Yeniçağ’a tehdit ve hakaret

Sivil örümcekler ile ilgili gelişmeler, yazılar ve değerlendirmeler

Yeniçağ’a tehdit ve hakaret

İletigönderen Ram » Pzr Kas 30, 2008 9:10

Yeniçağ’a tehdit ve hakaret

TSK’ya hakaretten bölücülüğe kadar hakkında 50’ye yakın dava açılan ve bu yüzden yaklaşık 40 yıldır Türkiye’ye gelemeyen gazeteci Doğan Özgüden’e Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin ’Onur Ödülü’ vermesini haber yapan Yeniçağ’a, içeriden ve dışarıdan sistemli bir saldırı başlatıldı. İşlevi net olarak bilinmeyen Avrupa Barış Meclisi adlı bir örgüt, tehdit, hakaret ve iftiralarla süslediği sözde bildirisinde, ‘ırkçı’ yaftası yapıştırmaya çalıştığı Yeniçağ’ı ve çalışanlarını karanlık odaklara hedef gösterdi. Gazetede yayınlanan haberi, ’tehlikeli ve kirli bir linç kampanyası’ olarak sunan ABM, Yeniçağ’a karşı toplu mücadele çağrısı da yaptı. İlgili haber kaynağı
                        İm (Kod): Tümünü seç
                        http://www.yenicaggazetesi.com.tr/haberdetay.php?hit=11261
Zarakolu’nun Ali Kemal özlemi

Yeniçağ’a karşı başlatılan saldırının içerideki sözcülüğünü ise 301’den mahkum olan, Türkiye Cumhuriyeti’ni alenen tahkir ve Atatürk’e saldırı suçlarından defalarca yargılanan gazeteci ve yayımcı Ragıp Zarakolu üstlendi. ’Yeter artık!’ başlıklı yazısında, üstü örtülü tehditlerini kelimelerin arasına sıkıştırarak, Yeniçağ’a adeta kin kustu. Zarakolu, yazısında Yeniçağ ve çalışanlarına iğrenç hakaretlerde bulundu. Haberi yapmadan önce Gazeteciler Cemiyeti’ni aramış olmamızı bile hazmedemeyen Zarakolu, bize cevap verilmiş olmasından da ’hayret ve utanç’ duymuş! Milli değerlere tahammülsüzlüğüyle tanınan Zarakolu, öfkesini ve hızını alamadığı yazısını, Türk milletinin ulusal Kurtuluş mücadelesi verdiği sırada, sömürge düzeninin devamı peşinde koşan emperyalistlerle işbirliği yapan gazeteci Ali Kemal’i göklere çıkararak bitirdi: “Bir gün bu ülkede Ali Kemal’in heykeli dikilecek!..”
Kaynak:
İm (Kod): Tümünü seç
http://www.yenicaggazetesi.com.tr/haberdetay.php?hit=11496



Özgüden'e yönelik linç kampanyasını kınıyoruz!

Son günlerde Avrupa Barış Meclisi (ABM) kurucusu ve sözcülerinden olan, gerçek aşkına bağlı gazetecilerin duayeni, Belçika Gazeteciler Cemiyeti, Belçika İnsan Hakları Derneği, Brüksel Kültürler Arası Etkinlikler Merkezi (CBAI) ile Irkçılık ve Yabancı Düşmanlığıyla Mücadale Hareketi (MRAX) yöneticisi Doğan Özgüden'e karşı kirli ve tehlikeli bir linç kampanyası yürütülmektedir.

Militarist sistemin kalemşörleri tarafından yürütülen kirli kampanyanın nedenleri tarafımızdan çok iyi bilinmektedir. Hayatını özgürlük,demokrasi ve barış mücadelesine adamış olan Türkiye halklarının onuru gazeteci Özgüden insan haklarından, temel hak ve özgürlüklerden yana çalışmaları nedeniyle hedef haline getirilmiştir. Linç kampanyasının Avrupa Parlamentosu'nda yapılan 70. Yılında Dersim Katliamı Konferansı'nın ardınan başlatılması da tesadüf değildir.

Yeni Çağ adlı ırkçı gazetenin başlattığı kampanyanın arkasında bizim yakından bildiğimiz devlet içindeki bazı odakların olduğu inkar edilemez. Yeni Çağ ceridesi her ne kadar Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin Özgüden'e vermiş olduğu 'onur ödülünü' kirli kampanyasına dayanak yapsa da, asıl amaç Özgüden'in halkların özgürlüğü ve kardeşliği yolunda yaptığı etkinlikler ve ileri sürdüğü fikirlerdir.

Militarizm asıl olarak onun varlığını hazmedememektedir. 40 yıla yakın bir zamandır yurt dışında yaşayan, fikirlerinden dolayı hakkında davalar açılan ve tutuklama kararları bulunan Doğan Özgüden'e tahammül edilememektedir. Yürütülen linç kampanyası bunu açıkça göstermektedir.

Hedef Doğan Özgüden'i susturmaktır. Ancak Özgüden'i böylesine kirli kampanyalarla susturamayacaklarını da çok iyi bilmektedirler. Bu nedenle devamında olacak olanlardan kaygı duymaktayız. Zira militarist sistemin 'önce teşhir et, sonra da hallet' şeklinde özetlenen muhalifleri susturmaya dönük politikasının ne anlama geldiğini de iyi biliyoruz. Agos Gazetesi Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in nasıl katledildiğini unutmuş değiliz. Dink için de önce teşhir kampanyası başlatıltı, ardında da katledildi. Dink’in öldürülmesinde devletin güvenlik güçlerinin sorumlu olduğu da belgelendi. Bu nedenle bu linç kampanyasından dolayı endişeliyiz. Ayrıca Avrupa'nın birçok ülkesine yerleştirilmiş kontr-gerilla elemanların varlığından da haberdarız.

Bu nedenle mücadele arkadaşımız ve ağabeyimiz Doğan Özgüden'e yönelik linç kampanyasından derin kaygı duyuyor, ilerici kamuoyunu duyarlı olmaya ve Özgüden'le dayanışmaya davet ediyoruz.

25.11.08

Avrupa Barış Meclisi Sekreterya

Kaynak:
İm (Kod): Tümünü seç
http://www.barismeclisi.com/html/modules.php?name=News&file=article&sid=64
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

İletigönderen Ram » Pzr Kas 30, 2008 9:19

Avrupa Barış Meclisi Kuruldu

2007 başında kurulan Türkiye Barış Meclisi'ne paralel çalışmalar yürütecek Avrupa Barış Meclisi kuruluşunu açıkladı. ABM'de farklı Avrupa ülkelerinden 300'e yakın delege yer aldı. Amaç, Kürt sorunun çözümü için baskı yaratmak.

Avrupa Barış Meclisi (ABM), Almanya, Düsseldorf'ta Avrupa’nın farklı ülkelerinden gelen 300’e yakın delegenin katılımıyla yapılan kongreyle kuruluşunu ilan etti. Kürt sorununun demokratik, barışçıl çözümüne katkı sunmak üzere geçen yıl kurulan Türkiye Barış Meclisi’ne paralel olarak bir süredir kuruluş çalışmalarını sürdürülen ABM'nin 26 Nisan'da yapılan kuruluş toplantısına Almanya, Fransa, İngiltere, Hollanda, Belçika, İsviçre, Avusturya ve İsveç’ten 300’e yakın barış gönüllüsü katıldı.

Kuruluş toplantısına Almanya Kürt Dernekleri Federasyonu (YEK-KOM), Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF), Göçmen Dernekleri Federasyonu, Dersim Federasyonu, Kürdistan İslam Hareketi (CİK), Alman Sol Parti (NRW) temsilcileri, Ezidi Federasyonu, Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF), Kürt Enstitüsü, Alman Birleşik Hizmet Sendikası ve birçok dernek ve kurum temsilcisi de katıldı. Toplantıda 51 kişilik koordinasyon kurulu ile 11 kişiden oluşan sekreterya da seçildi.

Çakır: ABM büyük bir heyecanla karşılandı

Girişim Komitesi adına bir konuşma yapan Rosa Luxemburg Vakfı basın sözcüsü Murat Çakır, başlıca hedeflerinin Kürt sorununun barışçı çözümü için Avrupa’da kamuoyu oluşturarak devletler üzerinde baskı kurmak, Avrupa halkları ve barış hareketlerinin desteğini almak ve Türkiye kökenli göçmenler arasında barış fikrini geliştirmek olduğunu söyledi.

Güleç: Barış dilini yaratmalıyız

Toplantıda bir konuşma yapan Türkiye Barış Meclisi sözcüsü Prof. Cengiz Güleç ise, barış isteyen insanların sesini her geçen gün biraz daha yükselttiğini ifade etti. "Bizler çelişkilerimizi çözemesek de toprağa gömmeyi, birbirimize kapattığımız kapıları açmayı, iyi niyetle birbirimizi anlamayı, çatışmanın yerine birlik kültürünü yeşertmeyi başardık."

Alman Barış Hareketi’nden destek

"Avrupa Barış Hareketinin Kürt Sorununun Barışçıl Çözümüne Katkıları” başlıklı bir oturuma Frankfurter Rundschau gazetesinden Edgar Auth’un yanı sıra Almanya Barış Konseyi Sözcüsü Peter Strutynski, Sol Parti Federal Parlamento Meclis Grubu Dış Politika Sözcüsü Prof. Norman Paech ve Dialog Kreis Sözcüsü Prof. Andreas Buro katıldı.

İngiltere Savaş Karşıtı Koalisyon Ulusal Komitesi tarafından toplantıya gönderilen mesajda, ABM ile sıkı bir çalışma içinde olunacağı vurgulandı. Sol Parti Federal Parlamento Milletvekili Hüseyin Kenan Aydın da toplantıya katılarak destek verdi. Belçika’da yaşayan Kuruluş Komitesi Üyesi, gazeteci Doğan Özgüden de toplantıda “İnsan Hakları, Barış ve Demokrasi” başlıklı bir sunum yaptı. (EÜ/GG)

BİA Haber Merkezi - Düsseldorf

6 Mayıs 2008, Salı

Kaynak:
İm (Kod): Tümünü seç
http://www.bianet.org/bianet/kategori/bianet/106778/avrupa-baris-meclisi-kuruldu
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

İletigönderen Çetin Taş » Pzr Kas 30, 2008 11:44

Ali Kemal'in heykelini bir gün görmek isterim.Ama benim kafamdaki Ali Kemal heykeli şu şekildedir:
Hani tüm soysuzların sembolüdür ya Ali Kemal,adeta önderidir ya!Bu nedenle Ali Kemal en başta olmalı.Ondan sonra da arkasına aklınıza gelen ne kadar 2. Cumhuriyetçi,Atatürk düşmanı,Cumhuriyet düşmanı,şerefsiz,onursuz,gurursuz,ABci,ABDci varsa sıraya sokulacak.Ve her biri bir önündekinin kıçına başını sokacak.En baştaki Ali Kemal'in kafayı bir kıça sokmasına gerek yok.Onun alnına kocaman Ali Kemal yazılacak ve kıçına giren kafadan duyduğu haz yüzüne bizzat heykel sanatçısı tarafından yansıtılacak.Kafaları önlerindeki kıçlara girmiş olan tüm şerefsizlerin adları da ayrı ayrı heykellerinin üstlerine yazılacak.Tabi böyle bir heykel kompleksi için sanırım çok ama çok büyük bir alana ihtiyaç olacak.
Bu alan için ise çeşitli önerilerim var:
a)Soysuzların çoğuna kucak açan SABAH gazetesinin tesisleri yerle bir edilecek.Bu alan üzerine yapılacak.
b)Amerika ile ilişkiler en düşük seviyeye indirilip İstinye'de ki KALEye(bilmeyenler olabilir,Amerikan Büyükelçiliği binasını kastediyorum) Türkiye Cumhuriyeti el koyacak.Bu kale yerle bir edilecek.Dost ve düşman Boğaz'dan gemi ile geçerken görsünler diye bu alan üzerine yapılacak.
c)İnşallah AKP bir saçmalık yapıp serbest bırakmazsa İmralı'da geberecek olan şerefsizden sonra İmralı adasının tamamını kaplayacak şekilde bu alan üzerine yapılacak.
d)Bu şerefsizlerin hepsinin Ali Kemalleşmesine sebep olan adam olan Turgut Özal'ın mezarının karşısındaki alan tamamen kamulaştırılacak ve Vatan Caddesi'ni de içine alan bu alan üzerine yapılacak.

Örnekler çoğaltılabilir ama bir gün KEMALİST bir iktidar olursa ve kaza ile ben de o iktidarda söz sahibi bir adam olursam bu yazdığımı gerçekleştirmek için elimden geleni yapacağım ki gelecek KEMALİST nesiller geçmişteki şerefsizleri unutmasınlar.

Not:Bu yazı bir mizah yazısı değildir.
Kemalistim.Vatanımı her şeyden çok seviyorum.
Kullanıcı küçük betizi
Çetin Taş
Üye
Üye
 
İletiler: 2354
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 22:02

İletigönderen kaye » Sal Mar 10, 2009 20:28

Yeniçağ'dan rahatsız olmaları gayet normal. Zaten bu adamlar neye kafayı takıyorsa bizim onu daha çok sevmemiz lazım.. Neyi övüp, göklere çıkarıyorlarsa ondan da kaçmamız lazım.
Ben eğer hakkında birşey bilmediğim bir konu önüme gelirse hemen ab ve abd lilerin bu bilmediğim konu hakkındaki yorumlarını araştırıyor ve ona göre karar veriyorum, ergenekon meselesinde de öyle.. Eğer bunlar bir olayı ya da kişiyi yeriyor ise hemen o kişinin tarafına geçiyorum, övüyor ise de uzaklaşıyorum.
Şimdiye kadar bir kere şaştı bu durum, o da keriz pardon deniz fenerinde..
Kullanıcı küçük betizi
kaye
Üye
Üye
 
İletiler: 1036
Kayıt: Pzr Oca 06, 2008 0:57


Şu dizine dön: Bağlantılı Gelişmeler ve Değerlendirmeler | S. Ö.

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x