YALANCININ AMPULÜ, GERÇEĞİN DÜĞMESİNE BASINCA SÖNER!

Diyelim mahallenizin başına bir soyguncu çetesi bela oldu. Bu soyguncular sürüsü, mahallenizin muhtarını da kafaya aldı, mahalledeki insanların arasına fitne fesat tohumları atıyor, insanları birbirine düşürüyor, mahalledeki insanların namusuna göz dikiyor, mahallelinin evini barkını elinden alıyor, mahalledeki esnafı haraca bağlıyor…

Böylesi bir durumda ne yaparsınız?

Sıranın sizin evinize de gelmesini mi beklersiniz? Yoksa tüm konu komşu birleşip bu eşkıya sürüsünü mahallenizden atmaya, mahallenizin onurunu, geleceğini ve namusunu kurtarmaya mı çalışırsınız?

Hangisini yaparsınız?

Dahası, tüm mahalle sakinlerini; mahallenizi haraca bağlayan bu soyguncu çetesine karşı birleştirmeye, herkesin dikkatini bu soyguncular çetesine karşı yoğunlaştırmaya mı çalışırsınız? Yoksa mahalle sakinlerinin geçmişte birbirleriyle olan sorunlarını, anlaşmazlıklarını gündeme getirerek onların soyguncular çetesine karşı birleşmelerine engel olmaya çalışıp bozgunculuk mu yaparsınız? Ya da bu soyguncuları mahalleden atmak için kavga veren mahallelileri evinizin penceresinden film seyreder gibi seyredip, mahallenizin geleceğini kurtarmak için hiçbir şey yapmadığınız gibi, bu kavgada kafası gözü yarılan komşularınıza, evinizin penceresinden sıcak kahvenizi yudumlayarak utanmadan bir de ahkâm mı kesersiniz?

Ne yaparsınız?

***

İşte ak koyunla kara koyunun geçitte belli olduğu o günlerin içindeyiz.

Ülkemiz ve bölgemiz, ABD emperyalizmi ile ABD emperyalizminin işbirlikçileri tarafından göz göre göre büyük felaketlere sürükleniyor. Bu küresel soyguncu çetesi, ülkemizin ve bölgemizin yeraltı-yerüstü zenginliklerini tümüyle kontrol altına almaya, ülkemizi ve bölgemizi haraca bağlamaya çalışıyor… Hem ülkemizdeki insanlar arasına hem de bölgemizdeki ülkeler arasına etnik, mezhepsel ve dinsel düşmanlık tohumları atıyorlar, çatışmalar çıkarıyorlar… Yakıyorlar, yıkıyorlar, işgal ediyorlar… Irak, Afganistan, Libya, Suriye derken sıra hızla Türkiye ve İran’a geliyor.

Ne yazıktır ki, ülkemizde iş başında olanlar da, ülkemizin ve bölgemizin geleceğini karartacak olan bu gidişi engellemek yerine, ikiyüzlü politikalarla bu emperyalist projelerde görevler üsleniyorlar, bu sürece hizmet edecek adımlar attılar, atıyorlar, atacaklar…

12 Haziran’daki seçimlerde ama hileyle, ama rüşvetle, ama alavere-dalavereyle, ama insanlarımızı kandırarak, yanıltarak, gerçekleri saklayarak, yüzde 50 oy da aldılar ki, keyiflerine diyecek yok…

Şimdi, ülkemizin ve bölgemizin geleceğini karartacak olan bu projelerde üslenecekleri görevleri daha emin adımlarla yerine getirmeye çalışacaklar.

Peki, siz ne yaptınız, ne yapıyorsunuz ve ne yapacaksınız?

Olanı biteni sıcak koltuklarınızdan film izler gibi izleyecek misiniz?.. Ülkemizi ve bölgemizi savundukları için hedef alınanlara, tertiplerle Hasdal ve Silivri Zindanları’na, hücrelere atılanlara sıcak köşelerinizden ahkâm kesip bir darbe de siz mi vurmaya kalkacaksınız?

Yoksa bu küresel çeteye karşı ülkemizin ve bölgemizin tüm anti-emperyalistlerinin örgütlü birliğini sağlamaya çalışanlardan biri mi olacaksınız?

Evet, ne yapacaksınız?

İrfan Tuna - 22 Haziran 2011 - Güncel Meydan

ABD DOSTUMUZ MU?

Evinizi soyan hırsıza,
Yüzünüze gülüp arkanızdan kuyunuzu kazan arsıza,
Sevdiklerinize kötü gözle bakan namussuza
DOSTUM DER MİSİNİZ?

Varlıklarınızı elinizden almaya çalışan düzenbaza,
Sizi yoksullaştırdıkça zenginleşen hokkabaza
Evinizi başınıza yıkmaya çalışan soysuza
DOSTUM DER MİSİNİZ?

Komşunuzun evini yakan kundakçıya,
Komşuları, kardeşleri birbirine düşüren nifakçıya,
Başınıza kötülük ören çorapçıya
DOSTUM DER MİSİNİZ?

İnsan hakları ve demokrasi deyip ölüm dağıtana,
Elinden mazlum kanı damlayana,
Adalet deyip eşkıyalık yapana
DOSTUM DER MİSİNİZ?

İrfan der diyeceğim şudur,
İşte ABD budur.
Aç gözünü dostun düşmanın tanı,
Yoksa sonun kötüdür.

İrfan Tuna
7 Aralık 2007