Ya sonra?.. / Ahmet TAKAN

Ya sonra?.. / Ahmet TAKAN

İletigönderen Balasagun » Prş Tem 03, 2014 10:48

Ya sonra?..

Resim
Malumun ilanıydı.. Başkentin en büyük salonlarından birinde şaşaalı bir şekilde Recep Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı adaylığı duyuruldu.

Aslında özel değil rutin bir toplantıydı. Rutin toplantının özeli ise “Erdoğan Cumhurbaşkanı seçilirse sonrası” sorusuydu.

Bu soru uzun süredir siyasi kulislerin ilk gündem maddelerinden biriydi. Bu yüzden parti içi çok evvelden karışmıştı. Recep Erdoğan, sürekli “makamlar geçicidir”, “dava aşkı” masalları okudu, dün de tekrar yaptı. 3 dönem şartına takılanların tasfiye edileceğinin açıktan işaretini verdi. İç isyanı bastırmak için kendisinden sonraki dönem için istişare ile karar alınacağını taahhüt etti. Her ne kadar il başkanlarına, parti yönetici ve milletvekillerine Cumhurbaşkanlığı seçimi sonuçlanıncaya kadar Genel Başkan ve Başbakan tartışmalarını yasakladıysa da bunun önüne geçmesi imkansız.

Neden?

Çünkü;

Olup bitenleri asla hazmedemeyen bir Abdullah Gül var.

Ağlasa sızlasa da Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlık koltuklarından birini kapamamanın hıncı ile yanan tutuşan bir Bülent Arınç var.

Bin bir vaat ile eklemlenen Numan Kurtulmuş var.

Zoraki İzmir’e sürülmüş Binali Yıldırım var.

Stratejik derinliklerde hoplayıp zıplayan Ahmet Davutoğlu var.

Prensler gibi yetiştirilen Ali Babacan var.

“Saçımı süpürge ettim” diyen Mehmet Ali Şahin var.

“Çözüm sürecinin asıl kahramanı benim” diyen Beşir Atalay var.

“Erdoğan’a Sümeyye hanımdan sonra en yakın benim, en genç ve en akıllı da benim” diyen Yalçın Akdoğan var.

AKP’de deve dişi gibi isimler var.

Her dönem şu veya bu şekilde TBMM’ye girme becerisini(!) göstermiş isimler var.

Siyaseti geçim şartı haline getirmiş isimler var.

Koltuktan kalkınca bitkisel hayata gireceklerini bilen isimler var.

Koltuktan kalkınca bir daha sokağa çıkamayacaklarını, bir daha halkın içinde dolaşamayacaklarını bilen isimler var.

Bulunduğu makamdan hiçbir zaman tatmin olmayan ve devamlı “daha fazlası, daha fazlası benim hakkım” diyenler var.

“Şunlar şunlar gitse de artık yerlerine bizler otursak” diyenler var.

“Ben emekli olunca yerime çocuğum geçer” hayali kuranlar var.

Bu parti kurulduğundan bugüne kadar Arkadaşları Kalkındırma Partisi olduğu için, tabii ki şaşılacak bir şey yok..

Menfaat birlikteliklerini ve paylaşımı, Recep Erdoğan, diktatörlüğü ve ustalığı ile iyi organize ediyordu.

Eğer seçilemezse veya eğer seçilirse AKP eski AKP olmayacak. Yeniçeri isyanı kaçınılmaz..

Şaşaalı görüntülü malumun ilanı bence iç dünyasında çok sıkıntılıydı. Bildiğim tüm somut verilerin yanı sıra şu çok dikkat çekiciydi;

30 Mart sonrasında,Cumhurbaşkanı adayı belirleme sürecinde kapalı odalarda sürekli Abdullah Gül ile kavga eden ve hatta ona çok ağır sözler sarf eden Recep Erdoğan dün “kardeşi” nden hiç bahsetmedi. Herkesten helallik istedi ama her daim kardeşini nasıl Cumhurbaşkanı seçtirdiğine dair havalar basan Erdoğan bir iki cümleyle de olsa Abdullah Gül’ün “hizmetlerine” değinemez miydi?..

10-28 Ağustos aralığından sonra menfaatler birlikteliği partisi AKP’de çıkacak cayırtıyı tahmin etmek için kahin olmak gerekmiyor. Bir de bunlara şu ana kadar ölü horoz numarası yapanların sarf edeceği katkıyı da ekleyin..

“Bundan sonra AKP’de neler olur” sorusunu AKP kurucularından eski Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener’e sorduk. Erdoğan’ı çok yakından tanıyan Şener şunları söyledi;

“Seçimi Başbakan kazanırsa Genel Başkanlık boşalmış oluyor. Dolayısıyla Genel Başkanlığı ve Başbakanlığı birlikte düşünmek lazım. Parti tüzüğüne göre MKYK toplanıyor, kendi içlerinden birini geçici genel başkan olarak seçiyorlar. Bu geçici genel başkan da 45 gün içinde kongreyi toplamak suretiyle bir genel başkan seçiyor. Cumhurbaşkanlığı yarışı sonrasında AKP’de yoğun bir MKYK, sonra kongrede Başbakanlık, genel başkanlık yarışı olacak diye düşünüyorum. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün süresi de 28’inde sona eriyor. Kendisi de açıkladı geçtiğimiz günlerde. Başbakan’ın Cumhurbaşkanı olması ile, Cumhurbaşkanı olması için genel başkanlığının düşmesi lazım çünkü biraz zaman var. O zaman içerisinde yani o ara dönemde genel başkanlığı belirlemek için aktif bir faaliyetin içerisine gireceğine ve mümkün olduğunca partinin genel başkanını ve başbakanını kendisinin belirleyeceğini düşünüyorum.”

AKP’nin türbülansa girmesinin olası olduğuna ve kongre süreçlerinin böyle ortamlarda her zaman sıkıntılı olduğuna dikkat çeken Şener, “Başbakan’ın kafasındaki ismin Binali Yıldırım olabileceğini düşünüyorum” dedi.

Recep Erdoğan Cumhurbaşkanlığını kazansa da kaybetse de AKP eski AKP olmayacak.

Erdoğan’ın dün dediği gibi “bu yeni bir başlangıçtı” ..

Çok doğru..

Sonun başlangıcı!..

Ahmet TAKAN, 2 Temmuz 2014
ahttakan@gmail.com
“Efendiler, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki, bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki aslî cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin”
Kullanıcı küçük betizi
Balasagun
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 3523
Kayıt: Cum Eki 17, 2008 13:18

Re: Ya sonra?.. / Ahmet TAKAN

İletigönderen Balasagun » Prş Tem 03, 2014 10:57

Ya sonra?.. (2)
Çankaya Köşkü müze olacak


Resim
ADSIZ’ı dün “sonun başlangıcı” cümlesiyle noktalamıştım.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün medya sözcüsü ve medya büyükelçisi Fehmi Koru’nun dünkü Star gazetesindeki “Ak Partililer cesaretlenmiştir” yazısını okuyunca bıraktığım yerden biraz daha devam etmek istedim.

Koru, Recep Erdoğan’a methiyeler düzdükten sonra devam ediyor ve diyor ki:

“Ak Partililer için önemli ve eğer -herkesin beklediği üzere- liderlerini Cumhurbaşkanı seçtirebilirlerse, pek çok bilinmezle dolu bir döneme girilecek...

Partilerinin siyasi hayatta ‘kalıcı’ olacağını ispatlamaları gerekecek bir döneme...

Tayyip Erdoğan liderlik özellikleri çok baskın bir siyaset adamı olarak partisini başarıdan başarıya koşturabildi; cumhurbaşkanı seçildiği takdirde müdahil olamayacağı ortamlarda aynı başarıyı sürdürebilmelerini sağlayacak formülü bulmak, Ak Parti’yi daha önce ANAP’ın ve DYP’nin başına gelenden farklı bir geleceğe taşımak artık partililere kalıyor.

Herhalde o formülü de bulacaklardır...”

Daha ne desin Fehmi Koru?.. Bir tek “Abdullah Gül Genel Başkan ve Başbakan olsun” diye açıktan söylememiş.

O zaman, tekrar geçen Pazar gününe Gazi koşusundan kaldığımız yere dönelim. Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığına aday olmayacağını ilan edip Genel Başkanlık ve Başbakanlık için kendince açık kapı bıraktığı anlara..

İstanbul Tarabya Huber Köşkü’ndeki 40 dakikalık fırtınalı görüşmeye..

Görüşmenin en can alıcı (gerisi teferruat) diyalogu;

Abdullah Gül;

“Genel Başkanlık ve Başbakanlığı istiyorum” ..

Recep Erdoğan;

“Durun bir bakalım, istişare edeceğiz”..

Erdoğan, “tartışmaları seçim sonrasına bırakın” dese de AKP’de Genel Başkanlık kapışması üzerine senaryo üzerine senaryo yazılıyor. En katı Tayyipçiler, Abdullah Gül’e tüm kapıların kapatıldığı görüşünde. Ahmet Davutoğlu hâlâ en güçlü seçenek olarak duruyor. Binali Yıldırım ile Mehmet Ali Şahin’e şans tanıyanların sayısı önceki güne göre artmış durumda. Ama, Abdullah Gül’ün Erdoğan’ı çok zorlayacağından kimsenin kuşkusu yok. Zaten büyükelçi Koru’nun cümleleri de bunu açık beyan etmiyor mu?..

“Eğer seçilirse” Recep Erdoğan’ın Başkanlık sistemine geçiş ile ilgili yapacaklarına ilişkin tartışmaları bir tarafa bırakalım.

Erdoğan adaylığını ilan ettikten sonra, yargı kararlarına rağmen yapımına devam edilen Atatürk Orman Çiftliği’ndeki yeni Başbakanlık binasını (Beyaz Saray) teftişe gitti. Sandığınız gibi değil. “Bir an önce açılışını yapayım da. Cumhurbaşkanı olmadan yeni yerin keyfini azıcık da olsa süreyim” için değil. Erdoğan “eğer seçilirse” Cumhurbaşkanı olarak mesaisinin büyük bölümünü Beyaz Saray’da geçirmeyi planlıyor. Çankaya Köşkü’nü zaman içinde müze haline getirmek ise gizli ajandasındaki planı. Först leydi olmak için gün sayan Emine Hanım ise (Hayrünnisa Gül’e ne kadar gıcık kaptığı ve hâlâ küs olduğu malumunuz) gün sayıyor. Emine Hanım, Hayrünnisa Hanım’ın milyonlarca lira harcatarak (Köşk bürokratlarına çok, saç baş yoldurmuştu) Çankaya Köşkü’nün kendi zevkine göre yenilettiği tüm bölümlerini yeniden elden geçirecek. Bunun için ön hazırlıklara başlamış bile.

“Eğer Erdoğan seçilirse” Çankaya Köşkü, Emine Hanım’ın zevkine göre nasıl bir müze haline getirilir?..

Ankara şimdiden bunun tahminleri üzerine yoğunlaştı.

Kesin olan bir şey var;

Emine Hanım, Hayrünnisa Hanım’ın Çankaya Köşkü’ndeki tüm izlerini silecek.. Eşi Recep Bey, Abdullah Gül’ü silebilecek mi?..

Orada sıkıntı çok büyük!..

Ahmet TAKAN, 3 Temmuz 2014
ahttakan@gmail.com
“Efendiler, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki, bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki aslî cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin”
Kullanıcı küçük betizi
Balasagun
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 3523
Kayıt: Cum Eki 17, 2008 13:18


Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

cron

x