Ya Devlet Başa, Ya Kuzgun Leşe!

Birlik ve beraberliğimiz, Vatan bütünlüğümüz, Devlet ve Cumhuriyetimiz, dolayısı ile millet olarak geleceğimiz için endişe dolu zor günler yaşıyoruz.

FETÖ belası hala gündemde; hükümet yanlısı bir çok televizyon kanalında yapılan programlardan anlaşılacağı üzere bu tehlikenin geçmediği ve darbe teşebbüsü üzerinden 1 yıl geçmiş olmasına rağmen kripto FETÖ militanlarının ayıklanamadığı açıkça dillendiriliyor!

Terör örgütünün yaklaşık 110.000 dolayında tutuklamaya rağmen hala çözülememesi ve tehlike olmaya devam ediyor olması; ne yazık ki, güvenlik ve istihbarat başta olmak üzere, yargı ve ekonomi ile ilgili Devlet Kurumlarımızın ne denli güvenilir olduğunu düşünmemizi ve sorgulamamızı gerektiriyor!

Genelkurmay, HSK, MİT, Hazine ve Devlet Bankaları olarak sıralayabileceğimiz kritik öneme sahip Kurumlarımızın sayısı denetlenemeyecek ya da kontrol altında tutulamayacak kadar çok değil ve sayısı iki elin parmaklarını geçmiyor bile!

Darbe teşebbüsü üzerinden geçen bir yıllık süre içinde Cumhurbaşkanlığı koordinasyonunda gerçek Devlet adamı vasıflarına uygun birkaç bürokrat ile yapılabilecek çalışmalarla bu düğüm çözülebilir ve tehlike bertaraf edilebilirdi!

Ancak bu tarz bir aksiyon planı yerine CİMER ya da BİMER gibi kanallarla cadı avı başlatıldı ve işin ciddiyetinden uzak TV Programlarıyla da ne yazık ki magazinleştirilmeden öteye gidilemedi!

Dahası, FETÖ tehlikesini bertaraf etmek adına kimi tarikatların çare(!) olarak görüldüğü ve bu tarikat mensuplarının Devlet Kadrolarına yerleştirildiklerini görüyoruz. İddiamızı gerekçelendirmek gerekirse;Vali, Bakan ve yeni atanan Büyükelçi’nin şeyhlerinin huzurunda el-etek öpen,biat edercesine sergiledikleri o görüntüler başka nasıl açıklanabilir ki. Bu zatların şeyhlerinden gelecek talimatları kayıtsız-şartsız yerine getirecekleri gün gibi ortada ve bunun aksi düşünülebilir mi!..

Çizmeye çalıştığım bu tablo Devleti ya da Kurumlarımızı yönetme iddiasında olanların Devlet Adamlığı ile ilgili liyakat durumlarını da gösteriyor ve ne yazık ki ehil ellerde olmadığımız sonucu çıkıyor!

Bu şekilde devam edilmesi halinde tıpkı FETÖ örneğinde olduğu gibi Devleti ele geçirmek isteyen FETÖ benzeri yeni başkaldırışlara maruz kalacağımız gün gibi açıktır!

Bu durumda çare; bir an önce gerçekleşmesini umduğumuz yeni siyasi oluşum vücut buluncaya kadar, Devleti koruma reflekslerinden ödün vermeyen ve bunu Milli Görev olarak üstlenmiş Devlet Adamlarımızdır ve başka da çözüm yoktur!

Bu durumda muhtemel yeni FETÖ benzeri saldırılar için çare; Ya Devlet Başa, Ya Kuzgun Leşe!..