Yandaş Sanatçı Ya Da Kralın Soytarıları… / Ali ERALP

Yandaş Sanatçı Ya Da Kralın Soytarıları… / Ali ERALP

İletigönderen Oğuz Kağan » Prş Eyl 09, 2010 19:08

Yandaş Sanatçı Ya Da Kralın Soytarıları…

Önümde bir gazete var: Sözcü. Resimlerini inceliyorum. Haberleri okuyorum. Recep Tayyip sanatçılara bir iftar yemeği vermiş. Lüks bir otel. Çevre sanatçı kaynıyor. Her yanda türkücüler, şarkıcılar, tiyatrocular, TV sunumcuları… Bir Minik Serçe, Sezen Aksu eksik! Onu göremiyorum. O da olsa, aşağı yukarı kadro tamamlanmış sayılacak…

Peki, neden toplanmış bu kadar insan bir araya, neden birbirlerine sarılıp, öpüşüp koklaşıyorlar?

Ziyafetin amacı, şarkıcıların, türkücülerin, orta oyuncuların ününden, şanından yararlanıp “evet” propagandası yapmak.

Resimlere bakarken hayretler ve şaşkınlık içerisinde kalıyorum. Bazıları diz çökmüş Başbakanın önünde, bazıları hayran hayran onu izliyor. Başbakan ve eşi gösterilen ilgiden, durumdan memnun, mutlu. Sanatçıların sevgisi, saygısı gözlerinden, yüzlerinden okunuyor.

Emel Sayın, Recep Tayyip’in “evet” nutkunu ışıl ışıl bakışlarla, büyük bir sevecenlikle izliyor. Bir başka resim karesinde halkın, milyonların sanatçısı olduğu söylenilen bir “BABA” var: Orhan Baba. Elini Recep Tayyip’in omzuna atmış, onu büyük bir dikkat ve ilgiyle dinliyor. Bir başka karede, basit, yoksul bir inşaat işçisiyken halkın sırtından servet yapan, şimdi milyarların sahibi bir sanatçı, İbrahim Tatlıses, iki eliyle Başbakanın ellerini sıkı sıkı kavramış. Sevgililer gibi..

Beri yanda şarkıcı Metin Şentürk, komiklik yapıyor olmalı ki, Emine Erdoğan kahkalarla gülüyor. Bu arada sanki padişah huzurundaymış gibi ellerini kavuşturmayı da ihmal etmemiş, verilecek emirleri bekliyor. Resmi görseniz, ona “Kralın Soytarısı” adını hemen yapıştırırırsınız Öbür yanda Acun Ilıcalı, Başbakanın önünde diz çöken Şafak Sezer’i kıskanır gibi... Sanki “Ben bu hareketi neden ondan önce yapmadım” der gibi bir hali var. Pişmanlık, üzüntü duyuyor geç kaldığı için…

Bazen kendi kendime soruyorum: Bu sanatçılar işin bilincindeler mi? Bilerek mi hareket ediyorlar. “Yani ben bu iktidarın her yaptığını, her işini onaylıyorum ve destek vermek için buraya geldim …” mi demek istiyorlar.

Yani onlar bile bile mi bu toplantılara katılıyorlar? Bile bile mi lades diyorlar. Türkiye’nin nereye gittiğini görmüyorlar mı? Tehlikenin farkında değiller mi?

Hiç tarih okumadı mı bunlar? Damat Ferit’lerin, Ali Kemal’lerin, Ref’i Cevat Ulunay’ların adını duymadılar mı ? Öykülerini dinlemediler mi? Emperyalizm diye bir olgunun varlığından haberleri yok mu? İngiliz emperyalizminin Osmanlıyı “hasta adam” sayarak nasıl parsel parsel işgal ettiğini okumadılar mı?

Sevr ya da Lozan’ın ne anlama geldiğini bilmiyorlar mı? Atatürk’ü tanımıyorlar mı? Anneleri, babaları, öğretmenleri o yüce adamı onlara öğretmedi mi?

Mustafa Kemal, ulusumuzla birlikte emperyalizme karşı bu kadar zorlu bir mücadeleyi Recep Tayyip’ler, Abdullah Gül’ler gelsin, sevgili yurdumuzu ABD’ye, AB’ye, Barzani’ye, Talabani’ye, üç beş terörist bozuntusuna ve bir çağdışı cemaate, yeniden peşkeş çeksin, teslim etsin diye mi gerçekleştirdi? Bu kadar kan ve gözyaşı boşuna mı aktı? Bu kadar şehit boşuna mı verildi?

Atatürk, dünyanın hayran olduğu o ilerlemeleri, sanayileşmeyi, fabrikaları AKP gelsin altından girip üstünden çıksın diye mi kurdu, geliştirdi, Türk ulusuna armağan etti?

Başbakanın önünde diz çöküp oturan ya da sıkı sıkı onun eline sarılan sanatçılar, ABD emperyalizmi denilen bir olgudan ve Recep Tayyip Erdoğan’ın bu emperyalizmin BOP eşbaşkanı olduğundan haberleri yok mu?

Peki, Amerika’nın Büyük Ortadoğu Projesi haritalarını da mı görmediler? Parça parça, lime lime edilmiş bir Türkiye var orada. Güneydoğunun, Doğunun üstüne Kürdistan diye yazılmış. Bir başka yerde Ermenistan, bir başka yerde Pontus Rum Devleti… Say sayabildiğin kadar, böl bölebildiğin kadar…

Türkiye, parça parça bölünüp, lime lime edilerek, eyaletlere ayrılırken o lokmalar sizin boğazınızdan nasıl geçiyor?

Ey İbrahim Tatlıses, namı diğer İbo, içinden çıktığın halk, o senin inşaatlarda yaptığın işi de bugün bulamayıp, bir lokma bir hırka ile ömür sürerken, sen nasıl bu sefaletin yaratıcısı, eski deyişle “müsebbibi” yani yol açısı olan bir adamın ellerine, ulusun gözünün içine baka baka sarılabiliyorsun? Sen halkının temsilcisi, halkın içinden çıkmış bir sanatçı değil misin? Seni buralara o halk getirmedi mi?

O işsiz, güçsüz, perişan halk senin türkülerini, seni dinleyerek ağlamıyor mu, gülmüyor mu, halay çekmiyor mu? Nasıl bakacaksın onların gözlerinin içine?

Tarık Akan, Rutkay Aziz, Müjdat Gezen, Edip Akbayram, onlar neden katılmıyorlar bu tür ziyafetlere, toplantılara, hiç düşündün mü? Onlar sanatçı değil mi?

Hadi bütün bunları da bir yana bırakalım. Şimdi, karşı karşıya gelen, birbiriyle kıyasıya mücadele edip, ölüm kalım savaşı veren güçlere bir bakalım:

Bir yanda ABD, AB, Talabani, Barzani, PKK, Fethullah Gülen, öte yanda CHP, MHP, DSP, DP, İP ve daha irili ufaklı birçok ulusal parti. Bir yanda ordu, yargı, öte yanda AKP.

Hiç düşündünüz mü neden iktidar Anayasa’yı değiştirip, hem HSYK’ya hem Anayasa Mahkemesine egemen olmak istiyor? Hiç kafa yordunuz mu bu konulara? Bir düşünün isterseniz, bir kafa patlatın… Patlatılmış, parçalanmış bir kafa boş, güdümlü kafadan bin kez iyidir. Bir de bu yolu deneyelim, isterseniz…

Bakın o zaman ne güneşler doğacaktır, ne ufuklar açılacaktır dağların doruklarından…


Resim



Ali ERALP, 9 Eylül 2010
ali-eralp@hotmail.com
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Yandaş Sanatçı Ya Da Kralın Soytarıları… / Ali ERALP

İletigönderen Comte » Cum Eyl 10, 2010 11:54

Bu "neden" sorusunun cevabi cok basit. En son büyük organizasyona bakalim: Basbetbol dünya sampiyonasinin acilisi kimlere veriliyor: Sezen Aksu ve Mustafa Erdogan.
Resim
Kullanıcı küçük betizi
Comte
Dilmaç
Dilmaç
 
İletiler: 195
Kayıt: Prş Ara 10, 2009 17:21

Re: Yandaş Sanatçı Ya Da Kralın Soytarıları… / Ali ERALP

İletigönderen yigitler » Cum Eyl 10, 2010 20:13

Gercek bir sanatci, bir siyasi partiyi futbol takimi gibi fanatikce tutmaz, tutmamali. Ama maalesef tabi ki yandas sanatcilar var (Hale Soygazi, Nihat Dogan, Sinan Cetin, Ibrahim Tatlises, Sezen Aksu, Zeynep Tanbay ve daha kimler). Bunu da o Sanatci Acilim'inda gorduk. Yandas olmayanlar iste Sayin Eralp'in yazdigi gibi sadece bir kac kisi, ama o Sanatci Acilimina katilmayan ve elestiren bazi buyuk sanatci daha da vardi (Turkan Soray, Fatma Girik, Hulya Kocyigit, Filiz Akin, Kadir Inanir, Cuneyt Arkin ve tabi ki CHP'li Berhan Simsek). Bu yandas sanatcilar nasil Tayipp'in oyunlarina geliyorlar?
Kullanıcı küçük betizi
yigitler
Üye
Üye
 
İletiler: 600
Kayıt: Pzr Ara 07, 2008 21:41

Re: Yandaş Sanatçı Ya Da Kralın Soytarıları… / Ali ERALP

İletigönderen ilkkurşun » Çrş Eyl 15, 2010 16:55

İŞTE SEZEN AKSU’YU UTANDIRACAK BELGE

Akşam gazetesi yazarı Oray Eğin, bugünkü köşesinin bir bölümünde Sezen Aksu’nun 12 Eylül darbesi gerçekleşince ne dediğini yazdı.

İşte “Yine Sezen Aksu'yu düşündüm” başlıklı o yazı:

"Geçtiğimiz hafta sonu tam anlamıyla bir "korkunç koleksiyoncu" olan, müthiş arşivci arkadaşım ve meslektaşım Atilla Aydoğdu twitter'a eski bir "Hey" dergisinden sayfalar yükledi. 12 Eylül'de sanatçıların ne dediğini sayfalara taşımış dergi...
Bakın Sezen Aksu ne demiş:
"Türk Silahlı Kuvvetleri, ülkemizde her şeyin çıkmaza girdiği bir dönemde yönetime el koymuştur. Bence zamanında ve yerinde bir karar alınmıştır. Halkımıza hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum."
Aklıma epey eskiden okuduğum bir kitaptan kısacık bir bölüm geldi... Mine G. Kırıkkanat'ın (o zamanki soyadı Saulnier) "Ben, Siz ve Köpekbalıkları" kitabının tarihi 1992. Bazen geçmişte yazılan bir yazı, tam da bugüne denk düşebiliyor. Hem de birebir:
"Marlene Dietrich, namuslu bir insandı. Yeri geldi, Hitler'e kafa tuttu, yeri geldi, şaklabanlık yapmaktansa köşesine çekilip oturdu. Daha ölmeden, 'üstünde tartışılmayan ortak değer' olmuştu.
"Nasıl bir başarıydı bu? Neye dayanıyordu.
"Marlene Dietrich, son toplamda asıl kurnazlığın 'namuslu insan kalmak' olduğunu anlamıştı. Günümüz Türkiyesi, her türlü kurnazlık oyununda şampiyonlarla dolu. Ama bir türlü gerçek kurnazlığın 'namus' olduğunu anlayamıyorlar.
"İşte bu yüzden ve yalnız bu yüzden, ne kadar ünlü olsalar da kendilerinden geriye kokmuş cesetleri bile kalmıyor. Sokaklara verilen adları geri alınıyor. Gizlice gömülen ölüleri çıkarılıp anıtlara konuyor, sonra başkaları gelip o anıtları yerle bir ediyor. Türkiye anıtları ve anıları çıkarıp batırmakta çok deneyimli bir ülke.
"Çünkü kalıcılık değerinin ölçüsü metre değil.
"Namus."
"Düşüncede, eylemde ve bu iki işlevin tarihsel tanığı 'yazı'da namus.

Odatv.com

İşte Oray Eğin'in bahsettiği o açıklamanın küpuru...

Resim

kaynak:http://www.odatv.com/n.php?n=iste-sezen-aksuyu-utandiracak-belge-1509101200
Bir gün o tabiat çocuğu tabiat oldu; şimşek, yıldırım, güneş oldu; Türk oldu. Türk budur. Yıldırımdır. Kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir." MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
Resim
Kullanıcı küçük betizi
ilkkurşun
Üye
Üye
 
İletiler: 99
Kayıt: Cum Eki 23, 2009 15:40


Şu dizine dön: Ali ERALP

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x