1. yüz (Toplam 1 yüz)

Gece,çöl,iki adam ve iki seçenek

İletiGönderilme zamanı: Pzr Eki 17, 2010 3:27
gönderen Sarıgelin
GECE, ÇÖL , İKİ ADAM VE İKİ SEÇENEK…

Çöldesin. Gidilecek yolun var. Yol bilmez, iz bilmezsin, aslında aramazsın da. Ay ışığı altında serin serin uyursun. Sabah güneş doğup, ışıkları gözünü aldığında uyanırsın. Ne gölge var, ne ağaç… O ışıklardan korunacağın bahçe de yok. Şaşırmış, çaresiz, pişman kalakalırsın. Keşke geceden kalkıp yol alsaydın, rüyanda gördüğün adam meğer doğru söylemiş…’’ ‘’Uyan !’’ diye bağırıyordu. ‘’Geceden kalk, yol al, yoksa güneş çıkınca ateş olur seni yakar’’ diyordu. Ah! Keşke onu dinleseydin, söyledikleri gerçekmiş. Sen rüya sandın, masal sandın, ninni sandın. Keşke yol alsaydın…


Çöldesin.Gidilecek yolun var.Geceden yola çıkıp ilerliyorsun ayın ışığında. Ta ileride bir ağaç, barınak, gölge var. Sabaha varmadan oradasın. Ve işte güneş doğdu, her tarafta gerçeğin ışıkları… Ama sen bunu biliyordun zaten. Hani uyurken huzursuzdun gördüklerinden. Bu bir rüya olmalı diyordun. Sonra bir adam görmüştün ya hani rüyanda. Demişti ki sana ‘’Beni takip et, bir yol var…Bak rüyanda geceyle gündüz nasıl ardı sıra geliyor. İşte bu senin çöldeki gecen de uykun da böyle geçici. Birazdan sabah olacak, güneş doğacak, uyanacaksınız ikiniz de. Hadi sen şimdi uyan, daha güneş yakmadan, ateş olmadan. Yol al, yol al ki gölgeye varasın gerçekler seni yakmadan. ‘’ İyi ki masal bu, rüya bu dememişsin.İyi ki silkinmiş kıyam etmişsin. İyi ki yollara düşmüşsün ay ışığında… İşte bak, güneş parlıyor… Sen şimdi bahçedesin, gölgelikler pınarlar içindesin. İyi ki yol aldın kalkıp geceden…


Gece yolculuğu güzeldir. Uykusuz bırakır adamı, acı verir bazen herkes uyurken uyanık olmak. Uyuyanlar sağdan sola dönerken gözlerini açıp bakarlar arada. Gülerler ve derler ki; ‘’Deli bu, uyuyacağına dolanıyor. Gece uyunur, herkes uyuyor çünkü… Nerden esmiş de ayakta bu deli? Cinlenmiş olmalı, yoksa korkardı. Ancak bir deli korkmadan yürür geceleri, Ancak bir deli tatlı uykuları bırakıp da düşer yollara. Ancak bir deli güneş yokken korkar sıcaktan. Zaten gecenin biteceği yok, bitse bile güneşin bizi yakacağını sanmıyoruz, birisi bir şemsiye verir de sığınırız. Uykumuzu bölmeyelim, şöyle bir iyice yerleşelim yerimize, rüyalar bizi bekler…’’


İşte böyle uyur, uyurgezer ölüler…

İşte böyle yol alır geceleri diriler…

Ama çok gündüz, çok gece var yaşanacak böyle,
her ikisi için de…

Ölü, uykuda görür durur ip gibi dizilen günleri geceleri.

Demez ki hiç, sormaz kendine, gerçekte gecede miyim gündüzde mi?

Diri bilir ki gecedir şimdi, yani yol alma vakti…

Akıp gidiyor gibi gelse de gün-gece,
Seraptır aslında hepsi, ya da bir bilmece.

Aldanmaz ne gecenin uykusuna,
Ne de o yalan gündüzlerin sahte ışığına.

Korkmaz kabirler arasında dolanıp yol almaya,

Bilir ki gecedir hep aslında,
yol alma vaktidir.
Kabirden yuvaya,
Geceden şafağa,
Yalandan gerçeğe…

Yol akıp gider sabaha doğru.
Herşey varacaktır elbet birgün,
Kavuşacaktır bütün yollar,
O hep diri olana doğru…

Elif.