ZEKERİYA DAVYDOF
Geçen yazıda yüzyılın başında Rusya Maliye Bakanı Davydof’tan sözetmiştim.
Rus aristokrat ailesi olan Davydov’lardan mı geliyor bilemem.
Ama fotoğrafına baktığımda, bizim Zekeriya Temizel’in gençliğine ne kadar benzediğini gördüm.

Hele, kendisiyle görüşen Fransız gazetecinin anlatıklarını okudukça bizim Zekeriya Temizel’i anımsamadan edemedim.
Zekeriya’nın masası
Genç bir maliye müffettişi olarak, Strasbourg’da DEA yaparken, ‘masamı özledim’ diyordu Zekeriya Temizel.
Bu nasıl masa diye merak etmedim değil.
Bir gün yolum Ankara’ya düştüğünde ‘Zekeriya’nın masası’na bakmaya gittim.
Ulus’taki Maliye Bakanlığı binasının girişinde, sanıyorum zemin kat birinci sol idi, Zekeriya Temizel’in konuğu oldum.
Oda, o günlerin, daha doğrusu Cumhuriyet kokan ‘Devlet’in makam odalarından biri idi.
Ve masanın arkasında ; koltuğunu dolduran bir bürokrat oturuyordu.
Zeki, çalışkan, erdemli ve en önemlisi yutsever bir bürokrat.
Daha Maliye Başmüfettişi idi, ama ‘yasaları durdurmak’la övünüyordu.
Tam bir Cumhuriyet bürokratı.
Ekonomist Zekeriya
Zekeriya Temizel ‘maliyeci’ idi.
Öyle yetiştirilmişti.
Ancak, Strasbourg’da iken eleştirdiğimiz Turgut Özal döneminde görev yapacaktı.
İngiltere’ye mi ABD’ye mi ne gönderilmişti.
Sanıyorum, oralarda bozuldu.
Büyük olasılıkla ‘ekonomi-mekonomi’ okudu.
Yeri gelmişken söylemekte yarar var : 19.ncu yüzyılın son çeyreğinde, Fransa’da ‘Kapitalist’ diye bir dergi çıkmaya başlar.
Bir bankanın günlük haberlerini vermektedir : Frank düştü, altın kalktı türü haberler.
Sonradan bu tür haberler ‘Ekonomi haberleri oldu’.
Programlar da ‘eko-politik’.. (Çetin Ünsalan’la Mustafa Kaya’nın kulakları çınlasın)
Bu programlar daha çok Kemal Derviş’in dostu Asaf Savaş Akat’ların ‘uydurdukları’ programlardı.
Güya halkımızı aydınlatıyorlardı. O arada Hükumet’e de ‘akıl’ veriyorlardı.
Söylediklerinin ‘ekonomi politik’le ilgisi yoktu özünde.
Kapiatalist bir sistemde ‘kapitalist’lere öğütlerdi anlatıkları.
O halde, önerimizi yapabiliriz: Bütün bu ‘eko-politiko-palavrasyon’ların adları, çok doğru biçimde yeniden, özlerine dönerek ‘Kapitalist’ yapılmalıdır.
Eko-politikçi Zekeriya
Zekeriya Temizel, kefir gibi ‘doğal’ besin maddeleri kullandığı için, sonradan kafasına enjekte edilen ‘eko-politik’, pardon ‘kapitalist’ kanserojen bilintilerden az etkilenmiş olmalıdır.
Zaten sağlam bir yapısı da vardır.
Sonra, Bülent Ecevit’e ‘Maliye Bakanı’ olan Zekeriya Temizel BDDK’yı da kurmuştu, değil mi?
Modern Davydof diyelim.
Ayrıntısını, doğrusu bilemiyorum ama, ‘tahmin ediyorum’ ki Zekeriya Temizel’in Davidof’tan fazlası var eksiği yoktur.
Ancak
Ancak ve ne yazık ki, Zekeriya Temizel’in bir ‘Cumhuriyet çocuğu’ olarak ‘Cumhuriyet’in yıkılışına sessiz kaldığını görmek de nasip oldu.
Yalçın Küçük, bunlara ‘kontenjan’ diyor.
Hem de Kemal Karabulut’un ‘kontenjan’ı..
Ben demiyorum, Yalçın hoca diyor, ‘utanılacak durum’da imişler.
Benim bildiğim Zekeriya Temizel’de ‘utanma duygusu’ vardır.
Sezgin Allahverdi’nin ‘duygusal kopuş’ kavramı CHP içinde de mi yaşanıyor yoksa?
Kavramın sahibinin ‘Utanma’dan duygusal olarak koptuğunu tüm dünya biliyor.
Diğer CHP’lilere de bulaşmadan, bir an önce ‘utanma’ duygularına sarılmalarını dileyelim.
Kuşkusuz bir öncü gerekiyorsa, bu neden Zekeriya Temizel olmasın?
“Kemal, Kemal, demeli bence, bu ülkeye bu kadar zulmetmeye hakkımız yok”.
“Gel, sen hesaptan iyi anlarsın zaten, gel genel saymanımız ol”,
“Şu CHP’nin özüne dönmesine engel olmalayalım”, dese.
Ve kendisi de öne çıkıp, ‘Maliye’nin ne hale geldiğini bir bir anlatsa.
Ama, sakın ola ki, ‘ekonomi politik’ten falandan sözetmese.
Siyasal’ın ‘Maliyesi’, Harvard’ın ‘İkanamik’ine bin basar.
Onlar zır kapilatalist zırvalardır da ondan.
Habip Hamza Erdem