin ötesinde ,özelleştirmelere karşı mıdır? Karşı ise, kamulaştırma Devletçilik konusunda parti politikaları var mıdır?


Özetle Telekom gibi kurumlar halkın onuruna uygun bir para karşılığında geri alınacaklardır. Özelleştirme kaybettiklerimizin adıdır, karma ekonomi savunulacaktır:
Programdan bir parça:
Özelleştirme, sosyal devleti yok etmenin bir aracı olarak kullanılmaktadır.
Özelleştirmeyi meşru kılacak tek neden “ toplumun ortak yararı” dır. Bu ortak yararın da üç koşulu vardır : Zarardan kurtulmak, daha ileri bir teknolojiye geçmek ve ekonomik gücü halka yaymak.

Eğer zarar eden değil de kar eden bir kuruluş özelleştirilmek isteniyorsa; daha ileri bir üretim sistemine geçmek söz konusu değilse; ekonomik güç halka değil de iç ya da dış bazı odakların eline geçecekse; özleştirmede “ toplumun ortak yararı” bulunduğundan elbette ki söz edilemez.

Toplumun ortak yararının gerektirdiği yerde özelleştirme, ortak yararın gerektirdiği durumlarda yeni kamu girişimleri oluşturulacaktır. Yeni sağlanan istihdam olanaklarında özelleştirme mağdurlarına öncelik tanınacaktır.


http://www.hakveesitlik.org.tr/parti-programi-4.html

Özelleştirme tarım alanında tam bir iflasla sonuçlanmıştır. Tarımda yapılan özelleştirme, tarımın bütün dayanaklarını yok etmiştir. Et ve Balık kurumu ve Zirai Donatım Kurumu ortadan kaldırılmıştır. Tarıma yönelik devlet teşkilatı tümüyle tasfiye edilmiştir. Köy İşleri Bakanlığı, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Zirai Mücadele Genel Müdürlüğü, Toprak Su Teşkilatı, köylüye hizmet götüren kuruluşlar, bunların tümü ortadan kaldırılmış, bertaraf edilmiştir. Tarım alanındaki işletmeler satılınca, aynı alanda daha verimli bir üretim sağlanamamış, satılan işletmelerin arazisi spekülasyon amacıyla kullanılmış ve kapatılmıştır. SEK , diğer tarımsal kamu kuruluşları gibi talan edilmiştir. Özetle, tarımdaki özelleştirme tam bir başarısızlık, talan ve yağma ile sonuçlanmıştır.

Küresel ısınma nedeniyle dünya kuraklığa doğru gitmektedir. Sularımız ve topraklarımızın önemi daha da artmıştır.Hak ve Eşitlik Partisi iktidarında öncelikle yeni bir tarım politikası belirlenerek ürün ve üretim planlaması yapılacaktır. Tarım envanterimiz mutlaka çıkartılacaktır.

Kullanılmayan hazine arazilerinden tarım için uygun olanları tarım üretimine açılacak, verimsiz tarım arazilerinin ileri teknolojik tüm olanaklar kullanılarak ıslahı gerçekleştirilecektir. Ayrıca Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) kapsamında yapımları yıllardır kanserleşen sulama projelerinin bir an önce yaşama geçirilmesi sağlanacaktır.
Toprak ve su kaynaklarının korunması konusunda dağınık su havzalarının ıslahı çalışmaları yapılacak, tarımsal sulama alanlarında ve kentlerin içme ve kullanma suyu kaynaklarını besleyen havzalarda yerleşme ve yapılaşma engellenerek mevcut yapılaşmalar da kaldırılacaktır.
http://www.hakveesitlik.org.tr/parti-programi-5.html

4-Mustafa Kemal Atatürk'ün Halkçılık ilkesi konusunda ne söylemektedir?

Halkçıyız, milliyetçiyiz, sosyal adaletçiyiz cümlesi de verdiğim sitedeki parti programında var. Bedelli askerliğe karşı çıkması da halkçı olduğunun bir diğer kanıtı. Asgari ücretin 1milyara çıkması, mazot gibi meseleleri araştırıver bir zahmet.

http://www.hakveesitlik.org.tr/dosya/si ... erimiz.pdf’den kopyalama yapınca harfler bozuluyor, buna da bakabilirsin. Özelleştirme ve borçları eleştiriyor. “Karma ekonomi düzeni kurulacak” yazmaktadır.
Halka toprak dağıtılması meselesi:
http://www.haber3.com/pamukoglundan-ilg ... 35121h.htm

5-ABD ve AB emperyalistlerinin Ermeni yalanlarına karşı öne sürdüğü görüşleri nedir?
Bir basın açıklaması yapıp bunu söyleyemez miydi? Hepar bu konuda ne yapıyor*

Bir örnek: http://www.haber24.com/Guncel/1-10130/H ... testo.html

http://www.hakveesitlik.org.tr/parti-programi-15.html

6-Ergenekon tertibi ile TSK lerine yapılan saldırılara ne diyor ?
(Nazlı Ilıcak la çıktığı izlence de bu konuda ikircikli sözleri nedeniyle yanlış anlaşıldığını veya anlaşılamadığını düşünüyorsanız net cevap getirin)

Özetle "Kişileri değil, kurumu savunurum. Birkaç kişinin bir şeyler yaptığı belli. Dava sonuca bağlansın, yargı zarar görüyor."
Ergenekon davasına da değinen Pamukoğlu, Ergenekon’un siyasallaştığını ifade ederek, “Ergenekon davasında insanları en çok rahatsız eden durum sapla samanın karışması oldu. Birilerinin bir şeyler karıştırdığı kesin” dedi. Dava kapsamında 3 eski kuvvet komutanının ifadelerine başvurulacak olması ile ilgili ise Pamukoğlu, “İfadelerine başvurulması kadar doğal bir şey olamaz. Bence geç bile kalındı” diye konuştu.http://www.hakveesitlik.org.tr/ulusal-b ... lindi.html

7-Anayasa Mahkemesince İrticai faaliyetlerin odağı olduğu tescillenen Akepe nin bu durumu hakkında ne diyor ? Dolayısıyla Laiklik konusundaki görüşleri nelerdir?

Türban siyasal simgedir: http://www.laik.kemalist.org/index.php?news=106

Benim daha diplomatik davranarak başörtüyü serbest bırakma fikrime karşı, pamukoğlu tv'de Ayşe Böhürler ile gereksiz bir türban polemiğine (tam sizin istediğiniz gibi) girmiş ve türbana sert bir çıkış yapmıştır:
http://www.haberaktuel.com/basindaki-tu ... 28681.html

8-Türkiyenin tam bağımsızlığını savunmakta mıdır ?

Hayır, kendisi Uganda’nın tüm dünyayı sömürmesi gerektiğine kanaat getirmiştir. Uganda Birliği kurulacaktır. :alkolik:



çok güzel cevap verdin avrasya arkdaşımız hiç birsey arastırmadan bir iki programı izleyip cevap verdiğini anladım. bak arkadasımız belgeleri gösterip cevapladı. bunları arastırıp bulunabilir. deniz baykalın yaptıgını avukatlığı niye paylaşsın ki deniz baykalın ne olduğu açıkca belli araştırın ikiz yasaları.. ergenokom adı altında alınan kişileri bazıları vatan haini bazıları vatansever hepsini savunacak hali yok ki.. adam açıkca söyluyor ben kurumları savunurum diyor daha ne demesini beklıyorsunuz.. hee benim osman pamukoğlu hakkında tek yanıldıgım konu partisini kurdugunda anıtkabire gidip ulu önderimizin huzurunda deftere yazdığı 11 kasım 1938den sonra senin kaldıgın yerden devam edecegiz sözünden cayması oldu nazilli konferasında biz o kadar geriye gidemeyiz demesiyle.. bir de daha önce ki sert söylemlerinden niye kacındığınıda anlamış değilim.. belki başka sebepler vardır bilemeyiz.. beklemeden bu kadar yargısız infaz etmenizi anlamış değilim..

Re: Sansürsüz - 22 Şubat 2010 / Osman PAMUKOĞLU - Nazlı ILICAK

İletiGönderilme zamanı: Çrş Mar 17, 2010 21:22
gönderen eskopatj1
[mod="Kural 15"]Yazı Biçimleri:

b. Konu içeriklerinde birtakım yazı biçimlerini kullanmak uygunsuzdur. Örnek vermek gerekirse; ciddi olmayan içerikler hâriç, içeriklerde "Comic Sans MS" biçimi kullanılmamalıdır. Aynı biçimde "Symbol" adlı yazı biçimi de içeriklerde kullanılmamalıdır. İletilerde ise, yukarıdaki sıralananlar geçerli olmak üzere, eğer özgün yazı rengi değiştirilmek isteniyorsa -iletinin, geri görünüm (arka plan) rengine göre daha rahat okunabilmesi için- doğru renk seçimi yapılmalıdır. Ayrıca, yazı boyutu gereksiz ve geçersiz bir nedenden ötürü büyültülüp küçültülmemelidir. Ancak, iletide özel olarak vurgulanması gereken yerler renklendirilebilir ve yazı düzenini bozmayacak biçimde vurgulanması gereken kısımların yazı boyutu büyültülüp küçültülebilir.[/mod]

Re: Sansürsüz - 22 Şubat 2010 / Osman PAMUKOĞLU - Nazlı ILICAK

İletiGönderilme zamanı: Çrş Mar 17, 2010 21:28
gönderen hakucan
Haydar Bey, "biri Erdoğan'ı Meclis'e, diğeri Gül'ü Çankaya'ya taşıdı" şeklinde yorumlar yaparak tavır alan biri değilim. Ben partileri inceler ve uzun zaman takip ederim. CHP, MHP ve AKP'nin aynı ekonomi politikasını benimsediği belgelerle ortadadır. Sistem şudur: Hangi parti iktidara gelirse gelsin aynı ekonomi politikası uygulanacaktır! Böylece halk farklı parti iktidara geldi zannederek aldanacaktır. Biri milliyetçiye, öbürü şeriatçıya, öbürü laike oy verdim sanacaktır ama hangi parti gelirse gelsin özelleştirmeler devam edecektir. Biri gelirse daha yavaş, biri gelirse daha hızlı olacaktır ama özelleştirmeler devam edecektir. Bunlar liberal, oysa Atatürk karma ekonomi yanlısıydı.

Ayrıca Bahçeli, Baykal ve Tayyip kadrolarının yani parti üst yönetimlerinin ortak çalıştığı da bellidir. Sanıldığının aksine CHP başa gelirse bizi kurtarmayacaktır. Zira Tayyip’i siyasete sokan kişi zaten Baykal adlı Atatürk düşmanıdır.
TV’de yuvarlak ve genel laflarla “sen yapamazsın, sen beceriksizsin” gibi anlamsız laflarla halkı oyalıyorlar ve bu sistemli bir oyun.

HEPAR ise karma ekonomiyi savunuyor ve oyları şimdiden %7 civarında tahmin ediliyor.

Perinçek ve işçi partisi ise Öcalan'lı resimlerden sonra halktan kırmızı kartı yediği için asla iktidara gelemez. Zaten ben de güvenmiyorum.

Benim endişem, Pamukoğlu'nun yükseldiğini gören CHP'nin yeni bir yüz olarak Kılıçdaroğlu adlı sahte kahramanı öne sürülmesi ve halkın kafasının karıştırılmasıdır. Liberal ekonomiyi koruyan CHP’yi Atatürkçü gibi gösterme oyununa devam edecekler.

Özetle ben bir partinin ekonomi politikasına, bir liderin özelliklerine, bir de genel görüşüne bakıyorum. Pamukoğlu %55 kapasiteyle ikinci Atatürk olabilir. Ama artık CHP’nin 1938’de liboşlaştığını bilmemiz lazım.

Tüm siyaset para etrafında döner ve bir partinin ne mal olduğunu anlamak için ekonomi politikasına bakılmalıdır.

HEPAR barajı geçmezse ne olur diye bir sorun yoktur. Hepar benim kanaatimce 2. seçimde iktidara gelecektir.

CHP ve MHP meclise girince değişen bir şey olmadı. Sadece AKP yapacaklarını 3 ay gecikmeyle uyguladı. Yani CHP ve MHP’nin bir etkisi yok, aksine AKP’yi uzun zaman güçlü tutan “rakip film karakterleri” onlar.

Atatürk “şerrin şerri ehveni şerdir” diyordu yani kötünün iyisi aslında en kötüsüdür.

Ya hep ya hiç.

Re: Sansürsüz - 22 Şubat 2010 / Osman PAMUKOĞLU - Nazlı ILICAK

İletiGönderilme zamanı: Çrş Mar 17, 2010 22:38
gönderen Ram
Güncelmeydan forumunu ne tür bir yer olarak görmek istiyorsunuz? CHP dışında hiçbir partiden bahsedilmesine izin vermeyen ADD forumları gibi mi?


Şu görüş bir kenarda dursun: Güncel Meydan hiçbir partinin yaymacasını yapmaz. İlgili konulardaki tüm görüşler bireyseldir. Bireylerin cepheleşmesine de izin vermez. Ancak, tartışmalara belli ölçüde izin verir.

Pamukoğlu'nun görüşlerini savundum diye bana neden PKK'lı muamelesi yapıyorsunuz?


Asıl sorular şunlardır:

1) Kendinize pekakalı gibi davranıldığını öne sürdüğünüz davranışlar hangileridir¿?

2) pekaka ve pekakalı nedir¿? / pekakalıya nasıl davranılır¿?

3) Kendisine pekakalı gibi davranıldığını öne süren bir Türk ne yapar¿?