Yeni Anayasa'nın Çekirdeğindeki Arıza...

Yeni Anayasa'nın Çekirdeğindeki Arıza...

İletigönderen faruk haksal » Pzt Eyl 26, 2011 9:24

Demokrasinin işlediği bir ülkede devletin klasik üç organı olan yasama [meclis], yürütme [hükümet] ve yargı [mahkemeler] birbirlerinden ayrı ve bağımsız olmak zorundadır.
Ama bu zorundalığın yerine gelmesi o ülkede demokrasinin tam olar kurulduğunu ve işlediğini göstermez.
Bir ülkede gerçek demokrasinin varlığı, ayrıca, bir bölümü devlet iradesinin oluşmasını sağlayan, bir bölümü bu iradenin oluşmasını etkileyen, bir bölümü denetleyen, bir bölümü seçimle işbaşına gelen, bir bölümü atamayla gelen birçok kurumun varlığını gerektirir.
Bu kurumlar, siyasal iktidarın iradesinin dışında ve zaman zaman bu iradeye karşıt iradeler oluşturabilmeli ve bu iradeyi sınırlayabilmeli, dengeleyebilmeli ve denetleyebilmelidirler.
Günümüzün demokratik değerleri doğrultusunda bir siyasal sistemin gerçekten demokratik olup olmadığı ya da ne ölçüde demokrasinin işleyişine izin verdiği olgusu sözünü ettiğimiz nitelikteki kurumlara kendi pratiği içinde ne kadar yer verdiği ölçütü ile değerlendirilir.
Demokrasi ve hukuk devleti, yönetilenlerin kendisini yöneten güçleri denetlemesi ve iktidar erkinin sınırlandırılması talepleri ile ortaya çıkmıştır. Hukuk sisteminin ve özellikle de anayasa hukukunun varlığı bu sınırlandırma ve denetleme işlevinin derecelerini belirleyen, kurumlarını tesis eden kurallar sistemini oluşturur.
Bir ülkenin demokratik olması için yönetimi elinde bulunduranların hoşgörü sahibi kişiler olması yetmez. Bu hoşgörülü duruşun belirli kurallar biçiminde ve teminatlarını da oluşturarak yazılı kurallar biçimine gelmesi ve bu kuralların kabul görerek yürürlüğe sokulması gerekir.
Demokrasi, yönetenlerin, kendi erklerini kendi iradeleri ile ve kendi keyiflerinin izin verdiği kadar sınırlandırmaları sonucundan ortaya çıkan lütuftan doğmaz. Tam aksine, yönetilenlerin, yönetenlere karşı sürdürdükleri toplumsal mücadelenin ulaştığı noktadaki bir mutabakatın yazılı şekle dönüşmesinden kaynaklanır. İşte anayasa bu süreçte oluşan, bu nitelikteki bir toplumsal mutabakat metninin adıdır.
Bu ana düşüncelerin gözlüğü ile Türkiye’deki anayasa oluşturma çalışmalarına baktığımızda durumun ne ölçüde acıklı olduğu ilk bakışta görülür.
Göze çarpan ilk gerçek, AKP Hükümeti’nin siyasal gündemin ilk sırasına koymuş olduğu “yeni Anayasa”nın, yönetilenlerin sürdürdükleri toplumsal mücadelenin bir ürünü olmadığıdır.
Türkiye halkının kendisini yöneten güçlere karşı, iktidar gücünün denetlenmesi ve sınırlandırılması yönünde kitleler içinde damarları olan bir toplumsal mücadelesi mevcut değildir.
Ülke içinde bir bölümü devlet iradesinin oluşmasını sağlayan, bir bölümü bu iradenin oluşmasını etkileyen ve bir bölümü de denetleyen demokratik ve özerk kurumlar mevcut değildir.
Bu kurumların varlığı ve yeterli teminatlarının oluşturulması halkın talepleri arasında da mevcut değildir.
Hükümet üç gün önce bir Anayasa değişikliği yapmakta ve aradan geçen beş gün sonrasında da sil baştan yeni bir Anayasa yapmaya kalkışmaktadır.
Başka bir deyişle, yönetenler yeni bir düzen getirmenin çalışması içindedirler ve bu yeni düzenin ana hatlarını dahi halka açıklama gereğini duymamakta ve konuyu genel açıklamalarla geçiştirme yolunu seçmektedirler.
Hiçbir iktidar kendi gücünü kendi iradesi ile sınırlamaz.
Hiçbir yönetim erki kendi yönetim pratiğinin denetlenmesini kendi isteği ile kurumlaştırmaz.
Ve hiçbir “tek-adam” eğilimi kendisini sınırlayacak halk iradesinin kendi karşısında özgürce yapılanmasına izin vermez, hoşgörü ile bakmaz.
Dolayısıyla, soruna anayasa hukuku açısından bakıldığında, siyasal gündemimizin başköşesine oturtulmuş bulunan “ileri demokrasi” söyleminin, kurulmak istenen yeni düzenin vitrinine yerleştirilmiş bir süs ve kandırmaca aracı olduğu gerçeği ile yüz yüze gelinebilir.

farukhaksal@superonline.com

LÜTFEN TIKLAYINIZ:
http://www.soruyusormak.com
http://www.kitlecizgisi.com
http://www.dnm-ler.com
Faruk Haksal
Kullanıcı küçük betizi
faruk haksal
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 344
Kayıt: Pzt May 24, 2010 10:01

Şu dizine dön: Faruk HAKSAL

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x