Yüce Türk Milletine

Aydıncıkların özürlü kampanyasına karşı bir kampanya ve verdiğimiz tepkiler!

Yüce Türk Milletine

İletigönderen Pınar » Cum Ara 19, 2008 14:54

Kendi ülkesine ihanet eden işbirlikçiler, tarihi çarpıtanlar, emperyalizmin sözcülüğünü ve Ermeni dalkavukluğu yapanlar özür dileyecekleri bir adres arıyorlarsa o da Yüce Türk milletidir.

Kendilerine “aydın” sıfatı yakıştıran bir grup, 1915’te Ermenilerin şerrinden Türk milletini korumak için uygulanan tehcirden dolayı “Özür Dileme” kampanyası başlatmıştır.

Dış servislerin ve küresel güç odaklarının projeleri çerçevesinde ortaya konulduğu intibaını veren bu tavır, tarihe, gerçeklere ve Türk milletine ihanettir.

Bilindiği gibi Ermeniler ile Türklerin ilişkisi, Türklerin Anadolu’ya gelmesiyle, bin yıl önce başlamıştır. Türkler ve Ermeniler yüzlerce yıl bir arada ve birbiriyle kaynaşmış bir biçimde yaşamışlardır. Bu barış, Rusların açık denizlere inmeye, İngilizler’in de Mısır-Hindistan yolunu güvence altına almaya karar vermesiyle bozulmuştur.

Rusya, 1816’da Moskova’da Ermeni Şark Dilleri Enstitüsü’nü kurmuş, İran ile yaptığı savaş sonrası 1826 yılında imzaladığı Türkmençay Antlaşması’yla elde ettiği Revan ve Nahcivan hanlıklarını birleştirerek Ermeni Vilayetini meydana getirmiştir. Açık denizlere inme stratejisi gereği olarak Ermeni halkını kullanmış ve kışkırtmıştır. İngiltere de, Cebeli Tarık, Mısır ve Hindistan yolunu koruyabilmek amacıyla Kıbrıs’a 1878’de yerleşmiştir.

Ermenilerin büyük güçlerin emperyalist sopası haline gelmesi böyle başlamıştır.

Ruslar tarihe 93 Harbi olarak geçen savaşta Yeşilköy önlerine geldiklerinde, Ermeni Patriği Nerses Efendi tarafından ziyaret edilerek Rus Çarı’ndan işgal edilen topraklarda bağımsız bir Ermeni Devleti kurulması talebinde bulunulmuştur.

Ermeniler, istediklerini elde edemeyince önce kurmuş oldukları bütün terör örgütlerini Türklere karşı eylem yapmak üzere birleştirmişlerdir. Bu terör örgütlerinin, Türklere karşı gerçekleştirdiği sayısız eylemlerinden birkaçı şunlardır:

24 Ekim 1895’te Zeytun (Süleymanlı) kasabasına saldıran 6 bin Ermeni, silahlarını aldıkları 50 subay ve 600 Türk askerini, ellerine balta, satır, kazma, kürek verdikleri Ermeni kadınlara öldürtmüştür.

Ermeniler 1895’te Van, Kumkapı ve Sason olaylarını çıkartmıştır. Erzurum, Erzincan ve Kars’ta yüzbinlerce Türk, vahşice, acımasızca katledilmiştir. Bebekler, karınları süngülerle deşilen anneleriyle birlikte kazığa geçirilmiş, diri diri yakılmıştır.

26 Ağustos 1896’da, Ermeni Taşnak Örgütü Osmanlı Bankası’nı basarak havaya uçurmuştur.

21 Temmuz 1905 Cuma günü Taşnaklar tarafından Sultan Abdülhamit’e karşı suikast yapılmıştır.

Osmanlı İmparatorluğu’nun, 21 Temmuz 1914 yılında seferberlik ilan ederek 1. Dünya Savaşı’na girmesini de, Ermeniler tarihi bir fırsat olarak görmüşlerdir. Fırsattan istifade Doğuda bir Ermeni Devleti kurmak amacıyla Taşnak, Hınçak, Ramgavar ve Veragas Miyal adlı Ermeni örgütleri İstanbul’da bir araya gelerek şu kararları alıp bütün teşkilatlarına ulaştırmışlardır: “Rus ordusu huduttan ilerler ve Osmanlı ordusu çekilirse her tarafta birden eldeki vasıtalarla ayaklanılacaktır. Resmi müesseseler ve binalar bombalarla uçurulacak ve yakılacaktır. Hükümet kuvvetleri içerde meşgul edilecek ve levazım birlikleri vurulacaktır. Eğer Osmanlı ordusu ilerleyecek olursa Ermeni askerleri silahlarıyla birlikte Ruslar’a iltihak edecek, kıtalarından kaçıp çeteler kuracaktır”.

Türkler Çanakkale’de, Sarıkamış’ta, Galiçya’da var olma, yok olma savaşı verirken cephe gerisinde düşmanın beşinci kolu gibi davranarak savunmasız köyleri basan, insanları katledenlerin savaş sona erinceye kadar geçici olarak yerleri değiştirilmiştir. Tehcir denilen olay, bu şartların ürünüdür.

Nihayetinde, ASALA adlı Ermeni terör örgütünce, kahpece şehit edilen Türk diplomatlarının kanları yerde kalmıştır. Katilleri bulunmuş değildir. Ermenistan, bu canileri kahraman payesiyle onurlandırmıştır.

Azerbaycan topraklarının beşte biri Ermenilerin işgali altındadır. Hocalı’daki katliam, bütün dehşet ve vahşetiyle orta yerde durmaktadır. Ermeni mezaliminden kaçamayan yaşlı ve çocuklar, bütün dünyanın gözleri önünde kafatasları parçalanarak katledilmiştir. Avrupa Birliği ülkeleri ve ABD bu alçaklığa çanak tutmuştur.

Bu tarihi gerçeklere rağmen “özür dileme” kampanyaları düzenleyenler, sefilliğin de ötesinde vicdani ve ahlaki yönden sorunludur.

Tehcirden Ermenileri kışkırtan, silahlandıran ve yönetenlerle oyuna gelenler sorumludur.

Yaşadığı ülkeye ihanet edenlere dünyanın her yerinde uygulanan muamele aynıdır.

Emperyalizmin sözcülüğüne soyunmuş bu aydın taslaklarının başlattığı “özür kampanyası”, her şeyden önce Ermenilerin saldırıları sonucu hayatını kaybetmiş olan şehitlere en büyük saygısızlıktır.

Aslında kampanyayı düzenleyenlerin hangi millete aidiyet duydukları da bilinmediğinden kimden “özür” diledikleri de pek anlaşılamamıştır.

Kendi ülkesine ihanet eden işbirlikçiler, tarihi çarpıtanlar, emperyalizmin sözcülüğünü ve Ermeni dalkavukluğu yapanlar, özür dileyecekleri bir adres arıyorlarsa o da yüce Türk milletidir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Ermenilerin vahşice katlettiği Türkler
YIL: 1918 KARS


Resim

BAHÇELİ:Onlardan utanıyorum
MHP Genel Başkanı Bahçeli, Ermenicilerin girişimini değerlendirirken, “Kampanyayı başlatan kişilerden utandığımı söylemek istiyorum” dedi.

ARITMAN:Sözümün arkasındayım
CHP Milletvekili Canan Arıtman, Abdullah Gül’ün anne kökeninin Ermeni olduğunu ve bu gerçeğin Gül’ün dayısı tarafından dile getirildiğini ifade etti.

Sahte imza üçkâğıdı!

Ermenicilerin kampanya için kurduğu internet sitesinde adları kullanılan bir grup öğretmen “Biz imza atmadık” diye savcılığa suç duyurusunda bulundu. Kilis Milli Eğitim Müdürü Mehmet Emin Akkurt, bazı şube müdürleri ve okul müdürleri, sanal ortamdaki “Ermenilerden özür dileme kampanyası” na ilişkin sitede yer alan listede isimlerinin bilgileri ve istekleri dışında kullanıldığı iddiasıyla Kilis Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Kilis Milli Eğitim Müdürü Mehmet Emin Akkurt, adliye çıkışında yaptığı açıklamada, “sözde aydınlar” diye nitelendirdiği bir takım kişiler tarafından internette “özür diliyorum” kampanyası başlatıldığını ve kampanyaya katılım listeleri yayınlandığını anımsattı. İnternet sitesindeki listenin 90 ve 91. sayfasında kendisinin ve bazı arkadaşlarının isimlerininkendilerinden habersiz kullanıldığını ifade eden Akkurt, şöyle konuştu: “Bilgimiz ve isteğimiz dışında adımızı kötüye kullanarak şahsımız ve temsil ettiğimiz devlet görevi şahsiyetimiz yıpratılmak istenmiştir. İlgililer hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde şikayetçi ve davacı olarak suç duyurusunda bulunduk. Adımızı isteğimiz ve bilgimiz dışında kötüye kullananları şiddetle kınıyor ve lanetliyoruz.”




Muğla’da bir vatandaş özürcülerin internet sitesinin kapatılmasını istedi.

Muğla’nın Marmaris ilçesinde bir vatandaş, 1915 olaylarıyla ilgili olarak sanal ortamda başlatılan “özür dileme kampanyasının” sürdürüldüğü internet sitesinin kapatılması için savcılığa suç duyurusunda bulundu. “Özür Diliyoruz” kampanyasının sürdürüldüğü internet sitesinin kapatılmasını isteyen Ahmet Yılmaz, Marmaris Adliyesine gelerek Cumhuriyet Savcısına suç duyurusu dilekçesini verdi. Yılmaz, gazetecilere yaptığı açıklamada, internet sitesi aracılığıyla tamamen gerçek dışı ve hiçbir belgeye dayandırılmadan halkın kin ve düşmanlığa yönlendirildiğini söyledi. Sitenin yayınının bir an önce durdurulması için suç duyurusunda bulunduğunu kaydeden Yılmaz, başvurusunun takipçisi olacağını kaydetti.

İşçi genç, savcılığa yaptığı başvurunun takipçisi olacağını söyledi.

İstanbul Barosu: Hukuktan yoksun

Kampanyaya İstanbul Barosu da tepki gösterdi. Barodan yapılan yazılı açıklamada bu kampanyanın gerçek amacının, Türk milletinin önüne altından kalkamayacak bir fatura koymak olduğu belirtilerek şu ifadeler kullanıldı: “Türk halkının duyarlılıklarını ve ulusal çıkarlarını önemsemeden, diaspora tezlerine ülke içinden katkı anlamına gelecek imza kampanyaları sonucu, ulusumuzun, bugüne kadar kararlılıkla sergilediği toplumsal direnç çökertilmek, güçsüzleştirilmek istenmektedir. Atılacak her imza, toprak ve tazminat istemlerinin dayanağı olarak Türkiye’nin önüne konulmak istenen dayanaksız istemlere neden olacaktır. Bireysel tavır diye nitelenmesine karşın, ulusumuzun toptan suçlanmasına, yükümlülük altına sokulmasına yönelik kampanya, iyi niyetten, bilimsellikten, hakkaniyetten hukuksallıktan tümüyle yoksundur”

Türk milletinden imza bekliyoruz

Türk Eğitim-Sen Dörtyol Şubesi, bir grubun sanal ortamda başlattığı özür dileme kampanyasına karşı “ http://www.sizozurdileyin.com ” internet sitesini kurarak imza kampanyası başlattı. Türk Eğitim-Sen Dörtyol Şube Başkanı Yaşar Gürakan, Ermeni katliamlarından mağdur olanları desteklemek, Ermeni destekçilerini kınamak amacıyla faaliyete geçirdikleri siteyi kısa sürede çok sayıda kişinin ziyaret ederek kampanyalarına destek verdiğini söyledi. Gürakan, “1915 yılında camilere doldurulup yakılan Müslüman Türklerden, hunharca öldürülen Osmanlı Paşası Talat Paşa’dan, 1973-1984 yıllarında katledilen dış işleri görevlilerimizden, Hocalı’da öldürülen masum Azeri vatandaşlarımızdan, Ermeni katiller adına siz özür dileyin” diyerek seslerini duyurmak istediklerini anlattı. Gürakan, “Türk milletinden destek bekliyoruz” dedi.

“ http://www.sizozurdileyin.com ” internet sitesinden imza kampanyası başlatan Türk Eğitim-Sen, destek istedi.

Katliamları hatırlattılar

1915 yılında Osmanlı toprakları içinde yaşanan olaylara değinilen kısa bir metnin imzaya açıldığı ve isimlerin http://www.ozurdiliyoruz.com internet adresinde yayınlandığı kampanyaya karşı, “geçmişte Osmanlı insanlarının, Ermeniler tarafından maruz bırakıldıkları vahşetlerden ötürü” özür bekleyen başka bir kampanya daha başlatıldı. Kampanyanın internet adresi ise http://www.ozurbekliyorum.com oldu. Özür bekleyenlerin kurduğu sitenin sayfa düzeni, renk ve yazı seçimi ve site kullanımı, tepki toplayan ilk özür kampanyası için tasarlanan sitenin aynısı olması ise dikkat çekti. Sitede, tepki sitesindeki gibi bir metin yer aldı. Metinde, “Geçmişte Osmanlı insanlarının, Ermeniler tarafından maruz bırakıldıkları vahşetlerden ötürü, tüm Ermenilerin ve yandaşlarının özür dilemeleri gerektiğini düşünüyorum. Bu vahşetlere göz yumamayacağımı belirtiyor, tüm Türk Dünyası ve Osmanlı torunları adına özür bekliyorum” denildi. Sitede bir de Şubat 1992’deki Karabağ Savaşı sırasında Dağlık Karabağ Bölgesi’nde bulunan Hocalı kasabasında Ermeniler tarafından öldürülen Türklerin fotoğrafı yer alıyor.

http://www.ozurdiliyoruz.com internet adresinde ise Ermenilerin öldürdüğü Türklerin fotoğrafı yer alırken, “Asıl onlar özür dilesin” dendi.

Ermeniler devamını bekliyor

ABD’deki Ermeni Asamblesi, işbirlikçilerin başlattığı kampanyadan memnun olduğunu açıkladı.

ABD’de bulunan Amerika Ermeni Asamblesi (AAA) adlı kuruluş, Türkiye’de bir grubun başlattığı 1915 olayları için Ermenilerden özür dileme kampanyasını, Türkiye’nin Ermeni iddialarıyla yüzleşmesinin “ilk adımı” olduğunu ileri sürdü. AAA’dan yapılan açıklamaya göre, kuruluşun icra direktörü Bryan Ardouny, “Türkiye’de geri dönülmez bir eğilim başladı. Bu özür, bu yönde bir ilk adım ve Türkiye’nin, kaçınılmaz olarak ’soykırım’geçmişiyle yüzleşmesi sonucunu ortaya çıkaracak” görüşünü savundu.

Kongre’deki Ermeni lobisi

AAA’nın açıklamasında, özür kampanyasına verilen desteğin “dramatik” şekilde artmayı sürdürdüğü savunuldu. Ardouny, ABD başkanlığına seçilen Barack Obama ve yardımcısı Joe Biden’in, “Türkiye’nin geçmişiyle uzlaşmasını desteklediğini” söyledi. Obama, seçim kampanyası sırasında, başkan seçildiği takdirde, 1915 olaylarını “soykırım” olarak tanıyacağını dile getirmişti.

Bu arada Kongrenin alt kanadı Temsilciler Meclisi’ndeki Ermeni lobisinin Cumhuriyetçi kanadının eşbaşkanlığına Illinois eyaleti milletvekili Mark Kirk getirildi. Özellikle Temsilciler Meclisindeki Ermeni lobisinin, en kısa sürede benzer bir tasarıyı hazırlayıp sunması bekleniyor.

BUTUN TURKIYE AYAĞA KALKTI

Malum takımın bildirisine yurdun dört bir tarafından tepki yağıyor. Akademisyenler, sivil toplum mensupları, vatandaşlar girişimi kınıyor.

İFTİRALARI KABUL ETME REZİLLİĞİNİ YAŞIYORUZ

Türk Ocakları Genel Başkanı Nurİ Gürgür:
Bu, Türkiye gibi bölgede çok kritik bir konumda olan bir ülkenin siyasal tezlerine darbe vurmaktır. Mesele tarihi bir meseledir. Tarihi perspektif içinde aydınlanması gerekirken, insanlar kesin hüküm vermeyi tercih ediyorlar. Doğrudan doğruya Türk milletini tahkir etmeyi ise insancıllık ve özgürlük olarak tanımlıyorlar. Biz, siyasal olarak bu açılımı kendi yönümüzde geliştirmek yerine Ermeni tezlerini kabullenmek gibi bir rezilliği yaşıyoruz.

GAFLET VE HİYANET İÇERİSİNDELER

Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Gündüz:
Bu kampanyada sözde aydın diye etiketlenenlerin önemli bir bölümü Türkiye’nin Atatürk’ün gösterdiği çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkma hedefinden rahatsız. Cumhuriyetin değerleri ulus devlet üzerine kuruludur. Liberal, ekonomik ya da düşünsel sisteme sadakatlerini emperyalist ülkelerin ülkemiz üzerinde oynamak istedikleri oyunlarla birleştirenler ya gaflet içerisindedirler ya da hıyanetle meşguldürler.

HİÇ KİMSEDEN ÖZÜR DİLEMİYORUZ

Türkiye Gençlik Federasyonu Genel Başkanı RIza Sümer:
1915 olaylarından hem Ermenistan’ın hem de Türkiye’nin ders çıkarması gerekir. Bu derslerde kimse kendini sadece öğretmen veya sadece öğrenci olarak görmemelidir. Hepimiz hem öğrenci hem de öğretmen olmak durumundayız. İki komşu ülkenin bugünkü kuşakları, geçmişte bu topraklarda yaşanan çok acı olayların sorumlusu değildir. Bu nedenle biz, hiç kimseden özür dilemiyoruz. Hiç kimseye de adımıza özür dileme yetkisi vermiyoruz. Ayrıca, hiç kimseden de bizden özür dilemesini beklemiyoruz.

TARİHİ BELGELERİ GÖRMEZDEN GELİYORLAR

Elazığ Veteriner Hekimleri Oda Başkanı Doç. Dr. Orhan Özbey:
Kampanyayı şiddetle kınıyorum. Erivan’ın avukatlığını yaparak lobi oluşturmaya çalışan sözde aydın, aslında aydınlanma özürlü çevrelerin başlattıkları kampanya bu sözde aydınların amacını ortaya çıkarmıştır. Ermeni hayranı olan bu sözde aydınların Erzurum, Van gibi Doğu Anadolu illerinde, Ermeni mezaliminin kol gezdiği diyarlarda yapılan araştırmalara bakması gerekir. Her ne kadar bu isimler aydınlanma özürlü olsalar da fazla zahmete girmeden Atatürk‘ün kurduğu Türk Tarih Kurumu’ndan istedikleri bilgileri, belgeleri alabilirler. Ermenilerin neler yaptıkları hususunda yörede hâlâ bulunan kalıntıları ve tarihi belgeleri görmezlikten gelmek gaflet ve delalettir, diye düşünüyorum.

SOYKIRIMI YALANININ KABULÜ İÇİN UĞRAŞILIYOR

1. Dünya Harbinde Ermeni Çetelerin Katliamlarına Uğramış Mağdurlar Derneği:
Yönetim kurulu olarak Ermeni diasporasına ve radikal Ermeni gruplarına cesaret veren, Türklerin acılarını yok sayan, Vanlıları derinden yaralayan, taraflı “Özür Diliyorum” kampanyasına öncülük eden marjinal grubu, destekleyenleri ve imza atanları kınıyor ve protesto ediyoruz. Bu, asılsız iddiaların ülkemizce kabul ettirilmesine yönelik kampanyanın bir parçasıdır. Yargısız infazdır.

GELSİNLER DE TOPLU MEZARLARI GÖRSÜNLER

Atatürk Üniversitesi Türk Ermeni İlişkileri Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Erol KürkçüoĞlu:
1. Dünya Savaşı sırasında ve savaştan sonra asıl mağdur olan taraf, Türkler olmuştur. Başlatılan özür kampanyasıyla insanların kafası karıştırılmak isteniyor. Tarihimizde soykırım ve katliamın olmadığı belgelerle ortadadır. Bu meseleyi en iyi biz biliyoruz. Bunun aksini iddia eden gelip toplu mezarlarda yaptığımız çalışmaları görsün.

BİZ SUÇLU DEĞİLİZ SUÇLULAR DÜŞÜNSÜN

Koru Beldesi Belediye Başkanı Recep Başan:
Kampanyada adım gözüküyor. Şahsım ve milletim adına Ermenilerden özür dilemiyorum. Özür dileyecek biri var ise bu biz değiliz. Adım listeye kötü niyetli kişiler tarafından eklenmiş. Tarihini bilen bir Türk evladı olarak, Ermenilerden neden özür dileyelim? Bu olaylarda suçlu biz miyiz? Şahsım ve milletim adına Ermenilerden özür dilemiyorum. Özür dileyecek biri var ise bu biz değiliz.

VİCDANIMIZ KALDIRMIYOR

Asılsız Soykırım İddialarıyla Mücadele Derneği (ASİMED) Erzurum Şube Başkanı Yrd. Doç. Dr. Süleyman ÇİĞdem:
Kampanya tarihi gerçekler bilinmeden, araştırılmadan, tamamen hissi ve taraflı bir değerlendirme sonucu başlatıldı. Kampanyayı düzenleyenler tarihi gerçekleri görmezden geldi. 1915 öncesini bilmeden olayları ele almak hem milletimizi rencide eder hem de tarihi gerçeklerin reddini ortaya koyar. Bu gibi olaylarla ilgili bir çalışma yapılırken önce araştırılmalı, sonra kamuoyu önüne çıkılmalıdır. Bizim de vicdanımız bu yapılanı kaldırmıyor ve çeşitli illerde katledilen aziz şehitlerimizden özür diliyoruz. Çünkü bu topraklarda Müslüman Türk olarak yaşarken bunun bedelini canlarıyla ödeyen şehitlerimizin masumiyetini ne içerde ne de dışarda anlatabildik.

Ermeni zulmüne maruz kalanların yakınları tarafından kurulan dernekler ise sözde aydınları bölgeye gelip asıl gerçeklerle yüzleşmeye çağırıyor.

Birinci Dünya Savaşı sırasında Ruslarla işbirliği yapıp Doğu ve Güneydoğu’da terör estiren Ermenilerin katliam izleri hâlâ canlılığını koruyor.

Ermenicilere destek veren Cumhurbaşkanı Gül’e “Anne tarafından etnik kökenini araştırın görürsünüz” diye çıkışan CHP’li Canan Arıtman geri adım atmadı: Gerçekleri söyledim

TBMM Dışişleri Komisyonu toplantısında gündem dışı söz alarak “özür dileme” kampanyasına destek veren Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e yüklenen CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman sözlerinin arkasında olduğunu söyledi. Toplantıda kullandığı “Abdullah Gül, cumhurun, yani Türk milletinin cumhurbaşkanlığını yapsın, etnik kökeninin değil. Cumhurbaşkanı’nın anne tarafından etnik kökenini araştırın görürsünüz” ifadeleri tekrarlayan Arıtman “Gerçekleri söylemeye devam edeceğim” dedi.

Dayısı doğruladı

Ermeni işbirlikçilerinin başlattığı “özür diliyorum” kampanyasına imza atan sözde aydınları vatan hainliği ile suçlayan Arıtman, Gül’ün annesinin Ermeni olduğunu ve bu gerçeğin bizzat Gül’ün dayısı tarafından dile getirildiğini ifade etti. Arıtman şunları kaydetti: “Sayın Gül’ün dayısı İzmir Atatürk Eğitim Hastanesi’nde Nöroloji uzmanı Dr. Ahmet Satoğlu’dur. Kendisi Ermeni kökenli olduğunu söylüyor. Kendisine de sorulabilir. Dindar bir insandır. Doğruyu söyleyecektir. Biz, hiçbir zaman insanların etnik kökenlerini sorgulamadık. Bizim için bunun önemi yoktur. Hangi etnik kökenden olursa olsun insana saygı duyarız. Biz, başından beri Gül’ün annesinin Ermeni kökenli olduğunu biliyoruz. Ama, biz bunu, ’dindar Cumhurbaşkanı’propagandası yaptıkları dönemde de biliyorduk, hiç gündeme getirmedik. Ama, şimdi durum farklı. Cumhurbaşkanıdır ve Türk Milletinin hakkını, çıkarını koruma sorumluluğu vardır.”

Devletin politikası yok mu?

Sözlerinin arkasında olduğunu ve bir durum tespiti yaptığını söyleyen Arıtman, Türk milletine hakaret eden bir güruh aymazın, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı tarafından hoş görüldüğünü ve bir anlamda onaylandığını belirterek “Düşünce özgürlüğü adı altında yapılan bu hareket Türk milletine hakarettir. Cumhurun başkanı kalkıp bunu ifade etmeli ve devletin politikasını ortaya koymalıdır” dedi.

‘Gül benim Cumhurbaşkanım değil...’

“Bir güruh aymaz tarafından milletimize hakaret ediliyor. soykırım iftirası üzerimize atılıyor. Bunun için de özür dileniyor.” diyen Arıtman, böyle bir şeyin kabul edilemeyeceğini söyledi. Arıtman şöyle devam etti: “Bu konuda bir devlet politikası var. Türk milletinin hakkını hukukunu korumak ve tarihsel, siyasal tezini ortaya koymak Cumhurbaşkanı’nın görevidir. Özür dilenecek bir şey yoktur. Cumhurun başkanı ise kalkıp bunu söylemesi gerekir. Devletin görüşü budur. Bizim tezimiz budur. Sayın Gül’ün, bu teze aykırı söylemlerin yanlış, sakıncalı olduğunu söylemesi gerekirken bir anlamda dolaylı destek vermesi, ’Hepimiz Ermeniyiz’demektir. Bunun başka anlamı var mı? Biz ırkçı değiliz. Kafatasçı değiliz. Biz Türk milletiyiz. Hangi etnik kökenden gelirsek gelelim Cumhurbaşkanı da bu kavramı kabul etmek durumundadır. Türk milletinin hakkını hukukunu korumak zorundadır. Korumuyorsa benim cumhurbaşkanım değildir.” Arıtman, Türkiye’de Türk milleti adına konuşan herkesin “suçlandığını” söyledi.

Zirvede özür çatlağı!

Cumhurbaşkanı Gül ile Başbakan Erdoğan arasına bu kez de “özür konusu” girdi. Bir grup sözde aydının başlattığı “Özür Diliyoruz” kampanyası Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasındaki çatlak iddialarını daha da güçlendirdi. Malum takımın internetten imza attığı bildiriye Başbakan Erdoğan sert tepki gösterirken Cumhurbaşkanı Gül yeşil ışık yakmıştı.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül önceki gün yaptığı açıklamada, Türkiye’de her türlü görüşün açıkça tartışılabilmesinin “devlet politikası” olduğunu belirterek, “Özür Diliyoruz” kampanyasına itirazının olmadığını ima etmişti. Başbakan Erdoğan ise girimi mantıksız bulduğunu belirtmişti. Erdoğan şunları kaydetmişti: Herhalde onlar böyle bir soykırımı işlemiş olacaklar ki özür diliyorlar. Türkiye Cumhuriyeti’nin böyle bir sorunu yok.

Mantıksız buluyorum

Yani eğer ortada böyle bir suç varsa suç işleyen özür dileyebilir. Ama ne benim ne ülkemin ne milletimin böyle bir sorunu yok. Ben şahsen başlattıkları o kampanyayı kabul etmiyorum, desteklemiyorum ve onun içinde de yer almam. Çünkü suç işlemedim ki özür dileyeyim. Suç işlersem özür dilerim. Böyle bir şey yok ortada. Böyle bir özür dileme olayına girmeyi ben mantıksız buluyorum, kusura bakmasınlar.

Dışişleri de Gül’ü destekledi

Dışişleri Bakanlığı ise kabinenin başındaki Başbakan Erdoğan’a değil, Cumhurbaşkanı Gül’e destek verdi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Burak Özügergin, emekli büyükelçilerin girişimi hakkında yeni bilgi sahibi olduklarını belirterek, “Ne tarafımızdan bir yönlendirme olmuştur, ne de bir tepki vermeyi doğru buluyoruz” dedi.

'Sözde aydınlardan UTANIYORUM...'

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Özür diliyorum” kampanyasıyla ilgili olarak, “Kampanyayı başlatan kişilerden utandığımı söylemek istiyorum” dedi. Bahçeli, Sheraton Otel’de yaptığı basınla sohbet toplantısında, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir süre önce başlatılan 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarına ilişkin “Özür diliyorum” kampanyasına yönelik soru üzerine Bahçeli, iddiaların Türk devletini uzun süredir meşgul ettiğini söyledi.

Bahçeli, Türk devletinin her zaman bu iddialara karşı duruş sergilediğini, ancak bütün bunlara rağmen Ermeni diasporasının özellikle ABD ve Fransa’da gayretlerini sürdürdüğünü belirtti. “Sözde bazı aydınlarımız sözde Ermeni soykırımı iddialarına sanki bir cevap verilmesi gerekiyormuş gibi özür dileme kampanyası başlattılar” diyen Bahçeli, kampanyanın yersiz olduğunu ve vazgeçilmesi gerektiğini daha önce de söylediğini dile getirdi. Toplumun her kesiminde bu kampanyaya karşı milli ruh sergileme gibi bir davranış geliştiğini ifade eden Bahçeli, bunun ülke için sevindirici olduğunu söyledi. Bahçeli, “Kampanyayı başlatan kişilerden, samimiyetle söylemek istiyorum, utandığımı söylemek istiyorum. Bu kampanyayı yapanlardan Türk milleti olarak utanmamız gerektiğini söylüyorum” diye konuştu.

MHP karşı bildiriyi imzaya açtı

MHP, 1915 olaylarına ilişkin başlatılan “Özür diliyorum” kampanyasına karşı bir bildiriyi imzaya açtı. MHP Grup Başkanvekilleri Mehmet Şandır, Oktay Vural ve MHP genel Başkan Yardımcısı Atilla Kaya, TBMM’de düzenledikleri basın toplantısıyla bildiriyi kamuoyuna duyurdu. Şandır’ın okuduğu bildiride şöyle denildi:

İlk imza Bahçeli’den

“Yüce Türk Milletine; Bir grup sözde aydının başlattığı ve Türkiye’nin tarihini karalamaya yönelik özür kampanyasını kınıyoruz. Türk milletinin şerefli tarihinde utanacağı bir sayfa bulunmamaktadır. Tarihi saptırarak ecdadımızı karalamak hiçkimsenin hakkı ve haddi değildir. Türkiye’yi en ağır insanlık suçu işlemekle mahkum etmeye çalışan ve soykırım yalanının sözcülüğünü yapanlara bu gerçekleri hatırlatmak isteriz.” MHP’li Şandır, bildiriye ilk imzayı Devlet Bahçeli’nin koyduğunu da söyledi. Oktay Vural ise konuyla ilgili metnin CHP ve AKP grup Başkanvekillerine iletildiğini söyledi.

Ankara başka şey konuşmuyor
Ermenicilerin girişimi muhalefet kanadından sert tepkiler alırken, iktidar üyeleri biraz daha temkinli

Ülkenin onurunu koruyamadı

CHP Genel Başkan Yardımcısı ONUR ÖYMEN:
TBMM söz konusu 1915’te cereyan eden olayların tarihçiler tarafından araştırılmasına karar vermiştir. Bir taraftan bu konu araştırılsın diyeceksiniz, diğer taraftan sanki araştırma sonuçlanmış gibi özür dileyeceksiniz. Bunu çok yanlış isabetsiz görüyoruz. Özür dilemesi gereken taraf vardır. Bunların başında Ermenistan gelir. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün “Özür diliyoruz” kampanyasını “fikir özgürlüğü” kapsamında değerlendirmesi doğrudur, ama başka doğru da vardır. O da Cumhurbaşkanının görevlerinden biri de ülkelerinin onurunu korumaktır. Siz geçmişinizi suçlayanları korumakla, ülkenin onurunu korumuş olmazsınız.

Durup dururken nereden çıktı

CHP Grup Başkanvekili KEMAL ANADOL:
Sayın Cumhurbaşkanı, durup dururken, hiçbir ön koşul aramaksızın, Erivan’a maça giderek, bu tür girişimlerin önünü açmış oldu. 1915’te olan bitenleri tarihçilere havale etmek istiyoruz, aydınlarımızın büyük çoğunluğu da böyle düşünüyor. TBMM’nin 22. Dönemde aldığı bir karar var. Milletvekillerinin avam kamarasına yazdığı mektup var. Geçen dönem bu tartışma bitti. Bu kampanya, durup dururken neden ortaya çıktı. Buna neden gerek duyuldu. Anlamak mümkün değil. Katılmak da mümkün değil.

Ben devletimden yanayım

Adalet Bakanı MEHMET ALİ ŞAHİN:
Bu konuda devletin görüşü neyse, benim görüşüm de o. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Ermeni soykırımı iddialarına karşı nasıl bir düşünce, tavır ve politika içindeyse; aynı politikanın devamından yanayım.Dolayısıyla bir takım sivil toplum örgütleri, farklı bir tavır içerisine girebilirler, o kendi takdirleridir. Ama Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, bu konudaki yaklaşımı, değerlendirmesi ve politikası benim için önemlidir.

En güzel cevabı elçiler verdi

Başbakan Yardımcısı CEMİL ÇİÇEK:
Buna aslında en güzel cevabı emekli diplomatlar verdi. Bu olaylar sebebiyle hayatını kaybetmiş birçok Türk kökenli insan vardır. Bir işe bakacaksak bütün yanlarıyla bakmak lazım. Meselenin iki yönüne de bakmak lazım. Bir tarihi olay incelenecekse bu şart. Aksi halde başka anlamlar çıkar.

Meselenin gündemden çıkacağını sanmıyorum

Kültür ve Turizm Bakanı ERTUĞRUL GÜNAYDIN:
Bu, uzun yıllardır Türkiye’de tartışılır. Böyle anlık birtakım kampanyalarla ya da karşı kampanyalarla bu meselenin gündemden çıkarılabileceğini sanmıyorum.

Emperyalist oyunu

İP Genel Başkan Vekili M. BEDRİ GÜLTEKİN:
Kampanya, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin soykırımlar üzerine kurulmuş gayrimeşru bir devlet olduğu” yönünde kamuoyu oluşturmayı amaçlıyor Kampanyanın arkasında doğrudan emperyalistler var.

ASALA'nın şehit ettiği TÜRKLER
Resim

Resim
Halk tarafından devlete "Sen bana hizmet etmek için varsın, bunun ötesinde senin bir anlamın yok" dendiğinde herşey yoluna girecektir...

(Osman Pamukoğlu)
Kullanıcı küçük betizi
Pınar
Üye
Üye
 
İletiler: 1380
Kayıt: Çrş Haz 06, 2007 7:47

İletigönderen bozkurtlar diyari » Cum Ara 19, 2008 15:39

Mükemmel !!!
Bir yazi, anlamak istemeyenler bu yazi dizisini defalarca okusunlar.
Yusuf Halacoglu'nu görevinden alanlar ne düsünüyorlar acaba merak ettim.
TÜRK GENÇLİĞİNİN ANDI !!!

EY TÜRK'ÜN BÜYÜK ATASI GAZI MUSTAFA KEMAL ATATÜRK !!!

Her zaman, her yerde ve her durumda Atatürk ilkelerinden ayrılmayacağımıza, çağdaş uygarlığa geçmek için bütün zorlukları yeneceğimize namus ve şeref sözü verip, kendimizi büyük Türk Milletine adarız.
Kullanıcı küçük betizi
bozkurtlar diyari
Üye
Üye
 
İletiler: 570
Kayıt: Cum Ara 19, 2008 11:27

İletigönderen Balasagun » Cum Ara 19, 2008 16:31

Yeniçağ'ın bugünkü 1. sayfası çok önemli ve çarpıcı. Paylaşım için teşekkürler

[img]http://img222.imageshack.us/img222/3471/19122008co7.jpg[/img]
Kullanıcı küçük betizi
Balasagun
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 3523
Kayıt: Cum Eki 17, 2008 13:18

İletigönderen İlteriş » Cum Ara 19, 2008 19:20

Helal olsun Yenicag'a, adam gibi gazete!

Paylasimlar icin tesekkurler
"Temel ilke, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak tam istiklâle sahip olmakla gerçekleştirilebilir"

Mustafa Kemal Ataturk
Kullanıcı küçük betizi
İlteriş
Üye
Üye
 
İletiler: 1197
Kayıt: Cmt Eki 20, 2007 23:05

İletigönderen arapyavuz » Cmt Oca 03, 2009 15:40

bunlara aydın sıfatını kim veriyor acaba. böyle bir makam var da bizim mi haberimiz yok.
sokaktaki sıradan bir vatandaş bile bunlardan daha onurlu ve daha insani düşünce ve fikirlere sahiptir.
Vatan masa başında çoktan satıldı. Biz UYUMAYA devam ediyoruz.
Başı Dik Devlet, Onurlu Millet olmanın bedeli neyse öderiz...
Kullanıcı küçük betizi
arapyavuz
Üye
Üye
 
İletiler: 29
Kayıt: Cmt Oca 26, 2008 12:14

İletigönderen ozyurdundaparya » Prş Şub 19, 2009 17:04

Yorumunuz varsa yazın. Bu tür konulara yalnızca tebrik/teşekkür iletileri göndermek kurallara aykırıdır.
Duymak İstediğini Söylüyorsa Birileri ; Uzak Tut kendinden bu zibidileri...!
Kullanıcı küçük betizi
ozyurdundaparya
Üye
Üye
 
İletiler: 30
Kayıt: Pzr Kas 16, 2008 19:22

İletigönderen mukanorkan » Prş Şub 19, 2009 18:39

Yorumunuz varsa yazın. Bu tür konulara yalnızca tebrik/teşekkür iletileri göndermek kurallara aykırıdır.
Kullanıcı küçük betizi
mukanorkan
Üye
Üye
 
İletiler: 425
Kayıt: Çrş Oca 07, 2009 16:18

İletigönderen sungur » Çrş Nis 22, 2009 18:40

kendi milletinden bu kadar kopuk ve hain aydınları(!) olan başka ülke var mı acaba
Kullanıcı küçük betizi
sungur
Üye
Üye
 
İletiler: 8
Kayıt: Çrş Nis 22, 2009 14:19

İletigönderen sessiz sedasız » Çrş Nis 22, 2009 20:49

ben bu gazeteyi ilk kez dün aldım merak ettiğim için.merakımda yerini şaşkınlığa bıraktı.gazetenin neredeyse tamamını okudum.köşe yazıları Atatürkçü çizgide,m.yazıcıoğluna taziye kısmı var ve ülkü ocaklarından isimler o kısma taziyelerini yazmışlar,bir sayfada da sayfanın 4 te 1 kadar adnan oktarın söyleşisinin duyurusu var.eleştirmek için söylemiyorum ama bu gazetenin hangi telden çaldığını burda haberlerini bir süredir takip etmesem hakikaten anlayamazdım.
Sen ne kadar bilirsen bil,Senin bildiğin karşındakinin anladığı kadardır.
Kullanıcı küçük betizi
sessiz sedasız
Üye
Üye
 
İletiler: 988
Kayıt: Cum Mar 28, 2008 1:55
Konum: istanbul

İletigönderen İlteriş » Sal Haz 23, 2009 9:43

AZERİN - TÜRK YAGIDAN ÖZÜR İSTEMEZ ( Türk Düşmandan Özür Dilemez )

"Temel ilke, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak tam istiklâle sahip olmakla gerçekleştirilebilir"

Mustafa Kemal Ataturk
Kullanıcı küçük betizi
İlteriş
Üye
Üye
 
İletiler: 1197
Kayıt: Cmt Eki 20, 2007 23:05

İletigönderen efodi » Sal Haz 23, 2009 14:19

sayın özür dileyen aydınlar. 1915 te ki tehcirde osmanlının sistematik olarak ermenileri katlettiğini araştırmalarınızdan edindiğiniz tarihi belgeler ile ispatladınız sanırım. o yüzden özür diliyorsunuz. hatta vatandaşın da özür dilemesi için internet te imza kampanyası başlatmışsınız. halbuki ben isterdimki ulaştığınız ermeni soykırımı belgelerini aynı sitede yayımlamış olsaydınız. bizde görür öyle özür dilerdik. tabi böyle bir araştırma yaptıysanız.. ama yapamazsınız. çünkü 1915 te ki tehcir de ermeni katliamı yapılmamıştır. bunu ispatlayan herhangi bir belge mevcut değildir. ermenilerin yaptıkları soykırımların hepsi belgeler ve hatta görüntülere dayalıdır. ama nedense ermeniler bu soykırımlar için kimseden özür dilemediler. 1915 teki iddia edilen soykırımla ilgili bir belge bulunamazken türkiyenin aydın geçinen kazmaları olarak özür dilemenizin sebebini anlayabilmiş değilim. siz ermenilerden özür diliyorsunuz. siz den türeyen nesiller de ilerde pkk lıları katleden türk askeri adına pkk lı kardeşlerinden özür dilerler, hatta imza kampanyası başlatırlar. amacınız farklı olmaksa taksim meydanında soyunmanızı tavsiye ederim. bir hafta magazin medyasına konu olursunuz. hassas konularda aydın olmanın gereklerini yerine getirin. mesnetsiz arkası boş iddialarla milli meselelerde yol haritası belirleyip insanları yönlendirmeyin. tehcirde ölen ermenilerin sistematik olarak öldürüldüğüne dair bir belge bulun, gasteye özür ilanı vercem.
Kullanıcı küçük betizi
efodi
Üye
Üye
 
İletiler: 46
Kayıt: Pzt Oca 12, 2009 9:16


Şu dizine dön: Özürlü Kampanya ve Tepkiler!

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x