Milli Mesele

Milli Mesele

İletigönderen Seçkin ERGÜN » Çrş Haz 27, 2012 17:30

Siyaset sahnesindekiler kendi mecrasında eline tutuşturulan rolü oynayıp “öyleymiş” gibi görünmeye çalışırken öyle bir an geliyor ki yazılı senaryonun dışına çıkmak gerekiyor. O kadar beceriksiz, senaryosuz o kadar çaresizler ki doğaçlama yapınca gerçek tüm çıplaklığıyla ortaya çıkıyor. Uçağımızın vurulmasından sonra Tayyip’in çağrısıyla görüşmeye giden CHP ve MHP başkanları “Milli mesele” gerekçesiyle hükümete tam destek sözü verdi. Yani onlar da hangi safta yer aldıklarını ilan edip, esas patrona bağlılık yeminini pekiştirdiler. Çıkışta medya mensuplarına “bize bilgi verilmedi, medyada yazılan kadarını biliyoruz” dediler. İyi de o zaman sen neye destek verdin? Milli mesele olduğunu nereden çıkarıyorsun? ABD’nin meselesi olması olayı milli mesele kapsamına almaları içim yeterli sebep.

Davutoğlu ve Tayyip’in çılgınlıkları ne zamandan beri “Milli mesele” oldu? PKK saldırılarının kökünü kurutmak için Kandil’e yapılacak bir operasyon “Milli mesele” olmuyor ama ABD ve AB’nin çıkarları için komşumuz Suriye’nin savunma sistemini ve Rusya’nın Suriye’yi gerçekte ne kadar desteklediğini test etmek için, vurulacağını bile bile uçak göndermek “Milli mesele!” oluyor!

Uçağımızı gerçekten Suriye vurmuş olsaydı ABD’nin Türkiye’deki sömürge valisi görevini yürüten Eşbaşkan çoktan Suriye’ye savaş ilan etmişti. Uçağı Rusya vurdu. Nasıl bizim ipimiz ABD’nin elindeyse Suriye’nin ipi de Rusya’nın elinde. Vurulacak bir yer varsa ne ABD bu işi Türkiye’ye bırakır ne Rusya Suriye’ye bırakır. Çünkü bu iş figüranlara bırakılmayacak önemde.

İlker Başbuğ döneminde yapılan sınır ötesi harekatta ortalığın nasıl ayağa kalktığını, AKP nin “Hadlerini bildiriyoruz” diyemediği için askerlerin geri çağrıldığını hatırlıyoruz. Geçen gün 8 asker şehit oldu. Her gün birer ikişer asker şehit oluyor. Bugün de 4 askerimizin şehit olduğu haberi geldi. Suriye’ye esip gürleyen Tayyip, Kürdistan amacı için araç gördükleri PKK’yı barındıran Barzani ve Talabani’ye karşı kuzu.

Hani Nato? Hani 5.madde? Bir ülkenin ordusu daha nasıl saldırı altında olur? Sınırı daha nasıl ihlal edilir? Ama asıl soru hangi ordu ve hangi vatan olmalı? Türk Milletinin fertleriyle oluşmuş Türk Ordusu ne Nato’nun üyesidir ne de hükümettekilerle aynı hedefi, aynı paydayı paylaşmaktadır. Dolayısıyla bu hükümet asla Kandil’e askeri operasyon yapamaz. Yapamaz çünkü oradaki PKK'lılar ABD’nin milis gücü. ABD İran’ı hedef gösteriyor, orayı vuruyorlar. Türkiye’yi hedef gösteriyor, bizi vuruyorlar. Şimdi hedefte hem Türkiye hem Suriye var. Emperyalistler bize sürekli Suriye’yi hedef gösteriliyor. Tayyip Kurmay Subayları toplayıp Suriye’ye karşı savaş planları yapıyor. PKK’da ABD’nin talimatıyla Suriye hükümet güçleriyle çatışıyor. Türk Ordusuyla PKK’nın aynı safta olması sizce de garip değil mi?

AKP’nin vatana ihanetin en ağır şekliyle ve her çeşidini sergilediği Kürt açılımına desteğiyle ulusalcı bilinçten yoksun olduğunu anladığımız medyanın Suriye olayında insanlıktan da yoksun olduğunu anlıyoruz. Ulusal bilinci olmayanlardan insancıl kırıntılar aramak saflık olsa da “tarih babaya” da yazacak bişeyler olmalı.

Seçkin UMUT, 27 Haziran 2012
Kullanıcı küçük betizi
Seçkin ERGÜN
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 58
Kayıt: Pzt Tem 04, 2011 22:01

Şu dizine dön: Seçkin ERGÜN

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x