Washington Anıtındaki Levha
Amerikalılar, ülkelerinin kurucusu olan George Washingtonın hatırasına inşa edilecek bir anıt için proje yarışması açtılar. Yarışmaya o zamanın önde gelen mimarları katıldı, birbirinden değişik projeler geldi ve bu projeler arasından Güney Carolinalı mimar Robert Millsin teklifi kabul gördü. Millsin projesine göre anıt eski Mısır dikilitaşlarının bir benzeri ama çok daha yükseği olacak, bu dikilitaş geniş bir alanın ortasında yeralacak ve etrafına başkanlarla milli kahramanların heykelleri dikilecekti.
Proje daha sonra kısmen değiştirildi, etrafının boş olmasına karar verildi ve anıtın temeli 1848′in 4 Temmuz günü atıldı.
İnşaata altı sene boyunca devam edildi ama 1854′te bu işe ayrılan paranın yetmemesi ve anıtın siyasi gruplar arasında çekişme sebebi olması üzerine yapıma ara verildi. Derken Amerikan iç savaşı patlayınca verilen ara daha da uzadı ve inşaata ancak 1876′da, zamanın başkanı Grantın yayınladığı bir kararname sayesinde yeniden başlanabildi. Masrafları federal hükümet karşılayacak ve anıtı Savaş Bakanlığının kadrosundaki mühendisler tamamlayacaklardı.
İnşaatın ikinci aşaması dokuz sene sürdü. Dikilitaş 168 metreye yükseltildi, içerisine 897 basamaklı demir bir merdiven ile bir de asansör yerleştirildi ve resmi açılış 1885′in 21 Şubatında yapıldı. Anıt üç sene sonra, 9 Ekim 1888′de halkın ziyaretine açıldı. Washingtonun sembollerinden biri olan anıtı, o tarihten buyana hergün binlerce kişi ziyaret ediyor.
Dikilitaşın üzeri Marylanddan getirilen mermerlerle kaplanmış ama yukarılara doğru mermerin üzerine daha başka parçalar da yerleştirilmişti. Bunlar, anıtın üzerinde isimlerinin yer almasını isteyen bazı dost memleketlerin, dış cepheye yerleştirilmesi için gönderdikleri ve mermerden imal edilmiş olan hediyelerdi.
Dost ülkelerin anıta katkıda bulunmaları talebi, aslında Amerikan Dışışleri Bakanlığından gelmişti. Bakanlık, Washingtonda bulunan yabancı ülke temsilcilerini dikilitaşın inşaatından haberdar etmiş, taşın aslında sadece Amerikanın değil, bütün memleketlerin özgürlük sembolü olduğunu söylemiş, anıtın dış yüzünde temsil edilmek istedikleri takdirde, gönderecekleri hatıraların mermere monte edileceğini duyurmuştu.
Posta masrafı 390 kuruş
O dönemde Amerika ile iyi ilişkiler içerisinde olan birçok memleket, dünyanın bu en büyük dikilitaşında kendi ismimlerinin de yeralması için, Washingtona birbirinden kıymetli mermer plakalar yolladılar. Zamanın Çin İmparatoru, üzerinde George Washingtonu öven Çince ifadelerin yeraldığı büyük bir levha, káğıt üzerinde Osmanlı Devletine bağlı görünen ama aslında bağımsız bir devlet gibi hareket eden Mısırın Kavalalı Mehmed Ali Paşa soyundan gelen valisi de, tarihi İskenderiye Kütüphanesinden kalma bir geniş mermer gönderdi. Yunan Kralı eski Yunanca ile yazılmış bir kitabe, Kuzey Afrikadaki yerel beylerden biri Kartacadan kalan ve meyve ağacı altında bekleyen bir atlıyı resmeden son derece nadir bir kabartma, Yunan kilisesi de eski Mısır dönemine ait 3 bin senelik bir heykel yolladı ve hediyelerin hepsi, anıtın üst tarafına doğru yerleştirildi.
Bir başka hediye de İstanbuldan, Osmanlı hükümdarı Sultan Abdülmecidden gelmişti: Mermer üzerine işlenmiş son derece güzel bir hat, yani yazı.
Amerikalılar, dikecek oldukları büyük sütundan Osmanlı Devletinin Washingtondaki temsilcisi Emin Beyi de haberdar etmiş ve Majesteleri Sultan hazretleri taşın üzerine yerleştirilmek üzere bir hediye gönderecek olduğu takdirde, bunu zevkle kabul edeceklerini söylemişlerdi.
Emin Bey, Amerikan Dışişlerinin talebinden İstanbulu haberdar etti ve zamanın hükümdarı Sultan Abdülmecid, Türkiyenin sütunda üzerinde Amerika hakkındaki iyi temennilerin yazılı olduğu bir hat ile temsil edilmesine karar verdi. Hat, o devrin büyük hattatı sayılan Kazasker Mustafa İzzet Efendiye yazdırıldı ve daha sonra etrafı devrin süsleriyle bezenmiş bir mermere işlendi, mermerin üzerine de Sultan Abdülmecidin tuğrası kondu. Levhada
Devám-ı hulleti teyid için Abdülmecid Hánın
Yazıldı nám-ı páki seng-i báláya Vaşingtonda
yani Abdülmecid Hanın temiz adı, dostluğun devamını göstermek için, Washingtonda dikilen bu yüksek taşa yazıldı denmekteydi.
Levha 1853′te bir gemiyle Amerikaya gönderildi, taşıma masrafı olarak o zamanın parasıyla 390 kuruş ödendi ve inşaat tamamlanınca Washington Anıtının üzerine yerleştirildi. Sultan Abdülmecidin mermere hakkedilmiş tuğrası, ismi ve Amerika hakkındaki iyi temennileri, o zamandan beri anıtın üzerinde duruyor.
(Murat Bardakçının 18 Mayıs 2003′te Hürriyet Gazetesinde yayınlanan yazısı)
Kaynak