YILLARIN KİRLİ İTTİFAKI: ABD – IŞİD – YPG (PKK ) ÜÇGENİ / Mithat AKAR

Üniversiteli Gençler Burada Yazıyor

YILLARIN KİRLİ İTTİFAKI: ABD – IŞİD – YPG (PKK ) ÜÇGENİ / Mithat AKAR

İletigönderen mithat akar 1923 » Çrş Kas 15, 2017 12:44

IŞİD’in, YPG’nin Maymuncuğu Olduğunu Yeni mi öğreniyorsunuz?

BBC'nin özel araştırması, 250 IŞİD militanı ve ailelerinin, ABD-İngiltere öncülüğündeki koalisyon ile “Suriye Demokratik Güçleri” (SDG) adı altındaki YPG (PKK)’nın koordinasyonuyla, Rakka'dan güvenli bir şekilde tahliye edildiğini ortaya koydu.
BBC muhabirleri Quentin Sommerville ve Riam Dalati'nin haberine göre tahliyeler, YPG merkezinde oluşturulan, ABD destekli SDG'nin, Rakka'yı IŞİD'in elinden aldığı geçen ay gerçekleşti.
Tahliye edilen IŞİD'liler arasında, örgütün önde gelen militanlarının yanı sıra çok sayıda “yabancının” da olduğu gelen bilgiler arasında. (Kaynak:http://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-41978069, https://tr.sputniknews.com/ortadogu/201 ... i-anlasma/ ve http://www.mepanews.com/haberler/10044- ... rildi.html haber kanalları)
Peki, BBC’de görev yapan iki muhabirin servis etmesiyle ortaya çıkan bu durum, “dün” ortaya çıkmış olan bir gerçek mi? ABD’nin, Suriye üzerinden Ortadoğu’da ve Türkiye’de “sınırları değiştirme”; İran, Irak, Suriye ve Türkiye’nin toprak bütünlüğünü ortadan kaldırmaya dayalı temel planını bilen, milli merkezde düşünce üreten akademisyen, stratej, yazar – çizer kadrosu yıllardır bu gerçeği belirtiyordu. Farklı söylem, farklı bir örgütlenme yöntemi ve taktik izlese de bu iki terör örgütünün ( IŞİD ve YPG / PKK’nın ) tek merkezden, yani ABD merkezinden beslendiği gerçeği, 2011’den bu yana Suriye – Ortadoğu iç savaşını nesnel olarak analiz eden bir araştırmacı tarafından rahatlıkla tespit edilen bir gerçekti. İsterseniz geriye dönük bir inceleme ile geçmişte yazılan kimi makalelerden, IŞİD ve YPG’nin ABD merkezinden nasıl beslendiğini, iki terör örgütü arasındaki bağlaşığın temel amacını ortaya daha net koyalım.

18 Ekim 2016 tarihinde yazmış olduğum “ABD’NİN MUSUL OPERASYONU, “KÜRT KORİDORU” PLANI VE TÜRKİYE’NİN KONUMU” başlıklı makalede, “ABD ve Fransa'nın Musul'da başlattığı operasyonların asıl amacı terör örgütü IŞİD'i bölgeden tasfiye etmek değil. IŞİD'in bölgeden tasfiye edilmesi ile beraber, operasyona aktif olarak katılan Peşmergenin bölgede hakimiyetini garanti altına almak ve peşmergeye "meşru" bir egemenlik zemini yaratmaktır.
Resim

ABD ve Batı, aynı taktiği Suriye'de PYD/PKK üzerinden uyguluyor. IŞİD'in Suriye'de PYD'ye karşı net bir direnme çizgisi ortaya koymadan geri çekildiği bölgelerdeki oluşan boşluk, ABD Hava Kuvvetleri desteğindeki PYD/YPG tarafından doldurulmaktadır. ABD’nin bu taktiği sayesinde bölücü terör örgütü ilk defa Suriye'de “kara hakimiyeti” sağlamaya dönük bir tecrübe edinmektedir.

Böylece ABD, Irak'ın kuzeyinde doğrudan denetlediği ve silahlandırdığı peşmerge ile Suriye'nin kuzeyinde hava desteği sağladığı ve donattığı bölücü terör örgütü aracılığıyla, Doğu Akdeniz'e kadar uzanan, geniş bir kara alanına egemen olmak planını ortaya koyuyor. “ tespiti mevcut. (bknz. abd-nin-musul-operasyonu-kurt-koridoru-plani-ve-turkiye-nin-konumu-mithat-akar-t43608.html ve “Türk - Amerikan Savaşı ve 15 Temmuz” kitabı, sayfa 83 )

İkinci örnek, yine geçtiğimiz yıl yazmış olduğum bir makaleden. 26 Ağustos 2016’da TSK’nın “Fırat Kalkanı” harekatına dair yapmış olduğum “"FIRAT KALKANI"NDA KÜRT KORİDORU HEDEF ALINMAZSA”başlıklı değerlendirmede “Türkiye – Suriye sınırı 911 km. uzunluğunda. Bu 911 Km.nin 840 Km.ne ABD destekli terör örgütü PYD/YPG hakim konumda. ABD’nin temel taktiği, PYD’nin hakim olmak istediği bölgeye, önce IŞİD’in konuşlanmasını sağlamak. Sonrasında hava ve kara desteği ile sahaya sürdüğü PYD’nin aynı alana yerleştirmektir. Türkiye’nin sürdürdüğü operasyon, IŞİD’i bölgeden atarak, bölgeye sivil unsurları yerleştirmekle sınırlı kalır ve Türkiye bu süreçte Suriye Devletini görmezden gelerek bir plan geliştirirse, PYD’nin alan genişletmesi planını sorunsuz gerçekleştirmesine neden oluruz. Bu, 911 Km.lik alanın tamamına PYD/YPG’nin egemen olması anlamına geliyor. O zaman “Fırat Kalkanı” PYD/YPG’nin kalkanı olur!” ifadelerine yer vermişim. ( Bknz: turkiye-suriye-cerablus-guneydogu-denkleminde-firat-kalkani-mithat-akar-t43252.html ve “Türk - Amerikan Savaşı ve 15 Temmuz” kitabı, sayfa:152 )

21 Ağustos 2016 tarihli “ABD'nin Planı: IŞİD Üzerinden PKK'ya Zemin Oluşturmak ve Planlı Sosyal Çatışma Yaratmak” başlıklı diğer bir makalemde ise, yukarıdaki tespitleri hemen hemen aynı kelimelerle ifade etmişim. “ABD’nin Suriye’deki temel taktiği, hakim olmak istediği bölgede önce IŞİD'i sahaya sürmek, sonrasında hava kuvvetleri ile desteklediği PYD/YPG'yi, IŞİD'in üzerine salmaktı. Böylece IŞİD, PYD/YPG'nin alan boşaltma örgütü olarak kullanılıyordu.
Daha kısa bir anlatımla, IŞİD, ABD'nin temel aktörü olan PYD/YPG için bir maymuncuk görevi gördü / görüyor. PYD'nin hakim olacağı sahaya önce IŞİD gönderilerek aslında bir nevi, PYD'nin "Devletleşmesine" yönelik zemin oluşturuluyor. “
(Bknz: abd-nin-temel-plani-pkk-ya-zemin-acmak-ve-planli-sosyal-catisma-yaratmak-mithat-akar-t43200.html

Daha gerilere gidelim. 17 Aralık 2015’te “ABD SAVUNMA BAKANI İNCİRLİK'TEN KONUŞTU IŞİD TÜRK ASKERİNE IRAK'TA SALDIRDI” başlıklı yine Güncel Meydan’da yayınlanan abd-savunma-bakani-incirlik-ten-konustu-isid-turk-askerine-irak-ta-saldirdi-t40936.html kaynaklı yazımda “Defalarca söylediğimiz net bir gerçek var.ABD IŞİD'i maymuncuk olarak kullanıp Ortadoğu'ya tamamen hakim olmak istiyor.İŞİD'i sahaya sürüp,PYD/PKK'yı IŞİD'e karşı kullanırken "Büyük Kürdistan" hayalinin parçalarını oluşturuyor.Şimdi ise yine IŞİD'i daha aktif hale getirerek Türk Silahlı Kuvvetleri'ni karada kullanma amacına dönük hamleler yapıyor.” cümleleri yer almaktadır.

Yukarıda, farklı tarihlerde, hemen hemen aynı ifadelerle yazmış olduğum makalelerden bolca alıntı yapmamın nedeni, “ İleriye dönük, ne kadar ön görü sahibi olduğumu” vurgulamak değil tabi ki. Bunun adı olsa olsa ukalalık olur. Ancak, IŞİD’in, bölücü terör örgütünün alan hakimiyeti sağlamasına dönük bir ön açıcı örgüt olduğunu, bir uzmanlık alanı henüz olmayan benim gibi bir birey, bu gerçeği birkaç yıl öncesinden bu kadar net vurgularken; alanında uzman istihbaratçı, akademisyen, devlet erkanında yönetici konumunda olan büyüklerimizin görmemesi mümkün mü? Bence değil. İşte burada maalesef alıntı yapmayacağım. Bu konudaki ön görüyü ve tespiti de, makalemi okuma sabrı gösteren okura bırakıyorum.

Mithat Akar
14 Kasım 2017

https://www.facebook.com/profile.php?id=100006232153226
Kullanıcı küçük betizi
mithat akar 1923
Üye
Üye
 
İletiler: 298
Kayıt: Çrş Ağu 28, 2013 16:18

Şu dizine dön: Gençlik Diyor ki

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x